ASLAN DOLUNAYI&19 Şubat 2019

Mevsimsiz sevmesini bilirim…

Vakitsiz düşünmesini, düşünüp düşünüp üzülmesini…

Rıfat Ilgaz

19 Şubat 2019 saat 17:55 Aslan burcunda Ketu yönetiminde 2.pada da, pada yöneticisi ise Venüs olan dolunay enerjisi ile Şubat ayına devam ediyoruz. Dolunay enerjisi 6 Mart tarihinde Kova yeniay enerjisi ile gündemlerimizi belirleyecektir. İçimizde deli bir öfke, kontrolü mümkün olmayan davranışlar ve şiddet içerikli isyanlar söz konusu olabilir. Zira Mars ve Ay düğümleri arasında oluşan kare kadar Kova burcunda ki Güneş ve Merkür Satürn görünümü almaktadır. Temmuz ayına kadar; Belki de yepyeni bir başlangıç, belki de bir bitiş. Vedik astroloji de Ay önemli gezegen olduğu için dolunay zamanları aydınlanmamız adına birkaç günlük farkındalığın film haline bürünmüş gökyüzü görselliğidir. Geçmişin canlanışı ve netlik kazanması adına dolunay öncesi ve sonrası sancılı yani yeniay dönemleri. Yeniay fazları Güneş tutulması, dolunay fazları ise Ay tutulması gücündedir. Nakhastra yöneticisi Ketu Wargottama etkisiyle son derece güçlü iken inşallah bir çoğunuz için bir umut olsun diyelim zira hayat çok kısa ve sizleri üzen ne varsa kesin kısadan gitsin!

Nakshatralar Vediğin incileri yerleştikleri burç içerisinde 13.20 derecelik padalara bölünmekteler. Ketu genel de maneviyatı temsil ettiği için Aslan noktası Ay ve Lagna konumunuzdan itibaren kaçıncı ev alanı ise; Görsel şölen yapabiliriz, görsel anlamda bitişlere zemin hazırlayabiliriz. Merkür ve Rahu zihinsel anlamda da tetikte olmamız yönünde bizleri uyarıyor zira Mart ayını kapsayacak Merkür retrosu var elimizde. Depresif olabilir, yaşanılacaklar neticesinde yalnızlığa meyil edebiliriz. İçimiz yoruldu değil mi? Gönül ve zihin yorgunluğu, vücut yorgunluğuna benzemiyor. ‘’Çözül çözülebildiğin kadar’’ çözülemediniz mi Ketu sayesinde ‘’tutul tutulabildiğin kadar’’ diyor evren.  Aslan ve Kova ile Balık ve Başak noktası Lagna, Ay ve Güneş yerleşimine göre hangi eviniz ise o ev konuları tavan yapacaktır. İyi anlamda ya da kötü anlamda bunun sırrı Rasi haritalarınızda gizli, yaşadığınız Dasa süreçleri nispetinde gelişmeler yansımaları arasındadır. Ekliptik düzlem Mart 2019 itibariyle yer değiştirecek T.Ketu ve T.Rahu Ay ve Lagna konumu İkizler-Başak-Balık ve Yay bireylerini oldukça zorlayacak, düğümlerin etkisi değişken grubu kadersel konularda tesir altında tutacaktır.

Genel anlamda 28 Mart itibariyle kendimizi mutsuz hissedebiliriz. Yaşamsal etkiler sert ve oldukça ağır gelebilir. Durup dururken aniden parlama, sinirlenme, saldırıya geçme gibi……Kızgınlıklarımız bir volkanın patlamasına benzeyebilir, kazalara oldukça açık bir kaç gün olacaktır. İkili ilişkiler ve ortaklı konularda iktidar hırsı ya da diktatörlük ruhumuzu esir alabilir. Sağlık açısından kemiklerinde ağrı hissedenler içinde ağrıların artışı olası mümkündür. Ruhumuzda ki ağrı ise kalbimizde zira Ketu için Yay geçişi 2019 yılı bitene kadar orada karmanın diğer önemli gezegeni Satürn ile kavuşum yaşayacak olması sebebiyledir. Bu tarihlerde sağlık sorunları yaşayanların ameliyat gibi dahili ve cerrahi müdahalelere başvurmamasını önereceğim zira aşırı kanama sonucu acil kana ihtiyaç duyulabilir. Olumsuz görünüm, zorlu Dasa süreci alan bireylerde kemik kırılmaları, deri hastalıkları, yüksek tansiyon, kansızlık, adale ağrıları gibi şikayetlerde artış gözlemlenecektir.

Bu tarihler en fazla evlilik ve ilişkiler için ortaklı tüm konularda Balık-Başak-İkizler-Yay burçları için zararlıdır. Burada şu da var tabi bu enerjiyi olumlu kullanabilmek. Zodyağın iki doğal zararlısı T.Satürn öğretileri uzun vadeye yayılı iken T.Mars her evde olumlu seyir ve olumlu enerji oluşturmuyor. Bu gezegenler kadar Güneş transitleri de oldukça önemli. Güneş’in 1.ev seyri Lagna ve Ay yerleşimlerini enerjik anlamda zorlayabilir her ne kadar Güneş doğal zararlı olup bazı eksenlerde düşüşte olsa da Kova noktasında ki hali alacağı görünüm ile durumu zora sokacaktır. Kalbinin götürdüğü yere gideceksin, gitmesine de dönüşünün hesabını ter temiz yapmalısın.. 🙂 ASLAN noktası Zodyağın 5.ev yerleşimidir. Levh-i mahfuz; olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekan da ki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu bir İlâhî muhafaza levhası; İlahi ilmin aynası, kaderin defteri, kâinatın programı. Elif elif yazılmış bizlerin yazgısı kimisine bal börek, kimisine susamlı çörek. Yıldız tozlarından yaratılmış ve yolun sonunda ışık olmaya kotlanmış insanlarız bizler. Derslerimiz hiç bitmedi, bitmeyecek hala cebeleşmekteyiz. Kimi görsem ayrı derdi var, kiminle konuşsam apayrı konular. Her hücremizde yazılı bir bir bu sorunlar. Zor değil anlamak aslında hepsinin Yaratanın isteği olduğunu.

“KADER” olayını vurgulayan bazı ayet ve hadislerlerden alıntı yapıyorum sizlere ne güzel anlatılmış hani kadere inanmayan arkadaşların okuması adına.

“ALLÂH DİLEMEDİKÇE SİZ DİLEYEMEZSİNİZ!” (76.İnsan: 30)

“HÂLBUKİ SİZİ DE YAPTIKLARINIZI DA ALLÂH YARATMIŞTIR!” (37.Sâffât: 96)

“MUHAKKAK Kİ BİZ HER ŞEYİ KADERİYLE (yazılı – programlanmış) YARATTIK!” (54.Kamer: 49) “…HAREKET EDEN HİÇBİR CANLI YOKTUR Kİ ONUN ‘Bİ’NASİYESİNDE (alnında-beyninde var olarak/beyninden) TUTMUŞ OLMASIN (fâtır’ın beyni programlaması)…” (11.Hûd: 56)

“DE Kİ: “HERKES YARATILIŞ PROGRAMI (fıtratı – şâkılesi) DOĞRULTUSUNDA FİİLLER ORTAYA KOYAR!” (17.İsra’: 84) “ARZDA (bedeninizde – dış dünyanızda) VE NEFSLERİNİZDE (iç dünyanızda) SİZE İSÂBET EDEN HİÇBİR MUSÎBET YOKTUR Kİ, BİZİM ONU YARATMAMIZDAN ÖNCE, BİR KİTAPTA (ilim boyutunda oluşmuş) OLMASIN!..” (57.Hadiyd: 22) “(Bunu bildiriyoruz) Kİ ELİNİZDEN KAÇANA ÜZÜLMEYESİNİZ VE SİZE VERDİĞİ İLE DE SEVİNİP ŞIMARMAYASINIZ!..” (57.Hadiyd: 23) Şimdi de sıra geldi “KADER” ile ilgili Rasûlü Ekrem’in açıklamalarına;

“ALLÂH, mahlûkatın KADERLERİNİ, semâları ve arzı yaratmasından elli bin sene evvel yazmıştır!”

Tâvûs şöyle anlattı: Ben Rasûlullâh’ın (sallâllâhu aleyhi vesellem) sahabîlerinden birçok insanlara eriştim… Onlar, ‘HER ŞEY KADER İLEDİR’ diyorlardı… Ben, Abdullah İbni ÖMER’den şöyle işittim:

Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) buyurdu; HER ŞEY KADER İLEDİR!.. Hatta, âcizlik ile zekâ ve beceriklilik bile!..

Vedik astroloji de 5.ev; Aslan noktasını temsil eder, bu sebeple Dharma görev veya yaşam amacı evidir. Evin simgeleri arasında; Çocuklar, zeka, hafıza, geçmiş yaşamdan getirdiğimiz ödüllerimiz, spekülasyon, kumar, spor yapma yeteneğimiz, el sanatları, güzel sanatlar, ahlak, erdem, hayırseverlik, dine bağlılık, romantizm, aşk maceraları, zevkler, ruhsal yönelimler, bilgelik, yüksek eğitim, iyi alışkanlıklar yerini alır. Rasi haritalarınızda 5.eviniz Jüpiter’den görünüm alıyorsa olumlu, Satürn’den görünüm alıyorsa ders verici, Mars’dan görünüm alıyorsa zorlayıcı etkiler barındırır. Her şartta bu ev bereketli ve uğurludur. 5.evin yöneticisi haritada nereye yerleşirse o nokta özellikle iyi incelenmelidir.“poorvapunya” buradan deşifre edilir. Bunun anlamı, şimdiki hayatı yönlendiren geçmiş yaşam kredisi veya ödülüdür. Neredeyse tüm dünya çapındaki ünlü insanların haritalarında çok güçlü 5. ev vardır. Bu işaret şimdi ulaştıkları yeri hak etmek için çok çalışmış olduklarını gösterir. Poorvapunya bir çeşit kalıtım duyusu olduğundan, büyük ödüle sahip olan kişi erken çağlarında kaderini bilir veya hisseder.

Ay enerjileri ismi ile müsemma değil maalesef! Bitişler, duygusal konular, iç alemimize doğru çalışacak. Kalp bir kapıdır iç âleme açılan, yaptığımız her hata, vicdanımızı sızlatan her olayla, düşünceler de bir terazi kurarız gönül aynamızda. Kalbin ötesindeki o uçsuz bucaksız sonsuz olan huzur denilen odaya girmek zorlaşır. Kızgınlık ve kötülük kalpte yanan bir ateştir. Kin ve haset, kıskançlık ise bazen onu oluşturan sebepler, bazen de ondan oluşan sonuçlardır. İnsana bahşedilen bu duygular günaha sevk eden kötü huylardır. Bu sebeple, bu huyların etkisi altına girmemeye çalışmak lazımdır. Öyle ise kalbinizde barındırdığınız tüm hissiyat kızgınlık, nefret ve öfke son bulmalı. Bulmalıdır da zaten 5.evde geçmişten getirdiklerinizi 9.evde geleceğinize götürmektesiniz. Hayseme’ye göre “İnsanın şeytana karşı işi zorcadır. Çünkü o şehvet duyduğu zaman şeytan gelip kalbine girer; hiddet duyduğu zaman da gelip aklına girer.’’

Aslan burcuna insad edilen gösteriş hakkını bulamayacak yine. Kalp bir havza ise bu havza da nefrete ve kine yer vermiyoruz. Bir sahabi “Kızan insan, çok akıllı da olsa kızarken ahmaklaşır. Ahmağa verilecek cevap ise susmaktır.” Onun için, kızan kimseye karşı susmak tavsiye edilir çünkü o, söylenecek en akıllıca sözleri bile yanlış anlar ve yanlış tepki gösterir. Susmayı öğrenemedik bir türlü. Önce Balık sonra Kova noktasında çalışacak olan Merkür retrosunda başaracağız inşallah evren bu hissi telkin edecek zihinlerimize.

İnsanlar da bu duyguların oluşmasına sebep olan doğum anında ki gökyüzü enerjilerini içerisinde barındıran horoskoplardır. Kalp ve huzurun kontrol edildiği nokta 4.ev ve AK gezegen yerleşimidir. Orası kötü bir gezegen tarafından kuşatılmış ise durumunuz zor sevgi denen en önemli gıdadan mahsunsunuz ve kiri zihninizi ele geçirdi demektir. İnsanlara kızmak yada kızmamak onları irade sahibi görüp görmemeyle eş değer, merhamet ise ebedi bir mülk gibi maalesef oda her kula nasip olmayan yüce bir değer. Kızmak, kin gütmek ve nefret sorunları çözmenin yolu değil ki zihinsel anlamda sorunları büyütür ve yeni sıkıntılara sebep verir. Çoğu düşmanlıklar, büyük kavgalar ve bunların beraberlerinde getirdikleri yıkım ve kıyımlar, yutulabilen kızgınlıkların pahalı yansımalarıdır.

Kızgınlığını tolore etmek için kızan insanın çirkinleşen yüzünü, deli saçmasına benzeyen sözlerini ve köpeğin kudurması gibi olan davranışlarını düşünmek bile yeterlidir. Yumuşaklık, güzel ahlâkın güzel bir meyvesidir. Yumuşaklığı, ancak kızgınlık ve nefretten arınmış olanlar gösterebilirler. ”Ya âlim ol, ya ilim öğrenen ol, ya da bunları seven ol.” denmiş bir hadiste boş kaldığım her an okuduğum bu hadislerden çok şey öğrendim sizlere de tavsiye ediyorum şiddetle. Hisler kalplerde oluşur ve zihinlerde eyleme dönüşür. Günah makinesi haline gelmeyin, üzüntüleriniz olumlu Dasa ve transitleriniz başladığında son bulacak emin olun ve lütfen güvenin bana bitmeyecek hiçbir kötülük yok!

“İnsan suretinde gördüğün herkes insan değildir.”

Hacı Bektaşi Veli.

Aslında affedici olabilmek ne yüce ve yegane bir duygudur. Egodan korunmak ve yüksek bilince ulaşabilmek ne büyük bir lütuftur…

Merkür retrosu anında zihinsel anlamda yoracak bizleri. ‘’İki düşün bir konuş’’ moduna gireceğiz. Ya da ‘’susma sustukça sıra sana gelecek’’ felsefesini savunabiliriz. Merkür zihindir, hafızadır, zekadır. Hafıza, zekanın hazinesi, tefekkürün sermayesi, benliğimizin tarihidir. Ruhumuza takılan en değerli cihazlardan biridir. Hafızasız bir zeka işimize yaramaz. Çünkü biz, eskiden öğrendiklerimize dayanarak düşünürüz. Merkür AK olan kişiler geçmişlerini sık sık düşünür ve kolay iletişim kuramazlar. Geçmişte yaşanılan her konu rüyalarımız ve gerçek yaşamlarda deneyimlenmek adına yeniden önümüze sunulur. Bütün şeytani düşünceler akılda başlar, tartışmalar, kavgalar, kıskançlıklar, sahiplenicilik ve nihayetinde savaşlar.

Atmakaraka gezegen bir doğum anında Rasi haritasında ki en yüksek boylam dereceli gezegendir. Jagannatta Hora programında sağ tarafta ki satırda AK olarak ifade edilir.

AK gezegeni Jüpiter olan biri bilgeliğin doruğundadır. Fakat diğer bilgelerede tevazu ve saygı gösterirse bu yaşam sınavını vermiş olur. Uzun bir ömür ruhun örtüsü olarak hediyedir.

AK gezegeni Venüs olan biri 🙂 ya aldatır, ya da aldatılır. İhanet eden bireyin sadâkat beklemesi oldukça manidar olsa gerek! Ruhun üzerinde ki örtünün en büyük öğretisi ilişkiler ekseninde verilir.

AK gezegeni Rahu olan biri ya iyi bir dolandırıcıdır ya da sürekli kandırılan birey rolündedir. İntikam ve kin duyguları digbala olmuştur.

AK gezegeni Güneş olan birinin libidosu yani egosu tavan yapmıştır. Herşeyin en iyisini kendi bilir ve o herkesten farklıdır tabii kendi gözüyle.

AK gezegeni Merkür olan biri yalancıdır. Yalan söylemekten kaçınmaz. Söylediği yalanlara karşılık hayatında hep yalancılarla mücadele verir.

AK gezegeni Ay olan biri alıngandır. Duyguları, sezgileri ile mantığı arasına sıkışır. Yeryüzünde ki tüm dişilerle sorunları olur. Evli kişilerle ilişki yaşamaktan kaçınmaz.

AK gezegeni Mars olan birinin ruhu savaşçıdır. Mutlak suretle ya kendisi şiddete aşırı meyillidir. Ya da kendisi şiddet gören kişidir.

AK gezegeni Satürn olan biri kötülük yapmak için dünyaya gelir. Bunu unutmayın 🙁 Farkına varmadan yaptığı kötülüklerin diyeti yine hayatına kötülük olarak yansır…

Kör sevgi sevgi değildir, bilgiliyseniz eğer gerçek sevgi budur. Kendinizi, eşinizi ve konumunuzu sınama vakti. Kalbinizde sevgi ve aşk olmadan bir şeyler yaparsanız gerçekler ayyuka olacaktır. Düğümlerin natal gezegenlerle teması kayıplar kadar kişiyi depresif davranış ve intihara dahi sürükleyebilir. Bazı doğum yılları ne yazık ki bu ruh haline bürüneceklerdir.

Rasi haritalarınızda en büyük üzüntüye sebep olan tek gezegen olarak Satürn’ü affetmenin muzdaripliğini yaşıyorum inanın. Zira Ketu-Rahu Ekliptik düzlemin yarattığı kadersel olaylar çok daha etkili ve iz bırakan türden. Düğümlerin tersten kavuşumu 18.5 yılda bir yaşanırken, yüzden kavuşumu 9 yılda birdir ve natal yerleşimleri, diğer gezegenlere verdikleri kare görünümler sürprizlere gebedir. Kontrol etmeniz gereken sadece yerleştikleri evin kaçıncı eviniz, yöneticisinin ise nerede olduğunu bilmenizden geçiyor.

Karmik ilişkileri ve yine düğümlerin sebep olduğu transitlerde hayatlarınıza girenlerin karma ile alakası olduğunu unutmayın. Yıldızlar çok uzak değil sadece keşif edilmeyi bekliyorlar. Navamsada ki bir çok detay esasında ilişkilerin, geçmişten gelen ve tamamlanamayan bir çok konunun altını ısıttı. Vedik astroloji kaderi yorumlama, anlama ve dahi kabul etme sanatıdır. Kaderi bizler yazmıyoruz, değiştiremiyoruz, sadece dilimizin döndüğü, sizlerin anladığı formlarda yorumlamaya çalışıyoruz. Ayrılık, hastalık, iflas, ihanet, sadâkat, varlık ve yokluk hepsi Rasi haritalarınızda gizli.

Cesareti olanlar, hayatıyla alakalı gerçekleri öğrenmek isteyenler Danışmanlık hizmeti alsın. Kozmik plan dahilinde yüce Yaratıcı ne derse o olur. Tahmin ettiğiniz ve umut ettiğiniz yazgının üzerinde bir yol gizli oda sizlerin haritalarında. Ben siyah görürsem siyah konuşurum, pembe tablo çizmem!

Danışmanlık telefonu WhatsApp: 0 534 563 72 72

Ben beyazı gördüm gece de sonra siyaha büründüm. Güneş’in alnında yeter ki isteyin. Düğümlerden sonra belki de HİÇ olmayı öğreniyor İNSAN…!

18 ay süren Ay düğümleri sınavını başarı ile verenler yok mu peki? Olmaz mı! Ruhun iyiliği ve kötülüğü söz konusu iken kim inkar edebilir bu muazzam sistemi? Gökyüzünden Allah’ın emirleriyle yıldızların bizlere gönderdiği enerjiler doğrultusunda cüzz-i irademizin devre dışı kaldığı koşullarda kaderimiz yön buluyor.

Açığa çıkan sırları neticesinde mahcubiyet yaşayacak olan Oğlak-Yengeç-Balık-Başak ekseni; Bu ölümlü dünya da her şey mübah! Ettiğiniz sürç-i lisanlar dahil olmak üzere. Yalnızca kalben huzuru ve sevgiyi masum insanlar bedenlerinde, zihinlerinde hissederler. Yaratıcının hediyesi bu sevgi, mutluluğun yegane timsalidir. Sevmek kadar güvenmek daha da önemlidir. Sevgi bütün yok edici enerjiyi kontrol eder. Nefret hem kendinizin hem de başkalarının duygularına yıkımdır. Boğa-Akrep ekseni; Anne sağlığı, evinizin içinde arayacağınız huzur, uyku sorunlarınız, yeni bir araç alımı, gayrimenkul alımı veya satımı kariyer konularınız ve toplum önünde ki tavrınız, duruşunuz! Gündemlerinizi oluşturacak. Egolu düşmanlar tetikte, hepsi hazır menzilde bekliyor üstelik Satürn devredeyken belli ki aranızdaki hesaplaşma geçmiş yaşamlardan gelmekte yani dost görünüp, düşmanca davrananlar, arkanızdan kuyu kazanlar, ahlarla, vahlarla ettikleri tesellileri koz kullananlar. Ego, Vediğe göre enerji merkezlerimizi tarif eden çakralarımızda ki bozukluktan kaynaklanır. Sevgiyi ve başkalarına değer vermenin önemini anlamalısınız. Tepki gösterebilirsiniz ancak düşman çetin huzurunuz kaçacak. Saf sevginin ve masumiyetin yanlarını deneyin bu seferde siz safa yatın ne olacak ki? Dürüstlük ve hoşgörünün kazanacağını göreceksiniz!

Balık-Başak dolandırıcılara, sağlığa ve depresyona dikkat! ”Kulun, kalp gözü sırrıyla eriştiğine, akıl dünya gözüyle yetişemez”.

Ülke Natalına göre değerlendirme yapacak olursak 3.evde oluşacak dolunay enerjisi 3.evin simgeleri açısından önemlidir. Eğitim, kültür, iletişim, bilim ve ülkenin komşularını temsil eder bu alan. Ülkenin iç ulaşımının tüm alanlarıdır. Kara yolları, demir yolları, nehir ve kanal ulaşımı, araçlar vs bu evin alanlarıdır. Postaneler, internet ve TV yayınları ile medyayı yönetir. Mundane haritalarda Ay; Halkın, kadınların ve kalabalıkların temsilcisidir. Halkın davranışlarını ve genel davranışların işaretidir. Halkın dikkatinin yoğunlaşacağı konular üzerinde vurgu yapacaktır. Özellikle ulaşım anında oluşabilecek kazalar tutulma evresinde haber programlarında yoğun bir şekilde yer alabilir. Mundane haritalarda Güneş; En tepede ki otorite figürünü Başbakanı, monarşiyi, aristokrasiyi, yargıçları, otoritede ki tüm kişiler ile itibarlı insanları, bakanları temsil eder. Dolunay anında Lagna yöneticisi Güneş Kova burcunda Merkür ile birlikte. Merkür ise Medyayı, gençleri, yazarları ve ticari konuları simgeler. Basında yer alacak ekonomiyi ilgilendiren konuların Aslan etkisiyle abartılarak şaşalı bir şekilde gündem oluşturmasına şahitlik edeceğiz. Satürn görünümü engeldir. Mundane haritalarda 3ev; İletişim konuları kadar ülkenin komşularını da temsil eder. Komşularımız ve onları ilgilendiren konular 15 Mart tarihine kadar yoğun bir şekilde gündemlerimizde olacaktır.

Son olarak gönlümden geçenler odur ki; güzeli ve güzellikleri görmek; gönül gözü ile bakmasını bilmekten geçer. Gönül gözü ile bakanlar, kusur değil hüner görürler çünkü gönül gözü kusurları değil hünerleri gösterir. Hüner arayan göz kusur görmez, kusur arayan da hüner görmez! Yürüyoruz her gün ve her gece hasretin, acının, kederin, sevincin, duygularımızın sınandığı o incecik çizgide. Sığmıyoruz ne bu bedene nede bu dünyaya yaşanılanlar öyle ağır ki arzulara karşılık gerçekleşenler yetersiz geliyor! Ben öyle hissediyorum. Gecelerimiz uzun ve karanlık! Ölümün ve aşkın kurda kuşa yazıldığı bu çelişkiler atlasında ruhumuz neşe dolu zamanları arar oldu. Gecenin sorguları gündüzlerde yanıtlanırken ara taksim geçer gibi AY evreleri. Alevi yakıyor içimizi, gözyaşlarımız pınar oluyor bir şeyleri silmek istercesine. Bunalınca insanın ruhu, şarkılar sayesinde katmerlenmiş bütün anılarını, yürek gümbürtülerinden üfleyerek gömmek istiyor bir yerlere. Belki de en güzeli aldırmamak yapılanları görüp görmemek, bilip bilmemek, çünkü her birey kendi nefsinden, kendi ahlakından, kendi Hora Shastrasından sorumlu. Sorgu sual verecek neticede yukarıda ki ustaya!

Üşümek ne demek siz bilir misiniz? Bir yüreğin üşümesi ve sonra yine aldanması. Böyle üşüdüğünüz zamanlarda toprak sarar nefesiyle insanın gönül yarasını, bağrında ki sızı öyle derindir ki suskunluğunuz çığlıklara döner, düşlerinizi yakarsınız tek tek. Gözyaşınız süzüldükçe gözünüzden üşüyen yine göğsünüz olacaktır. Ve bir kapı kapanır bilirsiniz bir kez daha asla açılmayacağını ‘’kader’’ der boynunuzu bükersiniz. Deniziniz öyle kabarır ki dalgalar alsın götürsün istersiniz bedeninizi oysa geride kalan genzinize dolan tuzdur yakıcı ve yok edici etkisiyle. Yutkunursunuz ya hani derman olacak başka bir nefes aramaya başladığınız anda acınız dinecektir. Birinin açtığı yarayı ancak bir başkası kapatır. Gökyüzü salladıkça gönül salıncağınızı, sarsılır, tükenir, fırtınalarla içinizde ki çiçekleri büyütemezsiniz. Elleriniz semaya açılır ve üşüdüğünüz için ‘’üzerime bir sevda ört’’ diye dua edersiniz.

Aldanmayın bu gökyüzünün her haline mevzu dolunay bile olsa!

Hürmetler

Ayşen Tok