Derin Maviyi Öpüyor Balıklar

 

Nahl /12 “GECEYİ VE GÜNDÜZÜ, GÜNEŞİ VE AYI SİZLERE TESHİR BUYURDU. BÜTÜN YILDIZLAR DA O’NUN EMRİNDEDİRLER!. ELBETTE BUNDA AKLI OLAN KAVİM İÇİN, İBRETLER VARDIR

Nahl /16 “YILDIZLA ONLAR HİDÂYET BULURLAR”

Talâk / 12 “O Allah ki yedi semâ yaratmış, arz’dan da onların bir mislini; ARALARINDAN emir inip duruyor!.”

İsrâ /44 “HİÇBİR ŞEY HARİÇ OLMAMAK ÜZERE, HER ŞEY ALLAH’I TESBİH VE HAMD ETMEKTEDİR ANCAK SİZ ONLARIN TESBİHİNİ ANLAYAMAZSINIZ’’

Cenâb-ı Hakk bir kazasını yerine getireceği zaman o kulun aklını başından alır, o kul bu halde o işi işler; sonra o kulun aklını iade eder de bu defa o kul pişman olup, ben bu işi nasıl yaptım der. (SAV)

“Allah vardı ve onunla beraber hiçbir şey yoktu.” (SAV) “Dünyada ve cennetlerde oluşan her şey burçların tesirleriyle meydana gelir” “Hak Teâlâ burçlarında olan hazinelerden ve etkili bilgilerden bir şey almak için 12 melâikenin elinde bulunan bu yıldızlardan her bir yıldızı ATLAS feleği içinde yerleştirmiştir.” ‘’Hak Teâlâ kendi nefsi ve hüviyeti yönünden bilinmez; bu bilinmezlik ve görünmezlik keyfiyetine de İLİM” denmiştir. Gelen melekî tesirler belli konulara dönük tahrik unsurudur.Yıldızlardan gelen tesirler de böyle, yalın tesirlerdir… Bir belirli fikir getirmiyor!. Fakat, geldiği konumu itibariyle beynimizdeki hangi açılımlara hitâb ediyorsa, hangi açılımları etkiliyorsa ve açılımlarda bizde nasıl bir tabanı varsa, ona göre bizden bir davranış ortaya çıkıyor.

BERZAH ÂLEMİ,CEHENNEM VE CENNETLER DAHİ BURÇLARIN HÜKMÜ ALTINDADIR!

Muhyiddini Arabi

“Ve sonra Hakkı der, ilm-i felek sırrını ayân ettim. Otuz beyt içinde Nahs ve Sa’d saatlerini beyân ettim. İki âlemde bir bildim müessir Zât-ı Mevlâyı. Fakat sebeplere bağlanmış ednâyı hem alâyı. Eğer bilmek dilersen olduğun saat ne saattır. Hangi yıldız hükmeder, ol dem nuhusat ya saadettir.”

İ. Hakkı Erzurumî

‘’Astrology kehanet değildir’’ Astrology kehanetin taaaa kendisidir hatta dibidir. 😀 Bilimsel yapılan her açıklama, açılar, görünümler, yıldızlar vs…..bunca öngörü kehanetin taaaa dik alasıdır. Yapabilmek meziyet ister. Yapamayanlara lafımız yok onlar diye koysun kehanet değildir diye buda bizim düşüncemiz hani biliniz istedim yazdıklarımızda ispatıdır. Yukarıda ki Ayet-i Kerimeler ise Kuran’dan alıntıdır.

Ne yazı da, ne aşk’ta, ne acıda.

Kalbin de daha ileri gidemediği bir yer var.

Hayal zamanlarda yıkılmış beldeler..

Kimse üstüne alınmasın, hikâye sadece kul ile Allah arasında…!

Lâ / sonsuzluk hecesi

Neden terkediliyoruz? Neden hep bir taraf daha çok seviyor? Neden aldatılıyoruz? Ve neden terkedilmenin acısını kadınlar başlarda daha derin yaşasa da, geriye dönüp bakmadıkların da erkeklerin aslında terk ettikleri sevgiliye ihaneti söz konusu olsa da terk eden kadını neden kolay unutamamak ta? VAZGEÇEBİLMEK BAZEN EN GÜZELİ…

Takıntıyla tutkuyu ayırt edebilmek, yürütemediğimiz kangren olmuş ilişkileri bırakabilmek…Yaşadığımız sorunların çoğunu “vazgeçemediğimiz” için yaşıyoruz aslında. Vazgeçmek her zaman bir zayıflık değil; Cesur insanların işi.Olmuyorsa tamam demeyi, kabullenmeyi öğrenelim. Çalmayalım zamanımızı çünkü hayat, çünkü yaşamak bunu gerektirir. Venüs Balık burcuna yerleşmişken, Yeni Ay anında etken ki ilişkilere dokunacakken, bizimde kalemimizden bunlar döküldü. 😀

Gönül hiç kimsenin oyun oynayacağı bir yer değil ki, gönül sıradan bir şekilde kimsenin elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği bir yerde değil ki, şakaya gelir yanı yok bazı işlerin. Venüs-Jüpiter teması yada 1.5.7.ev Dasa yöneticileri alıyorsa olumlu görünümler, şayet bu süreçlerde ilerliyorsanız, basit diye başlayıp önemsemediğiniz bir arkadaşlık, bir ilişkiye, bir fırtınaya bir kasırgaya dönüşebilir. Etkili frekans gücü ile yüksek bir dalga gibi çarpar sizleri. Ya bulaşmayacaksınız bu işlere, yada adam gibi seveceksiniz. Hesabı yaparken tek taraflı düşünmeyeceksiniz. Karşınızdaki kişinin duygularını, gönlünü, hesap edeceksiniz de. O fırtınasına kapıldığınız duygular ansızında bitebilir ve siz anlayamazsınız olan biteni. Bu bitişleri ve dahi finalleri Satürn görünümleri hazırlar. Karma doktorinleri üzerine kurulu olan Vedic jargonunda kimseciklere kötülük yapmadan yaşayabiliyorsanız ne alâ. Şakaya gelmez hayat! Aman diyeyim enerjiler bumerang gibi zira.

Hepimizin vardır bir hikayesi. Kimi uzun, kimi kısa, kimi iyi, kimi kötü gökyüzünde ki enerjilerle kabaran denizler gibi o hikayeler vesselam. Süreç bittiğinde dönüp arkanıza baktığınızda hiç birşey yaşanmamış gibi hissedebilirsiniz. Aklımıza geldiğinde ‘’Ne günlerdi geldi geçti’’ der güler geçeriz.Unutulur mu o günler iyi veya kötü de olsa? … Hiç sanmıyorum unutulsun. Hep izi kalmıştır yüreğimizin derin bir yerinde. Bir şarkı, bir yazı, bir şiir yada bir resim hatırlatır o günleri Retro gezegen süreçlerinde. Benim gibi Rasi haritalarında Mars yerleşimi çok güçlü olan insanlar zor olayları bile bir ders olarak görür canları çıksada, yorulsalarda, o dersi almadan iflah olmazlar. Ağlamaktan derbeder olsalar dahi, akmış makyajlarına, dağılmış saçlarına, kırık kalplerine rağmen hemen vazgeçmezler mücadeleden. Sevdalarından, sevgilerinden, kaderlerinden, bata çıka mücadele etmekten, nefessiz kalırlarda yinede vazgeçmezler. Bu tamamen Mars ve Satürn etkisindedir. AK gezegeni doğal zararlı olan bireylerinde yaşam mücadeleleri zorlu olur. Yeni Ay anında AK gezegen Güneş onur ve gurur devrede diyor gökyüzü. 😀

Retro gezegenlerin hep geçmişle, geçmişte ki konuları yeniden revize etmekle bir alakası vardır. Merkür özgürce ifadelerini sergilediği alanda Koç burcunda. Merkür aynı zamanda Nakhastra yöneticisi. Venüs ise devrede. Akrep burcunda ki Satürn ve Mars’tan olumlu enerji alıyor. Satürn’ün Retro oluşu ise geçmişi canlandıracak kadar manidar. O yüzden değindim ilişkiler konusuna. Karma çalışacak ve geçmişte ki karmik ilişkiler yeniden hatırlanacak, belki de yeni başlangıçlar söz konusu olacaktır. Yalnız dikkat edin Retrolarda başlayan ilişkiler yalanlarla beslenir.

Siz sonra vakıf olduğunuzda iş işten geçmiş olabilir. Diyelim ki esen o sert poyraz hiç durmadı hayatınızda, karabasanlar çöktü ruhunuza, gözleriniz ise hep yaşlı, ağlamaktan buğulu kaldı, varsayalım ki acı bir ihanetle sınadı sizi evren, diyelim ki iflahınız kesildi, gözlerinizden akan sular şarap renginde, yine de nefesin kesilmediyse hayat seninle değil sen hayatla oynuyorsun demektir. Bazen de hep isyan, hep isyan, hep yasak, hep yasak, kalbiniz üşüdünüz mü, en sonunda ayarıda kaçırdınız mı? Korkmayın kim ne der diye? Sürün atınızı buz kesmiş ovalara, kış esir alsada ömrünüzü, kalbinizde ki tomurcuğu saklayın çünkü sahibi gelecek…! O tomurcuk ki düşlerinizle ıslansın, gözyaşlarınızla değil. O tomurcuk ki hayata tutunduğunuz günlerde şahdamarınızdakiyle aranızda ki bağ olsun, sırf bu yüzden salıvermeyin düşlerinizi zira her düşün sahibi kendisini bilir. İçinizde ki insan için korkmayın değerli okurum; gün doğmadan neler doğar…. 😀

İlişkiler, her anlamda patron-işçi, eş-sevgili, anne-çocuk, aile, sağlık bir kopuş ve bir bitiş var bu sefer son nokta. O yüzden korkmayın. Egonun en aza indirgenmiş hali ile aslında geçmişte kalan terkedilmek acısı değil de daha çok terkedilmeyle nasıl başa çıkmamız gerektiğini bilmenin verdiği düşünceleri es geçmek halidir bu sefer hissedilecek olan. Güney Düğümünün bulunduğu ev; nefsin derinliklerinden gelen tutkuların hangi alanları tarif ettiğini, Kuzey Düğümünün bulunduğu ev ise özveri, birlik ve karşılık beklemeden severek nasıl doyuma ulaşılacağını gösterir. Düğümlerin yöneticilerinin yerleştikleri alanlar ise bu dünyaya geliş amacımızı yansıtır. Vedic Astrology kurallar bütünüdür. Yorum ise işin sanat kısmıdır. Ay Düğümleri Ketu Kova-Rahu ise Aslan burçlarına geçti. Güney Ay Düğümünün bulunduğu konum, sınav alanımızdır. Çaresiz kaldığımız, yenik düştüğümüz, elimizden bir şey gelmeyerek sürükleneceğimiz kayıpların yaşanacağı noktadır…Kuzey Ay Düğümünün bulunduğu konum, bu duruma dur diyebilme yetimizin olduğu, aklımızın ve irademizin devreye girerek bu karmik hataları tedavi edeceğimiz noktalardır. Tekamüle ermek noktası Vediğe göre Güney Ay Düğümüne bağlıdır. Retrolu bir Ay Tutulması tamamlanıyor Yeni Ay fazı ile. İlişkiler anlamında sorgu, güven, özür beklentileri belki de kalınan noktadan yeniden başlamak için bir fırsat gibi görünse de öyle değil tabii bu her iki kişinin aynı duyguları barındırması ile mümkün olacaktır. Özellikle Rasi haritasında KETU yerleşimi su burçlarında ise Venüs-Ay gibi noktalarla temas halindeyse tutku hakim oluyor kişiliklerde. Hava grubu baskın karakterler daha kolay adapte oluyorlar duruma. Ateş ve Toprak grubu da tutkulu. Her ayrılık sonrasında önce uzun metrajlı filmler gibi mutlaka ayrılık yası tutuyorlar. Bazen terkedildiğimiz insanı olaydan sonra o kadar çok yanımızda isteriz ki, hatta onu sevip sevmediğimizden bile emin olmaksızın bunu isteriz. Bunun nedeni de manevi desteğe ihtiyaçtan doğabilir. Acı yaşanmıştır çünkü gel-gitler içerisinde hiç bir ilişki sağlıklı filizlenemez. Karşınızdaki bireyin kadın yada erkek olsun acısını hissetmek önemlidir. Şimdi bu Ay-Güneş-Venüs-Satürn-Mars arasında ki üçgen görünüm ile hiç farkında olmadığınız durumlar farkındalık yaratacaktır. Gözleriniz açılacak diyebilirim. 🙂 🙂 Önce BEN diyebilirsiniz 🙂 Kendimize dürüst olmakta fayda var bu dönem, gerçeklerle yüzleşmek gerek.

Sözde insan ayrılmak istediği kişiden kaçar dolu dizgin fakat ne mümkün böyle bir gökyüzü ile takılırsınız dilinizden dökülen sözlerle, bilendiğiniz inat ve gururunuz ile karşısına dikilip hesap sormak isteseniz de her fırsatta yüreğinizde ki feryatlarla kalırsınız baş başa. Vadesi dolmayan Aşklara geriye dönmüş AŞIK’lara diyeceğim odur ki Retrolar tam hakkı ile çalışıyor. Ağlamak kolaydır en az gülmek kadar apansız, nedensiz ağla deseler ağlayamaz insan, sarıl deseler sarılamaz, sev deseler sevemez, bu çelişkilerin ortasında kalacağız Ağustos sonuna kadar. Hani şairin dediği gibi ”sen orada ben burada yaşarız kendi sevdamız da” misali. Birikmiş küskünlüklerin hesap vakti şimdi. 🙂 🙂 Bir taraf konuşurken susmalı diğeri, iki taraf birden konuşursa ayrılıktır bu işin vuslatı!

‘’Kaçsam da senden her seferinde yeminlerle yine geriye döndüm hasretle, özlemle, AŞK ile. Şimdi söyle bana Ey Sevgili; çözülecek mi bu kör düğüm? Nazla, sitemle, özlemle, kinle bana eşlik edecek misin yine?’’ AY konumu; BAŞAK-BALIK-AKREP-BOĞA-İKİZLER-YAY-YENGEÇ-OĞLAK. Duygusuz ve ruhsuz insan ne zordur değil mi? Kadınlar duygu yoğunluğu ile yaratılmış yeryüzünün en muhteşem varlıkları bence! Erkekler daha ruhsuz ve duygusuz. İnsan insana neden muhtaç olur? Tamamlanma arzusu ile bu duygusal beslenmedir. Her Erkeğin ve Kadının sevgisini, Aşkını ifade şekli bam başkadır. Kadınlar Mars algısı, Erkekler ise Venüs yerleşimi ile temsil ederler sevgiyi.

Aslında bu makale gelen mailler cevap tarzında algılansın. Bir aylık bir ilişki yaşamışsınız ve bitmiş. Bunun değeri yıllara meydan okuyan fakat ansızın bitenlerin yanında fazla önem arz etmiyor. Kavuşanlara mutluluklar, kavuşamayanlara ise asırlık sevdalar dilerim çünkü her AŞK kavuştuktan sonra biter, kavuşamazsan SEVDA olur dillere düşer. 🙂 🙂 Sizlerle sohbet eder gibi yazmayı seviyorum…! Çünkü ben uzaylı değilim! Sizler gibiyim, sizler kadar AŞIK, sizler kadar dertli, sizler kadar Anne, sizler kadar UMUTLU….! Ve sizler kadar MUTLU ve MUTSUZ….!

Zorluklar karşımıza bilerek çıkar bizleri daha iyi birer birey yapabilmek için. Bu konuya hemen hemen her yazımda değiniyorum bir kez daha yazalım okurlarımızın ricası üzerine. 🙂 İmtihan dünyası bu dünya Yaradan tarafından güzel bir ahlâka sahip olabilmemiz için önümüze sunulan sınavlar bitmez bitecek türden değil herkes horoskop potansiyeli kadar veriyor sınavını Astrolojik olarak kimsenin dokunulmazlığı yok! Tabi tutulduğumuz sınavlar gereği yolda zorluklar var, acılar ve çile var. Ayrılıklar var ve ölüm! Yaradan gücümüz kadar yük veriyor bizlere ve dayanabilme yetisi. Beden bu zorlu yolculukta yaşlanır iken ruh olgunlaşıyor yaşamlarımızda ki ağır sınavlar iz düşümleri sonrasında vücudumuzda ya bir rahatsızlık yada saçlarımıza ak düşürüyor, yüzlerimizde çizgi oluşturuyor. 🙂 Hepimizin zor zamanları olmuştur. Kabullenmeyi seçenler, kendilerini koşullara teslim eder ve bayrakları indirip oyunu terk ederler demek değil tevekkül etmek. Asla böyle değil mevcut irade ile koşulları yeniden belirleyip elimizden gelenin en fazlasını yaparak akışta kalmayı becermektir. Bu süreçte olgunlaşırız, kayıplarımız olur, edindiğimiz tecrübeler ağır bedeller ödenerek kazanılır ve kazanılmaya da devam eder…. 😀

Vedic değerlerine göre transitler öncelik yükselen sonra AY konumuna göre değerlendirilmekte. Ay yerleşimi Koç olanlar 2014 yılının Ekim ayından bu yana ASTHAMA SATÜRN periyotu yaşıyorlar. T.Satürn’ün Ay yerleşimine göre 8.evde ki seyridir bu sürece verilen isim. 8.ev büyük değişimlerin yaşandığı, mevcut düzenin yerle yeksan olup yerine yenisinin kurulmasına, kronik rahatsızlıkların zuhur etmesine, kazalara, eş vesilesi ile elde edilecek gelir düzeyinde ki değişiklere, mahcubiyete,8.ev aynı zamanda mahkemelerden elde edilecek gelirin yönetildiği evdir. En zorlu süreci T.Satürn’ün 8.ev çizgisine yaklaşırken ve ayrılırken vereceği 3 derecelik cups çizgisine etkisidir. 8.evde ki N.gezegen teması, alacağı görünümde kayıplar için habercidir. Daha da tehlikelisi T.Satürn ile 64Navamsa arasında oluşacak görünüm yada tam kavuşumdur. Retro transitlerin de bu süreç çok daha sarsıcı hatta yıkım dahi getirici etkiler barındırır. Çünkü doğal zararlı gezegenler Dusthana evlerde zararlarını indirgeyerek hareket ederler. Retro süreçlerde yıkım ikiye katlanır. T.Satürn seyir ettiği evde Natal gezegeni bulunanlar o gezegenin yönettiği konular ve ev bazında da zorlanırlar. Tabi tüm bunlara Dasa periyotu, sav puanı, Nakhastra yönetici gezegeni değerlendirilerek yorum yapılır. Yorum en hassas noktadır.

Ay, Lagna ve Ekliptik düğümlerin Kova-Aslan-Boğa-Akrep yerleşimleri kadersel süreçler yaşıyorlar. Bunları sizlere zaman zaman Facebook hesabımdan veriyorum. Kova-Aslan evlerinde Natal gezegen yerleşimi bulunanlar Ketu ile kayıplar yaşayacaklar özellikle Ketu’nun Ay ile temasında zihin karışıklığı etkisi ağır olacaktır. Ketu ile temas kuran gezegen ve ev konuları girdaba yakalanmışcasına savrulmakta ve unutulmayacak acı veren üzüntüler görülmektedir. Bu durum yine kare görünüm ile Akrep-Boğa eksenlerini de etkiliyor. Vedic Astrology de Boğa ve Terazi yükselenler için Satürn Yogakaraka gücünde çalışır. Jüpiter ise yine bu grup için 1.derece zararlıdır. Düğümlerin etkisi en fazla ilişkilerimizde hissedildi. Ay ve Lagna Yengeçler ise duygusal anlamda, çocukları adına, eğlence hayatları adına kısıtlanmış ve daha fazla sorumluluk üstlenmişken, sosyal platformlarda ciddi değişimler yaşayacaklar. Genelleme yapmıyoruz, verdiğim örnekler nispetinde her birey farklı yaşıyor. 2015-2017 yılları zaman dilimi finallere gebe. T.Satürn Akrep seyri başladığında yaklaşık olarak 6 Ay kadar Akrep ve Terazi AY konumu olanlar etkiyi yoğun hissettiler. Akrepler için Sadesati periyotunun ilk dönemeci fakat en can alıcı süreç 2015-2017 yılları arasındadır. Gördüğünüz gibi zorluklar bitmiyor. 🙂 Bunları okudukça keşke hep çocuk kalabilseydik dediğinizi duyar gibiyim 🙂

Hiç bir zorluk sağlık sorunu kadar önemli değil inanın bana! İnsan zengin yada fakir yediği kadarı ile doyar fakat beden uzuvlarından birini kaybetmiş yada çözüm bulunamayan bir sağlık sorunu yaşayan kişinin psikolojisi daha düşündürücü niteliktedir. O yüzden şükürler olsun her halimize! Zorlukların amacı sizin büyümenizi sağlamaktır. Zorluklar bizi güçlendirmek için karşımıza çıkarlar. Her zorluk içinde bir armağan barındırır. Bazen o hediyenin kutusu berbattır. Ama kutunun içinde, hayal bile edemeyeceğiniz güzellikler sizi bekliyordur. Düşlersiniz ya hani her zaman güzel şeylerin sonsuza dek süreceğini düşünürsünüzya ama asla öyle olmuyor. Aslında hafızamızda sakladığımız şeyler hariç her şeyin ömrü sadece bir an…mutluluk ve mutsuzluklar anlık yaşanıyor. Ben düşlerim de mutluyum, bazılarının gerçekleri varsa benimde hayallerim var çünkü bir Balığım…… 😀 Bunalabiliriz, dibi bulabiliriz, mesele derinde yüzebilecek miyiz? Sonrasında yükselebiliriz. Zira maviye, mor diyenler çoğalıyor son zamanlarda.

Şerden hayr, hayrdan hayr olsun efendim!

Hürmetler

AYŞEN TOK