Gökyüzü Notaları & Yengeç Yeni Ayı

Halbuki gözlerin işlevi görmek değil ağlamaktır; gerçekten görmek için de gözlerimizi kapatmamız gerekir: Vecdin şartıdır bu, gönül gözüyle yegâne görü­şün; oysa ki algı, zaten görülmüş’ün, tamiri imkansız bir hep bilinmiş’in dehşeti içinde tükenir…
E. M. Cioran / Çürümenin Kitabı

Sesiniz çıkmadığına göre iyisiniz 🙂 nabzınızı yoklamak istedim. Yengeç yeni ayı 23 Temmuz 2017 saat:11:45 Sevinçler ertelenmesinde, ertelediklerimiz gözyaşlarımız olsun.

Oğlak-Yengeç ekseni!

Ah bu gökyüzü, ah bu gezegenler, ah bu aneratik dereceler ve en önemlisi ah bu feleğin baş kahramanı Rahu ve Ketu.  Ya durduralım bu dünyayı ya da tersine saralım geçmişi. Yeniden yaşayalım, yapmayalım eski hataları, kırmayalım sevdiklerimizi, aldatmayalım kimseyi, yalanlar pembe olsun telafisi olan türden ne bileyim işte böyle düşünceler yeni ay ve dolunaya özgü. 2017 yılı için sizlere yıl ‘’Haziran itibariyle başlayacak’’ demiştim. Hem Satürn, hem Ay düğümleri etkisindeyiz. İçimize bir dönüş ve bir silkelenme arzusu.  Soylu bir hesaplaşma olsun bu sefer, hüzzam bir vurgun yesin gönül, ardı başka melodileri getirsin. Mavinin her tonu hoyrat bir yansımadır ruhlarımıza. Özleme kanat çırpıyor martılar bir yudum gevrek uğruna insan da öyle değil mi? Tükenmiş yaşamların içinde umutsuzca.

Oysa ki iman gücü ile kavuşmalar yaşamın duraklarında mevsimi zorlarcasına. Kalp gönlün sesiyle ritim tutar, ne kadar sitem etsek de  her mevsim aynı değildir keza her üşümede, her ayrılışta aşkın anlamını şimdi ki zamanda aramayın, aşkın anlamı gönlünüzde ki o derin yarada saklı.

Sancısız geçen Ay evrelerine diyeceğim o ki her  gün gökyüzü bir acı doğurmuyor. Her acı kendi bağrını yakar tıpkı her mumun kendi zümresini aydınlattığı gibi, her şarabın damakta başka tat bırakması gibi. Ne yazayım sizleri nasıl selamlayayım diye düşünürken dile geldim yine. Unutmayın her geminin bir pusulası vardır bulur mutlaka yolunu. Bu masalın kahramanı sizlersiniz yeter ki izleyin iz düşümlerini, anlamsız sorulara yer vermeyin. Yüz iklim derinlere gömün sevdiğinizi, yüz iklim geçsin üzerinden. Ne kimse sevginize dokunsun ne de ihanete uğrayın..!

Hiç bir hayatın, hiç bir yaşamın kalibresi bir noktada durmaz. Doğum itibariyle sürekli sağlık sorunları yaşayan bir bebek bir an gelir ki sağlığına kavuşur ya da bunun tam tersi. Mavi mavi baktığımız gökyüzünden süzülen dertlerin tortusu değil bilakis dertlerin ta kendisidir. Şimdilerde Lagna ve Ay konumu Akrep-Boğa-Aslan ve Kova olanlarda durum böyle. Kayıp mutlulukların çığlıkları üzgünüm çok uzaklarda. Dehlizlerine daldığınız bu dertlerin elbette ki bitişi var 2017 yılı son bulmalı. Bir de Satürn etkileri hepimizi sınamakta. 2014 yılı Eylül ayından bu yana ruhun rekamülü adına beklediğimiz durakta, bindiğimiz otobüs bizi başka bir durağa taşımakta.

Yeni Ay doğacak yarın. Rasi haritalarınızda Lagna ve Ay konumundan itibaren hangi evde gerçekleşecekse bu doğum final Oğlak Dolunayında yaşanacaktır.

Bu enerjilerin kadrajında mutlu mesut masmavi bir tablo çizip yazamıyorum sizlere. Bu enerjiler altında sizler eskiyen şarkıları unutamadınız. Bitmedi gönlünüzde ki üşümeler. Kapandığını sandığınız o kapılar yeniden açılacak. Usunuzda ki tutku yeniden alev alacak. Ektiğiniz sessizlik tohumu boy verdiğinde düşlerinizde dahi çığlık atacaksınız. Beklentilerin ve mecazi anlamda ölümlerin dergahıdır bu ağır Satürn transiti jargonda Sadesati denmekte. Aynı gökyüzü altında, aynı sahneyi, aynı çatı altında ayrı ayrı koltuklarda izlemektir bazen hayatın ismi. O anları lütfen unutmayın nakşedin ki ruhunuza bir sonra ki Satürn transitinde tecrübe ile paralel sınavlarınız daha hafif olsun.

Bir sevinçlik yer ayırın sizler yine de bana çünkü ben derine ve maviye kavuştuğumda sizlere çok yazılar yazacağıma söz vermiştim.

Oysa ki elde var dertler, dilde var umut ile yeni bir yıldı 2017. Satürn hepimize çelme çaktı. Yılın son Güneş tutulması 21 Ağustos tarihinde tüm ihtişamıyla görünecek gökyüzünde, etkisine çoktan girdik bile.

Bu Ay farkındalığı olanlar için netleşmelerin yaşandığı gelişmeleri de beraberinde getirecek demiştik. Ağustos 2017 Güneş Tutulmasının ilk etkilerini alacağımız 4 yıllık zamanlar geldiğinde bu okuduğunuz satırları hatırlamanızı dilerim.

Benim için çok önemli bu ay zira Ketu-Rahu aneratik derece ile eşlik edecek semada ki şenliğe. Doğası gereği Mars Yengeç burcunda pek keyifli değildir. Bu bazılarınız için avantaj bazılarınız içinse zararlı. T.Satürn için şunu söylemek doğru geçmiş tecrübeyle orantılı Mars’ın enerjisini verdiği dirişti ile motivasyonu yükselterek desteklemekte ya da yerleştiği ev ve dasa süreci zararlı ise bu yorum sizin için tamamen olumsuz olmalıdır. İşte bu yüzden Hint Astrolojisi 12 burç yorumuna yer vermez.

Velhasılı yukarısı şahane 😀 Kimine bal börek, kimine otlu çörek modundayız.

Ay sonuna kadar heyecanlı olan tüm konulara ilgi duyabiliriz. Güvenliğini önemsemeden zira duygusal yönden tutarlı olmayı öğrenmek biraz zor olabilir. Zordur duygular ve arzuların savaşı, bu zıtlaşmayı düzenlemediğimiz sürece sevgi ve sevgisizlik ile alakalı sorunları çokça yaşayacağız demektir. Duygusal açıdan çabuk öfkelenecek bir ruh hali hakimken kazalara da meyilli bir gökyüzü var elimizde. Özellikle kesici aletlere ve alkol tüketimine özel dikkat! Sağlık adına depresif davranışlar kadar mide, bağırsak sorunlarını ve göz rahatsızlıklarının da altını çizelim.

Gelen her ne ise bereketi ve bolluğu, huzuru, sevgiyi, sadakati, aşkı, özlemi, SAĞLIĞI ve parayı beraberinde getirsin. Öfke ve nefsin sınavı başlıyor, akılla başları belada 🙂 irade gücümüzü deneme zamanları. Öfkede, uysallıkta gökyüzünden insanlara yansıyan ve nasıl kodlandığı konusunda hala benim zihnimi yoran oluşumlar.

AK gezegen Rahu; Gurur yapmak ile, rıza mertebesinde olmak arasında büyük farklar vardır. Tıpkı konuşabilmek ve konuşmayı becermek gibi mesela çoğu insan gururundan dolayı sevdiğini kaybeder. Çoğu insan nefsinden dolayı aldatmaya meyillidir. Böyle zamanlarda ise insan şeytanı bile aldatabilir.

İyisiniz, iyiyiz, buraya kadar okuduğumuza göre…

Yükseleni ve Ay konumu; İkizler, Yay, Koç olanlar sağlık adına tamda tedavi olmanın, mevcut hastalığa derman aramanın zamanı. Kasım ayının ilk haftasına kadar fırsatı kaçırmayın. Yükseleni ve Ay konumu Akrep, Boğa ve Balık olanlar ne kadar ortaklı konu, mahkemelik mevzu ya da eşle ilgili sıkıntı varsa yeniden can sıkıcı vaziyette vizyonunuza düştü. Halletmenizi diliyorum. İnsanın evinde huzuru varsa işinde de olur zira. Kalp mutluluğu sizin için çok önemli. Dert, keder anında gam kalelerini beklemez piyonlar…Bazen esen rüzgar şah-mat eder tüm umutları, neresinden tutsam, neresinden başlasam…Hayat işte hayat!!! Herkesin kendi sonunu içeren bir masalı var! Masallar bitmez gökkubbede. Korkuyorum…Korkunun ecele faydası yok! Ay ve Lagna kalbi boş olan Yengeç bireyleri için yazıyorum özellikle. En büyük sorunsalımız kalp huzurumuz. Geçmişinizde yaşadıginiz AŞK hikayesi yeniden canlanmak isterse işte o gerçek aşktır. 2014-2017 aralığında özellikle. Çocukları olanlar ise daha fazla sorumluluk yüklenmeye hazır olmalılar, belki de çocuklar adına ciddi sorunlarla tanışacaklar. Spekülasyona dikkat demiyorum Satürn buradayken sizi sahneden uzak tutacaktır. Gökyüzü birde ilişkiler anlamında Başak-Balık-Boğa ve Oğlak eksenlerine umut vaat etmekte. Aşkın sularına dalarak arıyoruz gizemin ve bilinmezin sırrını sonrasında ulaştığınız mı? Aşkı tadan biri için ayrılık sarı yazda kara kıştır. Olmadı değil mi? Yazdıklarım yaza yakışmadı. Kova-Aslan-İkizler-Yay-Balık-Başak eksenleri payınıza hüsran var. Yükseleni ve Ay konumu Koç-Terazi olanlar. Para para para varlığı bir dert yokluğu yara. Ne onunla ne onsuz olamıyoruz. Kaygı yorar insanın ruhunu. “Yoksa” kelimesi tükenir, tüketir ruhu. Kelimeler kuru kalır ihtiyaçların yanında. Ketumluk düşecek ruhunuza, kimseciklerle konuşmak ve dahi yemek bile yemek istemeyeceksiniz bir ay kadar.

iki adım sonrası koşma moduna geçememiş olmakla beraber iç güveysinde hallice ayaktayız şükür!

Üşür mü hiç gökyüzünde AY, suda balık, uçan kuş, pusulası şaşırmış gemi, vazoda çiçek, insanın ruhu üşür mü? Yazın sonrası sonbahar takribi Merkür retrosu. Yaza özgü yanık tenli adamlar, kestane kebap, kadınlar ve erkekler, elleri deniz kokan balıkçılar, martısı bol sular, sessizliği esir alacak rüzgarlar üşütecek hepimizi. Ten tutuşmak istese de Aslan coşkusu ile Kova noktasına geldiğinde felek, çözülecek herşey  (Rahu-Ketu) ile. Sonrası geçiş halinde Rahu Yengeç merhameti ve korumasında iken Ketu Oğlak inadını kırmak için ant içecek.

Sevgilinin gözlerinde saklanmaya kaç kaldı? Ve, ve aşk; dümeni bozulmuş geminin mahzeninde demlenirken üşür herkes! Ruh sorgular tek tek geçmişi ve geleceği, Merkür retrosu yaklaşırken ve bu retroya Rahu eşlik edecekken düşünceler, fikirler kendi yağmurunda ıslanır ve ıslatır herkesi!

İnsanlar kadar yıldızlar da yorgun ve daha da yorulacaklar. Sözler kifayetini yitirip, yaralı kuşların kanatlarına saklansa da bazen hicran, bazen sonsuz bir mutluluk akacak gökyüzünden! Çok önemli insanlığı alakadar eden, ülkemizi mutlu edecek  bazı gelişmeler yaşayacağız, bunları sizlere bildireceğim.

Bu hazanın bitişine daha kaç mevsim var?

Bir adam, bir kadın ve bir çocuk…

Yeryüzüne dökülüyor dertlerin notaları değil mi canlar? Hikayeler geçiyor gözlerimin önünden. Ketu-Merkür evresini uğurlamaya 2 ayım kalmış şurada. Yüreğimin buzlarını sileceğim nihayet. Dasa evresi herşeydir arkadaşlar. Dasa evresi bir bakmışsınız kıyametin bulutlarını indirmiş hayatınıza. Bir bakmışsınız ki kadehten yudumladığınız mutluluk şarabı sarhoş eylemiş sizleri.

Bu masalı sevdim ben. Sevmesem yazmam. Yazamam. Bu adam, bu kadın ve bu çocuk kaderin şifrelerini çözsünler. Yüreklerinde ki çöller gül bahçelerine dönüşsün. Sevdanın çetelesi tutulmaz. İnsan başka başka gönüllerde huzur arayabilir. Dökülürken semadan aşkın notaları, kurşundur Dasa evreleri.

Bir adam; Kendi hiddetinden saçmalıklarının farkına varamadı henüz. Kendi ateşini günahlarıyla körüklemekte. Dudağında buz kesmiş kelimeler, oturduğu evin penceresinden baharı değil, kışı seyrediyor hala. Başını yaslamak istiyor olmaz bir sevdaya. Konuştukça batıyor, konuştukça iğrençliği gözler önüne seriliyor. Bir adam küllerin arasında ellerinde mazisi….

Bir kadın; Buselerle sokuluyor aşka. Yatağında öteki yüzü. Köprü eylemiş sevgi uğruna bedenini, yüreğini, duygularını. Şimdilerde öğrendiği gerçeklerle bahara özgü fırtına biçiyor o kadın. Gözlerinden yanaklarına süzülen yaşların ismi ”aşk”. Hergün başka bir hikaye ile başlıyor güne. Kıymetini bilemediği senelerde harcamış sevgisini. Yalın ayak yürüyor harın üzerinde. Kanıda görmüş, kinide, nefretide, ihanetide…Ödemiş payına düşen diyeti.Kumdan kaleleri var birde yıkılmış hazin ile…O kadın mutsuz ve ne yapsam mutsuzluğu devam edecek!

Ve bir çocuk; Uyuyor uyanmak istemiyor. Şahit olduğu tablo küçük gözlerini eleme boğmuş. Bir annesine bakıyor, bir babasına. Arada bir mutluluk yokluyor çocuk bahçesinde, okulda ve arkadaşlarının arasında. İltica düşler kurmayı ve o düşlerle büyümeyi öğrenecek yakında…!

Sonra ben bugün bu makaleyi kaleme almadan evvel ne yaptım biliyor musunuz? Sahilde yürüdüm, bir çay içtim, ağladım, ıslandım, azaldım bir an, yukarıda Allah var dedim, inandım insanlara, aklımın bir avuç olduğunu gördüm, sustum, durmadan ağladım, kimse görmedi, özlemek ne demek öğrendim. Sonra bir çay içtim, kulaklığımda müzik, tüm radyo frekanslarını ezberledim. Böyle olur insan büyüdüğünü sandığında küçülür, ağladığımı kimse görmedi…

Ve bazen hayat sürekli rampa çıktığımız yokuştur. Hayat; çelişkili sırat köprüsü gibi bu köprüde ilerlerken günahı ve sevabıyla vazgeçemeyeceğimiz yegane duygu AŞK. Zira hayat güzel rüyaların ardında kalan zaman dilimi. İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha değerlidir bilir misiniz? Ve böyle retro zamanlarında özlemek arsızlaşır. Satürn ah ki vuruyor kalbe. En can alıcı organımiz KALP; T.SATURN natalında Venüs görünümü, teması veya Wimstori ve Andardasa süreci bu iki gezegen olanlar aldığınız yarayı unutamayacaksiniz. Ayrıca 1.5.7.ev yönetici gezegenleri dasa evrelerinde olanlar dilinizde kekre bir kelime ÖZLEMEK!

Fazla duygusal olduğunuzda önce insanlar, sonra hayat duygularinizla oynamaktan keyif alıyor. Duygularımızı minimalize etme şansımız olmadığına göre hesapta kırmakta var kırılmakta.

Öğreneceğiz Yengeç-Oğlak ekseni ile…

Sevgiler

AYŞEN TOK