28 Ocak 2021 Yengeç dolunayı
11 Şubat 2021 Oğlak yeniayı
30 Ocak 2021 Merkür retrosu
Bir daha ayıyoruz, hatta aymalara doyamıyoruz…! Ben böyle bir Merkür retrosu görmedim…
Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi? Toprağa ne ekildi de bitmedi? Bu aleme kim geldi de gitmedi? Hangi dert hangi sıkıntı bitmedi? Allah’ın rahmeti, mağfireti kime yetmedi? Kim Allah dedi de ‘’O’’ yetişmedi? Kim gizli gizli yalvardı da ‘’O’’ işitmedi. ? Kim Rabbim dedi de,’’ O’’ “buyur kulum” demedi? Rabbimizin ‘’buyur kulum’’ hitabıyla müşerref olanlardan olmamız dileğiyle…
2021 İle birlikte lütfen şifa insin semadan yeryüzüne. Küsler barışsın inşallah ve tabii ayrılanlar kavuşsun. Her nereden yara aldıysanız. Neresinden yaralıysanız, hayatınız tez vakitte şifa bulsun. En çok sağlık adına…
Çünkü siz iyiyseniz mücadelenize kaldığınız yerden devam edersiniz.
Hayatınızda var olup, boş boş duran, sizin üzülmenizi zevk haline getiren sadistleri silin.
Sizi seviyormuş gibi yapıp, aslında menfaatleri için yanınızda bulunan insanları, sizi üzen, yıpratan, kullanan, yüzünüze gülüp arkanızdan ala vere çeviren insanları kendi çamuruna terk edin…Sırlarınızı döken yarın öbür gün başkalarının sırlarını dökecektir. Kader ve karma bu şekilde yazgıyı şekillendirir.
Neden önem vermezler ki insanlar duygu denen inisinasyonlara. Belki Ay konumundan dolayı kadınların, şefkat, anlayış, naz, niyaz, eda, saygı, bağlılık, sadâkat, ilgi, haklı görülme, güvence, kibar davranışlara erkeklerden daha çok ihtiyacı vardır. Erkeklerin ise güven, kabul görme arzusu, takdir edilme duygusu, beğenilme, onaylanma ve teşvik edilme dürtülerini okşayalım. Özlemlerimizin tetiklendiği, acılarımızın depreştiği anlarda yüzümüzü bir garip gülümseme alır. Bir iç çekiş belki de bir vazgeçiş. Bu işin sonunda yeniden yeniden şekillenen ruhlar…
Retrolarda dile gelir bazı kadınlar, bazı adamlar ve vücut bulur, kifayet kazanır bazı aşklar…
Bütün yaşanmamışlıkların, bütün aldanmışlıkların gölgeli oyunudur transitler ve Ay fazları. Yeni bir sevdayı nasip eyleyecek ömrünüze yıldızlar. Akrep burcunda ki Ketu ve Boğa burcunda ki Rahu zaman zaman alacakları Mars görünümü ile ikili ilişkilerde sözlü saldırılar havada uçuşacak. Bir çok sadesati evresi evlilikle neticelenir yine en fırtınalı ayrılıklar bu zamanlarda varlığını hissettirir. Ay konumu Oğlak olanlar sadesati yaşıyor. Yengeç, Koç, Terazi konumundakilerinde durumu pek şahane değil. Oysa ki, hayat sevgilinin gülüşleriyle ahenk bulur. Tıpkı gökkuşağı gibi… Ölümdür vuslatların ve ayrılıkların son durağı. Göğsümüzde masumca niyetler, aşklar, arzular, ağıtlar, özlemler ve gözyaşları var. Zihinlerimiz ve yüreğimiz aykırı gidiyor. Pusulalar bozuluyor. AY ve LAGNA; Kova, Aslan, Boğa, Akrep eksenleri Ay düğümlerinin etkisiyle bir başka alemin insanı olacaklar. Yıldızlı gecelerde zor bulunanın AY’ınızın ışığı hep sizlerle olsun. Ne ekersek onu biçiyoruz. Gök kubbe altındaki bireylerin kaderinin ayrıntıları bu ilmin içerisinde gizlidir. Herkes tektir ve her kader kendine özgüdür.
”Her şeyini verdiğin, o sevgili bırakıp gitti”…
Toprağın ağlayışını duyunca yağmurlar elbet ıslatacaklar yeryüzünü. Yağmur ne çok yakışır Yengeç dolunayına. Bir tutam geçmişin konuları kıymık olmuş batıyor kalplere, dönüyor Merkür geriye.
Kelebeğin ömrü üç günmüş; ya yüreğinizde hissettiğiniz aşkın? Ya uğradığınız haksızlığın? Ya adaletsizliğin, hafızanıza kazınışının ömrü ne kadar?
Askın otağında kırık dökük ve kanlı hikayeler yazdık. Kadınlara ve çocuklara yapılan zulüm ne yazık ki 2021 yılının ilk altı ayında vurgulu duruyor. 2021 yılının Şubat ayına Oğlak burcunda Pluton, Venüs, Merkür, Güneş, Satürn kavuşurken, Mars ve Uranüs ile kare görünüm oluşturacaklar…
Hafızalardan silinmeyecek bir zaman dilimidir. Dünya payına düşeni elbet alır. Lagna ve Ay konumunuzdan itibaren bu kavuşum hangi ev alanına denk geliyorsa o ev konuları dahilinde gündem şekillenirken; kelamlarım sanadır da ahir ömrümde kalbimi, zikrimi anlayan yoktur Rabbim. Fırtınalı kalemimin dalgalı denizlerine aks-ı düştü bu süreçlerde. Bülbül olma yollarında uygun adım marş ilerliyorum. Yürek üşür, beden üşür, soğuk esir alır tüm umutları. Bu bir süreç ve geçecek!
Gönlü şifa bulacaklar, yüreği ve yaşamı rahmete boğulacak olanlar var.
Rasi haritalarında 6.8.12.evler Dusthanadır. Buralar da oluşan enerjiler illa ki üzücüdür. Sağlık kadar düşmanlıklar ve kayıplar yaşatır. Kim bunlar? İkizler, Yay, Kova.
1.5.7.9.11.evler hep mutlu eder. Kim bunlar? Yengeç, Akrep, Oğlak, Balık burçları.
Jüpiter Oğlak seyrinde. Guru 5 Nisan 2021 itibariyle Kova burcunda yolculuğa başladığında tüm evreni olumlu enerjisi ile ihya edecektir. Corona adına aşıların faydasını göreceğimiz ve 5 rakamının dolum seviyesini gösteren aydır. Nisan itibariyle kademeler halinde normale dönüşümüz ve rahat bir yaz geçireceğimizi bilmenizi isterim. Bu enerji toprak ve hava gruplarını ön plana alırken, onlar için olumlu bir süreci işaret eden bir yıllık zaman dilimini dilerim en iyi şekilde değerlendirirler.
Bir insan; kalbi sızladığında dinlemeli, izlemeli Ay’ı ve gökyüzünün ne demek istediğini sorgulamalı. Tılsımlı bir kapıdan geçmek gibi gökyüzünün büyüsü.
”Senin ve benim hikayem bitmeyecek bir dolunaydan başka bir dolunaya. Buna kendini alıştır sevgili!”
Para, aşk, sağlık, aile, evlilik, kariyer, çocuk…
Sorsanız hangisi diye tek kelime “sağlık” derim. Çünkü ailenin annesi, eşi ve kadın olarak siz iyiyseniz herkes iyidir. Siz gülerseniz aileniz güler.
İlişkileri başlatma ve bitirme yetkisi vardır Satürn’ün. Yengeç, Oğlak, Koç, Terazi bireyleri yaşamlarında ki partner ve ortaklar adına ciddi sınandılar. Bir çok evlilik bitme kararı aldı. Yeni bir çok beraberlik başladı. Zira Satürn karmik olarak kadere şekil verir. Ufacık bir anekdot sizlere! Ne yaşadınız 1991-1992-1993 yıllarında. Hatırlayın bakalım?
Mutlu hissediyoruz kendimizi ya da mutsuz. Tam ya da eksik sanki hiç tamamlanamayacak gibi yarım yamalak. Ne varsa niyetlerde kış göstermişken yüzünü dolunay da kabul olması dileğiyle.
Ay ve Güneş şahitlik yapsa da yaşamlarımıza insan ne çabuk alışır yeni bir düzene. Ve mazide kalan her şey kısacaktır. Bitmesi gereklidir ki biter. Zamanla silinir tüm izler… Retrolar o izleri hatırlatmak için vardır, var olacaktır. 30 Ocak itibariyle kısa bir süreliğine Kova, sonrasında Oğlak burcunda geriye dönecek olan gezegen sizlere Ekim, Kasım aylarını hatırlatacaktır. İşini emekle yapan herkese saygı duyuyorum ama bir de şu olumlamalar adına gözünüzü seveyim ayakları yere sağlam basalım zira ne yaparsanız yapın kapıya dayandıysa bir Satürn, Rahu ve Ketu hayat ters kepçe olacak demektir. Özellikle şimdiler de 1974-1975-2011-2012-1964-1965-1984 doğumlu bireyler Ay düğümlerinin etkisi altındalar. Düğümler düzden kavuşurken ektiklerinizi biçersiniz. Düğümler tersten kavuşurken geleceğinizi şekillendirirsiniz. Ne iyi dileklerle başladık, ne aklar düştü dertler yüzünden yine saçlarımıza, ne yuvalar yıkıldı, ne iftiralar dolandı çirkeflerin diline, ne kumpaslar döndü şehrin arka sokaklarında, ne anneler göz yaşı döktü. Kimi evladının varlığına, kimi yokluğuna ağıt yaktı!
Ne kadınlar şiddet gördü, ne adamlar ihanet etti, ihanete uğradı. Kaç kadın ve kaç çocuk mutsuz bu ülke ve dünyada. Ne hikayeler yazdı da bu gökyüzü, biz mi oynamadık…?
Şimdi kış ve içimizden kopup gidenleri düşünüyoruz, uğradığımız haksızlıkları düşünüyoruz, düşmanı alt etmenin yolunu düşünüyoruz…!
2021 yılında Meclis’den çıkmasını beklediğim yasalar ile dilerim; cezaevleri, eyt ve khk mağdurlarının yüzleri gülsün. Bazı süreçler sancılı ve sıkıntı doludur. Tıkandığınız nokta da dönüp aynaya önce kendinize bakın. “Ben ne yaptım ki Allah bana bunu reva gördü” Evren sizleri kalbiniz kadar ödüllendirir. Birine bilinçli kötülük yapmayın! Sizin kurtuluşunuz, bir başkasının felaketi olacaktır ya da tam tersi.
İnsan önce insanı kullanır. Sonra ise hatasını telafi etmek için kelimeleri.
Merkür retrosu ve numerolojik sistemde 5 rakamı. Fikirsel dürtüler, çam devirip, orman yakmalar, ormanın içinde kurban olabileceğinizi unutmayın! 2021 Boğa&Akrep tutulmaları sizin dasa evrelerinize göre yabana atılmayacak bir enerjidir. Kimine şifa, kimine bela getirecek! Yaşam sahnesinde tıkanıklık yaşadığımız noktalara parmak basacak kadar bariz. Bknz; düğümlerden Rahu Boğa, Ketu Akrep burcunda.
Mitolojide şöyledir düğümlerin hikayesi; Hint Mitolojisine göre Lord Visnu, Deity’leri (yedi gezegen) ölümsüz yapmaya karar vermişti. Visnu, amrita denen kutsal bir nektarı çıkarmak için denizi karıştırmıştı. Gezegensel Tanrıları ölümsüz yapma niyeti ile. Visnu, nektar iksirini almak için tüm gezegensel tanrıları sıraya koymuştu. Bununla birlikte, görünüşte ejderhaya benzeyen Rakshasha adlı bir iblis, ölümsüz olmak için gizlice girmiş ve kendini bir tanrı olarak gizlemişti. Visnu, şeytana nektarı vermekle kandırıldığını anladığında kılıcını çıkardı ve şeytanı ikiye böldü. Ejderhanın başı Rahu oldu ve kuyruğu Ketu oldu, ama şimdi nektarı aldıkları için öldürülemezlerdi. Düğümler, Rahu ve Ketu, Visnu’yu ne kadar kızdırdıklarını gördüklerinde, ona kefaret ettiler ve sonunda gezegensel statü verildi. Öyleyse Rahu ve Ketu, Rahu Ketu ekseni aracılığıyla karmik etkileri ve durumları kontrol etmek için hayatımızda çalışan çok güçlü bir güçtür.
Rahu, maddi ve dünyevi meselelerle çok ilgilenirken, muadili Ketu, bu hayata uygun olan geçmiş yaşam bilgisini getirmekle ve bizi duygusal yük ve suçluluktan kurtulmaya teşvik etmekle çok daha fazla ilgileniyor. Ketu entelektüel muhakemenin ötesine geçerken ve daha çok inanca doğru ilerlediğinden, bizi entelektüel muhakemeyi bir dereceye kadar bırakmaya teşvik edecektir. Ketu, bizi psikolojik kalıplarımızı değiştirmeye ve devam etmeye itmek için hayatımızda tıkanmalara ve acıya neden olabilir. Kendisini irrasyonel korkular olarak sunabilir ve böylece bilinçaltının keşfini teşvik edebilir ve bu da yine büyük değişikliklere ve evrime yol açabilir. Ketu aslında oldukça idealisttir ve egoyu daha yüksek bir güce dönüştürmek ve teslim etmekle ilgilenir, bu da sonunda aydınlanmaya yol açabilir. Bendeniz Ketu dasa döneminde bir insanın başına gelebilecek en güzel idrake ulaşmış ve ruhumu eğitip terbiye ederek astrolog olmuş biriyim…
Bir yanda Rahu arzulara ve maddi dünyaya ve Ketu manevi dünyaya çok bağlı. Her ikisi de hırslarınızı harekete geçirerek ve aynı zamanda sizi feragat etmeye doğru çekerek hayatınızdaki işlerini yapıyorlar. Burada insan ikilemi ve iç mücadelemizin doğası yatıyor. Bu arada çoğumuzun, bu alanlardaki gerçek ve kalıcı doyumun gerçekten bir yanılsama olduğu bilgisiyle, enkarnasyonlarımızın her birinde birçok farklı durumu ve hissi deneyimlemeye devam etmesine Rahu’muzun bizi yönlendirmeye devam etmesine izin vermemiz gerekecek. Bu farkındalık ruhumuzda derin bir seviyeye ulaştığında, Rahu enerjimizi Ketu enerjimizle daha tatmin edici alemlere doğru kullanmaya ve Nirvana’ya ulaşmaya hazır olabiliriz. Neresi, kaçıncı evinizde düğümler? Transit noktası Lagna ve Ay’dan itibaren kaçıncı evdir?
Düğümü çözecek bilgelersiniz esasında…
Daha fazla sembolizmde Rahu, egoyu ve bedeni temsil eder ve bizi yaşamın belirli bir alanında tatmin, başarı ve güç aramaya teşvik eder. Hırslarını gerçekleştirme arayışında, manipülatif ve aldatıcı da olabilir ve bizi kendi çıkarlarımız yerine başkalarına baktığımızı düşünmeye kandırabilir. Politikacıların genellikle güçlü bir Rahuları olduğu söyleniyor! Rahu bilinçaltı zihnimize gömülü olduğu için hayatımızda oynadığı oyunları görmek bizim için zor. Bu, çok kaygan ve yanıltıcı olabileceğinden, Vedik ve Yoga geleneğinde egoyu bırakma arayışınızda size rehberlik edecek bir Guru bulmanın gerekli görülmesinin nedenidir. Öte yandan Ketu, dünyevi ilişkilerden vazgeçmeyi, özgürleşmeyi ve nihai özgürlüğü temsil eder. Ketu ayrıca ruhu temsil eder. Rahu amacını maddi tatminten uzaklaştırıp, amacını Ketu ile birleştirdiğinde, Kundalini yükselmesine sahip oluruz. Kök çakradan Rahu, taç çakrada Ketu ile birleşmek için yükselebilir ve birleşme ve aydınlanma mümkündür.
Neden böyledir ki? Bizler hep yaşadıklarımızı en son hatıralar ile hatırlarız. Anlamı yoktur öncesinin. Anlamak ve anlamlandırmak adına en son hamle hafıza da kalır. Genel de nokta olur geçmişe! Ve kapanır perde…
İnsanlarla hayatımızda bizi tekamüle ulaştırmaları için karşılaşıyoruz. Kimi yaptığı iyiliklerle, kimisi kötülükleriyle bu yaşamda almamız gereken dersleri öğretiyorlar. Doyum sağlayan, ilahi bütünlüğe taşıyacak, içimizde ki sevgiyi ortaya çıkaran ilişkiler içerisinde olmak dileğiyle.
Ne diyordu ince işlerin şairi Gülten Akın; Ötekini oku derinde ve dipte duranı…
Size mutlu olmanız için bir sır vereyim. Değerinizi bilmeyen insanları unutun…
Şubat ile açılsın sahne. Uzaklara daldığınızda gördüğünüz o mutluluk tabloları var ya sakın kanmayın onlara zira bu evrende kimsenin dokunulmazlığı yok! Herkes sahip olduğu harita potansiyeli ve dasa evresi kadar nasiplenir yeryüzünde ki niğmetten. Zoraki mutluluk yok! Zoraki mutsuzluk olmadığı gibi Şimdi gülenler bir gün ağlayacak, bir gün öyle pişman olacaklar ki sizden ah dileyip, helallik alacak, bunu bilmezler. Ben dahil kimsenin dokunulmazlığı yok!
Hayat bir sahne; kimileri oyuncu, kimileri seyirci. Bu işler para ile değil, sıra ile ve dahi ilahi adalet kavramına sonsuz güvenin. İdrak yeteneği gelişenler için o kadar güzel tecelli ediyor ki. “Keşke bazı şeyler böyle olmasaydı” diyeceğimiz bir yıldır 2021 lakin gökyüzünden inen olumsuz enerjiye yeryüzünde ki ilaç gözyaşıdır.
Bilgeler, astrolojik işaretleri önceden okumanın, olumsuz etki yaratacağını öngördükleri şeylerden bazılarını engelleyebileceklerini ya da en azından kendilerini bunların sonuçlarına ruhsal olarak hazırlayabileceklerini düşünüyorlardı. Ptolemy, bu konuyla ilgili şöyle diyor; yıldızların doğasına aşina becerikli bir insan, onların pek çok etkilerinin önüne geçmeye ve bu etkiler gerçekleşmeden önce, kendini bunlara hazırlamaya muktedirdir…
Öngörü, gelecekteki olayların sanki şu anda gerçekleşiyorlarmış gibi tecrübe edilmelerini sağlayarak, ruhu duruma alıştırır, sakinleştirir ve yaşanacakları sükunet ve metanetle karşılamaya hazırlar. Astrolojik öngörü, insanı bilgeliğe taşıyan meziyetlerden biri olarak görülüyordu. Ptolemy bunu şöyle ifade ediyor; “Öngörü sahibi bir zihin, göklerin faaliyetine değer katar; tıpkı becerikli bir çiftçinin toprağı işleyerek doğaya değer katması gibi…”
Ne kadar yalın ifade edilmiş değil mi? Rasi haritaları mistik sırları barındırır. Bu sırların yaşama yansıyış zamanını. Muazzam bir sistemdir. Ölüm zamanınızı, şeklini tahmin edersiniz Vedik astroloji ile. Bu anlamda yükselen burç, yöneticisi ve 9.ev arasındaki bağlaç astroloji yeteneğini açığa çıkartır. Son dokunuş ise buralarda ki gezegenlerin yerleştiği Nakshatralardır. Ketu yerleşimi ve aldığı görünümler kişinin sezgilerini ve duru görüsünü destekler. Jüpiter vicdan, merhamet ve inançlarını, Merkür mantığını, Mars gücünü (savaşma yönünü), Ay duygu dünyasını, Venüs güzelliğini ve aşka bakışışını, Satürn ise azmini, Güneş yerleştiği alanda kişisel kimliğini şekillendirir. Astroloji sizin de oturduğunuz yerden ulaşabileceğiniz teknik bilginin tamamıdır. Özü ise sezgiyle buluşturup yorumlamak yukarıda saydığım argümanların kombinasyonu ile şekillenir. İyi bir astrolog her şeyden önce kişileri eleştiriden uzak, herkesi kaderi ile kabul edecek ve yine mutlak yaratıcının gücünü unutmayan kişi olmalıdır. Ayıplamak, kınamak, dalga geçmek, eleştirmek, kendini üstün görmek, kötülük düşünmek, dedikodu, hasetlik vs… benzeri olumsuz duygular Vedik ilmi ile örtüşmez.
Sizin frekansınızdan uzak bireyler ile yolunuzu ayırmanız ve kaderi yazana havale etmeniz yeterli.
“Biz seninle ayrı yerlerde, aynı hayale kapılmış, aynı orman da kaybolmuş çocuklar…Biz seninle aynı yerinden vurulmuş, aynı yerinden kanayan, aynı yerinden acıyan aşıklar gibiyiz…”
Bir yürekte taşınan umut öldürür insanı. Bir de yürekte taşınanın olmayan vicdanı…
Oğlak&Yengeç Ay fazı görüşelim. O yükselen sularda boğulmamanız temennisiyle. (Duygusal form da)
Gerçekleşen hayalleri ile karşıladı kiminiz 2021 yılını, kimi ise dünden kalma dertler ile yola devam etmekte.
Geleceği hayaller şekillendirir. Umutlar destekler. Varsayımlar ise çıkmaza sürükler…
Pişmanlıklarımızla yüzleşeceğiz 15 Şubat’a kadar. Zümrenizde ki olaylara dikkat edin. Canımız acıyacak. Gözyaşı süzülecek. Düşler yalana dönecek. Kalp paramparça. Nasıl dayanılır bu kahpe kadere? Çok severken, hep kendinizden verirken sevilmemeyi gördükçe kahrolacaksınız, bu Merkür retrosunda…
“Sevdiğime pişman etme” diyecek Oğlak, Yengeç, Balık, Başak, Kova, Aslan burçları.
İnsan sevdasını nasıl demler? (Çay içtim Leyla’yım…)
En gerçek sevginin izlerinde ne saklıdır?
Kuruyan yüreklere yağmur, aşkın rahiyası, ziyan, zarar ve gözyaşı. Sözümüz özümüz değil midir? Hızır ile İlyas’ın inmesi gibi suyun kenarına bize de düşen niyet etmektir. Bir yerlerde birlerini bekleyen birileri var ya sırf bunu bile bilmek güzel…
Hürmetler
AYŞEN TOK