RUH BEDENE DAR GELİR

“…Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.”

Hissizliğin anlamını sorgulamak nesnelere, insanlara ve ilişkilere bakmaktır. Başkalarının değerlerini objektif olarak kabul etmektir ve içgüdüsel olmayan bir şey tasarlamaktır. Birine bağlanmak insanlardan veya şeylerden kaçmak değil, onlarla doğru şekilde bağlantı kurmak, ruhsal doyuma ulaşmak demektir. Ruh içerisinden geçtiği dasa evrelerine göre farklı formlara bürünebilir. İrade, heves veya ego nefret ile ilişkili, acıdan kurtulmak ve yerini sevgiye terk etmek demektir.

Yazmaya başladığımdan bu yana sizler benim hep olumsuz yazılar yazdığımı, negatif yorumlar yaptığımı düşünebilirsiniz fakat astroloji özellikle Vedik bizleri gerçeklerle buluşturduğu için Sinderella masalları anlatmaz. Hatta ısrarla ‘’Youtube videolarına ağırlık verin, anlatırken sizi anlıyoruz gibi mesajlar’’ almaktayım. Zaten hayatta her şey yolunda giderken bu genel Satürn etkisidir ve yaşamda sadece 3, 6, 11. evlerden geçerken yüzümüzü güldürür. Kimse ‘’acaba ne olacak bu işin sonu, ayrılacak mıyım eşimden ya da işimden,‘’ gibi geleceğe yönelik merak arz etmez.

Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersiniz. Oysa nelerin sizi mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağınızı da bilemezsiniz. Her insanın yaşadığı sürece şans önüne çıkar. Önemli olan o şansı iyi değerlendirmektir. Başarının sırlarından biri, geçici başarısızlıkların bizi yenmesine izin vermemektir. Sizi korkutan her deneyim size güç, cesaret ve güven kazandırır. Kendinize “Ben bu dehşeti yaşadım. Bundan sonra gelecek şeylere hazırım” dersiniz. Ne başarırsanız başarın, size yardım eden mutlaka vardır. O destek ve mucize Jüpiter’den gelir…

5000 yıllık Vedik Astroloji Sisteminde 140 adet bölüşümlü harita bulunmaktadır her anlamda ayrı ayrı soru cevap şeklinde bu haritalar bize olası görülerde bulunur. Harita sahibinin Natal Haritasını incelemek yerine ona bu mutluluğu ve bu başarıyı getiren transitleri gösteren haritayı incelemeyi uygun görüyorum. Bence önemli olan başarısızlık içerisinde yer alan mucizeleri fark edebilmek.

Bu önemli haritalardan bazıları şunlar…

Hora:2.ev konularını anlamlandırmada ve refah,zenginlik konularını işaret etmektedir..

Dasamsa: Büyüme, ün, iş, meslek, iş dünyasında başarı ve yaşam başarısı için görülür.

Dwadasamsa: Ebeveynlerin yaşları, mal varlığı, finans ve ilişkiler, ayrıca sahip olunan malların geçmiş ve geleceği.

Thrimasamsa: Mutluluklar ve üzüntüler, kötülükler ve karakter.

Saptamsa: Çocuklar, çocuklardan gelen mutluluklar, onların cinsiyetleri ve onlarla ilişkili diğer olaylar.

Shodasamsa: Genel mutluluk.

Shashtyamsa: Uğurlu ve uğursuz etkiler.

Chaturthamsa: Taşınma olayları, nakiller, kader  ve şans.

Chaturvimshamsa: Eğitim, öğrenme ve akademik olaylar.

D6 Sağlık

D8 Uzun ömür

D10 Kariyer

TAJAKA Güneş dönüşü.

Gezegenler de niteliklerine göre faydalı ve zararlı olmak üzere iki gruba ayırıyoruz bu kadim kuraldır.

1-Doğal faydalı ve doğal zararlı

2-Fonksiyonel faydalı ve fonksiyonel zararlı

Doğal faydalı gezegenler: Ay, Merkür, Venüs ve Jupiter,

Doğal zararlı gezegenler: Güneş, Saturn, Mars, Rahu, Ketu’dur.

Rasi haritalarında gezegenlerin düştüğü ve yüceldiği yerler kadar derecelerde önemlidir ve tabii Nakshatralar…

Her bir burç dilimine 13.50 derecelik periyotlarda 27 adet takımyıldızı yerleşimi vardır. Takımyıldızları kendi içlerinde 3.20 derecelik 4 eşit Padaya bölünür. Bu takımyıldızlarının bazıları çok değerli bazıları ise hem kadın hem erkek haritalarında mutsuz enerji üretecek kadar zararlıdır. Bir burç yerleşiminde 3 adet Nakshatra yer alıyor.
Özellikle bir kadının vücudu, güzelliği ve karakteri Nakshatralardan analiz edilir. Rasi haritalarında Jüpiter ağırlıklı Nakshatralar ne yazık ki bireye kilo verebiliyor.

Vedik astrolojide kullanılan çok önemli unsurlardan birisi de dasa dediğimiz zamansal periyotlardır. Dasaların hesaplamaları Lagna (Yükselen) takımyıldızlarına göre bulunmakta ve her haritada kişiye özel olmaktadır…

Hint astrolojisinde hayat 120 yıl kabul edilmiştir. Tüm gezegen periyotlarının toplamı bu yüzden 120 yıl eder. Gezegen periyotları herkes için farklı olabilse de belirli bir sırası vardır. Sırasıyla Ketu, Venüs, Güneş, Ay, Mars, Rahu, Jupiter, Saturn ve Merkür periyotlarıdır. Örneğin bir kişi, Venüs periyodunda hayata gelmişken aynı gün içinde doğmuş başka bir kişi Ketu periyodunda doğmuş olabilir. Bu fark bireyleri birbirinden birbirinden ayırır.

Gezegenlerin haritadaki yerleşimleri çok benzer de olsa Ketu’nun ve Venüs’ün yerleştiği, sahipliğini yaptığı evler farklı olabileceğinden aynı gün içinde doğmuş bu iki kişi bambaşka hayatlar ve olaylar yaşayacaktır. Dasalar İnsanların birbirinden farklı hayatlar sürmesinin diğer nedenleri de Hint astrolojisinde bulunan bölüşümlü alt haritalardır. Çok kısa zaman aralıklarında değişen bu haritalar farklı hayatlar yaşamamıza neden olurlar. Bu nedenle doğum saatinin kesinleştirilmesi yapılacak bir analizin doğruluğu açısından çok önemlidir. Bu açıklamalar sonucunda, varılan sonuçlar şöyledir:

1. Dasalar bir anlamda bizim doğum haritamıza paralel olarak hayatımızdaki çeşitli dönemleri nasıl geçireceğimizle bağlantılıdır.

2. Her dasanın bir sorumlu gezegeni vardır ve o dasa o gezegenin ismi ile anılır. Dasaların sorumlu gezegenleri düşünce anlamında bizleri ve yaşayacağımız olayları şekillendirir.

Güneş Periyodu: 6 Yıl
Ketu Periyodu: 7 Yıl
Mars Periyodu: 7 Yıl
Ay Periyodu: 10 Yıl
Jupiter Periyodu: 16 Yıl
Merkür Periyodu: 17 Yıl
Rahu Periyodu: 18 Yıl
Saturn Periyodu: 19 Yıl
Venüs Periyodu: 20 Yıl

Ama işte “Aması” var bu işlerin…

Kara büyü var mıdır? Negatif ya da nazar tesir eder mi?
Evet vardır. Öyle bir negatif okurlar ve öyle bir etkilenirsiniz ki! Bazı Rasi haritaları bu tip negatifleri çok kolay çeker ve emer. Yeniay ve Dolunay fazları bazı özel Nakshatra yerleşimlerine denk gelirse maji için her türlü ortam sağlanmış olur. Rasi haritalarında güçlü Güneş, Jüpiter ve Mars yerleşimi olanlar büyüden etkilenmez. Allah inancı,  9.evin önemi, bir nevi korunma kalkanı gibidir. 

Astrolojide eşimizi irdelediğimiz alandır 7.ev. Yöneticisinin evlilik işaretleri hayatımızda ki eş figürü hakkında bilgi verir. Boşanmak ve bir yuvayı dağıtmak oldukça zor. Kadın mı? Erkek mi? Daha fazla bunalıma girer diye düşünürsek şayet son dönem verdiğim danışmanlıklarda durumun eşit olduğunu gördüm. Eş ya da sevgilisini kaybetmeyen erkeklerin verdiği mücadeleye hayran kaldım.

Dilerim Allah herkesi karşılıklı sevgilere düşürsün.

ERKEĞE MUHTAÇ OLMADIĞINI İDRAK EDEN BİR KADINDAN DAHA ŞAHANE BİR ŞEY YOKTUR…

Bir erkeğe muhtaç olmadığını idrak eden bir kadından daha şahane bir şey yoktur. Bütün evrende, kurtuluşunun bir erkek kanalı ile olmayacağını keşfeden bir kadından daha muhteşem bir şey yoktur…

Amacım, bu sözlerle erkekleri aşağılamak değil, daha çok hepinizi, sizi tereddüde düşüren her ne ise açıkça söylemeniz için teşvik etmek istiyorum. İlişkiler ekseninde netleşmeler, başlangıçlar, bitişler, ayrılıklar, kavuşmalar, hep bir yanı karanlık olan o yüzlerden beklentilerimiz oldukça fazla olacak. Tabi sizde şayet o ışıkla yüreğinizi yakmak istiyorsanız, retro süreçlerde sakın olan yeni bir ilişki deneyimine açmayın kalbinizi.

“Artık mazeretim yok. Ben kendi kişiliğimin sahibiyim. Bunu yapacağım” deyin…

İlişkide cesareti olmayan ve kaçmayı sevenlere yazalım bu seferde. Yani seviyorsan neden kaçarsın? Kaçınca kıymetli mi olacağını sanıyorsun? Dürüstçe oynamak varken, hamleler ve taktikler geliştirmek olsa olsa Venüs ve Mars libidosu yüksek bireylerin Rasi haritalarında karşıma çıkıyor. Tabii kadersel aşklar başka. Onları Batı Astrolojisi üzerinden irdelerim ve Lilith transitlerinden.

Kaçanın “kaçan” olması için kovalanması şarttır. İyi kaçalım o zaman. Kovalayanın da şayet tutkulu değilse bir “kaçana” ihtiyacı vardır kovalamak ve o duygusunu beslemek için. Bu durum böyle devam ederek bir kakofoniye yol açacağından, taraflardan biri kendi kendini imha (boooom) ya da pes edebilir. Hadisenin özü şudur ki bu ikisi, bir birini severken boğan sevgililer gibidirler, daraltırlar fakat gözleri dönmüştür sevgiden, aşktan, nefretten…

Şimdi soracaksınız sevgi-aşk-nefret ne alaka diye? Eeee bu üçü Venüs retrolarının ayrılmaz başrol karakterleridir.

Ve sevgi kazanır….Kazanmalıdır…Şayet sevgiyse, çıkar ilişkilerinin asla ve asla şansı yoktur! Gidenin üzerine mümkünse gömdüğünüz noktada inşaat betonu dökün ki yeniden hortlamasın…!

Giden gidene, dönen dönene, dünya değil sadece dönen hani bilginize…

Boğa burcunda ki Venüs retrosu aralıyıversin geçmişin kapılarını. Ya geçmiş sizi yesin ya siz geçmişi. Şairin dediği gibi ”ayrılıklarda sevdaya dahildir.” Aşk sahnede ise ayrılık perde arkasında bekler. Kendinize saklamak, geçmişi çokçası örtmektir tüm yaraları.

Bilemem ki yukarısı fena!

Venüs retrosu ”aman Allah’ım bir an evvel bitsin.” diyeceksiniz. Kazanacak olansa sadece ilahi aşklardır. Zira 21 Haziran tarihinde ki Merkür retrolu İkizler burcunda ki kadersel tutulma buna işaret etmektedir. En yoğun etki su gruplarına olduğu kadar kadın ya da erkek demeden Rasi haritalarında hasar alanlar AK gezegeni VENÜS olanlar olacaktır.

Nasıl olacaksa ikiden bir etmek , sanırım bölünmek gerek!

En büyük aşkımız öğrenmek olsa da, aşka dair en zor sınavları veremedik hala! Duygularıyla hareket eden bir erkek çekicidir fakat zekasını ve dilini kullanan kadın ise cazibelidir…Unutulmaması gereken başka bir gerçek ise başarılı ve zeki kadınların romantizme olan düşkünlüğü tutku boyutundadır. Bu süreç bakalım bu durumları nasıl etkileyecek? Navamsa da Oğlak burcunda Wargottoma etkili retro Jüpiter durumları janjanlı hale getirdi. Romantizm ve aşk derken gerçek ötesi beklentilerimiz aslında real dünyanın gerçekleriyle buluşunca hüsranlara uğruyor. Aşk bir sandaldır, ayrılık ise deniz peki ya vuslat oda sandalın küreği olsun…

Çek babam çek!

Kabullenme ve takdir görme ayrıca cinsellik, güzellik, ilişkiler adına olumlu zaman 2020 yılı ve Venüs geçişleri adına biraz zor. Gerçekten seven fakat iletişim kopukluğu yaşayan tüm aşıkları heyecan dolu gelişmelerin yaşanacağı bir zaman dilimi bekliyor.

Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten….Buyurun buzlar, ateşler, sular, havalar karışın karışa bildiğiniz kadar unutmayın. Satürn ve Jüpiter görünümleri devrede!

Yüreğe dair en güçlü kilit içeriden açılandır. O’da sadece Yaradanın elindedir. ‘’Sararıp solmadan, gel gönlüme, ol derdime deva!’’ (Yazıyı yazarken şarkılardan fal tuttum)

7.ev yönetici gezegeni aşağıdaki gezegenlerle kavuşum yaptığı veya görünümde kaldığı zaman evlilik konusunda fikir sahibi olmamızı sağlar.

¨ Güneş : Çok güçlü veya hayatına hükmedecek ve onu yönetecek bir eşi gösterir. Eş muhtemelen yönetici yada devlet kademesinde çalışıyor demektir.

¨ Ay : Oldukça duygusal ve özel bir eş göstergesidir. Ay’ın yerleşimi mutlu evlilik veya birden fazla evlilik belirtisi olarak incelenir tabii Rasi haritasında Ay’ın yerleştiği burçta önemlidir.

¨ Mars : Kızgın, maddi ve öfkeli bir eş temsilcisidir. Evlilik hayatı engebelidir. Eş şiddete meyilli bir tiptir.

¨ Merkür : Gençlik dolu ve kültürlü bir eş demektir. Birden fazla evlilik belirtisi. Aynı zamanda eşle ortak bir iş yapıldığı ve eşin yaş olarak genç olabileceği anlamıdır.

¨ Jüpiter : Varlıklı, güzel, erdemli bir eş demektir. Mutlu bir evlilik hayatını gösterir. Eş ruhani değerlere sahiptir.

¨ Venüs : Güzel, çekici, sanatkar veya gençlik dolu eş demektir. Mutlu evlilik hayatını gösterir. Evlilik AŞK üzerine kurulmuştur.

¨ Satürn : Yaşça büyük, disiplinli ve tutucu bir eş demektir. Evlilik gecikebilir veya zorlu geçebilir. Satürn sahibi diğer kişi üzerinde otorite sağlar.

¨ Rahu ve Ketu : Evlilik hayatını tahrip ederler ve boşanmaya neden olurlar. Dünyevi değerlere doymayan eş simgesidir. Rahu; zengin evlilik ortağı verirken Ketu cinsel zevklere düşkünlüğü olmayan eş demektir.

Örneklemeler en az binlerce kombinasyon çıkartır. 7.ev alanına yerleşen gezegeniniz olmaya bilir. O zaman yönetici gezegenin gittiği alana bakmalısınız. Ve tabii UL noktalarına. Astroloji tabanı matematik ve felsefe dayalı zor bir ilimdir.

Bitti denen yerden başlamak. Kimin ne olduğu belli olsa da kimin ne olacağı belli olmaz. Durulduğu zamanları olur insanın. Yorulduğu zamanları olduğu gibi. Ömürden ömür götüren zamanlar ise Satürn ve Rahu/Ketu transitlerine aittir.

Duygu, hayal ve romantizm vekili Venüs. 🙂 aldığı Jüpiter ve Satürn görünümü (zararlı anlamda) yanına yerleşecek Güneş ile değerleri nasıl dejenere edecek? Retro etkisiyle duygularımız geleneklere uymayan tarzda, açık ve oldukça tarafsız olarak ifade edilecektir. Geçmişin etkisi, geçmişin ilişkileri ve geçmişin yaraları canlanmaya meyilli. Sosyal ilişkiler, insanları bir araya getirmek ve çeşitli arkadaşlar ve tanıdıklar edinmek sonrasında ise bu diyalogları üzüntü ile bitirmek açık ve net duruyor. Venüs bu noktada saf sevgiye, sevgiliyi hatalarıyla kabul etmeye çok önem verecek ve bir sevgili olmak yerine seven olmaktan hoşlanacak. Bir nokta çok önemlidir. İlişkilerinde sahiplenici davranır zira, tutkulu ilişkiler bu noktadan sorulur.

Diye düşünsek bile, Jüpiter retrosu takıntı ve tutkuyu körüklüyor. Bu süreçte ruhsallık ve entellektüel düzeyde iletişim ve tensel temas arzusu artabilir. Duygusal yakınlaşma, özgürlük hissiyatı aynı zamanda objektifliğimizi yok edeceğe benziyor. İlişkiler güvenlik temasını sorguluyor.

Aşk adına adalet ve eşit haklardan bahsedemiyorum. Simgeleri adına sıradışı bir sezgisellik ortaya çıkabilir. Belki ihanetler, belki de yeni aşklar zira Boğa etkisi sahiplenmek istese bile Satürn öyle söylemiyor ve engeli koyuyor.

”Ben tutkuluyum, sende tutkulu olursan daha çok severim” dedirtecek gökyüzü.

Satürn, Venüs, Merkür, Jüpiter retrosu bu! Akıllara, kalplere ziyan, yaz boyunca dengeler alt üst olacak…! Kural neydi? Retroda gelen retroda gider. Retrolarda barışılmaz, retrolarda küsülmez, retrolarda yenilerin şansı yoktur, retroların adı üzerinde geçmişin ayyuka olmuş halidir…

Soyunur gökyüzünün derinlerinde aşk ve ruhu bir ürperti esir alır. Şarkılar intikam alır ve bizler sokuluruz yine gecenin koynunda geçmiş dolu anılara. Sözlerimizden dökülür alışkanlıklarımız, o yüzdendir ki efkâr bastıkça basar… Geleceğe doğru inançla bakmayı ve mazinin izlerini silmeyi öğrendiğimiz gün büyüdüğümüz gündür.

Her ramazan bir tövbedir. Her oruç aşktır, bedeni arındırır. Samimi, yürekten gelen her dua secde kadar kıymetlidir. Semaya açılan her el de, edilen her dua da, tutulan her oruç da, kılınan her namaz da Ramazan ayı ruhun arınması ve gelişmesine yardımcıdır. Ramazan da nurlanmayan yoktur! Kuşlar bile niyet ederken, erişirler kalplerde ki huzura bilinci açık tüm ruhlar! Her tevbe, her aşk, her gülümseme, bütün ihlaslı niyetler, her nefes, her affediş evrensel bir gelişimdir.

Her zerrede olduğu gibi, her insan hakikatinin hakikatidir. Doğum haritalarınızda bu hakikatler gizlidir.

Seven sevdiğinden ayrı olur mu hiç; olsaydı Retroların ne anlamı kalırdı?

Yaşamak zor mesele ve derin bir offf belki de bir acı, çektikçe derinlerinize havayı, sürdükçe gözlerinize sevgi dolu düşleri daha da güçlenmek sanki! Kaybedince mi büyür insan bilmiyorum ki?

Gökyüzü emanet hatıralar bırakır zamanı geldiğinde geri almak ve yenisine yer açmak için. Kalplerimizi yeni kişilere emanet edeceğiz çünkü. Hayat işte bazen acı bazen sevgi doğuruyor inatla. Bir de kader var. Topraktan, toprağa göç var. Ne renk oldu ruhun bu hazin ve sevinç dolu yolculukta?

Gece Ay, gündüz Güneş göğsümüzde sabahlayan hatıralar! Bilirsiniz işte boğazın düğüm düğüm olma halleri. 22 Mayıs Boğa yeniay enerjisi ve 5 Haziran Akrep dolunay fazında kabarıyor yine gönül denizleri. Bir önce ki faz da terazi kefelerine vesveseli düşler kurmaya davet etmişti bizi gökyüzü. Şimdi yeryüzüne inen enerji akrebin karanlık suları ile yüzleştirecek bizleri. Allah’ın dediği olur.

Rüzgarın sesidir kulaklarınızda duyduğunuz. Evrenin sizin için hazırlığı bitmedi henüz. Dün dünde kaldı. Kimse böyle bir sonu hayal etmemişti. Rüyalar da buluşmak da hesapda yoktu. Yalnızlığınızın elinden tutup, yolunuza devam edin lütfen! Yol bitmedi ki…

Hayat üzülmeyecek kadar kısa çünkü anlam denizinde boğulduğumuz günlerin menşeindeyiz…

AYŞEN TOK