Bir Başka Yarın Var mı? Tutulmalar ve Genel Etkileri

“Bazen seni üzse de, sevdiklerinin gitmesine izin vermen gerekir..”

Küçük Prens

2018 yılında 5 adet tutulma var arkadaşlar. Elbette yıldızlı sema hepimizi bir noktalardan yakalayacak. Çok seviyorum evrenin matematiği, çözdükçe ben bu bilinmezi daha da hevesleniyorum. Bu aralar bilgiye ve yazmaya doymayan bir ruh haline sahibim. 6.evimden geçen Satürn beni gördüğünüz üzere ziyadesiyle tempolu çalıştırıyor. Fakat 4 saat uykuyla nereye kadar koşar adim giderim bilinmez.

Bu sizlere yazdiğim 4.makale…

Kimilerinin basit olarak gördüğü bu doğa olayi, astrolojik açidan bakildiginda her zaman yeniliklerin temeli olarak görülmüstür. Tutulmalarin takip edildiği süreçte gerek kisinin yasaminda, gerekse ülkeler bazinda bazi olaganüstü durumlar göze çarpar. Tarihte süregelen önemli olaylarin öncesi her zaman bir tutulmaya rastlamistir. Sizce bu bir tesadüf müdür? Tabi ki hayir!

Siz de yasaminizda imkansiz dediğiniz her şeyi şansa yoranlardan misiniz, yoksa yasantinizda kendini gösteren bu olağanüstü durumlarin öncesinde ya da tam gününde yasanmis bir tutulmaya taniklik ettiniz mi? Sizleri bilmem ama tutulmalar beni şah-mat etmeye devam ediyor.

2018 Yılı Ay ve Güneş tutulmaları

31 Ocak 2018 – Yengeç burcu Ay tutulması

15 Şubat 2018 – Kova burcu Güneş tutulması

13 Temmuz 2018 – İkizler burcu Güneş tutulması

27 Temmuz 2018 – Oğlak burcu Ay tutulması

11 Ağustos 2018 – Yengeç burcu Güneş tutulması

Günes tutulması: Ay ‘in yörünge hareketi sırasında dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayisıyla Ay’in Güneş’i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doğa olayıdır. Tutulmanın olması için Ay’in ilk evresinde olması ve dünyaya göre Güneş ile kavuşum halinde olması, yani yörünge düzleminin dünyanın Güneş çevresindeki yörünge düzlemi ile çakışması gerekir.

Ay tutulmasi: Ay, kendi yörüngesinde dolanirken, kimi zaman dünyanin gölgesine girer. Buna Ay tutulmasi denir. Ay tutulmasi, Dolunay zamaninda ve ayin dügüm noktalarina yakin olmasi durumunda meydana gelir. Ay’in dünyanin gölgesine girmesi ile Günes’ten aldigi parlakliği kaybetmesi neticesinde görülür.

Tutulmalar, gücü birkaç kat artirilmis Yeni Ay ve Dolunay etkinlikleri olarak düsünülebilir. Kadersel olarak görülebilecek, tutulmanin büyük enerjisi ile yüklü etkiler, yasaminizda da astrolojik ev etkinliklerine bagli olarak kendilerini gösterirler. Ay tutulmalarinin etkileri yaşamda Dolunay aninin ilk 5 gününde başlar ve 6 aya yayilir. Güneş tutulmalari içinde enerji ilk 5 günde yoğun bir şekilde aktif olurken tutulma şayet sizi 1.dereceden etkileyecekse ilk 1 aylik süreçte yoğun hissedilir. Güneş tutulmalarinin etkisi tutulma süresine göre bazen 2.5 yil bazen 4 yil sürer. Günes tutulmalari kat kat güçlü Yeni Ay etkisi yaratirlar ve baslangiçlarla ilgili olarak yorumlanirlar. Elbette ki her bitiste yeni bir baslangiç, yeni bir başlangiç da bir bitis vardir ama Günes tutulmalarinda öne çikan, asil önemi arz eden konu baslangiçtir. Benzer sekilde, Ay tutulmalari da Dolunay etkisi ile bitis veya sonuca odaklanmamizi saglarlar. Tutulmalarin gerçekleştiği ev konularinda Lagna ve Ay konumundan itibaren aydinlanirsiniz. Astroloji yildiz haritalarinda 12 tane ev vardir. Ev konularini detaylica öğrenmek istiyorsaniz 10 Şubat 2018 itibariyle Ketu’nun 2.baskisini almanizi tavsiye ederim.

Tutulmalarin sarsici etkileri vardir. Bu etkiler, bizi daha da olgunlastirmak için gerekli önemli olaylari meydana getiren aracilardir. Aslinda tutulmalari kötü nitelikli olarak adlandirmak zordur. Kötü nitelikli tabir edilen, aci verici ve zor durumlari olusturan tutulmalar bile aslinda bize bir seyler ögretmek, kazandirmak için meydana gelirler. Her zaman alinilacak bir ders, ilerleyecek bir yol, bittigi için kendimizi kötü hissetsek de yerine gelecek yenisi ile daha iyi konuma gelmemizin mümkün olacaği bir süreç vardir.

Tutulmalar sırasında, yaşamin bir safhasından digerine geçtiginizi hissedebilirsiniz. Belli bir konu veya kavramı ebediyen arkanızda birakip yeni seylere dogru ilerlemek, hep tutulmalarin kesin etkilerinin tanimladiği olaylardır. Bunun sebebi, tutulmalarin haberler, olaylar ve daha önceden bilinmeyenler hakkında getirdikleri bilgilerdir ve bizleri de bu yeni sartlar altinda farkli bir yöne ittirirler. Yine de tutulma esnasinda gelen haberler, genelde belli bir süre değiştirilemeyecek durumları ifade ederler. Buradaki mücadele, elden bir şeyin gelmediği durumlarda bile belli bir konuya takilip kalmak yerine ilerlemeye devam etmek, gelen haberlerin bizi ilerlemeye zorladiğı bir yön varsa da buna ilerlemek konusunda isteksizlik etmemektir.

Tutulmalar, akliniza bile gelmeyen veya sadece hayalinizi süsleyebilecegini inandiginiz gelismeleri de gündeme getirirler. Imkansiz dediginiz seyleri basarabilir, birdenbire kendinizi hayalini kurdugunuz ancak gerçeklesecegine inanmadiginiz için girisim yapmadiginiz konularda çalisirken bulabilirsiniz.Gerçekten de ne oldugunuz bile anlamadan, “kaderin bir cilvesi” yüzünüze ve kalbinize gülücükler bırakabilir. Dogum gününüzde gerçeklesen tutulma, önünüzde uzanan yili oldukça hareketli kilabilir. Web sitemde ki diğer makaleler de Kova burcu Güneş tutulmasının kimleri etkileyeceğini yazmıştım. Özellikle haritanizin tutulmayla ilgili bölümünün temsil ettigi konular, güçlü biçimde gündeminizin bir numarali maddesi olarak kalabilirler. Tutulmanin baslattigi degisim, bu durumda, tüm bir yila yayilan, yavas bir süreç içerecektir. Tutulmanin dogum gününüze veya doğum gününüzün yakinlarina denk gelmesi ya da yükselen burcunuzda olmasi, yorgunluk ve sagliginizla ilgili yorgunluktan kaynaklanan gelismeler anlamina gelebilir.

Özellikle Ay tutulmalari, duygusal hareketlenmeler meydana getirirler. Bu da elbette hareket seklimizin mantiktan daha çok duygularla sekillenmesine, tepkisel hareketlere, yanlis yargilara sebep olur. Bazen de konu veya kavramlarin etraflica incelenmeden, yüzeysel bir bakis ile kabul veya reddedilmesi sonucunu da dogurur. Tutulma dönemlerinde karsilasilan olaylar, alinan teklifler, yapilan öneriler dikkatlice incelendigi sürece ise mutlaka olumsuz sartlar olusacak diye bir kural da geçerli olmaz. Tutulmalar sirasinda sert tepkiler, tehditler, ani ve kesin kararlar vermektense, durumu gözden geçirmeye devam etmek, tutulmalarin getirdigi elektrigin bosalmasini beklemekte fayda vardir. Olan biteni gözlemlemek, insanlarin söylediklerine kulak vermek ama ani hareketlerde bulunmamak, kafaya koymus oldugumuz seyi yapmaya girismemek, belli bir kisinin eylemlerinden dogan sikintiyi bu kisiye iletmek için tutulmalarin birkaç hafta sonrasini beklemek gereklidir. Eski Astroloji yazmalarinda, tutulma dönemlerinde uygulamaya konan planların beklenen sonuçlara ulaşamadiği yazmaktadir.

Tutulmalar, sanki kaderinizde yaziliymis gibi görünen bir olay getirebilir.İstersiniz ki iki cihan da bir gönlün dileği kabul görsün. Şairin dediği gibi bazen saç tellerinize kadar kırılırsınız. İşte o zamanlar böyle tutulmaların olduğu anlardır. Akıl-dil-kalp arasında muhabbet ve hüzün duraklarında geçiyor ömrümüz be dostlar!

Eger bir tutulma dogum gününüze denk geliyorsa, o günden sonra olan olaylar dikkat edin. Çünkü; hayat çizginizde bazi büyük degisiklikler yasayabilirsiniz. Aşk, iş, aile ve özellikle sagliğinizla ilgili gelismeleri mutlaka yakindan takip etmelisiniz…Önemli kararlarinizi, tutulma sonrasina birakin; evlilik teklifi, is anlasmasi, imzalanmasi gereken hayati kararlar, konusulmasi gereken konular vs. Bir tutulma sirasinda kendinizi her zaman oldugunuzdan çok daha fazla duygusal hissedebilirsiniz, özellikle de bu bir Ay tutulmasi ise duygusalliginiz en üst boyuta çikacaktir. Görüsünüz zayif ya da bilgi parçalari eksik olabileceginden, duyduklariniz hakkinda düsünmek için mümkün oldugu kadar fazla zaman kazanıp lütfen ani kararlar vermeyin. Tutulma yakinlarinda aldiginiz tüm haberlere dikkat edin. Çogu zaman haberler çok belirgin ve dramatik bir sekilde ortaya çiksa bile bazen bu haberler bir dedikodunun parçasi ya da gizli bir sir gibi belli belirsiz ortaya çikabilir.

Allah yürekleri biliyor arkadaşlar! Allah biliyor da acaba bizler farkında mıyız ego muzun? Zeka şeytani mi? Yoksa rahmani mi? Bazen yüküm o kadar ağırlaşıyor ki taşıyamaz hale geldiğim zamanlar oluyor inanın. Kalabalık ve modern dünyanın çarkında savruluyoruz. Haberiniz var mı? Kendimizi sorguluyor muyuz? Ayıplıyor muyuz? Kendi kendimize kızdığımız, karşı tarafa hak verdiğimiz oluyor mu? Eğer bunu yapabiliyorsanız şayet bir ilişki de ”evet benim de hatalarım” var diyebiliyorsanız siz eli öpülesi bir insansınız bana göre.

Geçecek, illa ki geçecek. Geçerken delecek, delirtecek, ağlatacak, sızlatacak, kanatacak! O yaralar elbet kabuk bağlayacak… Bazen kara bulutlara takilir ahir ömrümüz, o duraklarda dururken ruhumuz daralir, nefessiz kalir, yaraticinin bizi unuttuğunu saniriz. Sakin böyle düşünmeyin 🙂 olumlu süreçler başladiğinda kara bulutlardan geriye kalan iç çekişli bir tebessüm oluyor. İnanin bana ve güvenin! Hayat hep pespembe değil simsiyah olmadiği gibi…

Kova-Aslan ekseninin sınavını bitiriyoruz. Yorulduk. Gülüşlerimiz azaldı. Çocukluğumun kıymetini bilmediğim için çok pişmanım.  Uzaklara daldiğinizda gördüğünüz o mutluluk tablolari var ya sakin kanmayin onlara zira bu evrende kimsenin dokunulmazliği yok! Herkes sahip olduğu harita potansiyeli ve Dasa evresi kadar nasiplenir yeryüzünde ki niğmetten. Zoraki mutluluk yok! Zoraki mutsuzluk olmadiği gibi 🙂 O gülenler bir gün ağlayacak bunu bilmezler! Ben dahil kimsenin dokunulmazliği yok! Sema da işler para ile dönmüyor. Herkes sırasını bekleyecek. Hayat bir sahne 🙂 kimileri oyuncu, kimileri seyirci 🙂 ve dahi İLAHİ ADALETE sonsuz güvenin. Birinden aldığınız ‘’ah’’ inanın bana ölmeden görüyorsunuz akıbetini. İdrak yeteneği gelişenler için o kadar güzel tecelli ediyor ki.

Şairin dediği gibi; Aşksiz geçen ömrü ömürden saymam…

Çok sorulan bir soru var. Buradan verdiğim cevap geniş bir kitleye ulaşacaktır. Kalemim ile bilgime ait tek kitap çıkarttım. İsmi Ketu. Eğitim ise vermiyorum. Herkesin görevi başka çünkü. Vermeyi de düşünmüyorum. Bu mecrada yaptiğim öngörülerle ilmimi kullandiğimi anlamayan bir sürü yobazla uğraştiğim, hakarete uğradiğim, beni şikayet ettikleri, düşmanlik gördüğüm doğrudur. Sirf kehanet yaptiğim için. O yobazlar kehanet yapmayanlara sataşmiyor. Bunlar beni yildiramaz. Ancak yavaşlatir. Hatta gökyüzüne bakan, ayni dili konuşan lakin öngörü yapamayan bir çok rakibemizlede çatiştiğimiz gün gibi aşikardir. 100-200-300 belki o an ki ruh halimle 400 yillik öngörüleri hazirlıyorum. İnsanlarla uğraşmaktan yorulduğum için bu öngörüler ben öldüğümde yayinevim tarafindan kitap halinde basilip sizlere sunulacak. Böylelikle ben ölümsüzleşirken, kendini bilmez insanlarla uğraşmayacağim, ilmim hak ettiği değeri görecek.Benden sonra kim nasil konuşursa konuşsun. Nasil olsa ölüp, yeniden vücut bulacağimiza göre yildizli gök kubbe altında buluşuruz yine.

Yuvasinda derdine derman bulamayip uçmaya hazir kuş gibi yürekleriniz değil mi? Yeter diye arşa bağırmak isteyenleriniz bile var eminim. Kimse göründüğü gibi değil. Dilde ki kelamın ile yürek de ki farklıysa evren yüzünüzün gülmesine müsaade etmiyor. Allah biliyor niyeti kötü olanları. Meğer her şey o kadar basitmiş ki. İşte o basitliği gözlerinizin önüne serecek yıldır 2018. Allah ismiyle niyet etmediğimizden oluyor bu hayal kırıklıkları, hayırlısını istemediğimizden, şükrü unuttuğumuzdan. Hep bu yüzden ortaya çıkıyor bu hezeyanlar!!!

Astrolojide detayli incelediğimiz 12 evin anlami farklidir. Kişi çok iyi bir eğitim süreci yaşayabilir fakat 10.ev zarar gördüyse kariyer ve toplumsal sayginlik oldukça zorlu enerjilere gebe olacaktir. Kişi aileden geçen kronik rahatsizliklaridi bünyesinde taşiyabilir. Bunun için sağlik evleri 6.8.12.ev alanlari detayli incelenir. Rahatsizliklarin anne ya da baba tarafindan genetik yolla geçtiği alaninda uzman astrolog tarafindan tespit edilir. 8.ev cinsellikle alakalidir. 7.ev 8.evin 12.evidir. 7.ev kişinin cinsel organini ve cinselliğe olan yaklaşimini gösterir. İyi bir eğitim aldi diye insanlara yüksekten bakan, ben şöyleyim, böyleyim diye sürekli böbürlenen ve kendinden başka kimseyi beğenmeyen insanlar hakkinda ne düşünürsünüz? Şahsen dişi kalayli içi alayli insanlar komik oluyor… Demem o ki ruhunda adamlik yoksa diplomalari duvara asmanin manasi yoktur. Kişinin karakterini Satürn ve Mars yerleşimlerinden de analiz ederiz. Enerji ve sebat kabiliyetini gösteren bu iki gezegen bazen eşcinsellikte verebilir.

O yüzdendir ki iyi insan olmak ayri, işinin erbabi olmak apayridir. Allah her kulu nev-i şahsina münhasir yaratmiştir. Aksi halde Peygamber Efendimize (s.a.v) tüm meziyetleri yüklerdi…

İnsan zaten; hayati dört dörtlük yolunda giderken gelecek kaygisi taşimiyor. İnsan; hayati allak bullak olduğunda (ağir gezegen transit süreçleri) o zaman bocaliyor ve geleceğini merak ediyor.

Tutulmanın gerçekleşeceği yıldız Dhanistha Mars yönetimindedir. Evren zekani  sezgisel olarak değil işlevsel olarak kullan diyor! Dolunay ile bütünleşecek bu enerji sayesinde ”Kapimiza değil, kalbimize vuran üstelikte israrla vuran buyursun” halleri. 🙂 Ölümlü olan bizleriz, ölmeyen anilarimiz. O anilar ki karmamizi oluşturuyor. Bir Jüpiter, peşinden Merkür ve Satürn Retroları yaklaşıyor. Hayat anlattığınız ya da anlatamadığınız anıların toplamıdır. O anılar yeniden canlanır Retro dönemlerinde. Ay fazlari aydinlatir. Arzularimiz ile ümitsizliğimiz paralel doğrultuda ilerleyecektir. Rüya sona erecek ve yildizlar görevlerini ifa edecekler… Rüzgarin estiği yöne doğru savrulmak zarar verir. Bazen rüzgar öyle bir eser ki o esiş anini arkasina alanlar rüzgarin kendilerine edeceği refakat ile diğerlerinin de boynunu bükük birakmamak adina savrulmazlar savururlar…Rahu ve Ketu olumlu anlamda Lagna ve Ay konumu; Kova-Boğa-Akrep-Terazi-Başak bireylerinin yüzünü güldürecektir.

Umutlar sökülür, her umut gerçekleşmek adına sevinçle bekletir bizleri yarınlara dair özlemlerle sevgi-saygı-aşk portrelerini hüzün boyayacak yine Kova-Aslan ekseninde oluşacak enerji. Ömrümüzün saati şaşsa da ölsek dediğimiz zamanlar bazılarının yaşamlarında hissettiği. Yine bazılarımız için daha bugün sohbet ettiğim bir çok kişinin derdi çaresiz değil sadece beklemek gerekiyor ve sabır. Çarpılıp- bölünüp bağrımızda kalanlarla sadece sabır gerekiyor.

Neye muhtacız? Nedir en çok arzuladığımız? Bir gölge bulsak dinlenmek için isteriz ki o da sevgiliye ait olsun. Düşlerimiz, kış aylarının rüzgarlarına açtığımız göğsümüz, anlattığımız sırlarımız çözülecek yine, ya da uzunca vakit kör düğüm olacak. Kısalan anlara kıymetli bir veda dahi sığdıramadı bazılarımız. Zorunlu elvedalar, ya da vedasız ayrılıklar, apansız kopuşlar, ruhumuzu besleyenlerden, sensiz asla olamam diyenlerden ayırdı bazılarımızı.

Tenimizde ki haşmetin temasında cevaplar yine bizlere kaldı. Herkes suçlu. Gecelerde Ay’ın ışığı ile ıslanacak şimdi doğrularımız. Darıldıkça hayata belki de alınlarımızda ki yazgıya, geri dönüşümü olmayan yaşanmışlıklarla, coşku-öfke-kin ve nefret tamamlanacak bu 2 Mart tarihinde.

Mutluluğun haz ve hüzün duraklarını bilir misiniz? Bir sana, bir de bana. O zaman tanışma vakti!

AYŞEN TOK