Değerlerim Acıyor Dokunma & Boğa Yeni Ayı

“Her şeyin bittiğini düşündüğünüz bir an gelir. İşte o an başlangıçtır…”Louıs L’amour

Zenginlerin, zevkin, aşkın, sanatın, saltanatın, dostluğun, zarafetin tellallık yaptığı noktada Boğa burcunda bir bitiş, bir gömüş ve bir tamamlanma. Kapattık Koç-Terazi eksenini. Sırada Boğa-Akrep ekseni var. Herşeyin sahibidir Boğa ve Akrep ekseni. Ve ruhlarında taşıdıkları güç ile asla çekilmezler aksine kendilerince geliştirdikleri taktik ile olayların üzerine üzerine giderler. Var olmanın arenasında buluşacağız bu Yeni Ay’da. Retro Jüpiter ve Retro Satürn gölgesinde, Jüpiter desteği ve Ay Düğümlerinin kare görünümü eşliğinde. 25 Mayıs 2017 saat:23.00 Boğa-Akrep ekseninde, Boğa burcunun 10.43 derecesin de, Rohinni takımyıldızın da Ay yönetiminde 1.Pada da yöneticisi Mars olan yerleşimde YENİ AY etkisine girerek 10 Haziran da oluşacak Akrep Dolunayı enerjisini tamamlayacağız. 1.Padanın etkisiyle şehvetli alışkanlıklar kadar yaşamda ruhlarımızda bulunduracağımız güvenlik ihtiyacı, inziva ve ötekileşme yönlerimizi de yansıtacak etkiler hakim olacaktır. Rohinni takımyıldızı astrolojide önemli bir Nakshatrayı temsil ediyor. AY burada yücelim noktasında sayılır. Nakshatraların her biri burçlar kuşağında 13° 20′ derecelik bir dilime karşılık gelirler ve detaylı analizlerde kullanılırlar. Navamsa haritasında ki yerleşimleri farklıdır ve Padalara bölünerek yönetici yıldızı farklı konumlar da yer alır. Rasi haritalarında kişinin Ay’ı ya da diğer planetler hangi Nakshatra ve Pada yerleşiminde ise bizlere kaderi hakkında detaylı bilgi verir. İşte insanları birbirinden ayıran Pada yerleşimleridir. Bu sebeptendir ki kader dediğimiz yazgı bireysel anlamda herkese özgü ve horoskoplarda gizlidir.

Güneş, Mars ve Ay Boğa’da, aynı hizadalar koyun koyuna bir AŞK! Boğa yöneticisi Venüs değerlerini yüceltirken, Ay Düğümleri ve Jüpiter görünümü kadar aldığı Mars etkisi esasında yeniden gözlerimizi geçmişe ve nedense geçip gidemeyen ilişkilere çevirecektir. Üstelik Mars AK konumunda iken. Bunun anlamı ilişkileri temsilen ve Rasi haritalarında Venüs’ün ve Mars’ın yöneticisi olduğu ev konularında, karaka yani gezegenin temsil ettiği konularda Dasa evrelerinize göre kayıplar ya da kazançlar yaşamak demektir. Gezegenlerin ve Dasa evrelerinin insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu anlatamam sizlere. Retro süreçlerde ruhlarımıza hapis ettikleri enerjiler, sürecin sonunda açığa çıktığında yaşam ivme kazanıyor. Bazıları için zararlı çalışacak bazıları içinse faydalı yani gökyüzü bu. Ben bilmem Rabbim bilir lakin yine kimine nur kimine alaca karanlık misali. Jüpiter 10 Haziran’da düz seyre geçerken Ağustos-Eylül aralığında ödülünü vermeden gitmez öncelik toprak ve su grubuna. Ay düğümleri ve Ay arasında oluşacak kare görünüm eşliğinde, o suretler varya yalancı, korkak ve sahtekar işte o suretlere bir daha kadersel planda kanma vakti. Akrep su grubu elementin de Haziran ayonda geçiş yapacak R.Satürn, o da hesap peşinde dikiş istiyor, çift dikiş, aldıklarını geri verecek lakin sınavı zor başarabilene hamd olsun. Düşün benim canım okurum ne demişti Ayşen kulunuz; Yalan ve riya hepsi Satürn retrosun da gelir, hayatlarınıza alacağınız kişilere, eş olsun, iş olsun sakın ola güvenme, karmanın efendisi o belli olmaz, benden uyarması. Retro zamanında Satürn zararlı çalışması gerektiği yerde pozitife döndü bazılarımız için özellikle AY konumu; Akrep-Boğa-Kova-Aslan ve Koç-Terazi-Oğlak ve Yengeç için diğerleri içinse durum kötünün iyisi zira gezegenin birde mantık yönü var ki sormayın gitsin. Farkındalığım ve tecrübelerim arttığından bu yana artık Satürn efendinin nerede, kaç derecede, hangi Nakahatrada ne halt edeceğini ezber ettim. Temizse kalbiniz Retro Satürn her daim yalanla buluşturmaz sizi bazen nura ulaşırsınız o hakikat ki Yaratıcının ödülüdür.

ROHİNİ NAKHASTRA

Efendisi: Chandra ( Ay )

Sembol: Sepete veya savaş arabası ,tapınak , Banyan ağacı

Tanrı: Brahma veya Prajapati , Yaratıcı

Hint zodiac: 10 ° – 23 ° 20 ‘Vrishabha

Batı zodyak 6 ° – 19 ° 20 ‘İkizler

Zenginlerin, ünlülerin, popülerliğe önem verenlerin ve sanatçıların yıldızıdır ROHİNNİ. Zengin; çok mala sahip olana değil, kalbi zengin olana denir. Hadis-i şerif meali;  Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse, bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır. Rohinni Nakshatra güzellik, zenginlik ve lüks ile ilgilidir. Bu Nakshatra Ay tarafından yönetilir. Burada duygular dejenere olur duygusallık sosyallikle bağdaşır çünkü. Rohinni yerleşimine sahip birey toplumda, elit, zengin ve varlıklı bir grubunun parçasıdır ve çevreleri statülü, zengin, popüler insanlarla doludur. 🙂 Bu kişiler genelde şarkıcılar, aktörler ve dansçılar, modacılar gibi bir grubun üyesi olabilirler.  Ancak, Rohinni hakkında bilinmeyen en önemli detay ise bu yıldızın aniden sinirlenme ve neticesinde cinayet işleyecek kadar hırsa sahip olduğudur. Anne temsil kuralı Ay, anne ve anne ile büyük bir ilişki ile büyük bir zenginlik ve şöhret getirebilir. Oldukça zengin ve varlıklı bir ailenin çocuğu olabilir ya da böyle biriyle evlenebilir.  Cesaretinde vurgu kazandığı yıldız araba ile temsil edilir. Nedir popüler olmak? Şık giyinmek mi? Bir grubun öncüsü olmak mı? Yoksa marka takılmak mı? Bu Nakshatra sanat, keşif yada buluş, yaratıcılıkla ilgilidir. Çok dengeli ve akılda sakin görünen bu insanların özellikle KADINLARI çok çekici, seksi ve güzel olur. Kadın üretmek için değil, tüketmek için yaratılmıştır. Onlar hayatın tadını lüks zevk ya da sadece sanat ile ilgilenerek çıkartır.  Bu da demek değildir tembel, aslında para ve güvenlik değerini bilmek en çalışkan insana özgüdür. Hedeflerine ulaşma konusunda ki azimlerine kimse engel olamaz, Ay vereceği destek ile onları buna vakıf kılacaktır. Ben zamanında popüler oldum fenada olmuyor herkes senin çevrende olmak istiyor, sürekli aranılıyorsun, her ortamda seninde olmanı istiyorlar, kısacısı popüler olursan sensiz olunmuyor…. Nereden başlarsan başla bir elektriği olacak insanın, marka giyineceksin, marka yerlere gideceksin, sosyal faaliyetlere katılacaksın, çevre edineceksin,  herkes seni tanıyacak …vs gibi. Al sana ROHİNNİ NAKHASTRA 🙂 Tabii tüm bunları yapman içinde money olması lazım 🙂 Bu YENİ AY fazını itiraf ediyorum ki unutamayacaksınız.

Rohinni Nakhastra 1.Pada:  Rohinni Nakhastranın 1. diliminde doğan kişi, çok sakin ve düzgün konuşma nedeniyle ilgiyi birden üzerine çekebilir. Başkalarına saygılı ve özenli davranır.  Çok romantiktir ve aşk  ilişkilerinde tutkulu ayrıca çok güzeldir. Dişleri beyaz olur. Bu insanlar zengin aileler de doğar  ve kendilerini kendini imparatorluklarının başında bulurlar.

Rohinni Nakshatra dilimine sahip çok sayıda arkadaşım, dostum var gerçekten bulundukları ortamda yaydıkları enerji ve ışık ile hemen fark ediliyorlar. Azıcık burnu havada tipler yani 🙂 Varsa Boğa burcunda bu derecelerde natal gezegen yerleşiminiz o zaman pür dikkat okuyunuz beni.  Güneş keşke herkesin üzerine eşit doğsa 🙂 Ne mümkün? ne mümkün?  (Sen sen ol AYŞEN; İnsanlara söyleyeceğin sözleri gün ışığında örmeyi dene, Güneş kaybolduğunda yerini küçük yıldızlara bıraktığında, dediklerin daha az anlaşılacaktır.) Çünkü yıldızlar birbirlerine yaklaştık ışık değil yara açmaktalar.

Hinduizm’e göre insanın yaşamda başına gelen kötülükler ve felaketlerin Tanrı ile ilgisi yoktur. Tanrı asla hiçbir şekilde kötülüğe ve felakete neden olmaz. Tanrı, fizik yasalarını ve doğa kanunlarını yaratması gibi, karma yasasını da var etmiştir, böylece kişi, kaderini kendisi yazmaktadır ancak “Sevgi” olan Tanrı, eğer derin bir şekilde istenirse insanların karmalarına iyi etkiye neden olacak bir biçimde müdahele edebilir.

Hinduizm’de Karma, 3 çeşittir:

Sanchita Karma

Prarabdha Karma

Kriyamana Karma

Prarabdha Karma, karmanın değiştirilemez kısmıdır, dolayısıyla bir “sonuç”tur ve yaşanmak, katlanılmak zorundadır, ok atan bir kişinin attığı oka benzer, ok yaydan çıkmıştır ve okçunun, artık elden çıkan ve “kaderini yaşayacak” olan ok üzerinde yapabileceği bir şey yoktur tek yapacağı “kriyamana Karma” yı yani mevcut durumunu karmasını en iyi şekilde yaratıp yeni okunu en iyi şekilde kullanmaktır. Kişi bütün karmaları temizleninceye ve ruh evrimini tamamlayıncaya kadar doğum ölüm döngüsünde(samsara) kalır, artık öğrenilecek, geliştirilecek bir şey kalmayınca Mokşa adı verilen kurtuluşa ulaşılır ve artık yeniden doğum, samsara son bulur.

Bundan böyle Hint felsefesine ara ara yazılarımda yer vereceğim. Karma ve Samsara, MÖ 6. yüzyıldan beri bulunan yazılarda geçen ve Hinduizm’in temelini oluşturan kavramlardır. Bunlar, sonsuz Yeniden Doğuş Döngüsü (Reenkarnasyon) ve Samsara kavramlarının üstesinden gelme anlamı taşır. Upanişad’lar zamanında, bireylerin ruhunun, yani varlığın özünün, Atman’ın, evrensel ruh Brahman’la özdeşleşmesi, maneviyat bilincinin gelişmesiyle başarılmıştır. Her insan, hem evrensel hem de sosyal yasa olan; erdem, ahlak, dürüstlük, bilgelik öğretisi Dharma’yı uygulamak zorundadır; çünkü bu yükümlülükler, iyi ya da kötü eylemlerin sonucu olan Karma’yı etkiler. Hinduizm’de ayrıca genel geçer kural olan sadharanadharma vardır. Sadharanadharma, şiddetten uzak kalma ”Ahimsa”, doğruluk-dürüstlük ”Satya”, sabır ”Ksanti”, kendine hakim olma “Dama”, iyilikseverlik “Danam”, misafirperverlik ”Ahithi” gibi görevlerin her birey tarafından uygulanmasıdır. Bu erdemler, bu özellikler tüm insanlar için aynı ölçüde geçerlidir ve bundan başka ortak bir yasa yoktur. Svahdharma ise farklı toplumsal tabakaların içindeki belli grupları bağlayıcı görevlerin var olduğunu belirtir. Buna göre, Kshatriya kastına mensup bir savaşçının savaş nedeniyle birini öldürmesi gerekebilir. Bu savaşçının bir düşmanı öldürmesi, onun Dharma yasası görevi olduğundan, Karma’sını kötü eylem olarak etkilemeyebilir. Ancak; birinin bencilce, kendi egoları için başka birini öldürmesi çok kötü Karma sonuçları doğurabilir. Karma ve Dharma inancı çok güçlü bir ahlaki ve manevi ilişkiyi birleştirir. Görünen tüm haksız acıları ve sosyal eşitsizlik konularının gizemini, Karma öğretisi açıklar. İnsanların eylemleri ve bu eylemlerin kişileri nasıl etkilediği bağlamında, Mahabharata’da birçok ifade vardır. Bu konuda en yaygın kanı, amellerin (yapıp-edilen her şeyin) sonucunun kendi kendine ortaya çıktığıdır. Ayrıca, bu konuyla ilgili farklı ifadeler de vardır: Dünyevi duygulara bağlı kalmanın iki sebebi, cehalet (avidya) ve arzulara (lobha) yenik düşmektir. Bu sebepler, duyu organlarında huzursuzluğa ve kişinin kararlarında karışıklığına yol açar. Bu durum idrak etmeye, kavramaya engel olur. Ameller, düşünme organlarına (manas) bağlantılıdır. Kavrama yetisi ve vücudun doğası bozulur.

Yapılan eylemlerin sonuçları konusunda birçok yorum vardır. Ruh ölümden sonra bedenden ayrılır ve Karma’ları ölçüsünde yeniden doğar. Ve bu yeni bedende Karma’larının karşılığını bulur. İyi Karma’sı olan geçici mutlulukla sınırlandırılmış ”Cennet’i” elde eder, buna karşı kötü Karma’sı olan ”Cehennem” de kalır, fakat hep aynı durumda değil; Karma’larına göre, bazen de bir hayvana dönüşerek yeniden doğarlar. Tüm iyi ameller, dini kazançlar sağlar ve böylece Karma’lar azalır. İnananlar, dini ayinlerle, oruç tutma, kutsal gördükleri şehir Benares‘e hacca gitme, Brahman’lara hediye verme, herkese karşı yardımsever olma ve tapınak inşa etmeyle dini kazanç elde etmeyi umarlar. İnsan özgürdür ve kendi Karma’sından kendisi sorumludur. Karma; neden-sonuç yasası anlamına gelse de, bazı Bhakti (koşulsuz affeden, merhametli Tanrı) inananları, Tanrı Bhakti’nin onların Karma’larını yok edeceğine ve insanları kurtaracağına güvenirler. Fakat asıl önemli olan; kötü eylem yapıldığında bile, temiz niyetli olmak ve bencil, çıkarcı olmamaktır.Bu ifadeler, düzenli çalışmanın temelini oluşturur. İnsanlar iyi sonuçlar almak ve kazanmak için bir şeyler yaparlar. Bu durumun tersi ise ”hiçbir şey yapmayanlar” (nivritti) eğilimi düşüncesidir. Bu dünyadan elini ayağını çeken insanların yoludur. Onlara göre acı dolu yaşamın sebebi, yaşama arzusu içinde olmaktır; yeniden doğuş ise sadece, insanın eski varlığının yeniden canlanış biçimidir. İnsan çalışarak dünyaya bağlanır, çalışmadan ve bilgelikle de kazanabilirler. İnsanın tüm bu dünyevi kazançlardan vazgeçmesi, insana sakinlik, sükunet hissi verir. Her iki düşünce de, dünya için çalışanlar ”pravritti” ve çalışmayanlar ”nivritti” Mahabbarata destanında Bhagavadgita içinde yer alır. Ayrıca Gita’da yer alan Krişna’nın da Yoga’yı tercih ettiği yazılır. Göklerin Tanrısı Indra ve Kraliçe Kunti’nin oğlu Arjuna’nın bu konudaki sorusuna Krişna şu şekilde cevap verir: İcap eden hangi eserse onu tamamla, zira eylemek, bir şey yapmamaktan iyidir; bedenin işlemleri dahi bir eylemde toplamalısın. Feragatten doğmayan her bir eylem, yeryüzü varlığına bağlanmak demektir; bu nedenle, bir eser oluştur, ama ona bağlanma! Bizler Müslümanlık mezhebinde ki öğretiler ile Yaradana inanmaktayız onlar ise aynı öğretiler ile RABBA! Bir fark yok Vedic Jyotish Tanrı’nın ışığı ve bu ilime nail olabilmek her kula nasip olmuyor. Tüm Vedikçilerin Tanrı tarafından özel seçildiğini düşünüyorum. Rasi haritalarında Ay Düğümleri ve bulundukların evlerin yöneticilerinin yerleştiği noktalar bizlere danışan kişinin karması hakkında, bu dünyaya geliş amacı hakkında ve yaşamı boyunca vereceği en büyük sınavlar hakkında  geniş bilgi vermektedir. V.B RAMAN

Boğa ve Akrep ekseni; Bu son derece tutkulu ve derin bir hat zira karşıt burçlar birbirlerini güçlü bir biçimde çekerler. Ancak dikkatli olmak gerekir, çünkü güçlü bir var oluştan ziyade güçlü bir değişim dönüşüm eksenidir burası örneğin: Tutku dolu sevgi içerikli bir Aşkın nefrete dönüşme tehlikesi de her zaman vardır. Her iki eksen de fiziksel beraberlikler için fazlasıyla tutkuludur. Ancak Boğa için Akrep fazla karmaşık, çoğu zaman huzursuz ve endişeli iken Akrep’in gizleyici ve arka planda zorlayan bir yönü de vardır. Bu yüzden Boğa, Akrep’i yatıştırabildiği sürece problem olmaz. Kimi zaman bu iki karşıt hat arasında güven kaybı olduğu anda, son derece sert sonuçlar beklenebilir. Ortaklaşa kurdukları değerleri paylaşma konusunda maddenin, keyfe dönüştürülmeye çalışılması, olumsuz gezegen görünümü ile gerginlik yaratır. Akrep Boğa’yı sürekli değişime zorlayacaktır. Boğa çabalayıp kazanırken, Akrep zevkleri için dönüştürecek, değiştirecek, kendi formatına uyduracaktır. Boğa’da toplar, Akrep’de gömeriz açıkçası. İki farklı zıt kutubu görebilme ve farkına varabilme yeteneğimizin tezahürü. Bu fazda artık içgüdünün işi bitmiştir. İçgüdüye değil mantığı anlamaya ihtiyacımız var. Harekete geçmeden önce anlamak ve düşünmek, bir başka insanı veya durumu göz önüne almak; kendini görmek aynı zamanda öbür insanı da görmek durumundadır açığa çıkan enerji. Birlikteliklere, bir eşe veya ideal bir ilişkiye ihtiyaç duymak fakat mükemmeli aradıkları için görüntülerle dolu bu dünyada bu isteklerinin gerçekleşmesine olanak yaratmaktır. İlişki içinde kendilerini karşı tarafa ifade etmeyi öğrenmek veya kendilerinden daha üstün gördükleri bir amacı idealize edip onun vasıtasıyla samimi ifade şeklini deneyimlemek. Diğer bir deyişle kendilerini eşlerine ifade edebildikleri zaman, var oluşlarının benliklerini aşan bir sebebi olduğunu ve kendilerinden büyük bir nedeni ifade etmeyi de öğrenebilecekleri anlamına gelmektedir. Göğün göğsüne gömülen enerji ile hareketlerin objektif yapısı çizilmiş ve amaca yöneliktir. İçgüdü ve mükemmele duyulan arzular yok oluyor. Surlar var önünde şimdi aşabilirseniz alâ da peki ya aşamadınız bakalım teknik duruma! Boğa dediğimizde aslında ilk akla gelen maddiyat, sağlamcılık, konfor, rahat, sanat gücü, değerli eşyaları toplama, güzelliğe düşkünlük, güvence amaçlı para sahibi olma arzusu, müzik, sevgi ve hislere önem verme. Boğa ekseninde ki bu buluşma tenselliğin ve cinsel temasın en güçlü vurgusunu oluşturuyor. Duygular ve düşünceler sabır ile doğru orantılı ilerlemeli diyor gökyüzü! Ve sınıyor benim sevgili okurum varsa sabrın işin sonu sarı altın misali.

Herkesin Rasi Haritasında Boğa Burcuna mutlaka bir evi denk gelir. Lagna ve Aydan itibaren bu ev kaçıncı ev ise o evin konuları ile ilgili gelişmeler aydınlanır, sonuç alır zararlı evlere denk gelen YENİ AY evreleri üzüntü verici gelişmeleri tetiklerken, faydalı evlerde olumlu sonuçlar oluşur. Biz yine de sevmeyiz Yeni Ay’ı. Boğa enerjisinin asla vazgeçmeyen bir yönü vardır. Boğa enerjisini yoğun taşıyan bireyler ikinci bir şans umudunu her zaman değerlendiren çok sabırlı yegane kişilerdir desek yanlış olmaz. Akrep ise; dikkat, kuşku, kin, analiz gücü, sezgi ve ihtiras, hisleri gizleme, sevgiye ve dostluğa önem verme, cazibe, pişmanlık, intikam, gözlemleme, cinsellik yansımalarını yoğun taşır. Güneşin Vediğe göre BOĞA yerleşimi bizi bu eksene yoğunlaştıracaktır. Bitişler ve başlangıçlar gibi. Boğa’da karışanlar, Akrep burcunda ayrılacaktır. Boğa’da rahata erenler ise Akrep Dolunayında üzülürken, soğuk, karanlık, gizem dolu kuytularına dayanabilirse ne âla. Zordur bu iki eksen sabit grup içerisinde Boğa; Toprak alanın da Akrep; Su Grubunda önemli değerlere sahiptir. Sabır çok gereklidir. Ya rest çekersin, ya pes dersin. Nedir bu ekseni bu kadar muazzam kılan? Alemin madde ve maneviyat denizlerine giriş çıkış noktası. Kişisel tercihler devreye girdiğinde olanlar, zihinsel kaygılarla elde ettiklerin ve edemediklerin beynini yiyip bitirirken, zayıf halkaları kırmak istersen sabrını ölçmek adına ‘’Dön gel’’ modunda Akrep burcunun kör noktalarına derdine derman bulmaya, elinden kalanlara şükürler halinde ‘’hepsi yeniden’’ dercesine dalıvereceksiniz düğümlerin etkisiyle kör kuyulara, zindanlara, karanlığa. Biliniz ki sonu aydınlık ve ışık..! Hem iyiyi hem kötüyü içinde barındıran tek yerleşimdir zodyağın 8.noktası. Akrep insanı tutkuludur. Cinselliği saf ve esaslı yaşadığı söylenir. Özellikle burcun erkeği zor bir eştir. Sık değiştirdiği sevgilileriyle tanınır. Akrep burcu, dedektiflerin burcudur. Olayları çözmede basit yol yerine karmaşık yolu seçmeleri de bundandır. Hayat onlar için oyuna benzeyen labirent gibidir. O yüzden önemli bu YENİ AY

Ayrılık bir sanattır. Sevdiğinden ayrılmak, işinden ayrılmak, eşinden ayrılmak, ailenden ayrılmak, çocuğundan ayrılmak, mevcut düzenini bozmak, bunların hepsi köklü değişim formatları neticesinde taşıdığınız olgunluk kadar sizleri sınar. Bu sınamalar genel anlamda ağır gezegen transitlerine denk gelir. Satürn sonrası başka bir gezegeni baz almadığımız için Yükselen ve Ay konumu Akrep-Boğa-Kova ve Aslan-Koç olan bireyler için böyle köklü değişimler hali hazırda mevcut enerji. Karşınızdakine ve kendinize saygı göstermeniz gereken, doğru yerde, doğru zamanda, doğru sözlerle atılması gereken bir adımdır ayrılık. Acıtmadan, kanatmadan, çamurlaşmadan, bulandırmadan. AYRILIK ne kutsaldır en az KAVUŞMAK kadar. Hakkıyla icra edebilene. Değişim, dönüşüm temalıdır Boğa-Akrep ekseninde ki Dolunaylar, Yeni Aylar, Tutulmalar, beceremezsen vazgeçeceksin demektir, sınıfta kaldın demektir, sabrın sınandı sana altın yerine bakır verilecek demektir ya da öleceksin demektir. Sizler şimdi benim kıymetlilerim ”Ne ekerseniz onu biçersiniz” neden suçlarsınız KADERİ! Neler yüklediniz geçmiş yaşamlarınızdan karmanıza. Her şey tıkırın da giderken şikayet merci aramazsınız kendinize 🙂 YENİ AY etkileri her zaman bitirir, öldürür ve gömer mecazi anlamda çürüyenleri. Öyle torpil yok kimseye, kayırmaz, seni beni, Yaratan ömrüne verdiği tüm değerlerden hesap sorar er ya da geç bir bir. İşte YENİ AY enerjileri de bu anlamda, sen yüzleşmiş isen BOĞA tarafın ile, o da, öteki de sevdiğin, sevmediğin, herkes yüzleşiyordur bir tarafıyla. Vicdan er ya da geç konuşturur en dilsizi bile. Sanmayın ki sıra size gelmeyecek 🙂 Bu işler para ile değil, sıra ile bu gün bana, sana, yarın o’na. ‘’Sen; benim için üzülme. Sakın ola; kendin içinde sevinme’’.

Bir şikayet, bir şikayet. Hayatı karmaşaya dönenler şaşkınlık içerisinde geleceği merak eder hale geldiler. Düşünün şapkanızı önünüze alın ve düşünün ya da düşünmeyin lakin önce halinize şükredin. Temmuz 2016 tarihinden sona kamu sektöründe yaşanan olaylar, onca insanın işsiz kalması, onca ailenin mağduriyet yaşaması sonucunda bu insanların yaşamlarında kargaşa ister istemez göksel değerlendirme açısında, geleceğe merak altında bizlere de yansıdı. Yaşım 45 bunca zamandır öğrendim ki bu hayatta herşey değişebilir. Bu gezegen Dasaları var ya ‘’aman Allah’ım’’ iki yıl önce ki aklınıza, yaptıklarınıza şaşarsınız. O yüzden ‘’büyük lokma yiyin, büyük kelamlar etmeyin’’. Arada bir hastane ziyareti yapın, görün bakın yurdum insanı ne hallerde. O halde aldığınız nefese şükür edin ve bu ölümlü dünya da bitirin içinizde ki nefreti zira bu gün var isek yarın yokuz devr-i alemde. Ayıkla, pirincin taşını şimdi. Sil defterinden, beyninden, gönlünden, hatta telefon rehberinden. İhanet edenlerin, ölenlerin, terk edenlerin, ayrılmak isteyip gidenlerin Allah aşkına yasını tutmayın. Yaşam sahnesinde son kullanma tarihleri gelmiş ki evren ayırmış yolları hala saklayarak hatırlayarak değerli kılmayın değerinizi bilmeyenleri. Gidenlerin yeri NUR ile dolsun. Unutun sizi unutanı, uğurlayın, sizi çoktan uğurlamış olanı, netice itibari ile GİDEN GİTMİŞ, GEÇEN GEÇMİŞ, HAK YERİNİ BULMUŞTUR. 🙂 Retrolar bittikten sonra yarınlara bakacaksınız…! (Aptallıklarınıza da doymayın, her birini tecrübe sayın, adam yerine koyduğunuz, insan diye güvendiğiniz ucubeleri, kendine güveni olmayanları unutmayın). Hiç birimiz mükemmel değiliz ama samimi, dürüst olabiliriz. Bu kadar temizlik için HAZİRAN ayı ve dahi yaz süresince göksel enerjiler, akıl ve irade yoluyla devreye girecek zaten, sizler sadece kalıbına uyduracaksınız. Eğer becerebilirseniz ne mutlu. Yeter ki sağlığa zeval gelmesin. İlişkiler hattı kaynıyor.

YİNEDE YARADAN BİLİR BİSMİLLAH; birleştiren ve ayıranın ne olduğunu? Satürn gelir bir çöreklenir, bir markaja alır Venüs’ü, Düğümler bir kare çekerler ne olduğunuzu anlayamazsınız. O gözünüzde ilahlaştırdığınız sevgili ‘’bok yiyen karga’’ modeline döner. Kaybettiğiniz, unutamadığınız başka bir suret ile dönecektir. Ne anlattım yukarı da KARMA çalışıyor. Sakın kaderinizi suçlamayın! 🙂 (Bu hallerimin kıymetini bilin. Eylül 2017 itibariyle Dasam değişecek. Venüs sürecim başladığında bu kalemden neler dökülecek tahmin edemezsiniz. Belki de ayrılacağım aranızdan.) İnsan olmanın keyfi, sonsuz varlık sahasında dolaşmaktan bu sahayı özümsemekten ve idrak etmekten geçiyor aslında. Dolunay ve Yeni Ay fazları olmasa günümüzün gerçeklerini deneyimlemek ütopik bir hayalden öteye geçememek gibi olur. Uzun zamandır gözlemliyorum her Dolunay ve Yeni Ay fazı o Ay’ın gündemini belirliyor yorumlarda adeta kılavuz vazifesi görüyor. Belki de Rasi haritam da bu kadar Jüpiter etkisi barındırırken, Lagna yöneticisinin Ay olması beni çok yakın kılıyor Ay evrelerine. Ve bir kez daha şükrediyorum BALIK olarak dünyaya geldiğime. Tabi ben bunları bu siteyi takip eden ve yazdığım kelamlara hürmet edenlere söylüyorum, onlar beni dinliyor biliyorum. Ve dahi ne yazarsam kelimesine kadar hepsini yaşıyorum.

Astroloji camiasında her şey bu kadar yalın anlatılırken ”ama hala ama”larımız var işte komik olan yanı da burası 🙂 Aralık 2012 zamanlarıydı yanlış hatırlamıyorsam eski bloğumu takip eden bir takipçime kısacık bir yorum yapmıştım. Yaptığım yorumdan hoşnut kalmamış ağır bir üslupla birde eleştiri de bulunmuştu. Geçenler de bana yazmış ”ne zaman hayatım düzene girecek” diye isyanları oynuyor. Bu tür yaklaşımlara hiç aldırmıyorum, kendi yaşanmışlıklarımı anlatsam belki de haline şükürler edecek ama tecrübe işte 45 yaş tecrübesi, bedelleri ağır olan tecrübeler silsilesi. Tabi yaş 45 olunca bütün dersler alınmış, bütün hesaplar ödenmiş, garsona bahşiş bile bırakmış oluyorsunuz. Yaptığımız yorumlarda en son söylenecekleri en başta söylüyorum insanların duymak istemedikleri türden olumsuz yorumlar eee bu da Vediğin farkı PAMUK PRENSES MASALI anlatmıyoruz. Şükür ki onca Danışmanlık hizmetinden tek bir şikayet gelmemiştir. (İnşallah yazıyı buralar da terk etmemişsinizdir). 🙂

Çok ısrarla istiyorsanız hani derler ya ” Arayan Mevlasını da belasını da bulur”. Ancak TUTKUYLA istenen her şey dersiyle beraber gelir. Siz ezber ettiyseniz tüm derslerinizi sorun yok o halde antremanlısınız demektir. Tutku aşırılıktır, Aşkın bir üst oktavıdır. Tutkulu bir kadın olarak bu duyguyu anlamış ve hazmedememiş biriyken, varsa vardır deneyimlenmesi de kaçınılmazdır. Ama ister tensel olsun, ister tinsel, tüm tutku nesneleri yaşamımıza derslerini arkalarında gölgeleri gibi sürükleyerek gelirler yazık ki! En ağır bedeller ”kadersel eş” tarifi altında yaşadığımız ilişkilerde ki bireylerin yaşattıklarıdır.  Yaşam süresince kısmetimizin ne olduğunu bilemeyiz. İşte TUTKU ve ARZU adına önce itildiğimiz sonrasında ise yeniden ÇEKİLDİĞİMİZ tüm konular çözüm ve inşa istiyor buyurun bakalım.

Hayatınızda olan belirsizlikler, bir dargın bir barışık haller, bir bir çözülmeye başlayacaktır bundan sonra, bu hepimiz için geçerli sadece farkında olmak ve olmamakla alakalı, fark eden için cennete bir bilet, fark etmeyen için ise, kendi cehenneminde serzenişli, şikayet dolu hayatlara devam. Çokta büyütmenin manası yok! Ya konuşun, ya da SUSUN sonsuza kadar! Beklemekten yorulanlar, önlerine gelen ilk fırsatı değerlendirsinler diyorum kısaca her manada 🙂 YENİ AY’ın hemen ardından sabit bir burçta meydana gelen enerji aslında Yerküreyi de ilgilendirir. Ve şimdi klasik Vedic öğretisi olarak değil daha çok edebi ağırlıklı sunduğum, makbul gören DOLUNAY zamanları kadar sevilmeyen Yeni Ay zamanları başlangıç ve sonların ifadesi, yaşam içinde oluşacak önemli kadersel olayların tetikleyicisidir. Satürn’ e özgü bir düzenleme ihtiyacı, kontrol etme, gözden geçirme, zorlanma sürecinden geçen öncü grup AKREP-BOĞA-KOVA-ASLAN mahvoldunuz biliyorum. Ay; duygular üzerinde hakimiyet kurarken Satürn karmik döngünün efendisi olarak gelecekle ilişkilidir, gelecek garantisi, güvencesi, endişesi ve daha çok dünyevidir bu yönüyle, finans alanı, iş hayatı, ortaklıklar, eşler arası mülkiyetçilik, geleceğe uzanacak hedefler, mülkiyet edinme planları, yaşamın zor yönlerini görüp tedbir alma gereği gibi konulardan da sorumludur. Zorlu süreçlerde bu yazdıklarım dahilinde kayıplar yaşatırken olumlu süreçler de ise kazançları göz ardı edilmemeli. Satürn retrolarında tanıştığınız kişilere dikkat ediniz, geçmiş yaşamdan tanıdığınız biridir mutlaka 🙂 ve aranızda yaşanılacak her ne ise YALAN başrollerdedir. Satürn retrosunu köşe evlerinde deneyimleyenler Eylül’e kadar sorunları hallettiniz ettiniz, etmediyseniz gezegen düzeldiğinde vay halinize. Bizati deneyimledim efendim! HAZİRAN Akrep DOLUNAYI, Boğa YENİ AYI. Zodyağın; en doğa üstü, en sır dolu, en güçlü evi Akrep’in başarısının temel anahtarı, her şeyin derinine inebilmesin de ve analitik yaklaşımlarındadır. Evren sebep sonuç ilişkisi üzerine inşa edilmiştir. ‘’Ol’’ dendiği gibi ‘’YOK OL’’ ifadesi de Yaratan tarafında elbet zikir edilecek. Ve bu enerji gökyüzünden, yeryüzüne inecektir. İşte hayat, hep böyle devam edip gidiyor; bir vuslat, bir veda, bir hüzün, bir sevinç, bir feryat, bir ölüm, bir doğum, bir dargın, bir barışık, bir ayrılık ve bir ÇIĞLIK! ”HİÇ BİR ŞEYE DEĞMEYEN BU DÜNYA DENEN ÇÖPLÜKTE” en büyük hediyenin aslında AFFETMEK ve VUSLAT olduğunu düşünmeden edemeyeceksiniz. İnsan yorulur bazen insan olduğundan, bunu da iliklerinize kadar hissedeceksiniz bu Yeni Ay’da! Hayatımızın kaçınılmaz ikilisi olan vuslat ve vedalarımızın; Aşk, sevgi, saygı ve vefalarla dolu olması dileklerimle. Boğa’da azmedip, Akrep’de doyuma ulaşmanız neticesinde cehennem yerine cennet olsun DÜNYANIZ! (ettiysek bir kusur af ola! Hani imla kuralları açısından 🙂 …..) AY ve LAGNA eksenlerinize göre etkilerini vereceğim fakat bu etkiler çok yüzeyseldir her birey yaşadığı Dasa ve transitler neticesinde nasiplenecek demektir. Bu konular üzerine Dolunay fazında yazacaklarımın tamamını anlayacaksınız.

AY ve LAGNA KOÇ-TERAZİ Ekseni: YENİ AY Koç burcuna göre 2.Ev, Terazi konumuna göre ise 8.Evde gerçekleşiyor. Bu durumda Terazi gizliden gizliye izlediğiniz, çizdiğiniz, zihninizin derinlerine gömdüğünüz her ne ise çıkıvericek su yüzüne zira 8.ev sırların çözüldüğü mistik bir alandır. Çok dikkatli olmalısınız ortaya çıkacak bu sırlar neticesinde BİTİŞ temalı olgular birden gündemlerinizi değiştirebilir. 8.Ev su burcu ile bağımlıdır ve bu nedenle kendini anlama (moksha) veya ebedi özgürlük evidir. Hayat, yaşam uzunluğu, ölüm, vasiyetnameler ve miraslar, sigorta kazançları, ortak paralar, ortaktan (nafaka dahil) gelecek paralar, kazalar, uzun süren hastalıklar, kronik rahatsızlıklar, itibar kaybı, talihsizlikler, sezgi, okült bilimler, gizli güçler, cinsel güç, cinsel hastalıklar dikkat edilmesi gereken ve gündem oluşturacak konular arasındadır. 2.Ev ise kendi potansiyel yeteneğiniz ile kazandığınız dünyevi varlık, para, aile, aile mutluluğu, bilgi, konuşma yeteneği, eğitim konularının söylenmesi gereken sözlerin ve yalanın yada doğru sözün şeklini tarif eder. Sizin için de sırlar söz konusu olacaktır. Alkol tüketimi için özel dikkat diyorum. Kimseyle özel konularınızı paylaşmayın lütfen. Merkür retrosu hakimken her açıklamanızın yanlış anlaşılacağını da unutmayın.

AY ve LAGNA BOĞA-AKREP Ekseni: YENİ AY Boğa burcuna göre 1.Ev, Akrep burcu yerleşimine göre 7.Ev öncelikle BEN dediğiniz, egonuzun, libidonuzun, sağlığınızın, görselinizin, romantizm ve tutkularınızın, derinlemesine ruhunuzca sorgu yapacağını belirtmeliyim. Buna karşılık ise AKREP’e düşen; Evlilik yaşamınız, eşiniz ile kuracağınız diyaloğunuz, seks tutkunuz ve şehvetiniz, her çeşit ortaklı konular ve varsa ortaklarınız, mahkemesi olanlar içinse nihai kararların gündem oluşturacağının altını çizelim. Radikal kararlar alabilirsiniz. Maddi durumunuzda gündemde. Artış veyahut eş yada ortaklı gelirlerde kayıplar söz konusu. Geçmiş konularınız, eski ilişkiniz canlanacaktır. Karar sizlerin fakat bu enerjiler altında daha fazla yalana ve sahtekarlığa göz yumamayacağınızın altını çizlelim.

AY ve LAGNA İKİZLER-YAY Ekseni: YENİ AY İkizler burcuna göre 12.Ev, Yay burcuna göre ise 6.Ev şimdi iki zararlı nokta. Öncelikle YAY düşmanlar, rakipler, kıskanç insanlar, hastalıklar, ile uğraşabilirsiniz bir de dayınız ya da kuzenleriniz varsa şayet canınızı sıkabilirler. Yediklerinize dikkat edin. Mevcut konumunuzda iş değişikliği ya da çalıştığınız ortamda ki çevreniz ile ilgili değişiklikler söz konusu olacaktır. Sağlık önemlidir bu evde. İkizler 12.Eve göre; Masraflar ve harcamalar canınızı sıkabilir. Yatak zevkleri, cinsel fanteziler biraz sınanacağınız nokta, uyku sorunu da yaşayabilirsiniz. Gizli Düşmanlarınız açıkça kendilerini ifşa edecekler sonra bana demedin demeyin 🙂 Tüm bu sıkıntılar mahiyetinde maneviyat arayışına yönelebilirsiniz. Bu eksende üzülecek olanlar sizlersiniz Dusthana eksen yorar, yorulmak iyidir, farkındalığınız artar.

AY ve LAGNA YENGEÇ-OĞLAK Ekseni: YENİ AY Yengeç konumuna göre 11. Ev, Oğlak konumuna göre 5.Ev. Oğlak’lar için Çocuklar adına üzüntü, mesuliyet içerikli görevlerin artması, zekanızın kıvraklığının önem kazanması, geçmiş anılarınızı sürekli hatırlamanız, spekülasyon yaratabilecek durumlar, romantizm ve aşk adına bitişler ve yeni başlangıçlar söz konusu. Yengeç’ler ise arzu evinde ki Yeni Ay; Arzular, hedefler, başarma tutkusu, büyük amaçlar, istekler, karşınıza çıkacak fırsatlar, arkadaşlar, varsa büyük kardeşler, kazançlar, mevcut varlığınızı koruma, ile alakalı konuları gündeminize taşıyacaktır. Büyük bir sevinç ya da büyük bir hayal kırıklığı söz konusu olacaktır özellikle ilişkiler adına. Geçmiş ilişkiniz canlanabilir. Bu sefer ciddi anlamda restleşme yaşayıp defterleri sonsuza gömebilirsiniz açmamak adına.

AY ve LAGNA ASLAN-KOVA Ekseni: YENİ AY Kova konumuna göre 4.Ev; Anne, annenizin sağlığı, anneye duyulacak özlem, kalp (duygular ve tutkular) 🙁 mutluluk, arazi, sabit değerler, gayrimenkuller ve araçlarınız adına üzülebilirsiniz. Vesile ile annenizin ya da kendiniz için KALP kontrollerinizi yaptırmanız gerek diye belirteyim. Aslan; 10.ev ile kariyerin de merak edecek bir kaygı söz konusu, üst düzey yöneticiler tavırlarınızı yanlış algılayabilir dikkatli olmanızda yarar var. Toplum önünde şahsınıza yönelik sizi üzecek gelişmeler yaşayacaksınız. İş değişikliği de söz konusu olabilir.

AY ve LAGNA BAŞAK-BALIK Ekseni: YENİ AY Balık yerleşimi için 3.Ev; Varsa Kardeşleriniz, cesaretiniz, serüven yaşama arzunuz, kişisel gayretiniz, yaşam enerjiniz, sezgisel mekanizmanız, motivasyonunuz, arzu ve istekleriniz yakın çevreniz, arkadaşlarınız, komşularınız, kuzenleriniz ile kuracağınız iletişim konularında üzüntü verici olabilir. Yanlış anlaşılma ihtimali ile oluşabilecek kırgınlıklar canınızı sıkacaktır. Sağlık adına göğüs kontrollerinizi ihmal etmeyin derim. Başak eksenine göre; 9.Ev Şansınız bir süreliğine izine ayrılmak ister gibi hissettim yazarken babanız varsa şayet sağlığı adına ilginç gelişmeler yaşayabilirsiniz. Uzun yolculuklara dikkat edin lütfen ve hukuksal konulara. Yüksek Eğitim sürecinde olan Ay Başak’lar ise kendilerini oldukça bunalmış ve yorulmuş hissedebilirler.

Gökyüzü bir çığlıktır. Yaşadıklarımız, üzüntülerimiz, beklentilerimiz, umudumuz, mutluluğumuz esasında bizlere yansıyan tevekkül-tekamül süreçlerinin saydam bir resmidir. Retro gezegenlerin refakatinde gururlu yalnızlıklarımızın tamir vakti. Düşünceler var birde zihinler de tanımsız sizlere göre Astrologlar ise işin farkında. İç çekişleriniz artmakta. Bir gün mutluyu, bir gün mutsuzu oynamaktan yorgun düşen suretler..! İzlediğimiz yolda hissettiklerimizle titriyor ruhlarımız. Yanaklardan süzülenler ister sevinç, ister hüzün olsun kalbe tuz niyetinde. Ruhlar darda kalmasın, yanmasın gönüller ve AŞK denilen muamma görülsün ufuk çizgisinden. Acıyı çeke çeke acı çekmeyi gözümüzde yüceltir hale geldik maalesef! Birinizin derdi benzemez diğerine. ”Çook acılar çekti coğrafyamda ki tüm insanlar, çok canlar yandı, çok canlar verdik, çocuklarımız vardı birde masumiyet kisvesi altında ezilen. Öyle alıştık ki neredeyse acılara metiyeler düzer hale geldik. Acıyla sevinir, acıyla övünür olduk. Düşünüyor musunuz benim kıymetli okurum? İnsan doğası gereği sevgiye, sevgiliye, güzel olana, mutluluğa, aşka, huzura, zenginliğe mıknatıs gibi çekilir. Mübarek Ramazan ayına özgü sevinç çığlıklarınız olsun dilerim.

Hürmetler

A.T