BİR ERTELENİŞ KÖPRÜSÜ&VENÜS RETROSU

Soğuk esiyor rüzgar, hafif ama etkili. Yokluyor yüreğimi…Biraz sen, biraz da yaşattıkların gibi…

6 Ekim 2018 Terazi burcunda retro seyre geçecek olan Venüs 21 Kasım 2018 tarihine kadar retro seyirde kalacak olan gezegen sonbahar mevsimine fırtına niyetine, simgelediği konular kapsamında epey bir heyecan yaratacaktır. Gidene kal demeyeceksiniz kıymetli okurum, gidene kal demek yeniden aynı muameleye maruz kalmak demektir. Dönmeyene dön demeyeceksiniz, her gidenin yeri mutlaka dolar, ne insanın kalbi ne de evren boşluğu sevmez. Asil bir davranıştır sevmek, aşk mağrurdur. Kimseye hak ettiğinden fazla değer vermeyeceksiniz. Kalbi boş olanların duygularına hitap edecektir bu retro süreci oldukça manidar. Unutmayın ki her şey enerjilerle düz ilerlemekte; Ya çare sizsiniz ya da çaresiz. Yürekli olmamız gereken aynı zamanda da yalnızlığın dibini bulacağımız zamanlar. Bazıları seyrederken hayatı en önden, bazı zamanlarda insan kendini sahnede buluyor eline verilen replik, rol, oynuyorsunuz oynuyorsunuz anlamıyorsunuz, anladıktan sonra esasında gerçek sevgiyi sorguluyorsunuz?

Yaşam sahnesinde insanın çok arzuladığı kapı açılmıyorsa o ardında hiç kimsenin olmadığı bir kapıdır. O zamanlar çok uzundur insanın üzüntüden damarında ki kan çekilir. Gözyaşı döver ruhumuzu günlerce, akar süzülür. Kalp ve göz paralel hizadadır. Açılmasını beklediğiniz kapı hep oradadır oysa, sevgili ise kapının ardında! Alışır insan zamanla ayrılığa…

Geri giden Venüs enerjiyi zararlı üretir. Fakat bu sefer faydalı çalışacağını düşünüyorum. Teknik açıdan sebebini açıklamam. Venüs zodyakta bir burçta yaklaşık olarak 35 gün konaklar. Retro esnasında süreç 2 aylık zaman zarfına uzanır. Gezegenin doğasını Ay düğümleri Rahu, Ketu ve Mars kare görünümü bozmaz inşallah.

Venüs retrosunda bireysel olarak  yalnızlık ve duygusal ihtiyaçlarımızda karışıklık içinde olacağız. Duygusal ve sosyal davranışlar geçmişin, hatıraların izlerini de beraberinde peşinden sürükleyecek. Venüs retrosunun yükleyeceği duygu bireylere sevilmediği hissiyatı verebilir. Bu etki ile platonik aşklara ve yanlış ilişkilere yönelebiliriz. Maddi değerlerde gezegenin etkisinde olacağından yatırımlarımıza dikkat edelim. Zaman amansız süreçlerden geçip gidiyor. Yürekler nice afetler yaşıyor, ne patikalarda, ne tozlu yollarda, ne çim sahalarda bir oradan bir buraya koşarken aslında demleniyor. Yoruluyoruz bu yaralarla yol almaktan. Affedilemeyecek kadar derin günahları koynumuzda besliyoruz. Hüzün oluyor  hayat, içtiğimiz şarap ise arzuların bedellerini ödetmekte. Yaşayacağımız duygular yalnızlığın, hasretin, acının, özlemin, ihanetin, tutkunun ve yaşamın şerefine olsun. Bu Venüs sarhoş edecek hepimizi. Sonbaharı hakkıyla dolu dizgin yaşayacağız. Gökyüzü zindan gibi zira, retro retro üstüne. Venüs bitince yılın son retrosu ise Merkür’e ait olacak. Koç, Terazi, Oğlak, Yengeç Ekliptik düzlem seyrine takılanlar AY düğümlerinden Ketu ve Rahu’su bu eksenlerde olanlar az bir zaman kaldı düğümler geriden geliyorlar 11.00 derece enlem değerindeler. Neler hissettik neler yaşadık? Hüznün en virajlı dönemecindeyiz şimdi. Yasaklara, korkulara gebe evren bu tarih aralığında. Bazen haykırmak ister insan da haykıramaz sesi boğazında düğümlenir. Uyanmak ister içine düştüğü rüyadan. Hesaplı tavırlar sergilerken gözlerden damlayanlar ruhun bekasına şekil verir. Sessizlik de (anlayana) en güzel cevaptır. Başka başka kalpler de teselli avına çıkanlar ve dahi neler, neler…

Kalbi acıyanların deliliklerinden daha büyük delilikler nerede görülmüş acep? Ve dünya da canı acıyanların deliliklerinden daha çok acı doğurmuş delilik kategorisine ne girmekte? Bunun seviyeleri var mı? Bütün o acılara rağmen seven, ama acılarının üzerine çıkamayan kişilere ithafen olsun bu yazım. Her Venüs retrosu kaybettiğiniz kişiyi yeniden geri getirmez. Bunun çok özel yorumları ve görünümleri  var kaldı ki bir önce ki Venüs retrosu yazımda detayları hatırlattım. Mars görünümü hakim bu olumsuz, geriye dönüşler sevgiden ziyade bir düello, bir hesaplaşma, bir restleşme yaşatacaktır. Rahu, Ketu görünümü hakim ‘’aşkıma esirim fakat mantığım mı yoksa kader mi?’’ dedirtecektir. Sonunda ise ‘’sen benim ilahi tapınağımsın’’ etkisi ile vay bizlerin haline! ‘’HER GİDEN GERİ DÖNMEZ, HER DÖNEN ASLINA RÜCU EDER.’’ Bunu da unutmayın derim.

Ülke natalına göre Venüs: Madenleri, kadınlarla ilgili alanları, doğumları, evlilik ve çocuklarla ilişkili konuları temsil eder. Ayrıca sanatkârları, sporu ve eğlenceyi, barış ve diplomasiyi yansıtır. Para, kâr elde edilen gelirler, finansal kazançlar, lüx eşyalar, gelirler, hazine bonoları, müzisyenler, sosyete, sanatçılar, moda sektörü simgeleri arasındadır. Alacağı görünümler gezegenin simgeleri açısından pek çok kadına şiddet, tecavüz, cinayet haberlerini yansıtacağı gibi geçmişte işlenmiş faili meçhul kadın cinayetlerini de aydınlatacaktır. Bu cinayetler hakkında açılan davalar netice alacaktır. Tabii çocuklara da dikkat!

İnsan demek her şeyden evvel özellikle ilişkiler de kırıklık demek. Tamamen buna inanır haldeyiz. Bu bazı yerleşimlerde böyle. Yazık ki sınav yeriniz ilişkiler noktası ise, Venüs olumsuz yerleşimdeyse mutluluk cımbızla aranır türden oluyor. Her türlü kırıklık, kırgınlık, hüsran…Düşleriniz, hayalleriniz, ümitleriniz, hak etmediğiniz tüm yanlışlıklar, yanılmalar.  Yaşamanız gerektiğine inandığınız şeyleri yaşamadığınızın, olmanız gereken yer de olamadığınızın, sahip olmak isteyip de olamadıklarınızın kırıklığı ve bu kırıklığın doğurduğu hüzün. Ekim ile Kasım hüzün değil miydi zaten?

Delirtircesine ve delirircesine, vurur adamın kalbine kalbine….Kimsenin hayatında hiç kimsenin yeri garanti değildir. Gün gelir rüzgar tersine eser. Sevilmenin değerini bilmeyeni, YALNIZLIK terbiye eder..

Biri, bilerek ya da isteyerek, ya da bilmeyerek kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden, birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. Severim yaralarımı kanatmayı, zehir dışına akar ve bilmeden bir iyileşme süreci başlar yara adına. Retro zamanlarında kalbi boş olanlar her kaldırdıkları taşın altında sevgiliyi arar, ondan bir iz, bir detay yakalama çabasında bulurlar kendilerini, hayallerle günlerimizi, zehir olan gecelerimizi bileyleriz. O yüzden değil mi Venüs retrosundan ümit beklememiz, içimizi ferahlatma yolları aramamız? O diye bir başkasına teslim olmaktan korkmamız? Tedirgin ve gergin bekleyiş içine girmemiz? Anlatsam mı? Anlatmasam mı ? Arasam mı? Aramasam mı? Arasam tersler mi? Özledi mi? Vesvese ile geçen zihin döngüleri? Kararsızlığımız ve bu acabalarla sevgi bana yasak mı demelerimiz sonrası doğan kuşkularımız! Ve hoş gelmiş mide kramplarımız.

Özellikle sevgilisinden, eşinden ayrılan, duygusal manada dibi bulmuş, benim yazılarımla, hüznünü pekiştirenler; Bu Venüs retrosunda ben de aşk filmi izlemek istiyorum. İlişkiler adına sizlerden güzel mesajlar almak istiyorum. Her zaman sevenleri üzecek, ruhsuzlar olacak yoksa bu işin adı aşk=acı olmazdı. Aşk olacak ki acıtacak, sonrası tutkuya, sevdaya dönecek. Bizim yapmamız gereken sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek ama kime iki defa güveneceğimizi iyi seçmek. 🙂 🙂 EyvALLAH baba! (Yaradan’dan gelen her şeye)

Eğer iki insan ”BİR ANI, BİR GEÇMİŞ” paylaşmış ise ya da yaşadığı duyguyu sonlandıramıyor ise eğer iki kişi de aynı şeyi hissediyorsa, o zaman, hayatta oldukları sürece, aralarındaki bu değerli duyguyu yeniden yaşamalarının nasıl mümkün olacağını denemeleri şart. Kalbiniz ne diyorsa öyle davranın diyorum. Venüs retrosunu beklemeden. Şayet bu değerlerin tümü tek taraflı ise aforoz edilmiş ise yani tek kişi bu aşkın içerisinde ise (siz bunu hissedersiniz) geriye dönmeyin. Tüm melankoli hali ile aşkın celladı ol dostum! İnsan celladına da aşık olabilir.

Bir Ay ışığı daha düşecekken üzerimize biz gülebildik mi acaba? Ağladık mı yoksa? Gördük mü anyayı-konyayı? Maskeler düştü mü? Farkındalığımız ve idrakimiz bol olsun. Allah hinayetliği ve gizli saklı çevrilen işleri sevmez! Üzüntü veren her eylemin ardı hayra gebedir hani biliniz…

Gökyüzü meal edeyim sizlere; Mars yaklaşık 6 Kasım 2018 tarihine kadar Oğlak burcunda. 6 Kasım itibariyle Kova seyrine başlayacak. (Venüs retrosu ise 21 Kasım’a kadar) Mars transitleri dinamik enerji barındırır. Gezegen 1-4-7-8.ev alanlarını hakimiyetinde tutar. O yüzden transitte olduğu ev Lagna ve Ay konumundan itibaren neresi ise ve bu diğer ev alanlarına hareket gelecek demektir. Mars’ı üzerinde ağırlayan Yıldızıl Zodyağın Oğlak-Yengeç burcu ve Kova-Aslan eksenleri için ikili ilişkiler can sıkıcı boyutta seyir edecektir. Mars baskısı eşinizi ya da sevgilinizin sizi anlamayacağı ve ateşli tartışmalara zemin hazırlayacak olması anlamına gelir. Lagna ve Ay konumu ile Venüs yerleşimi Terazi, İkizler, Kova, Yay burçlarından olanlar için pencerelerine konan kuşlar hep mutluluk şarkısı şakıyacaklar.

Satürn tam gaz ilerliyor. Feleğin baş vekili Ay düğümleri var elimizde. Şekillerden şekil beğeniyoruz her birimiz. Yeter ki sağlığa zeval gelmesin.

Bir adam; Çözebildi mi aşkın en büyük kör düğümlerini? Somut karanlıklar içinde soyut verilerle, geçmişten kalma dertler, hayata direnirken bütün duvarlara ismini yazsa da sevdiği o kadın, o adamı affetmeyecek!

Bir kadın; Uyanmış yeni güne. Umut ve maviliklerle yıkıyor yüzünü çocukları bir şey anlamasın diye. Üşüyor her gece bedeni buz gibi. Gözlerinin derinliğinde Satürn yalnızlığının endamı raks ediyor. Uykusuzluğun adını mutluluk koymuş. Meramı aşk, derdi hüzün!

Ve bir çocuk; Hayat mutluluğa uzanan patikalarla dolu bir yol. Onun sıcaklığı ile ısıtmaya çalışıyor annesi kendini. Yumruk kadar kalbi ile bekliyor babasının gelmesini…

Sessizce başlar bazen aşklar…Hayal ve gerçek can bulur ve sessizce biter. Bir vedaya bile fırsat sunmaz kader. Karşınızda ki kişiyi hayalinizde ki kişinin kalıbına sokmak istersiniz. Sancı başlar ve hayal kırıklığı. O gözünüzde büyüttüğünüz adam ya da kadın anlamsızdır. Hayat bir göz açıp kapatmaktır. Sessiz ya da sesli göçer insan bu dünyadan…Ocak gibidir bazen hayat; Sürekli dert kaynatan. Asırlardır aldanışı yaşadı aşka düşenler. Bu derya da boğulmayı göze alaraktan…

Bazen şeytana da uymak, ilk taşı atan olmak gerekir.

Hürmetler hepinize

Ayşen Tok