İki Kırık Cümle & Oğlak Burcu Ay Tutulması

“İçimde artık çatışma yoktu. Yalnızca ağır bir sessizlik vardı.”
Haruki Murakami

7 Ağustos 2017

Saat: 21:15

Sravana Nakshatra

Yöneticisi Ay

Pada dilimi:4 Pada yöneticisi: Ay

Kalbimizde ki anıların izdüşümü birden vuku bulur tutulmalarda. Ay tutulmalarının en vurgulu hissiyatı + ve – olmak üzere 5 gündür. Ve süreç şöyle ilerler. Mars’ın tutulma derecesine yapacağı temas ile kendini yaşamlarımızda hatırlatır.  7 Ağustos tarihinde yılın son Ay tutulması da böyle bir tutulmadır. Tutulma anında Lagna Kova noktasında yöneticisi Retro Satürn Akrep burcunda. Tutulma anına bakacak olursak şayet İkizler burcunda Venüs, Yengeç burcunda Mars ve Güneş kombinasyonu, Aslan burcunda Rahu ve Merkür, Başak burcunda tam gaz ilerleyen Jüpiter  ve Akrepte ki Satürn ile Oğlak burcunda ki Ay. 😀 Retrolar varya unutulamayanları hatırlatan hani. İşte tamda öyle faslı şahane gökyüzünde. Öylesine etkili bir Ay tutulması ki düğümler aneratik derece ile ilerlerken Satürn ile oluşturdukları kare görünüm  yakacak canımızı tam olarak 4 yıl süresince T.Mars dokundukça tutulma derecesi olan 21.20 enlem değerine umarım ‘’Ah Ayşen’’ diye haksızlık etmezsiniz bana.

Azıcık dertleşelim. Vedic Norm web sitesinde ‘’İletişim’’ bölümü bundan böyle aktiftir. Son dönem sizlerden daha doğrusu astrolog zedelerden çok fazla mesaj almaktayım. Kendinden başka kimseyi beğenmeyen, kendini alemin kralı, ilmi de tek ellerinde zanneden Vedic Astrologlar tarafından yapılan analizler ve sizlerin sükut-u hayallerine yönelik. Uğradığınız mağduriyeti bana mail ile anlatıyorsunuz. Ben karar mercii değilim ümmü haşa! Sizlerin farkındalığı ile bu tip analizleri web sitemde paylaşarak doğru öngörülerle bu tip analizlere sık sık yer vereceğim. Ruhunuza iyi gelen kalemi ve herşeyin öncesinde insanlığı ile hizmet edenleri ayırt edeceğinizi ve doğruyu bulacağınızı biliyorum. Gözlerini para ve ün hırsından başka birşeyin bürümediği bu insan müsveddelerine lütfen sırlarınızı vermeyiniz. Her bir mesajı, (yaşam sahnesinde hangimiz dara düşmüyoruz ki)her bir sırrı kodlayarak saklayan ve bunu koz olarak kullanan bu ruh hastalarının devri kapandı! İletişim bölümüm aktiftir. Arzu hallerinizi dile getirebilirsiniz.

Bir sükunet hakim gökyüzünde Temmuz biterken. Ağustos önemli bir ay. Ilık ılık esen yaz rüzgarları sayesinde sanki dallar arasında özlemler uçuşuyor. Bir kadın yürüyor, bir adam gidiyor, bir çocuk öylesine tutkun kalmış. Derin ve mantıklı bir ilişki hayal değil sadece zordur. Çünkü insan derinleştikçe aklından zoru oluyor…Delirmiş gibi olmaksa belki kalp ile mantık arasında kurulmayan bir köprü.

Bu tutulmalar hepimizi etkileyecek mi?

-Hayır

Kimleri etkileyecek?

-Oğlak burcunda Sravana Nakshatra da 10:00 23.20 enlem değerlerinde natal gezegeni olanları etkileyecek.

Peki nasıl etkileyecek?

-Tutulmanın gerçekleşeceği ev Lagna ve Ay konumundan itibaren kaçıncı eviniz ise o ev konuları mahiyetinde etkileyecek. Burası şayet 1.ev ise; Dış dünyaya yönelik sergilediğiniz tavırlar, sağlık, ikili ilişkiler, kişisel öncelikler, kişisel görünüm, yeni başlangıçlar ve libidonuzun yükselmesi yönünde olacaktır. 2.ev ise; Kişisel anlamda kendi yeteneğiniz ile elde ettiğiniz maddi kazançlarınız, gelirleriniz, gayrimenkulleriniz, kişisel birikimleriniz, çalışma ve kazanma kapasitesiniz, sağlık adına ise boğaz bölgeniz ve iştah konularında sizleri etkiler. Söylemleriniz önemlidir. 3.ev ise; Yakınlarınız, komşularınız,  kardeşleriniz, iletişim yönünüz, eğitiminiz, kısa mesafeli yolculuklarınız, zihinsel konularınız, öğrenmek adına katılacağınız eğitimler önemli olacaktır. 4.ev ise; Ev ortamınız, yakın çevreniz, manevi anlamda sizlere destek verenler, anneniz, annenizin sağlığı, arabalarınız ve yaşadığınız toprak etkilenecektir. 5.ev ise; Romantizme bakışınız, sevgilinizle olan ilişkiniz, flört, cinsellik, yaratıcılık ihtiyacınız, çocuklarınız, çocuklar adına duyacağınız sorumluluklar ve eğlenceye bakış açınız şekillenecektir. Burası aynı zamanda spekülasyona açık konuları aktive eder. Burada gerçekleşecek tutulma sizlerin hakkında oluşabilecek dedikodulara zemin hazırlayacaktır. 6.ev ise; Hastalıkları, zayıflıkları, genel anlamda sağlığı, iş ortamı, hizmetimizde çalışanları, hizmetçileri temsil eder. 7.ev ise; Evlilik ortağınızı, iş ortaklıklarını, çok yakın arkadaşları, açık düşmanlıkları, yabancı ülkeleri, bu ülkelerde ki iş ve yaşam sahalarınız, hukuksal davaları gündemlerinize taşıyacaktır. 8.ev ise; Mecazi anlamda ölümü, bitirmek istediğiniz ilişkileri bitirebilmek adına sahip olacağınız gücü, sırlarınızı, okül ve metafizik konuları, eşiniz parası ve mirasını, ruhsal konuları, ameliyatları ve ekstra elinizden çıkacak masrafları temsil eder. 9.ev ise;Uzun yolculukları, babanızı alakadar eden gelişmeleri, yüksek öğrenimi, yabancıları, felsefeleri, egzotik şeyleri, manevi yönden anlam arayışını, bu konularda ki farkındalıkları yaşamınıza sunacaktır. 10.ev ise; Toplumsal saygınlık, itibar ya da itibarsızlık, iş, kariyer, ile ilgili durumları aydınlatacaktır. 11.ev ise; İçerisinde olduğunuz sosyal anlamda arkadaş gruplannı, sosyal çevre ve yardımlaşmayı, ideallerinizi, geleceğe ait planlarınızı, elinize geçecek toplu parayı simgeler. 12.ev ise; Hastane, cezaevi ve yatak zevklerini simgelerken karmik etkiler taşır ve yine sağlıkla ilgilidir. Kayıplar, gizli düşmanlar, dedikodular, elde olmayan nedenlerle yıkım, ruhsal rahatsızlıklar, aydınlanma, bırakmak istediğiniz, evrenin sizin elinizde alması gerekenleri gösterir.

Yılın son Ay tutulması sayesinde Yengeç ve Oğlak eksenleri kapsamında bu güne kadar bizden gizlenen veya bizim başkalarından gizlediğimiz olayların gün yüzüne çıkması, bizden gizlenen ve gizlice yürütülen konuların aydınlanması söz konusu. Tutulma anında Venüs’ün 5.ev yerleşimi aldığı Ketu görünümü neticesinde evlilik ve ikili ilişkilerde sorunlar söz konusu olacaktır. Sağlık anlamında dizler, dişler, kemikler, cilt, tırnak, yanı sıra kalp, mide, göğüs rahatsızlıkları yaşanabilir. Aynı zamanda kemik kırılmaları, yanık ve kesiklerin yoğun yaşanacağı bir süreçtir. Düğümler aneretik derecede olduğu için aile içerisinde, köklerimizden ve atalarımızdan gelen geçmiş problemler karmik etkilerle çözümlenmek üzere sahnede yer alabilir. Önemli farkındalıklar ve değişim süreçleri de yaşayabiliriz. Bilinçaltı korku ve problemlerimizle yüzleşebilir ve psikolojik olarak dönüşüm sürecine girebiliriz. Ayrıca bu dönemde bilinçaltı korku ve problemlerimiz karışık rüya veya kabuslarla tezahür edebilir…Rüyalarında bu farkındalığı yaşayacak olan eksenler ise Terazi-Kova-Yengeç ve Oğlak burçlarıdır. Retro Satürn yüzünden gerek soyut gerekse somut anlamda arkaya attığımız, hasır altı ettiğimiz konular ile yüzleşme ve gerçekleri görme zamanıdır. Ay’ın farkındalığında coşan duygular mahiyetinde ani kararlar alabiliriz. Hem kendi hem yakınlarımızın davranışlarını sorgulayıp, sonlandırıp, yeniden revize olacağımız ve direnirsek baskı ve zorlanmalar ile karşılaşacağımız bir süreç.

O halde bu durumda Lagna ve Ay konumlarınıza göre eksenler şeklinde açıklayacak olursak.

1-7 ekseni yani Lagna ve  Ay Oğlak-Yengeç ekseni; Evlilik, ikili ilişkiler, ortaklı konular, davalar, eşin geliri ekstra, eşin sağlığı, eş sebebiyle çıkan harcamalar, eşin gelirinde artış ya da kayıplar, açık düşmanlar, ortağınızın arkanızdan çevirdiği mevzular, hukuksal meseleler adına evren start verecek demektir.

2-8 ekseni yani Lagna ve Ay Yay-İkizler ekseni; Kazandığınız paranız, geliriniz ve giderleriniz ani oluşan maddi kayıplar, söylemleriniz, eylemleriniz, sırlarınız, cinsel organlarınızda oluşabilecek arazlar. ÖLÜM (mecazi anlamda) kurtarmaya çalıştığınız bir çok değerin kaybı, gönlünüzde ki bitişlerin kabullenişi, anılarınızın canlanması, evrenin elinizden alması gerekenler ve mahcubiyet gözlemlenecektir.

3-9 ekseni yani Lagna ve Ay Akrep-Boğa ekseni; Yakın çevreniz, akrabalarınız, kardeşleriniz, uzun yolculuklarda meydana gelebilecek kaza durumları, babanız, cesaretiniz, eğitim aldığınız konular ve eğitmenleriniz. Kısa ve uzun mesafeli yolculuklar önümüzde ki 4 yıl süresince gündemlerinizde olacaktır.

4-10 ekseni yani Lagna ve Ay  Terazi-Koç ekseni; Eviniz, evinizde oluşabilecek ufak çapta kazalar, gayrimenkul ve araçlar üzerinde satış yapmak ya da almak, ev ve iş değişikliği, kariyeriniz, anneniz, anneniz ile diyaloğunuz, kırgınlıklar, uykusuzluk, toplum önünde ki duruşunuz, üst yöneticileriniz ile yaşayacağınız polemikler neticesinde iş değişikliği yansımalarıdır.

5-11 ekseni yani Lagna ve AY Başak-Balık ekseni; Aşk hayatınız, yeni bir ilişkiye başlamak, sıkıntı veren ama bir türlü bitiremediğiniz ilişkinizi bitirmek, ayrılık, çocuklarınız, hayalleriniz ve umut ettikleriniz, eğlence hayatınız, isminizin karışacağı spekulasyon içerikli konular. Çocuklarınız adına duyacağınız kaygı, sorumluluklarda artıştır yansımaları.

6-12 ekseni yani Lagna ve AY Aslan-Kova ekseni; Çalışma ortamınız, iş arkadaşlarınız, uykusuzluk, gizli düşmanlarınız, sağlığınız, yaşadıklarınızla paralel dini inanış ve içe dönüşünüz, yatak zevklerinden mahrumiyet, yatak zevklerinde tatminsizlik, iş konuları, iş yoğunluğu, bir yakınınız adına hastane ziyaretleriniz. Ekstra çıkacak masraflar önümüzde ki 4 yıl süresince sizlerle olacaktır.

Ya durduralım bu dünyayı ya da tersine saralım geçmişi. Yeniden yaşayalım, yapmayalım eski hataları, kırmayalım sevdiklerimizi, aldatmayalım kimseyi, yalanlar pembe olsun telafisi olan türden ne bileyim işte böyle düşünceler hasıl oldu bende. Hangimiz hata yapmadık ki? Hangimiz tövbe etmedik ki? Kusuru olmayan bir Allah! Soylu bir hesaplaşma olsun bu sefer, hüzzam bir vurgun yesin gönül, ardı başka melodileri getirsin. Mavinin ve yeşilin belki de tüm renklerin her tonu hoyrat bir yansımadır ruhlarımıza. Özleme kanat çırpıyor martılar bir yudum gevrek uğruna insan da öyle değil mi? Tükenmiş yaşamların içinde umutsuzca. Her yeni güne geceden kalma düşlerle bismillah derken! Oysa ki iman gücü ile kavuşmalar yaşamın duraklarında mevsimi zorlarcasına. Kalp gönlün sesiyle ritim tutar, ne kadar sitem etsek de her mevsim aynı değildir keza her üşüme gibi aşkın anlamını şimdi ki zamanda aramayın, aşkın anlamı gönlünüzde ki o derin yarada saklı. Oğlak Dolunayın da yaraya tuz niyetine zirvelerde esen rüzgarın soğuğuna aldırmadan üstelik. Sancısız geçen Dolunay evrelerine diyeceğim fakat üzgünüm ki bu Dolunay ziyadesiyle sancılı. 3 Ağustos itibariyle gündemleriniz ısınacak 23 Temmuz tarihinde ki konular mahiyetinde. Ekilen tohumlar boy verdi zira şimdi hasat zamanı. Her acı kendi bağrını yakar tıpkı her mumun kendi zümresini aydınlattığı gibi her şarabın damakta başka tat bırakması gibi. Her geminin bir pusulası vardır bulur mutlaka yolunu. Bu masalın kahramanı sizlersiniz yeter ki izleyin iz düşümlerini, anlamsız sorulara yer vermeyin. Yüz iklim derinlere gömün sevdiğinizi kimse dokunamasın!

7 Ağustos 2017 Sravana Nakhastra da 21.20 enlem değerinde; Yüreğine bir sor bakalım; sevginin matematiğini. Yoksa aşk mıdır nedir sevgi midir? Yalnızlık mı o hüzzam bestenin adı? Hisleri kapsamında Pada yöneticisinin Ay olduğu, Mars’ın ise devrede ki etkisi ve Retro Merkür ile feleğin baş pehlivanları Ay düğümleri eşliğinde 21 Ağustos Aslan Güneş Tutulmasına şahitlik edeceğiz. 21 Temmuz tarihi çok önemliydi.  O tarihlerde ki gündemlerinizi hatırlamanızı istiyorum. Eylül ayında Kova Dolunayı kapsamında ki olaylar aydınlanacak zira. Köküne bak bakalım hele kök sağlam mı? Sevmek belki bir şeydir ama sevildiğini bilmek çok şeydir. Ya ihanet! Ya yalan! Ya sahtekarlık!

Güneş ve Ay’ın kavgası, karşıtlık hali tüm gerçekleri görebilmemize vesiledir.

İnsanların akıllarını kurcalayan ve yüzyıllardır yanıt bekleyen bir çok konunun ardında MUCİZE diye tabir ettiğimiz yaşamımızda ki rastlantısının anlamı ne olmalıdır.? Doğum horoskoplarınızda ki olumlu yerleşimler, görünümler kişileri birbirinden ayıran yegane etki yaşanılan transitler ise MUCİZE dediğimiz kavramı desteklemekte. Gökyüzünde retro Satürn, değerlerini soğutup, İkizler de ki yerleşimi sayesinde, flörtün anlamına güven yükleyen Venüs ile…’’Sevmenin de sevilmeninde bir bedeli var susturmak ne mümkün düşüncelerimizi’’ Kimler duygularına dur diyebilecek bakalım?

Dillerimizi yakan acının ismini zikir etmeyelim. Merkür retrosu geliyor. Mutluluğun gülleri açsın gönüllerinizde. Özlemin cümleleri doldursun parmaklarımı, pusulam vuslat olsun. Zemheri soğuğunda üşüyen ve üzerine dertleri yorgan yapan gönüllere bir gülüş, bir ses, bir öpüşe hasret kalanlara kabaran denizlere, öfkesi dinmeyen, kasırgası bitmeyen ruhlara nur olsun kalemim. Dolunay diye temennilerde bulunsakta bir çoğumuz olumlu anlamda nasibini alamayacak. Temenni başkadır aslolan elimizde ki tablo ise bambaşka. Nicedir sürgündür özlemlerin namlusunda yürekleriniz bilirim.

Nedir iki kalp arasında ki mesafe? Sustukça dil, konuşur AŞK! Yangın yeri bazı gönüller, sevdalar, adalet, özlem, tutku ve nefret çarmıha gerildi zira Satürn devrede Rahu Atmakaraka konumunda ve kandırılmak, aldatılmak baş düsturu nicedir gökyüzünün. Sahtekarların devri bu devir. Yalanı içtik şerbet niyetine. Göçebe sevdalardan bunaldık artık, ruhumuzun yaralı yerlerine ektiğimiz tohumlar, ayaza aldırıyor çünkü gördükleri yalancı Güneş ışığı ile hazır oldular. Tam bu noktada ben ise; kederli günler bu günler dertlerin yuva yaptığı gönülleriniz için diyemiyorum ”şu zamanı bekleyin” diye. Çünkü Retro Satürn sayesinde yıldızları dert ile biriktirelim. Elbet mühürünü gökyüzü çözecek.

Böyledir bu Ay fazları her biri olay yaratır. Ruh coşkuları ile yüzleşir, sonu bilinmez sulara dalar, su ya soğuktur, ya derin ayarsınız bir saniyede. Sonra düşünürsünüz her anının slayt hali raks eder beyninizde yemin edersiniz bir daha suya girmemeye. Aşk iki kişilik bir oyun, hissettiklerini sevgilinin kulağına fısıldayamıyorsan bu iş bitmiştir. Muhatabı olmadığınız duygu iki kişilik değil, sadece sahibine aittir. Başka bir coğrafyada ise sanıyor musunuz herkes sevgiye doymuş 🙂 sevgi gösterileri bir yere kadar! Faali meçhul cinayetlere, eşkiya kurşunlar işliyor biliniz. Bitmesin umudunuz, yaşadığınız lokasyonu teğet geçsin dertler. Çiğ düştü Akrep-Boğa-Kova ve Aslan eksenlerinin yüreğine, bir kadının sevgi dolu kalbine, bir adamın gözlerine ve buz kesti her yer, damarlarında ki özlem dolu kan bile buz kesti!!!

Derinliğinde insan kaybolur. Derinliğinde insan düşer. Derinliğinde insan göklere feryat eder. Derinliğinde insan öfkesini sıyırır kınından ve hançer olup saplar hayata! Bir adam doyumsuz hazların peşinde. Bir kadın helal tarafından aşka sarılmak ister. Ve bir çocuk küçücük kalbinde mutluluğun sesleri, omuzuna konmuş iyilik melekleri…

Hiçbir kelime tarif edemez yaşadıklarımızı. Hani derler ya bir insanın günahını almak diye. Tamda bazılarınızı düştüğü durum aynen böyle. Dolunay anında sesiniz geceyi kesecek kadar keskin olacak bilesiniz. Uzun zamandır uykularımı sarmalıyor sizlerden dinlediğim hikayeler. Ben sizleri yazıyorum aslında ama anlamıyorsunuz! İnsan olmanın o ağırlığı, insan olmanın ardında ki o zalim davranışlar, insan olmanın geçmişi ve geleceği…HAYAT bir halaydır! Gönülde aşk, dilde dua, damarda kan olduğu sürece ”hasret” denilen o ateş yakar mı teni? Gökyüzünde bir sessizlik var gibi düşünmeyin. Yazdır adı üstünde. Kuş sürüsüne katıp ruhu arınarak, geçmişten gidebilsek ötelere…

Bu yaralı yürekleri bırakabilsek boşluklara. Yaralı ruhlarımızla, o hançer ki ağrısı hala taze. Satürn ve Mars ile Ay düğümleri karesine takıldık yine kahretsin ki bir huzur yok! Hepimizin hayatlarında bir alanına dokunacak. Lagna ve Ay’dan itibaren kaçıncı ev ise Oğlak-Yengeç noktası bozguna uğruyor. Nefret ettik hayatlarımızdan. Bir gözyaşı, bir hüzün yapıştı üstümüze. Benim bile kalbim sıkışıyor yok ki dokunulmazlığımız. İnsanız neticede. Yetimler, öksüzler, çalındı mutluluklar vedahi umutlar. Sema’da arş-ı alâ da bir sonra ki doğum anımızda yazılmasın böylesi yazgılar. Üzgünüm ki tekrarı yaşanılacaktı 2016 yılının size bunu taaa 2017 girerken söyledim. Şimdi bizler Ağustos’ta hangi hüznün provasını, hangi hüsranın dergahını sorgulayacağız birkez daha? Ay ışığını saçarken ulu orta ölülerimizi göreceğiz rüyalarımızda. Çirkefliklerle birkez daha yüzleşirken doğan Güneş ışık saçsın yaşamlara…

Bir adam, bir kadın ve bir çocuk…

Akşam üzeri denizden eve gelirken gündüz gözüyle mavi bulutların arasında gördüğüm semada ki Ay ışığı, düşlere sürükledi beni yolda. Özlemin, arzuların, kırgınlığın isminin ”yaşamak andı” olduğunu öğrendik velhasılı! Dualarımız şu mübarek günlerde dilimizde zikir halinde. Eski çağlarda herkes korkarmış tutulmalardan ve saklanırmış ne Güneş ne Ay ışığının girmediği dehlizlere. Ay süzülürken öylesine vakur, öğreneceğiz birkez daha Güneş doğduğunda maske takmayı, Ay geceyi esir aldığında menzilde yangın olmayı…

Merkür retroya dönecek Ağustos ayında Aslan sahnesinde. Sözlerin tükenmişliğinde özün derinlere saklandığını yerde. Adı yaşamak olsa gerek, yüzsüz, arsız, onursuz ve gurursuz olmayı öğreten gezegenlerin elinde yüreğimizde ağrı, gözümüzde ki yaş, denizde ki mehtap, mangalda ki alev, düşlerin elinde ki yalnızlığımız, tükenen zaman, mevsim yaz olsada bazı ruhlarda hala hazan…!

Bir adam; İncinmiş yüreğinde bir kadının silueti saklı oysa ki. Kurşunun öfkesi bir kendi kalbinde, bir o kadının kalbinde…

Bir kadın; Yatağına girdiğinde öylesine mağrur, kirpiğinin ucunda gözyaşı. Kapatmış kalbini düşlere, karşı koyamadığı heveslere. Bir cennet, bir cehennem arası arafta bir yerlerde. Aşkın yalan bir hikaye olduğunu hatırlıyor böyle Dolunay zamanlarında. Hicranı yara almış zira. Bu adam parayı tercih etmiş, kadını değil…! İsyan deli bir kurşundur. Rıza ise iki heceli bir söz. Bu kadar retro varken vazgeçmiş herşeyden…İki kırık cümleye kurban eyledi asırlık sevdasını…!

Ve bir çocuk; Küçücük dünyasında kedilerin ağzında sütlü ekmek, dertlerini arkadaşlarına anlatır olmuş. Ne haddimize o çocuğun hayallerini yıkmak. Ne haddimize ona yalandan masallar uydurmak. Belki çok haksızlığa uğrayacak. Çok incitecekler. Bazen kelimeler yetmeyecek o çocuğa uzakları yakın eylemek adına.

Herşeyin hikmeti, takdiri sendedir Allah’ım…

Bir inşirah serinliği bahşet daralan göğsümüze…

Ve ila rabbike ferğab

Hürmetler

AYŞEN TOK

https://www.youtube.com/watch?v=AtNX2bZGgow