“Önce konuğu sonra bir parçası oldum;
Bilemezdim ama herkes gibi.
Bana olan sevgisi mi peki?
Yosun tutmuş kaya parçalarının arasında sıkışmış ince bir altın tel gibi!”
Feyzan_a
Bazı yıldızlar diğerlerinden daha parlaktır. ‘’Benim için üzülme! Kendin için sevinme!’’ sözü bana aittir ki gerçekleri yansıtan daha janjanlı kelimeler bulamadım bu makaleye.
İnsan aklı bir yere kadar hüküm veriyor. Tercihleriniz devrede iken sizler aldığınız kararlar ile kadere yön veriyorsunuz. Kendimizi koruma çemberine aldığımızı sandığımız anda başlar tesadüflerin seyri, gökyüzü tetikler çünkü her zaman diyorum ya yıldızlar oraya süs olarak yerleştirilmemiş. Yine insan bilerek bırakır kendini tesadüflerin kollarına. Bazen ders almak adına, acı çekeceğini bile bile. Bazen de kör bıçak olur bir sefer de keser acıya sebep olan her ne ise. Aklın ve akılsızlığın kıyılarında dolaşalım şimdi. Zira retro Merkür eşlik etmekte en dikte hali ile dolunaya. Yaşamım süresince hayatın hemen kıyısında ki tesadüf limanlarına inip hayatın ve hayatımdakilerin rüzgarlarını okşamayı ve okşanmayı hep sevdim. Öğrendim bütün dersleri ezber ettim hayatın tüm cilvelerini, her halini! Değmeyen insanlara değer vermenin neticesinde kendime değer kattığımı en sonunda öğrendim. ”Kabullenmeyi seçenler, kendilerini koşullara teslim eder ve bayrakları indirip oyunu terk ederler” demek değil tevekkül etmek. Asla böyle değil mevcut irade ile koşulları yeniden belirleyip elinizden gelenin en fazlasını yaparak akışta kalmayı becerebilmektir. Şimdi atalım zarları dilerim ki düşeş gelsin ve yaralarımıza dokunalım bunlar hayatın gerçekleri arkadaşlar. Hayatın aslı sadece sizlerin kalbinizde taşıdıklarınızda, beyninize nakşettiklerinizde, dilinizden düşen ‘’ah’’larda. Sizlerin içinizde vücudunuza pompalanan kan da, her zerreniz de dolaşmakta. Dolaşma amacı ise karmanızı temizleme yada daha beter kirletme vesilesi. Bu hayatta bizler gerçeklerimizle varız ama düşlerimiz kadar, hayal ettiklerimizle mutlu olmaktayız. Acı ama gerçek olanda burası.
23 Kasım 2018 Boğa burcunda zevkin, sefanın, saltanatın, sevginin dergahında. Saat: 07:00 Krittika Nakshatra da 3.Pada da Dolunay! Etkilerini + ve – olmak üzere 5 günlük zaman diliminde hissedeceksiniz. Krittika önemli bir yıldız. Boğa Dolunayına ait çok fazla makale hazırladım sizlere içinde farklı konular kapsayan. KRİTTİKA neden bundan başladım? Boğa burcunda ki dolunay bu Nakshatra da çünkü. İlkbahar noktasının vurgulandığı Güneş Tanrısı tarafından yönetilen nokta Krittika çok güçlü bir Nakshatra. Ateşli Güneş bir kişinin yaşamının olumsuz ve karanlık yüzünü yakar yada aydınlatır gücü yerleştiği evin ve derecesinin aldığı görünümlerle değerlendirilir. Krittika Nakshatra da gezegeni olan kişiler asla yalan söylemeyi sevmezler. Üst düzey yöneticilik, hakimiyetin ilgi odağıdır. Hükümet, kamu hayatı ve yaratıcılık kişinin kendi için diğerleri için kişinin kendi çabaları ile kamusal yaşamda parlama yeteneği verir. Güneş yaratıcı bir gezegen olduğu için görsel dünya da sinema, oyunculuk, eğlence ve hatta bir ressam için harika yerleşimdir.
Krittika sembolü bıçaktır, Krittika ilk pada yerleşimi ile Koç burcunda yer alır. Çok iyi Polisler, dedektifler ve askerler, dövüş sanatı ustaları, kicx box sporunu çok iyi icra ederler. Silah sanatında yetenekli kişilerin bu Takımyıldızın da mutlaka bir payı olduğunu düşünüyorum. ( Silahlara olan düşkünlüğüm buradan geliyormuş demek ki ) 🙂 Nakshatranın Venüs tarafından yönetilen Boğa’da ki gücü ise daha bir farkındalık kazanmamıza vesile. Bu insanların sanatsal tarafı Güneş ve Venüs hakimiyetine girdiğinde elde edilen başarı gerçekten hatırı sayılır derece de. Geçenlerde nette bir araştırma yaptım ünlü Ressamların doğum bilgileri hakkında sağlıklı bir bilgi yok inanıyorum ki Rasi haritalarında bu yıldız hakimiyeti vardır. Beraberinde çok iyi şarkıcılar, tasarımcılar, fiziksel görsel için çalışan kişiler, sanatçı, aktör ve ressam, makyözler.
Koç doğumlu Krittika insanlarının çok daha maço bunların yanı sıra Boğa burcu altında doğan kişilerinde kadınsı özellikler barındırdığını yaratıcılık adına iki farklı yönün vurgulanışıyla yıldızın ayırımı tanımlanabilir. Krittika Nakshatra zeka olarak çok güçlü çalışırken en olumsuz yanı ise içinizde oluşan EGO’yu kontrol altına almayı denemeniz olacaktır. Bir düşünün bakalım; Farkındalığım bu kadar artmışken belki de üzerimde hasıl olan hoşgörünün kaynağını anlarsınız. 🙂 Şimdi neden İnsanları 12 tipe bölmediğimi anladınız mı?
Krittika Nakshatra 1.Pada : Çok mistik olma olasılığı. Aydınlatıcı bilgilerle beraber kavrama ve her konunun derinine inme sanâtını en iyi şekilde icra edebilme. Bunun anlamı, gizli ve mistik konularda derin kazma. Çok kibirli ve oldukça otoriter olabilme. Böyle insanlar Politika dahil olmak üzere iyi dedektif, iyi Asker ve Polis olabilir en önemli detay ise öfkelerini dizginleyebilmeyi öğrenmeleridir.
Krittika Nakshatra 2.Pada: En iyi Astrologlar, Tarot kartı okuyucuları ve Medyumlar. Öğrenme gücü çok yüksek kişiler. Vedic, Kabala, numeroloji gibi spritüel kutsal konulara ilgi. Bu Pada da Güneş başkalarına rehberlik etme ruhuna bürünür.
Krittika Nakshatra 3.Pada: Bu dilim zordur. Çok fazla iş ve sorumluluk kişinin hayatında hakimdir. Borçlar ve maddi sıkıntılar kişinin gölgesidir tüm bunlara karşılık ise kişi zevki hedef kılmış umursamadığı zorluklar içerisinde yaşamaya alışmıştır. Tüm zor işler netice de mutluluk ve keyif getirir harcanan efor ise oldukça fazladır.
Krittika Nakshatra 4.Pada: Bu Pada da gezegeni bulunan kişiler son derece akıllı, eğitimli, dini inanç yönü gelişmiş, manevi rehberlik edebilecek özellikle başkalarına hizmet etmeyi seven arz talep mantığında karşılık beklemeden elindekileri veren yapıdadırlar. Kendi değerlerini bilmedikleri için sunulan imkanlardan daha az razı olmayı denemeli belki de EGOYU devreye sokmayı öğrenmelidirler.
Dolunay anında var mı? Boğa burcunda 0-6:40 derece arasında 3.Pada ve Krittika Nakshatra da natal gezegeni olan? Muhtemelen vardır işte var olanları etki alacaklar bu dolunay da gezegenin yerleştiği ev konuları ve simgeleri mahiyetinde. Dolunay anında Lagna Akrep yöneticisi Mars Kova burcunda ‘’sen ne dersen de, ne yaparsan yap, neticeye bakarım ve her şeyi kader belirler, kaderi ise yaratıcıdır’’ diyecek.
Gökyüzünde Su-Toprak hattında oluşan Yeni Ay ve Dolunay beraberinde sel, yağış, toprak kayması ve deprem gibi konularda etkendir. Deprem, yer sarsıntısı veya zelzele gibi yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen ardaşık dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Toprak grubu yer küreyi ilgilendirir. O yüzden bireysel ve global anlamda hasarsız sallanalım diyorum. Lagna Yengeç Ay Balık halimle bulutların arasına gizlenen AY bir ışık huzmesi gibi arada bir göz kırpıyor bana ben ise ruhunuza, kalbinize, iliklerinize işleyecek bir kaç satır karalama derdindeyim.
Yılın en kırılgan aylarıdır Kasım ve Aralık geriden bırakılan 10 ayın çetelesi tutulur. Bir elimizdekilere bakarız bir de geçmiştekilere. Hepimiz ilginç yaşamlara sahibiz, transitler zaman zaman özlemlerimizi dağlara dönüştürüp bir yanardağ misali körüklemekte. Bu her konu için böyle; Aşk, kariyer, çocuk, sağlık, para, bazıları ise mutluluk peşinde. Maddiyat yada maneviyat hep bir şeyler eksik yaşamlarımızda. Acımasız bir eşkiya sevinciyle serzenişlerimiz var, bir tutku oluyor kavuşamadıklarımız, hak ettiğimize inandığımız ama bizim olmayan her değer. Hayata dair hangimizin korkuları yok ki yaşadığımız sürece hafife alınacak yada hiç alınmaması gereken her şey zamanı geldiğinde yalnızca bir korkudur. O varıp varıp bir türlü gidemediğimiz, düşlerimizde yer alan her ne ise, Yengeç-Oğlak ekseninde ki Düğümler var gücüyle hala sınırları zorlamada. Rasi haritalarında 5 cups ev çizgisi ve natal gezegen teması hizasında ilerleyen, Koç-Terazi-Yengeç-Oğlak bireyleri bu enerjiyi yoğun hissetmeye başladılar. Tehlikeyi olumlu yada olumsuz anlamda yaşamak Dasa süreçlerinizle orantılı. Bu etkiyi dilerim sağlık noktanızla sınanmadan atlatırsınız. Mutluluğu uzunca bir süre arayacağınız yerler; Bir kuşun sesinde, bir çiçekte, bir melodi de, bizim için birinci derece ihtiyaçlar neyi çağrıştırıyorsa kendiliğinden olmasını beklediğimiz, yaşanmamış gibi duran bir acı da, üstünü örttüğünüz kaygılarınız da, öfkeniz de, arzuladığınız anne sıcaklığında, baba güveninde, maddi manevi, sarsılmayacak tüm doğrularımızda, masallara öykü olmuş sevdalarımızda, umutlarımızda, hayallerimizde, geleceğe dair ne varsa hepsi…
Buyurun feleğin çemberine; Bakalım göğün göğsü ne alemde?
Önce dibi buluyoruz yeniden yükselebilmek için kural bu başka çare yok…! Zira her ne kadar Ay Jüpiter görünümü alsa bile Mars ile arasında kare görünüm oluşacak. Dolayısıyla bu karşıtlık halinden açığa çıkacak enerji Akrep döşünde ki yeniay doğumuna kadar devam edecektir. Yani bu masal 20 Kasım ile 20 Aralık tarih aralığında ki gündem konularını belirliyor efendim! Dalgalar gibi! Bulduk da zaten Koç-Terazi dolunayında ateşlerde yandık, yalazı da dans ettik. Yoruma Venüs ile başlayalım. Venüs Terazi seyrinde değer kazanır lakin aksine çalıştı. Ay düğümleri kare görünümü değerlerini değişime uğrattı. Venüs eşlik etmiyor dolunay anına sevgi de rönesans yaşayamayacak aşıklar üzgünüm. Ak Rahu kare görünüm vermekte. Romantizmi yok etmekte. Hemen Akrep burcunda ise retro Merkür ve Jüpiter ile Güneş beraberliği dikkat çekiyor. Yalnızlığa, karamsarlığa ve derin maneviyata davet ederken, ruhaniyet adına acıtan ve kanatan tüm yaraların, hatıraların yeniden alevlenmesine sebep olacak arsızlığa. Akrep menzili çok önemlidir.
‘’Ne kadar acımasız bir sevgi bu böyle ve ne zor seni sevmek…!’’ ”Her seferinde yine sana ulaşmaya çalışırken kendi girdabım da kayboluyorum. Neden vazgeçemiyorum senden bir türlü, bilmiyorum. Aşk da bu kadar acıyı kaldırabiliyormuş meğer, ben en çok ona şaşıyorum bu yaşadıklarımız aşksa eğer.” İlişkiler hattında Boğa-Akrep-Yengeç ve Oğlak bu hissiyata bürünebilirsiniz.
Sevgi ne kadar önemlidir yaşamlarımız da bazen susarız, susmayla ne çok şey anlatırız tabii anlayabilenlere. Nefret, sevginin şekil değiştirmiş halidir bence. Eksik kalmanın, aldatılmanın, ilgisizliğin, yarım bırakılmanın, yürekten sevmenin karşılığını bulamamanın, yalan söylemenin, hayal kırıklığının, çok sevmenin tek taraflı olması, cesaretsizliğe, inançsızlığa, saygısızlığa, verilen sözlerin tutulmayışına, yarı yolda bırakılmaya duyulan öfkenin boyut değiştirmiş halidir diyelim. İşte o zamanlar geldi. Yılın son iki ayı Venüs kurtulamadığı için bu ruh hali ile geçecek! İnanmak; Kendini kendince hislerinin, düşüncelerinin doğrultusunda haklı görmenin tezahürüdür. Bir insan çok sevdiği için mi yoksa kendisine biçilen hayat rolünde zararlı yerleşen VENÜS sayesinde mi nefret eder yaşamdan? Gökyüzü bu dolunayda bulutlarla dertleşecek anlaşıldı. Yağmur dinmeyecek birde üstüne umutlarla göç etsin bakalım tüm özlemlerimiz bilinmeyen iklimlere. Öfkeden, nefretten, sağlıktan, maddiyattan, aşktan yana kes kesebildiğin tüm biletleri fakat hepsi gökyüzüne!
Yağmurdan önce ıslanmışlık hissiyatı gibi durdurak bilmeden kadere isyana devam, duraksız, dinlenmeden , nefes dahi almadan bitimsiz yol hikâyesi olacak 2018 yılının son ayları. Balık-Başak-İkizler-Yay eksenleri bu enerjiyi yoğun hissedebilirler. Var mı efendim buralarda natal gezegeniniz, Ay konumunuz veyahut Lagna (yükselen burcunuz). Dolunay anında Mars Kova burcunda Mars enerjisi güzeldir ara sıcak gibi ilişkiler adına kıskançlık, tutku, sahiplenme ondan sorulur. Eylemlerimiz daha bir akıcı olacaktır. Kan basıncına dikkat sadece. Ego zararlı bir uzuv oldukça zararlı. Yine Tanrı vergisi olduğunu kabul ederek anlayış göstermeye çalışsak da fazlası zarar. Bir içgüdü, etkiye tepki ama fazla okşanmaması lazım. Egoyu okşayan Jüpiter ve Rahu adam eden, duvarlara çarpa çarpa ders öğretenler ise Satürn ve Ekliptik düzlem Ketu. Yalnız birey kaç yaşında olursa olsun hep pof poflanmak istiyorsa durup düşünmek lazım azıcık.
İyi ilişkiler hesapsız kurulur, fakat nezaket gibi çok ince hesaplar saygı ile yürür…AK Rahu olunca ”Her şeyin en doğrusunu ben bilirim, ben en iyiyim, en iyi öğretici benim, en iyi inanç bende’’ gibi söylemlerle karşınıza çıkan kişiler sizi kandırmaya müsait ve sahtekar tiplerdir. Dolunay bu yazdığım durumların ruhsal tezahürü olacaktır. Yine de sınavımız mahiyetinde Ay ışığı ile muhatap olacağımız bu kişiler aşırı iyi niyet ve yardımı elden bırakmazlar. İnsanların hepsinde bir arzudur onay görmek ve sevilmek isteği diğer insanlara kendilerini sevdirmek kabul ettirmek amacıyla gerçek benliklerini saklamak için kullanılan bir nevi maske. Sonrasında ise varlığını inkar ettikleri bir maske. Dikkat ediyorum da etrafıma ilim, irfan ve sanatçı kategorisinde daha yoğun ki utanç duymamak elde değil esasında bu kişilerde olmaması lazım. Zira sanat paylaşıldıkça, ilim ve bilgi aktarıldıkça güzeldir. Kişinin kendine güveni arttıkça ve toplum tarafından onay gördükçe bu maskeye olan ihtiyacı azalır. Tamamen maskeden kurtulmak ise oldukça zor bir iştir bunu da başarabilenler var tabii. Kişinin her türlü zayıflığı ile yüzleşip mücadele etmesi gerekiyor, bunu da transitler sağlıyor. Bu birçok kişinin sandığı gibi ”yaşadım, dersimi bitirdim, tüm sınavlarımı verdim” gibi zamanla değil, kişinin yaşadığı transitlere eş değer. Siz eğer ”şahken” ”şahpaz” oldum BEN derseniz ne o ilim, ne o şiir, ne o sanat, ne o bilim, ne o Allah kelamı yakışmaz dilinize de kaleminize de ‘’Kulak boynuzu geçebilir, boynuz sabittir kırılır, kulak ise hep duyar hele ki açıksa’’ (Ahh bu Venüs dasa ne şahane bir enerjiymiş. Göreceğiz Merkür’ümüzün ve Venüs’ümüzün gücünü.) Dönelim hikayemize. 🙂
Bu dünya da Tasavvuf ehli, sanatçı, şair, İlim ve Bilim insanları sakın ola ‘’Ne oldum değil, ne olacağım’’ deyiniz olur mu? Zira bu gezegenler ölünceye kadar ”Adam oldum ben” diyenin, hamuruna, el atmadan bırakmazlar ve sizler o dersleri duvarlara çarpa çarpa öğrenirsiniz. ”NEYSE” diyelim bakalım ne geçecekse elimize AK Rahu ile öğreneceğiz bir şekilde ya tevazuyu ya çok kandırılmış olmanın en soytarı hallerini. Patlasın tüm duygularınız yüreğinizde. Nasıl olsa renkler var gökyüzünde Merkür’den kalma anılarınız, sevgiliye dair resimler ve şarkılar. Çırılçıplak yürüdüğünüz kumsalda dahi mutluluğun ayak izlerini ararken, dönüp bakın bakalım içinizde ki renklere belki bulursunuz bir paye! Senden, benden, bizden kalma bir şeyler…. Sizler mutluluğu ve mutsuzluğu seviyorsunuz ben ise AY’ı. Dönüp bakıyorum içimde ki renklere, sanki ruhumu teslimiyete hazırlanırcasına dolduruyorum kendimi. Mısralarda ki kalıcılığım bu yüzden hepsinin sebebi Merkür! Bir kaç satıra sığdırıyorum savunmasızlığımı, sizin kadar realist değilim! Ve katı ve intikamcı ve kıskanç ve kötü! Çok iyi Astrolog olmak ayrı, çok iyi insan olmak apayrı. Ben unutmuyorum yaşadıklarımı unutmayacağımda önemli olan ders alabilmektir. Kişilerde unutmasa iyi olur dokunulmazlık kavramı Milletvekillerine mahsuben transit etkilerinin en beteri hastane odalarında geçirilen zamanlardır. ”Bir nasihat, bin vuslata bedeldir”. ”Öfken ve nefsin bir olup aklını yener, daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.” diyor Şeyh Edebali Boğa noktası öfkeyi temsil eder, Akrep noktası ise öfkeyi kin ve intikama dönüştürür.
Bizde öğreneceğiz işte Boğa-Akrep ekseninde. Abdala ”kar yağıyor” demişler, ”titremeye hazırım” demiş. Milyonlarca insanın hepsinin bir kalbi ve bir de kaderi var. ”İlmi ile amel etmeyen hocayı, bülbül gibi ötse de karga ile bir tut…..” diye babamın bir sözü vardır. Aslı hu, nesli hu! Aynı meramın “katranı kaynatsan olur mu seker cinsini sevdiğim cinsine çeker” şeklinde ifade edilmişliği de vardır. Doğrudur, söyleyen şahsiyete yaş kemale erdikçe hak verilirmiş. Bizde de öyle oluyor derin ve hazin öğretileri olgunluğa erme yaşında kazandık. Zira yaşamda en büyük tecrübe yaş ve yaşanmışlıklara kadirdir. Bu sözü her daim insanoğlunun hatırlamasında fayda var. Yaşım 46 ben yaşadıklarımdan çok dersler aldım, kendi yolumda ilerliyorum, kimseyi eleştirmeden, kimsenin kaynayan aşına tuz-biber olmadan, kimse de bizimkine olmasın! Olursa da sonuçlarına katlansın! OTU ÇEK HELE! BİR KÖKÜNE BAK! Kalem her şeyi yazar da yazmasına aşka gelince başı döner…Dönme eylemi burada göreceli bunun tersi de olabilir. Sevgi; Saftır, tertemizdir iki yüzlü insanlar ne hak eder, ne de hakkını verir. Önce Rabbinizi bileceksiniz benim canım arkadaşlarım; evrene karşı diklenmeden, dimdik durabilmek her baba yiğidin harcı değildir. Senaryo ve kalpler onun elinde! Ketu Oğlak burcunda ki seyrine devam ediyor. Dürtüsel olarak bu tablodan etkilenen öncü grup son derece kıskanç ve sahiplenici tavırlar sergileyebilirler üzerlerine teslimiyet ve kaderci bir ruh hali de hakim olabilir.
Kainat tek vücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını almayı , bir başkasının hele hele sizden zayıf olanın canını yakmayın. Kelime avcılığına soyunarak, zekayı kurnazlığa bulayarak, oyun oynamayın! Unutmayınız ki dünyanın öteki ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir. ( Bu kadar BALIK olduğumu inanın bilmiyordum. Tüm iyi niyetimle çok güzel insan biriktirmişim.) Lagna ve Ay konumlarınıza göre detaylar 2.makalede belki de 3. bilmiyorum? Boğa noktası hep coşturur kalemimi. Diğer makaleler de Türkiye ve bireysel etkilerinizi okuyabileceksiniz! (Bu gece)
Bu gece özel bir gece. İnşirah gecenin ayazında yüreğe zırh gibi, sıcacık hisler indiren gönlün avazına hüzün ve acıyı getiren, kalplere düşen yalnızlığa çare, dillere ise dua niyetine vesile ile hayırlı kandiller dilerim…
Hürmetler
Ayşen Tok