Neden Olmasın? & Oğlak Dolunayı

Ve nedir ki gizi,

daraldığımız her yerde

bir genişlik duygusu verir içimize.

Çözemeyiz de;

bu güdük bilinç,

bu sığ yürek,

bu ezbere yaşamla!

Şükrü Erbaş

Önce teşekkürü borç bilirim. Dün gece yayınladığım ”Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü” isimli makalem 39.000 okuma hiti aldı. Bu tarz Vediğin mistik sırlarını içinde barındıran bilimsel yazılara daha fazla ağırlık vereceğim. Oğlak Dolunayı insanın LAGNA ve AY konumuna göre 1.7.5.11.evlerde oluşunca demek ki durumlar bende ki gibi oluyor. 7 Ağustos 2017 Oğlak Burcunda yaşanacak Dolunay etkileri bir nefes yakınımızda. + ve – olmak üzere Ağustos ayı girer girmez hissedeceğiz. Buna bir de 21 Ağustos 2017 Aslan Burcu Güneş tutulması dahil olunca Vediğe göre hangi evinizde yaşanacak ise o evin konuları hangi gezegeniniz ile temas ediyorsa o gezegenin konuları şayet Yengeç ve Oğlak yerleşiminde gezegen yoksa gezegenin yerleştiği ve yöneticisi olduğu evin konuları yaşamınızda aydınlanmanıza vesiledir.

7 Ağustos 2017 saat: 21:10 Oğlak burcunda Yengeç enerjisini tamamlayacak. Ay ve Güneş 180 derece ile karşıt duracaklar. Sravana Nakshatra 4.padasında. Takımyıldızının yöneticisi Ay’dır. Pada yöneticisi ise yine Ay. Ne mutlu bizlere bu görseli yaşayacağız ve ayacağız birkez daha. An itibariyle Dolunay anının Rasi haritasında bu görsel şölene Marsda dahildir. Ve tekin bir Dolunay olmayacağı kesindir. Jüpiter ve Venüs arasında ki 4-10 kuralı sevgisizliğin kısıtlanmış halini yansıtırken Merkür ise Ay düğümlerinden alacağı destek ile şeytansı rolünü hakkıyla icra edecektir.  Bu da demek oluyor ki bayanlar arası sevgi teması yoğun yaşanacak ve işe erkeklerde dahil olacak. Sevgi pıtırcığı olabilirsiniz. 😀 Satürn Akrep seyri etkisiyle ”Biz bu çağın afilli kaybedenleriyiz” diyenlerimiz olacak ”hadi oradan canım kaybetmenin afillisi yoktur, kaybetmek kendini yitirmektir, kaybetmek kimsede bütünleşememektir, kaybetmek acıdır ve acının güzel bir tarafı yoktur. Sadece başka çaren yoksa buna uygun iltifatlar uydurursunuz” diye teselli etsemde sizi her kaybediş belki de vazgeçişleri tetikleyecektir. 😀 😀 😀 Satürn Retro seyir ederken 2016 yılının Ekim-Kasım-Aralık aylarının perdesini aralamıştır.

Özel Danışmanlık vermeye başladığımdan bu yana ilişkilerin de birbirini çok sevenleri gördüm, birbirinden nefret edenleri, bir objeye duygusal anlamda bir insandan daha çok bağlananları ve yalancıları ve dürüstleri ve ciğeri beş para etmezleri.  Hepsini gördüm! ”Yine Ayşen açtı ağzını” demeyin gerçekleri yazdığımı her zaman bilin. Bu riyakarlıklar sonunda bağlandığımız, tabulaştırdığımız değerlerin un ufak olacağını da unutmayın! Bazıları çok mutlu olacak iken bazıları yine mutsuzluğa yelken açacak, unutmayın devr-i alem bu sırayla dönüyor çark-ı felek. Umutsuzluk yok!!!! Hayal kırıklıklarına rağmen evrenden hak talep edeceğiz. Esas durduğumuz kapı arz-a kabulün semada ki aksıdır. Dua ve bol sadaka her türlü belayı def etmede yegane ilkedir. Bu öyle bir Dolunay ki neredeyse tüm eksenler yakın gördükleri, dost bildikleri insanların çıkarcı, yalancı, iftiracı, saman altından su yürüten, insani hiç bir nitelik taşımayan akıllı geçinen ahmakları, paranın ve gücün kokusunu saniyede alan, hemen rotasını o yöne çeviren, kraldan çok kralcı olan, siyasi geçmişini, benliğini unutan, karakteri bozukları tanıyacak, görecek, bilecek…Ya üç maymunu oynayacak ya da hakkı hak edene iade edeceksiniz. Bu insanları birbirinden ayırt edebilmek için illa Dolunay ışığına ihtiyacınız yok. Vedik Astroloji öğrenmenizi mutlaka ivedilikle tavsiye ederim. Ciğeri beş para etmeyecek insan siluetlerinin varlığı biliyorsunuz ve zümrenizden uzak tutuyorsunuz. 😀 😀 😀

Bir gün herkesin dileği gerçekleşir belki de herkesin kahraman saydığı ölür fakat biz henüz yaşıyoruz. Bana göre gökyüzünün en önemli etkisi aneratik derecede ilerleyen Ay düğümleridir. Düğümler gelirken ve giderken ilk 5 derece içerisinde vururlar. AK gezegen Rahu ve bu enerjiler değiştiğinde düşünce kalıplarımızda değişir. Aslan burcunda ki Rahu-Merkür kombinasyona Satürn görünümü var. Yine AY ve Lagna Başak bireyleri Jüpiter yani Guruyu üzerlerinde ağırlamanın vermiş olduğu rahatlık ile ruhlarına bir Pollyanna sürselerde, Jüpiter’in sinsi bir yönü olduğunu unutmasınlar. Dasa evrelerini göz ardı etmesinler. Ay ve Lagna Aslan-Kova-Boğa-Akrep bireyleri içinse; geçmişten gelen hesapların, konuların, söze döküleceği bir süreç. Yaşam ilginç. Kahkahalarla güldüğünüz zamanları unutabilirsiniz. Bir an dersiniz ki; ben hiç gülmedim güldüm ama şöyle içten, candan gülmedim. Ağlayabilir bazılarımız, nedense güldüklerimizi çabuk unutur, ağladıklarımızı hiç unutmayız. ”Çok gülen çok ağlar” sözü….Boş verin antidepresan ilaçlarını ben size duyguyu yüklüyorum yeteri derece. 😀

Ezberleri bozma zamanı, eskisi olmayanın yenisi olmazmış. Kimse sütün içinde ki ak kaşık değil, ya da 10 yaşında ergenliğe geçmemiş çocuk saflığında hiç değil. Evet bu namı değer tablo bir çok bitişi tetikleyeceği gibi yeni başlangıçlara da stard verecektir. Kim istemez Leyla ile Mecnun olmayı belki de Yusuf ile Züleyha. Sonuç nedir? Bu dönem başlayan ilişkilerin vadesi nedir? Bunu ancak Rasi haritalarınız da yaşadığınız transitler ve Dasa süreçleri belirleyecektir. Hepimizin aştığı dağlar, sahip olduğumuz tecrübe ile orantılı yaşadıklarımız, yaşanmışlıklarımızın boyutudur tüm kelamlarımız. Hepinizin hayat deneyimi kendine özgü. İlişkinin can suyu; nezakettir, sabırdır, fedakarlıktır, can yakanın canı elbette yanacaktır.

Yazdıklarımı sert algılamayın arkadaşlar beni tanıyorsunuz ne ise o. Boşverin çok deaktif yazıları. Hepimiz aynıyız neticede. Şunun şurası bu ortamda kıralım iki lafın belini. Sözüm dosdoğru kıvırmanın ya da yorumları süslemenin manası yok!  Rasi haritasında Natal Venüs’ü Ketu, Rahu ya da Satürn görünümü alan birey ilişkisine mesafe koyar ya da ayrılık kararı alırsa, bir yandan Venüs-Jüpiter görünümü belki de hayatına bir başkasını sokacak, 5.ev ve 7.ev eksenleri etkilenirse bu ödül anlamında olacaktır. BALIK-BAŞAK-YAY-İKİZLER-TERAZİ-KOÇ bitişler kadar yepyeni başlangıçlar sizlere göz kırpacak. Fakat; Eylül ayında ki Jüpiter geçişi ve Ay ve Güneş tutulmasına kişisel gezegenlerinizden hangisi denk geliyorsa içereceği konular deformasyona uğrayacaktır. Bunu kabul edin.  O zaman mevcut duruma daha kolay alışacaksınız.

Astrologların yorumlamakta teyyemmüme uğradığı SİS perdesi KETU; kimine göre, kimine göre ise görmesini bilene her şeyi aşikar etmekde. Ketu’nun gider ayak hediyesi olsun bu evrene. Kova eksenini terk edip Oğlak yerleşimine geçtiğinde görüşelim diyorum ve susuyorum. 😀 😀 😀 Rüzgarın estiği yöne doğru savrulmak zarar verir. Bazen rüzgar öyle bir eser ki o esiş anını arkasına alanlar rüzgarın kendilerine edeceği refakat ile diğerlerinin de boynunu bükük bırakmamak adına savrulmazlar savururlar. Pekiiiiii kim bunlar????? 😀 😀 Yani evrende bu işler para ile değil sıra ile kimsenin kaçışı, kurtuluşu yok! Belki de sizlerin ‘’Allah’a havale ettim’’ kelamı, vakti zamanı geldiğinde olumsuz transite yakalanan bireyler için cuk oturur. 😀 😀 Sadesati yaşayan AY konumu Akrep bireyleri; 2017 oldukça sert enerjilerle bitecek. Ve bu enerjiyle tanışacak olan Yay-İkizler-Başak-Balık bireyleri dünyanın ve insanların haline bakıp tefekkür edip, hastanelik olmadan aklınız başınıza gelirse sizden bahtiyarı olmayacaktır inanın.

Lüzumundan fazla pozitif olmakta sonrasında güvensizliği doğurur bu alemde. Kirli ise kirli, beyaz ise beyaz lafı evirip çevirmeden dümdüz yorumlar daha gerçekçi acıtsa bile. Feleğin dördüncü oluşumu Yengeç, 10.oluşumu Oğlak olduğuna göre bende sanki yeniden doğuyor gibiyim bu aralar. Ay ve Lagna bireyleri YENGEÇ olanlar; 5.evlerinden uğurladıkları Satürn ile değil romantik olmak mevcut düzenlerini hergün kalp kırıklıkları ile inşa etme ve çocukları adına sorumluluk alma  yolunda azimle ilerlediler. Satürn şimdi 5.evlerinde gönlü boş olanlar için aşka susamak, aynı zamanda mantığıda devre dışı bırakmamak, aşkı sorgulamak, evli olanlar içinse çocuklardan yana hüsrana uğramak, çocuklar adına daha fazla sorumluluk yüklenmek, gözleri kör olurcasına bu sefer evrenle büyük oynamak enerjileriyle hemal oluyorlar.  Şu Satürn ayrılsın Akrep burcundan ne varsa geleceğe dair ümitler,  umutlar ”ol emri gökyüzünden” müjdeniz benden! 😀 Anlayacaksınız anladıkça bana hak vereceksiniz; gelin görün ki insanoğlu bu neler gelir garip başa (!) Bir kere O BÜYÜK JÜPİTER her evde şenlik oluşturmuyor 1-2-5-7-9-11 gerisi hüsran, hüsranın en janjanlısı şeytanla tokalaşma. Hani Jüpiter’e ümit bağlayanlara olsun bu açıklamamız da. 😀 Kâinat ve insan gidişatına ilişkin olarak Vediğe göre Oğlak Burcunda gerçekleşecek olan Dolunay enerjisi oldukça yüksek. Kul rağbet ederse Hak lütUf eyler felsefesi. Dolunay enerjileri coşkuludur. Arzularımız ile ümitsizliğimiz paralel doğrultuda ilerleyecektir. Rüya sona erecek ve yıldızlar görevlerini ifa edecekler…..

”Olduğu kadar, olmadığı kader” İlişkilerde huzursuzluk, gerginlik bitişe yönelik ilerleyebilir. Akrep-Boğa-Oğlak Burcunda natal Venüs yerleşimi ya da 5.ev ve 7.ev yöneticisi olanlar bunu gayet iyi deneyimlediler. Bazen uyandığımızda bembeyaz bir sayfa açmak isteriz ya işte o enerji barınıyor bu Dolunay da. Yaşam ne kadar ilginç bu günkü aklınızı yarın beğenmezsiniz.  Bir tek kendine hükmü geçmezmiş insanın çevresinden ziyade ne kadar etrafındakiler akıl versede bir tek hükmü kendine geçmez insanın. Keşke hesabını tutabilseydik gülücüklerimizin ve hüzünlerimizin eksik olan her neydiyse bulup tamamlayabilseydik. Sevmelerimiz hiç bir ayna da ve yüzde büyük değil oysa ki sevmeyi kural edindik ya benliklerimize koşulsuz her şeye rağmen, yanlışı da sevmeyi öğrendik yanlışı da sevmelerimiz bu yüzdendir…Ölümlü olan bizleriz, ölmeyen anılarımız, KETU ve RAHU mühür vurdu yaşamlarımıza. Çok akıllık geçinen zavallılar iyi okusun bu satırları. Bir yüreğe hüzün gelir böyle zamanlarda bende de o misal sizlere yazmaktan keyif alıyorum. Yoğun su etkisiyle hissederek yazdığım bu yazılar sizlerin susuzluğuna çare olsun. Ya da adı her neyse, bu anlam içinden anlam çıkan süreçlerin. Etrafım çok kalabalık olsada köşeye çekildiğimde gözlerimin dolduğu anlar tükenmiyor, artıyor. Adı her neyse işte belki yalnızlık belki hüzün, sanki yolda yürürken yalnızlığıma eşlik eden AY ışığı, dağın başınada gitsem hep aynı noktadayım. Hayat ; sabrın lezzetini tadamayacak kadar kısa. İnsan; o lezzetin sahibini unutacak kadar gafil. 🙁 🙁 AŞK göklerde nev-İ şahsına kılıf bulduysan işine aşk ile bağlan. Anladınız siz onu. 😀 😀 Değişim ve dönüşüm var olmanın vazgeçilmez unsurlarındandır. Hayatımız boyunca her birimiz bu kavramlarla farkında olarak veya olmadan birçok kez karşılaşmışızdır. Tecrübelerimizi bazen göz önünde, bazen de sadece içimizde yaşarız. Bazense bazı gerçekler, gerçekleri tam olarak bilemeyen bireyler için güzel bakış açıları yaratabilirler. Uzakta olana yaklaşıp, yakında olana uzaktan bakabilmek gibidir insanı anlamak. Dipsiz bir anafor içine sürüklendiğimiz kader, tuzağa düşmüş ceylanlar gibi beklemedeyiz. Düşüncelerin buz tuttuğu afilli zamanlar. Rotalarımızı, akıl ile harmanlayan bu gezegenlerin transitleri belirlemekte. Ne geçmişte ki güzel günleri geri getirebilir, nede yıldızların yerini değiştirebiliriz. Giden gider, geçen biter.

Yengeç-Oğlak ne varsa bu eksende dilimi çözdü; gölgende oturup seyir edebilir miyim cihan-ı alemi?. Gözlerime inen bu perdeyi kaldırabilir misin? İçimde ki denizi durultabilir misin? Senden bana, benden sana kalan ne ise bu Dolunay da mantığımın gölgesinde barınan tüm senli-benli duyguları besleyebilir misin? Sonrası aynaya bakmak kadar kolay aslında, bir de göreceklerimden korkmasam. 🙁 Nasıl korkutmasın ki bu beni sarardı yapraklarım ve döküldüm sonbahar misali. Dinlediği ve söylediği şarkılarda bulur insan kendini çoğu zaman. Her seferinde bayıldığımız sonrasında ayılamadığımız sevgi ibadetimiz olsun. Ay’ın ışığı duble yapmış toprağa yansırken kim bilebilir ki çiğ damlalarının ne hissettiğini? Kim çözecek gönüllerimizde ki mühürü? Aşk narsizimdir. Kırdın kalbimi  gel al gönlümü 😀 😀 😀

Aşk böyledir demek istiyor Shakespeare; ‘’Gelir geçer, çok ciddiye alınırsa da öldürür.’’ 

Karmanın dervişi devreye girecek ve diyecek ki her hususta; Senin yokluğunu ihanet sayarım aşka, seninle olamasakta, yine de seni sevmeye var gücümle devam. Her konu da yüreklerde ki garip, hüzünlü, alışılmışın dışında bir mutluluk döngüsü,  yürekler harman yeri itildiğimiz kadar çekileceğiz Dolunayda. Yağmurdan önce ıslanmışlık hissiyatı gibi durdurak bilmeden kadere isyana devam, duraksız, dinlenmeden , nefes dahi almadan bitimsiz yol hikâyesi olacak 2017 yılı zira karmanın yılı. Yangın büyük. Özlemin yangını, sonun da sürgünlere gem vuracağımız uzun bir sonbahar bekliyor bizi haberiniz ola!

”Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir.” Soren Kierkegaard

Vurguna dikkat edin vurgun yemiş kadınlar çoğalıyor. Venüs-MARS ve Jüpiter bu etkiyi yaratır. Ne alemlerdesiniz sebep-i yaşam şahanelerim benim.  Yıldızlı semada durum aynen yazdıklarımdan ibaret.  Bu Dolunay da hiç susmadan masal anlatasım var sizlere. Sravana bu takımyıldızının etkileri son derece ilginçtir. 7 Ağustos’a kadar hergün bir makale. Aldanmak korkusu yaşamı sonuna kadar engelleyen önemli bir faktör. Karşımızdakinin iğrenç yüzüne aldanmak kadar en beter olanı da kendimizi aldatmak. Gerçek yüzleri, sahte maskeleri, ışık oyunları yüzünden göremiyoruz. Hep bir yanı karanlık olan kişilerden IŞIK beklemek sizinde ışığınızı söndürebiliyor. Dolunay temamız bu! Yaşadığımız bu hayatlar acaba bizim mi? İnatçı, asil ve vakur velev ki bizim olsun  yeter mi ömür YETMEZ! Kalbine tutkunsan eğer adın Mecnun ya da Leyla oluyor ama sevmeyi bilmeyenler için sen bir hiçsin!  Yeter mi ömür YETMEZ! Bu transitler altında uyuşurken kalbiniz narkoz yemiş gibi olduğunda tüm hisleriniz BÜYÜMEK diyorlar bunun adına. Yürek saklasa da gözler yalan söylemez. Peki ya dil  işte bütün mesele!

“İlim küçük adamı kibirlendirir, vasat adamı şaşırtır, büyük adamı alçakgönüllü yapar.” Molla Câmî (k.s)

Öğrendim; iyiliğin ve iyi niyetin bilgisine sahip olmayanlara diğer bütün bilgiler zarar verir. Bilemezdim ki bilgi, bilgisizlere yakışmaz!!! Öğrendim. 😀 😀 😀

”Küstahlık; zayıf karakterli insanların güçlü olma taklididir.” Eric Hoffer

Bunu ilk öğreti kabul etmenin tevazusunu ruhumda hissediyorum. İlişkilere dair neler söylenebilir diye düşünürken GÜNEŞ-MARS kavuşumu Jüpiter-Venüs karesi ve Satürn engeli; Kıskanmayı sevgi zanneden bir nesil var günümüzde buda horoskop potansiyeli, vazgeçmeyi öğrenin de sevgi neymiş görün. Selam vermek bile çıkar ilişkisine dönüştü. Kimse Evliya değil! Kimse Mevlana hiç değil.  Karşınızda ki hem cins ya da karşı cinsten sonsuza dek sürecek bir dostluk ya da ne bileyim sevgi beklemek, ya da sadâkat beklemek büyük aptallık.  Üstelik de insan en çok sevdiğine küserken. Bazende vazgeçişler yakınlaştırır aslolana….. 😀 😀 😀

Dön bakalım dansöz dünya, devam et ateş dansına  günler kısalırken hayatlarımızda kısalmakta. Kalbiniz gökyüzü gibi engin olsun. Vicdanınız kuşlar gibi hassas olsun. Aklınız bulutlar gibi beyaz ve rüzgarınızın dilinizden anlar olsun ancak bunları barındıran ruhlarda ve kalplerde huzur bulunur…Var olan şartları hep olduğu gibi koruma kaygısı bizleri çok zorluyor çünkü yaşam ve kader bunlarında çok dışında şekillenmekte, direndiğiniz nokta aslında kırıldığınız nokta…Bir tek zamana ve kadere hükmümüz geçmiyor. Yoksa efendisi olduğumuzu sandıklarımız üzerinde hayatın ters düz edilmiş her halini yansıtıyoruz. Düşünün bakalım… Yangına göğüs germek, dertlere bolca gözyaşı dökmek demektir hayat! Gökyüzünün sundukları ile harelenmiş yaşamlar. Son iki yıldır iflahı kesilen Yükselen ve Ay konumu Boğa, Akrep, Aslan ve Kova bireyleri Satürn sizleri birkez daha ve sonkez olmak üzere yüzleşmeye davet edecek. Haziran ve Eylül aralığında Satürn önce retro sonrasında ise aneratik derece ile Akrep döşünde 26 Ekim’e kadar. Dileğim odur ki T.Satürn çöreklendiği ruhlarınızın üzerinden tez zamanda ayrılsın. Aşkın asil kırmızısı vuruyor kalplerimize. Birde yaz aylarında ki tutulma ile tamamlanacak 2017 yılı. Bir başıboşluk almış başını gidiyor. Açığa çıkacak enerjinin olası ihtimali, Mars’ın Yengeç seyri, Mars’ın Gandanta geçişi, Jüpiter ve Venüs’ün İkizler Burcunda ki fütursuz tavrı, Rahu ve Ketunun son vuruşları özlemişim gökyüzünü vesselam!

Dilin ucunda ki kelamların coşku ile bir direnişe atacağı imzayı ilişkiler ekseninde en fazla Yükselen ve Ay konumu  Balık-Başak-Yengeç-Oğlak bireyleri hissedecektir. Düğümlerin etkisi ile sıcak yaz rüzgarları okşuyor tenimizi. Elementlerin dağılımı bizlere  toprak ve suyun dansını deneyimlettirecek. Çok uzaklarda biliyorum bir kadın sabahlarken ve bir adam küstü mevsimlere ve bir çocuk suskun kuşlar gibi. Mavi, mavi hatıralar biriktiriyor.

Hayat bazen bitti denen yerden başlamaktır!

Neden olmasın?

A.T

Hürmetler