Göğün Zirveleri & Koç Dolunayı 5

 

Dilinin ucunda ne varsa insanın, İşte ben ona inandım.

İbrahim Tenekeci

Her Dolunay oluşumunda sizlere bahsettiğim Dusthana evler 2.6.8.12.evlerdir. 27 EKİM 2015 Koç Dolunayı beni aldı benden 😀 Sizlere Vediğe dair bazı bilinmesi gerekli oluşumlarda bahsettim son makalelerde ve yine bilmeniz gereken Vedic Astrologyde kullanılan çok önemli unsurlardan birisi de DASA dediğimiz zamansal periyotlarıdır. Dasaların hesaplamaları LAGNANIN takımyıldızlarına göre bulunmakta ve her haritada kişiye özel olmaktadır..Hint Astrolojisi’nde hayat 120 yıl kabul edilmiştir. Tüm gezegen periyotlarının toplamı bu yüzden 120 yıl eder. Gezegen periyotları herkes için farklı olabilse de belirli bir sırası vardır…Sırasıyla Ketu, Venüs, Güneş, Ay, Mars, Rahu, Jupiter, Saturn ve Merkür periyotlarıdır. Örneğin bir kişi, Venüs periyodunda hayata gelmişken aynı gün içinde doğmuş başka bir kişi Ketu periyodunda doğmuş olabilir. İŞTE BU FARK BİREYLERİ ve kaderli birbirinden ayırır.

Gezegenlerin haritadaki yerleşimleri çok benzer de olsa Ketu’nun ve Venüs’ün yerleştiği, sahipliğini yaptığı evler farklı olabileceğinden aynı gün içinde doğmuş bu iki kişi bambaşka hayatlar ve olaylar yaşayacaktır. Dasalar insanların birbirinden farklı hayatlar sürmesinin diğer nedenleri de Hint Astrolojisi’nde bulunan bölüşümlü alt haritalardır. Çok kısa zaman aralıklarında değişen bu haritalar farklı hayatlar yaşamamıza neden olurlar. Bu nedenle doğum saatinin kesinleştirilmesi yapılacak bir analizin doğruluğu açısından çok önemlidir. Bu açıklamalar sonucunda, varılan sonuçlar şöyledir: Dasalar bir anlamda bizim doğum haritamıza parelel olarak hayatımızdaki çesitli dönemleri nasıl geçireceğimizle bağlantılıdır. Her Dasanın bir baş gezegeni vardır ve o dasa o gezegenin ismi ile anılırken konularıda Rasi haritasındaki yerleşim ve transitlerle şekillenir. Dasaların sorumlu gezegenleri düşünce anlamında bizleri ve yaşayacağımız olayların baş vekilidir.

Güneş Periyodu: 6 Yıl, Ketu Periyodu: 7 Yıl, Mars Periyodu: 7 Yıl, Ay Periyodu: 10 Yıl, Jupiter Periyodu: 16 Yıl, Merkür Periyodu: 17 Yıl, Rahu Periyodu: 18 Yıl, Saturn Periyodu: 19 Yıl, Venüs Periyodu: 20 Yıl

Üzülme!

Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın….

Mevlana

Ne incedir yazılanlar insanın gönül telini titretir…..Hüzün doluyuz tam EKİM ve Sonbahara özgü. Dolunayın sarsıcı etkisi özellikle Lagna ve Ay Koç-Terazi ekseninde hassasiyet yaratacak türden. Uykusuzluk çekecek ve geçmişte kaybettiği ölülerini rüyalarında görecek olanlarınız Ay konumuna göre; Boğa-Oğlak.  Gezegenler dürtülerimiz, burçlar onları nasıl yönettiğimizi gösterirken, evler ise hayatlarımızda bu dürtünün tezahür edeceği alanları simgeler. İlk 6 evin kişisel bir anlamı vardır. ikinci 6 ev ise bir anlamda ilkini yansıtır, ancak dışsal meseleler ile bağlantılıdır. Biliyorsunuz ben çok önemsiyorum her ay oluşan Yeni Ay ve Dolunay zamanlarını, kendi yaşantımda gündem konularında hem Astrolojiyi pekiştirmemi sağlarken hemde beni her Ay hayretlere düşürüyor.

Vedic Astrology ile harmanladığımda Yeni Ay ve Dolunay zamanlarının gerçekleştiği ev kadar Nakhastra ve Pada değerleri de önem kazanmakta. Özellikle 2.6.8.12.evler üzüntü verici etkiler barındırıyor zira Güneş, Satürn, Mars, Ketu, Rahu gibi doğal zararlı yöneticisi yine bu gruptan olan Takımyıldızları da yine olumsuzluklar ile bizleri sınıyor. Gezegenlerin 12 ev içinde ki yerleşimi, ev ve gezegenin birleşimine bağlı olarak, özelliklerini bazen vurgulayarak bazen ise yumuşatarak Rasi haritalarına bam başka boyutlar kazandırıyor. 27 EKİM 2015 Koç Dolunayı İlişkilere dair geçmişimizi, anılarımızı vurgulayacaktır. Ketu yönetiminde ki Nakhastralar köklerimizi temsil eder. Köküne bak bakalım hele kök sağlam mı? Kaybedeceklerimiz var birde neyi diye sormayın! Sen benim olamadıklarım ol. . .İyi ol mesela, mutlu ol, huzurlu ol, Aşk ol……Ve; Seni bana sevdirene emanet ol..

Vediğe göre Aslan burcunda Mars ile Aslan burcunda seyir eden Jüpiter arasında Guru-Mangala Yoga oluşumu Dolunay anına eşlik edecek. İnsanların akıllarını kurcalayan ve yüzyıllardır yanıt bekleyen bir çok konunun ardında MUCİZE diye tabir ettiğimiz yaşamımızda ki rastlantısının anlamı ne olmalıdır.? Doğum horoskoplarınızda ki olumlu yerleşimler, görünümler kişileri birbirinden ayıran yegane etki yaşanılan transitler ise MUCİZE dediğimiz kavramı desteklemekte. Sevmenin de sevilmeninde bir bedeli var susturmak ne mümkün düşüncelerimizi kimler duygularına dur diyebilecek bakalım? Oysa ki ne zordur kırılan kapleri onarmak. Dillerimizi yakan acının ismini zikir etmeyelim. Mutluluğun gülleri açsın gönüllerinizde. Özlemin cümleleri doldursun parmaklarımı. Pusulam vuslat olsun. Zemheri soğuğunda üşüyen ve üzerine dertleri yorgan yapan gönüllere bir gülüş, bir ses, bir öpüşe hasret kalanlara kabaran denizlere, öfkesi dinmeyen, kasırgası bitmeyen ruhlara nur olsun Dolunay!

1-7 ekseni yani Ay KOÇ-TERAZİ hattı; Evlilik, ikili ilişkiler, ortaklı konular, Davalar, eşin geliri ekstra çıkan harcamalar, eşin gelirinde artış.

2-8 ekseni yani Ay BALIK-BAŞAK  hattı; Kazandığınız paranız, geliriniz ve giderleriniz ani oluşan maddi kayıplar, söylemleriniz, eylemleriniz, sırlarınız, cinsel organlarınızda oluşabilecek arazlar.

3-9 ekseni yani Ay KOVA-ASLAN hattı; Yakın çevreniz, akrabalarınız, kardeşleriniz, uzun yolculuklarda meydana gelebilecek kaza durumları, Babanız, cesaretiniz, eğitim aldığınız konular ve eğitmenleriniz.

4-10 ekseni yani Ay OĞLAK-YENGEÇ hattı; Eviniz, evinizde oluşabilecek ufak çapta kazalar, satış yapmak yada almak istediğiniz gayrimenkulleriniz, araçlarınız, kariyeriniz, Toplum önünde ki duruşunuz, üst yöneticileriniz ile yaşayacağınız polemikler.

5-11 ekseni yani AY YAY-İKİZLER hattı;  Aşk hayatınız, yeni bir ilişki, ayrılık, çoçuklarınız, hayalleriniz ve umut ettikleriniz, eğlence hayatınız, isminizin karışacağı spekulasyon içerikli konular.

6-12 ekseni yani AY AKREP-BOĞA hattı; Çalışma ortamınız, iş arkadaşlarınız, gizli düşmanlarınız, sağlığınız, yaşadıklarınızla paralel dini inanış ve içe dönüşünüz, yata zevklerinden mahrumiyet, bir yakınınız adına hastane ziyaretleriniz. Ekstra çıkacak masraflar.

Aşk diye bir şey var mı acaba? Tabii yaşayabilen için var sanırım….Gökyüzünde Aslan burcunda zarar göreceği Jüpiter ve tutkuyu arttırıcı Mars ile buluşan Venüs aldığı Satürn görünümü ile KALP kırıklıklarınıda hatırlatacak türden. Dokunmadan duramadığınız KALBİMİZİ elimize veren manzara misali seyre daldığınız eliniz çenenizde dinlediğiniz hikaye, yazdığımız, kaleme döktüğümüz …….aşk……..için…. 😀 😀 😀

Öyle ilginç bir 10 gün geçirdim ki yaşadığım Dasa evresinin baş kahramanı Ketu’nun bana etmediği gölge oyunu kalmadı. Koskoca galakside bir zerre olduğumuzu her BEN BÜYÜĞÜM sözünde hatırlamalıyız. Zoraki ilişkiler insanı olmayın neyseniz O. Sevmiyorsanız sevmeyin. Dünyevi metaryalleri, insandan önce tutmayın. Sonrasında kayıplar yaşanırken ne demek istiyor evren zor algılıyorsunuz. Hem evreni hem beni! Bir yalnızlıkta, bir dala tutunsanız da bazen dal siz olabilirsiniz. KETU DASA öğretti bir çok püf noktayı bana. Sonuçta koyun da sizsiniz ve BACAK da sizin. Kimse sizden daha önemli değil! Kim ne derse desin ben bu günü yaşıyorum ve her yangından yanarak çıkıyorum, yeniden doğmak için. Her insanın bir şiir hali vardır diğer dönemleri ise düz yazı. Günahlar ve sevaplar her insana mahsup. Ben bunları size hep anlatmıyor muyum sizlere her seferinde yaşanmış hayat hikayelerinden örnekler vermiyor muyum?

Bizler birbirimize muhtacız. Ve HAYAT her şey yolunda iken HAYAT gerisi berbat!

Sizlere bir Vedic sırrı vereyim. Eğer 8.ev yöneticisi gezegen 8.ev ile görünüm oluşturursa ve diğer maraka gezegenler de Dusthana ev yerleşimlerinde yer alır, yaşanan Dasa da desteklerse kesinlikle ÖLÜM kaçınılmaz bir sondur. İlgilenenler bu bilgileri not etsin bunlar özel detaylardır. Yine 8.evinizde yaşayacağınız Dolunay, Ay tutulması ve Güneş tutulması; Natal gezegen yerleşimleriniz ile temas ederse bir çok alışkanlığınızda, sizde bağımlılık yaratan ironik bir çok durumdan kurtulmanız, ölmeden evvel ölümü mecazi anlamda yaşayacaksınız demektir. En büyük Aşkımız öğrenmek olsa da, Aşka dair en zor sınavları veremedik hala! Duygularıyla hareket eden bir erkek çekicidir fakat zekasını ve dilini kullanan kadın ise cazibelidir….Unutulmaması gereken başka bir gerçek ise başarılı ve zeki kadınların romantizme olan düşkünlüğü tutku boyutundadır. Bu süreç yani VENÜS-MARS-JÜPİTER  görünümü bakalım bu durumları nasıl etkileyecek? Romantizm ve AŞK gerçek ötesi beklentilerimiz aslında real dünyanın gerçekleriyle buluşunca hüsranlara uğruyor. Aşk bir sandaldır, ayrılık ise deniz peki ya vuslat oda sandalın küreği olsun!!! Çek babam çek! El çek tabip yaram derindir. Gerçekten birbirini seven fakat iletişim kopukluğu yaşayan tüm AŞKLARI heyecan dolu gelişmelerin yaşanacağı süreçler bekliyor. Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten….Buyurun buzlar, ateşler, sular, havalar karışın karışabildiğiniz kadar unutmayın Satürn ve Mars engelleri  her zaman devrede!

Yüreğe dair en güçlü kilit içeriden açılandır. O’da sadece Yaratıcının elindedir.

Çocuklar hep gülmeli, kahkaha başka tabii…Rasi haritalarında tertemiz bir AY yerleşimi ve yine olumlu Nakhastralar yeterlidir mutlu çocukluk evresi geçirmeye. 27 adet Nakhastra erkek yada kadın olsun Aslesha, Magha, Jyesticha, Moola, Revati ve Ashvini olanlar kurtarıcı başka olumlu görünümler olmadığı sürece mutsuzluk barındırır. Vedic Astrology de isimleri “Gand Mool Nakshatra” dır. Her trajedi; diğer elinde bir hediye ile beraber gelir….Ama genellikle acı çekmekle öylesine meşgul oluruz ki, hediyenin farkına bile varamayız. O da geldiği gibi yitip gider. Zaman zaman bir çoğumuz aslında duygularımızı ötelemenin doğru olduğunu sanmaktayız oysa ki yaşadığımız ağır gezegen transit ve Dasa evreleri 1 yıl önce ki düşünce formatımızı dahi sonrasında beğenmediğimiz yönünde bizleri şekillendirmektedir.

Sahip olduğumuz ilişkilerde sevgi beslenmeli, karşılıklı özveriyle desteklenmeli ki zorluklarda birlikte aşılmalı. Bu gezegenler sayesinde her gün yeni bir sürpriz, yeni sevdalar kadar ayrılıklarda insanoğluna mahsup. Ne zor bulunur kalıcı sevgiler onun öncesinde ise saygı. Özellikle karşılıklı olanı yakalamak günümüz koşullarında oldukça zahmetli bir olasılık. Buna karşılık ise kaybetmek ne kadar kolay ve çabuk. Sevgi emek ister yaşanılanlarla katil oluyoruz buda yine içerisinden geçtiğimiz transitlerin kaderimize yansıttıkları ile paralel ilerlemektedir. Sevgi katilleri cezaya çarptırılmalı çünkü kapanması ve onarımı olanaksız bir ton yara, duyguları, gönlü hasar almış bir sürü insan. Ayrılıklarda sudan çıkmış Balık misali öleceğimizi sandığımız fakat asla ölmediğimiz sürüm sürüm süründüğümüz süreçler. Sonrasında ise yine aynı noktadan yara almamayı hesap edip, karşımıza çıkan her kişiye kuşkuyla yaklaşıp belkide lehimize oluşacak her mutluluğa kapatıyoruz kendimizi. Kalkan oluşturmak, duvarları yükseltmek adına davranışlar anlamsız yere yoruyor düşlerimizi.

‘’En az bizim kadar kararlı ve sözünün arkasında durup, mutluluktan ayaklarımızı yerden kesecek cesur birini beklemekle geçti ömrümüz’’ dediğinizi duyar gibiyim.  Bunları düşünürken yolun yarı yerini aşmış şekilde ve bir çok sevdayı tüketmiş halde yalnızlığa demir atanlar için yazdım bu satırları. Ardımıza baktığımızda sevgiye ve saygıya dair esasında ne derin yaralar almışız, mevsimlerimiz kışa dönmüş, her yeni gün doğan Güneş’in dahi içimizi ısıtmasına fırsat vermemişiz. Bir korunma hissiyatı ardında ötelenen sevgiler ve hayatlar!

Bir mail gelmiş Vedic Norma  Ayşen Hanım; sizi yaklaşık 3 aydır takip ediyorum. İçtenliğiniz ve aşırı duygulu yazılarınız yaşadığım olaylara bakış yönümü değiştirdi. Yaşım 48 iki çocuğum var tam evet her şeyimiz yolunda gidiyor derken eşim benden ayrılmak istediğini ve artık beni sevmediğini, hayatında bir başkası olduğunu söyledi. Bu bana yapılır mı? Nedir 20 yıllık evliliği bu aşamaya getiren ben kime ne ettim? Bu yaştan sonra yalnızlığa terk edildim. Lütfen yardımcı olun.

Okurumun Ay konumu AKREP ve natal Venüs yerleşimi AKREP burcunda 2014-2017 yılları arasında AKREP burcunda seyir edecek olan T.Satürn gelir gelmez Venüs ile kurduğu temas ve yaşanılan 5.ev seyri beraberinde ise Lagnaya göre Akrep yerleşimi, transit Ay Düğümlerinin natal yerleşimlere kare görünüm vermesi neticesinde evliliğin bitmesine sebebiyet vermiş. Zor süreçler, zor zamanlar, yazması kolay, dile gelmesi zor. Her zaman derim ki; Mevla’m kimsenin ne yuvasını nede işini bozmasın. Bu iki unsur meşguliyet yaratır türden bizleri hayata bağlayan sebepler başında yer almaktadır. Lakin birde kaderin üzerinde kader dediğimiz bir yazgı var göklerden gelen.

Okurumun tüketecek bir sevgisi kalmamış artık, her koşulda yine aynı yarayı alacağını sanmakta, çürütmeye devam ediyor tüm değerlerini, duygu hücrelerini, kronik bir rahatsızlığa yakalanmış, eşinin ahd-e vefasını sorgulamakta, çok canı yanmış bir kadın olarak. Hayatının bayatladığını düşünüyor ve artık her şeye çok geç kaldığını…..İşte HAYAT bu! Hayat her gün yazılan 12 TİP BURÇ yorumu değildir.

Bu sürecin geçeceğini ve bayat sandığı hayatın aslında yine yüzüne güleceğini kendisine izah ettim. Tazecik sevgilerle bezensin dünyanız dilerim ki hayat sizleri zehirlemez. Ay ve Lagna konumu Balık-Başak-İkizler-Yay Ekliptik Düzlem Ketu ve Rahu’dan kare görünüm almaktalar bu durum dozunu hafifletecek ve 2016 Ocak itibariyle bu eksen derin bir OHH diyebilecek.  T.Satürn Akrep seyrinde yine Ay konumu Akrep-Boğa-Kova-Aslan ve Koç olan bireylerin yaşamlarını oldukça zorlamaktadır. Evli olan her birey ayrılacak diye bir iddiamız yok, bekar olan her birey evlenecek de demiyorum. Fakat her koşulda yaşadığınız Dasa süreçleri ile şekillenecek bir hayat sizleri beklemekte. Kimine HAYAT! Kimine BAYAT!

Aşk ehli bizden gitti, muhabbet boş kaldı deme bu cihanın bir sahibi var!!!

Vedic Astrology de her zaman darbeyi Satürn vurur, tetiğe Mars basar. Vedıc Astrology de Satürn ”Ayushkaraka” yaşam sonunu yöneten ve belirleyen doğal karaka gezegendir. 2.ev ve 7.ev yöneticileri ise Maraka gücündedir. Rahu doğal marakadır. Aylardır hatta yıllardır yazıyorum, bir dünya kelime ürettim, Yeni Ay dedik Dolunay dedik olumluysa olumlu, olumsuz ise olumsuz  pek olumlu yazılar yazmıyorum bunun farkındayım, pembe tablolar yerine gerçekler vardır lügatımda. Mevsimlerim tükeniyor çünkü gözlerim kuruyor çoğu zaman. Acı ve öfke, nefret ve hasret kendi yatağında yol alır, yol alırken de rahat durmaz yara açar. Susarız içimizde ki büyük öfke ile bir şarkıda hatırlarız anılarımızı. Bu sebeple boğum boğum olur boğazımız sırrına erdiğimiz kadim bilgi içeren konuların kahramanı siluetleri gömeriz ya işte öyle bitireceğiz 2015 yılını!

Gökyüzünde ki her Yıldızın özel bir anlamı var hepsi gizemli bir yansıma. En uzaktaki bize en yakın görünür bu yüzden sihirdir. Gökyüzü her yerde aynı lakin kaderler farklı. Öyle bir tablodur ki oluşan her Ay gökyüzünde iki sefer Yeni Ay ve Dolunay fazında içimizden bazılarını üzmekte. Sessiz geceler de ki isyanlar sessiz olmuyor. Şefkat istiyoruz Sevgiliden ve merhamet, yol aldığımız yaşamlar bin bir sürprizlere gebe kadere yönelik sükut içerisinde bekleyişlerimiz var. Mutluluklar anlık acının içerisinde pamuk helva tadında ya hemen tükeniyor yada çok az hissettiğimiz için yok oluyor.

Bütün hesaplaşmalarımızın şereflice yada şerefsizce olmasının altında esasında dünden kalan hatıralarımızda yatmakta maalesef! Fırtına öncesi sessizlik gibi gökyüzünü dinlemek. Şarap tadında sarhoşluğu günlerce sürüyor. Yüksek volümlü müzik gibi kulağımızı açıyor. Derin bir deniz gibi sular bizim ama attığımız kulaçlar anlamsız kalıyor. Ruhlarımız dilenci oldu bir avuç mutluluk ve sevinç dileniyor, istiyoruz ki süresiz olsun. Ölümdür vuslatların ve ayrılıkların son durağı. Göğsümüzde masumca niyetler, Aşklar, arzular, ağıtlar, özlemler ve göz yaşları var. Zihinlerimiz ve yüreğimiz aykırı gidiyor. Pusulalar bozuldu. AY ve LAGNA; Kova-Boğa-Akrep-Aslan-Koç….Bir başka alemin insanı olacaklar. Yıldızlı geceler de zor bulunanın AY’ınızın ışığı hep sizlerle olsun. Magazinsel gazete Astrolojisi ile mistik Vedic Astrology karıştırmamak lazım. Vedic astroloji evrenin matematiği olarak geçer. Ne ekersek onu biçiyoruz. Gök kubbe altındaki bireylerin kaderinin ayrıntıları bu ilmin içerisinde gizlidir. Herkes tektir ve kaderi kendine özgüdür. Yaşadığımız transitlerle birlikte paralel hareket eden bir horoskobumuz var. Kimse durduk yere düzenini alt üst etmiyor, kimse durduk yere işinden ayrılmıyor, kimse durduk yere vücuduna ait bir uzvunu kaybetmiyor, kimse durduk yere evliliğini bitirmiyor, kimse durduk yere kazancını milyonlarla katlamıyor ve kimse durduk yere yaşantımıza giremez…….ve örnekler devam eder gider.

”Günle ve gece ile yarışan, savaşan zihnim, bedenim ve KALBİM dokunsam sorsam ki acıyor mu vurdukları yer eskisi kadar? Cevabım kesinlikle evet eskisinden daha çok acıyor olurdu……” 2015 yastıklarımıza bol hatıra, acı dolu tecrübe, ayrılık, ihanet, keder ve göz yaşı bıraktı…..

Hürmetler

AYŞEN TOK