Astrolog mu? Yoksa Terör mağduru mu olduk bilinmez!

 

Hoca Nasreddin yolda yürürken biri “ Dur bakalım, sen kimsin, nesin” diye sorar. Hoca Nasreddin, kendisine bu soruyu soran iyi giyimli adamı tepeden tırnağa süzer, biraz da bir alaycı tavırla, “Ben mi? Hiç… Peki ya sen kimsin, nesin, necisin?” yanıtını verir.

Adam kibirli, kibirli olduğu kadar kendini beğenmiş ve Hoca’yı aşağılayıcı bir tavırla, “Ben Nahiye Müdürüyüm.” Diyerek böbürlenir…

Hoca, kibrin altında kalacak insan değildir kuşkusuz. Bundan sonra ikili arasındaki konuşma şöyle devam eder:

Hoca: Sonra ne olacaksın, yani Nahiye Müdürlüğünden sonra ?

Nahiye Müdürü : Kaymakam?

Hoca : Peki daha sonra?

Nahiye Müdürü : Mutasarrıf

Hoca : Sonra sonra ?

Nahiye Müdürü : Ne olacak Vali…

Hoca iyi de daha sonra, daha sonra?

Nahiye Müdürü : Ne olacak hiç

Hoca kahkahayı basar ve taşı gediğine koyar:

“Ben senin yıllar sonra geleceğin HİÇLİK makamına şimdiden geldim….’’

TERÖR MÜ, TUTULMA MI YOKSA YENİ AY MI MAĞDUR EDİYOR ZİHİNLERİ ve BİTİRİYOR DOSTLUKLARI…

Astroloji iyi bir yol haritası. Başınıza gelebileceklerin habercisi şayet okumasını bilirseniz, başınıza gelebileceklerden ise kurtulabilmeniz mümkün değil, kader bildiği gibi tıpkı suyun yolunda akışı modunda ilerliyor. Belki de bireysel anlamda bir insanın nasıl bir insan olduğunu ilişki deneyimi sağlamadan Vedic Rasi haritasına Ay konumuna, 4.evine, Merkür’üne, AK gezegenine, Yogalarına yada ne bileyim bir sürü detayına bakarak çözebilirsiniz. Bazen de çözmeyi bertaraf edip deneyim kazanmak adına bir şeyler yaşarsınız. Her yaşanılan tecrüme içerikli ders, bir öğreti mahiyetindedir.

‘’İnsanlar ya korktukları yahut haset ve gıpta ettikleri şeylerden nefret ederler’’ demiş Machıavelli. Ne güzel demiş 😀 Ülkemizde yaşanılan vahim olaylar ve yine kendi Rasi haritamda yaşadığım Dasa evresi, transitlerim, Tutulmaların gerçekleştiği evler, Dolunay etkisi, Yeni Ay süreci vs… benimde deneyimlerime yenilerini katıyor. Ne kadar iyi anlatırsan anlat, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır ve yine söylenilen ve yapılan tüm iyilikler gün gelir tek kalemde, tek celsede infaz edilir. Dostunuz düşman, düşmanınız dost oluverir de siz dahi buna bir kılıf uyduramaz ‘’Ben geçmişi, unuttum, eskilere takılmıyorum, herkesi affettim, herkes kendi yaptığından utansın’’ gibi yüce gönüllülük kisvesinde bu sözleri sarf eder, 😀 başka bir taraftan ise bir ÇAM ormanını devirirsiniz hatta buda yetmez ormanda yangın çıkartırsınız. Eeee o halde yanacağınızı bildiğiniz ormanda ki ateşin alevinden kaçış yok! Cayır cayır yanmaya, yanarkende ‘’offf’’ demeye hacet yok! 😀

‘’Doğu felsefesi aydınlanma kurguludur’’ gibi düşünülse de Astroloji hem Vedic hem Batı kehanet sanatıdır. Astroloji %50 teknik bilgi %50 sezgisel yetenektir. Bu sebepten dolayı kehanet marifeti olmayan, kehanette yada öngörüde bulunamayan, cesareti olmayan, Ümre’ye gidince insan olduğunu sanan, Hindistan’a gidince Vedic Jyotish Üstadı olduğunu kendi zavallı acınası ruhuna layık gören, bir Kitap çıkartınca burnu havalara kalkan, Astrolog Astrolog gezen Sanatçılar için ‘’eninde sonunda doğru yolu bulurlar’’ diyen, Kitabın içerisinde kendi düşünce ve bilgisi olmayan, yazılarına ruh katamayan hatta başka Vedic Astrologların yazılarını çevirip Kitabını bu metinlerle dolduran, Uzman Tv kanallarında Videolar çeken, İnsanları 12 burç kapsamında şekillendiren, biçimlendiren, evlendiren, çocuk sahibi yapan 😀 sözüm ona kehanette bulunmayan 😀 😀 (bu arada Teröre kurban giden onca şehit için hangi burç oluyor) sorusunu sormayı düşündüğüm lakin amacı sadece ticari kaygı olup, mevcut ortamda para için yalakalık yapan, ‘’bende Danışmanlık hizmeti veriyorum” dedikten sonra pastayı bölüşmek istemeyen ve dahi sizlere verdiğim tarihler kapsamında ‘’Deprem olacak’’ yorumlarımın ardından bana özelden mesaj atan ‘’Ayşen sen neye göre buldun Deprem tarihini’’ diye acizce sorular soran, sonrada kendini ADAM oldum sananlara gelsin bu yazımız da 😀 inanın Vedic öğrenmeden de öğrendikten sonra da İnsanlığım, karakterim, şahsiyetim, ailem, geçmişim, asaletim, köklerim sizlere ancak benim gölgemde durma hakkı verir. Sizlerin olamadığı kadar insanım ve benim dostlarım gerçek ve ne yazık ki Doğu kültürünün baş düsturu olan, bulduğunuza inandığınız o ışık içinizi karartmış, ruhunuzu hasete bürümüş, ilim çizgisinden ayırmış, durduk yerde birine sataşma gibi bir gaf yaptırmıştır. 😀 😀 😀 Yaaa Azizem adamı böyle madara ederler!

RRBunu da Astrolojik olarak açıklayalım sizlere 😀 mesela örnek haritalar üzerinden böyle çamlar nasıl devrilir anlatalım. Örnek Rasi haritasında Ay ve Lagnadan itibaren T.Mars geçişleri içinizde ki şeytanı körükler, o kuyruksuz kedi modundan sıyrılır bir anda sarışın Vaşak oluverirsiniz, gözünüz öyle döner ki karşınızdakininde sarışın bir Kaplan olduğunu unutursunuz. 😀 😀 Transit bitiminde sarışın ve kuyruksuz kedi modunuz devam eder. T.Mars Lagnadan itibaren 3.evde seyir ederken cesareti tetikler arkadaşlar 😀 T.Mars 3.evden geçerken öfke ve kıskançlık hatta nefret yazım dili ile şekillenir, T.Mars 3.evden geçerken kendinize rakip gördüğünüz bir çok arkadaşınızla yol ayrımına gidebilirsiniz bu kişiler kardeşleriniz bile olabilir, T.Mars 3.evden geçerken orada N.Ay ve N.Retro Jüpiter ile buluşurken kendinizi dünyanın ŞİRA’sı sanabilirsiniz. Hele ki Natal Jüpiter 7.ev ve 10.ev yöneticisi ise için için nefret ve kıskançlık beslediğiniz kendinize rakip hatta düşman gördüğünüz kişilerle arenada buluşuverirsiniz. Ve tabii yine Vedic Astrolojide yorumlar Ay konumu baz alınarak yapılır. Şayet sizin Ay konumunuzdan itibaren 2.evinizde Rahu seyir ederse, orada ki N.Ketu ile buluşursa, sözleriniz coşkulu hatta yalana ve iftiraya meyil edecek türden, yine Retro Merkür gölgeli fazı ile 2.evinizde zihninizde ki şeytanın kılıcını bileyler ve bunları sözlerinizle buluşturursa ileri ki tarihlerde yaptığınız bu hatalarında bir bedeli olacağını bilmeniz Astrolojinin derin kavramları arasında yer alır. Lakin yukarıda dediğim gibi (kuyruğuma basanın vay haline, basiret yetisinden yoksun insan modelleri, faiki mümeyyiz yetisi kazanamayan, Astrolog ünvanı altında ezilenler, alayınızın kalıbına kalemimle, ilmimle, bilgimle, yeteneğimle, sizler de olmayan duru-görü kabiliyetimle tükürmezsem bana AYŞEN demesinler) yaşadıklarımız, yansıttıklarımız transitlerin etkisi ile şekillenir. Evren ya ödül verir ya ceza! Jagannatha Hora Programında birçok özel bölümü kullanmayı bilmeyen, Sravadobhadra Haritası hakkında en ufak bilgisi olmayan, Tithi Prevesha günlerinden bir haber olan kişi mi muhteşem Jyotichci oluyor? Vay ki ne vay ne acı! 😀 😀 Bunları benden öğrenen ve yine sorular soran hatta ”İzmir’e geleyim mutlaka görüşelim sen Tajaka analizinde çok başarılısın” diyen birinin içine sanıyorum Başak Yeni Ayı tamda kalbine canlı bomba yerleştirmiş, ben o bombanın pimini çekerim! Parçalarınızı toplamak zorunda kalırsınız, kelime oyunları ile değil, dürüst kelamlarınız ile yer alabilirsiniz benim kalemimin karşısında. Sonra da işi edepsizlikle yakıştırır zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışırsınız ki iğrenç ötesi ruhunuzu zeytinyağına benzetmiş olmam dahi size iltifattır. 😀 😀 😀

Kısaca açık ve net bakın dümdüz yazıyorum; ‘’Mühür kimdeyse Süleyman odur’’ İt ürüyor, kervan yürüyor. Ayşen Tok ismini Türkiye’de duymayan kalmayacak ve bunu sizlerde çoook iyi biliyorsunuz. Oturun sataşıp, kıskanacağınıza, elinize kaleminizi alın, Deprem tarihlerini tespit edin, PKK silahları ne zaman bırakacak tespit edin, Basın-Yayın ne zaman saldırıya uğrayacak tespit edin, İkitdarin durumu ne olacak diye bana sormayın, içinizde ki o müthiş Jyotich ışığı ile bunu analiz edin, su ve kan yolu ile virüs hangi tarihlerde etkili olacak tespit edin, Balık ölümlerini tetikleyen sebep nedir tespit edin, Anayasa değişecek mi tespit edin, genç kız ve kadın cinayetlerinin akıbeti ne zaman olacak tespit edin. İnsanlığı uyarın, ‘’Astroloji kehanet sanatı değilmiş’’ ne aciz ne zavallıca bir açıklama ama 3.evinde Ay ve R.Jüpiter üzerinde Güneş Tutulması yaşayan biri için normaldir, Düğümleri tersten kavuşum yapan biri için zihinsel kargaşa normaldir, Rahu-Ketu Dasa yaşayan biri için transitlerini kontrol etmeden ”Natal Rahu 10.evimde bana kariyer verecek” diyen biri için normaldir. Normali anormal hale getirmek ise T.Satürn ile AY ve Güneş arasında oluşan kare bakış açısı anına T.Mars’ın da eşlik edeceği süreçler olacaktır. 🙁 Böyle birisi ‘’Ayşen’cim öyle güçlü haritan var ki’’ gibi açıklamalardan sonra kendi Rasi haritasında AY Atmakaraka olursa hemcinslerini aşırı kıskanan ve sağlıklı diyaloglar yaşayamayan, kadınlarla sorunları olan birisi haline gelecektir. Jüpiter ve Ay birlikteliği, aralarında oluşan kare görünüm kişinin Rasi haritasında güçlü Gaje-Kesari Yoga oluşturur fakat bu demek değildir ki böyle bir Yogaya sahip bireye Yoganın oluştuğu ev konuları kapsamından son derece mutlu ve refah içerisinde olacaktır 😀 bazı özel Dasa evrelerinde ve transitlerde bu tip Yogalar ve yine Jüpiter’in Natal ile Transit hali sinsice çalışır tıpkı benzer bir durumun aşağıda size anlatacağım kendi Rasi haritamda ki oluşumu gibi. 4.evinde tamda kalbini, duygularını tarif eden alanda N.Ketu’su üzerinde gölgeli Merkür ve T.Rahu etkilerinde doğan Yeni Ay, bu enerjiyi deneyimlerse içinin kirini, dışına yansıtıverir. 😀 😀 Tabii bu tip hataları yapmamanız için içinizde ki ticari kaygıları bir kenara bırakıp olaya gönül gözü ile bakmanız şart. Kimse Mevlana değildir, kimse Evliya’da değildir. Fakat kıskançlık, rekabet duygusu, iyi olana çamur atma, sataşma dürtüleri de bu camianın vazgeçilmez terör saldırıları arasında. Sizler benim durup dururken birine sataştığımı, bir Astrolog arkadaşımın sayfasında yorum yazdığımı, onu eleştirdiğimi gördünüz mü? Ne acıdır ki şimdi sizlere Vedic dilince kendi haritamı anlatayım ve yaşanılanların tamda enerjiler mahiyetinde olduğunu anlamanıza ışık olayım.

RRR15 Mart 1972 Saat:13.10 Edremit doğumluyum. Saklımız yok gizlimiz yok! Astrolog olmak yada ilim çerçevesinde bilgilenmek kişilere olumsuz enerjilerden dokunulmazlık koruması vermiyor. Tamda 12 Ekim tarihinde kendi Rasi haritamda 11.evimde ki N.Satürn ile 5.evimde ki T.Satürn arasında oluşan karşıt görünüm ruhumu duvarlardan duvarlara vururken bu imtihanlar sayesinde ileride ki ödülleri de vaat ediyor. Dostları-Düşmanları spekülasyon yaratarak ayıklama, ayrıştırma zamanı. Ve tabii yine 3.evimde ki Yeni Ay oluşumu, 3.evimde seyir eden gölgeli fazından kurtulamamış Merkür ile Rahu etkisi arkadaş gördüğüm bir çok kişi ile yol ayrımı yapmama, bunları yaparken zihinsel beceriyi, yazım dili ile şekillendirip, düşünceleri yazıya dökmeme sebeptir. Ay konumunu merkez kabul edersek hemen karşıtı 7.ev alanı açık açık düşmanlarımla yüzleşme zaafiyeti vermiştir. Yaşamış olduğumuz Dasa evresi Ketu-Satürn olarak başladığı günden bu yana var gücü ile iş başında bu güne kadar natal yerleşim ve transit yerleşim ev kapsamlarında etkisini gösterdi. Diyorum ya haritalarımız doğru çalışıyor. 😀 Yalnız yaptıklarınızla eleştirilen, kıskanılan, haset edilen, hatta hakkınızda makaleler yazılan biri olmak çooook güzel. ‘’Biriyle ne kadar uğraşırsanız o kişinin yükselmesine o kadar vesile olursunuz’’ diyen birinin ise sizinle uğraşması manidar olsa gerek ki bizde çöplüğümüzde iadeyi cevabı veriyoruz. 11.ev ve 5.ev kapsamında üstelik de Ketu Dasa evresinde Astrolog sıfatlı kişilerle Dostu-Düşmanı ayırt etme günüymüş gün. Lagnama göre 2.evde Aslan burcunda seyir eden T.Jüpiter natal haritamda 6.evimde gizli düşmanlıkların sergilendiği alanda Jüpiter’in kapsamında ki konularda bu öncelikle (Astroloji ve Astrologlardır) yaşayacağım hazin olaylarında tetikleyicisidir. Velev ki bu yolda duruş icra ediyorsam ve bu savaşsa 😀 her yol mübahtır. Yine Ay konumundan bakarsak 6.evde ki Jüpiter düşmanlarımızı (kıskanç Astrolog namzetlerini) harekete geçirmiştir. 😀 Gazamız mübarek ola! Alayınız vız gelir tırıs gidersiniz. 😀 😀 😀 Ego ve ben örtüşmeyen iki kavram ki sitemde ki ”BEĞEN” ikonunu dahi iptal etmişim. 😀 😀 😀

Bazı günler vardır insan yaşamında birine ihtiyaç duyacağınız, bir nefes, bir omuz, bir sırdaş, bir arkadaş, bazı zamanlarda haritanızda ki yerleşimler enerjiler ile buluşur, gözünüzde ki perde aydınlanır, gafletten uyanır ve basiretinizin tutkunu olmadan, içinizde ki kaplan bir ayağa kalkar, sonra oturur, sonra avınınız peşine düşer ve yersiniz! Bu Astrolojik boyutta şuna benziyor kıymetli okurum! Çocuk kavgası gibi, sidik yarışı gibi, senin baban benim babamı döver gibi 😀 bir yakıştırmadan ziyade benim Mars’ım senin Mars’ını pert eder gibi, Dolunay doğumlu olmak denge unsuru değildir gibi, yaşanılan Dasa evresi ile denge yada dengesizlik her kulun deneyimidir gibi. Aslan burcunda ki T.Jüpiter’in Natal haritada ki R.Jüpiter kavuşumu da nafile kalır bazı özel durumlarda. 😀 Molltrikano gücünde ve de 6.evde Ketu’nun yönettiği bir Nakhastraya yerleşmiş Jüpiter düşmanın geçmişten geleceğini gösterse de Koç burcunda kendi yatağına yerleşmiş Mars’a görünüm verirken, mitolojide ki Merkür ile Ay arasındaki bağlantı kendi haritamda mevcutken, Merkür rasyonel aklı, Ay ise içgüdüsel hafızayı temsil ederken, Hindistan’da, Ay Tanrı Chandra ve Merkür Tanrı Budha figürlerini simgelerken, (Budha Ay Tanrısının oğludur.). Hindu inanışına göre ne zaman bu ikisi birleşirse, baba ve oğul, akıl ve hafızanın birliğinin var olacağı bilinirken, Hindu inanışında aklın başka bir yönünü simgeleyen duygusal zeka ve metafiziksel zekanın Güneş ile temasının makbul olmadığı haritalara nazaran ve yine bu sebeple, bu iki önemli gezegen kendi haritamda kavuşum halinde bulunduğundan, görkemli bir akıl ile bundan sonra öngörülerime devam edeceğimi, Merkür’ün hatırlama Ay’ın ise duygusal anlamda yaşadığım travmaları unutmayacağıma şahitlik edeceğinizi, sizde ise bu özelliklerin mevcut olmadığını, AY AK gezegen ile ancak hemcinslerininizi kıskanacağınızı ve sorunlar yaşayacağınızı bile bile yapılan arkadaşlığa harcanan zamana ne kadar üzüldüğümü, kendi haritamda bu Yeni Ay evresinde Eylül ayında yaşanan ve tetiklenecek Balık burcu Ay Tutulması kapsamında, Ay’a göre 7.evimin harekete geçeceğini, beklediğim saldırının sizin tarafınızdan gelmiş olduğu için yaşadığım üzüntü hezeyanını anlatmaya daha başka kelime bulamıyorum.

Bunuda Astrolojik bir dille açıklamış olmam umarım algılamanıza vesile olacaktır. Şayet Vedic Astroloji bilmiyor olsam yaptığım öngörülerin isabetsiz olabileceği nettir fakat böyle bir talihsizlik henüz vuku bulmamıştır. İnsanları görüşleri kapsamında değerlendirip bir yazının içerisinde sadece bir kısmını cımbızlayıp bir geçmişi hiçe sayan bir zihniyet benim hiiiç birşeyim olamaz. Ve yineliyorum değil bir Astrolog ordusu Türkiye olarak karşıma geçseniz, beni aforoz etseniz  😀 ”Mühür kimdeyse Süleyman O’dur.” Bu yönde hazin bir olay bir kez daha yaşanılmayacak diye bir garanti söz konusu olmadığına göre rızkı veren Allah’tır. Herkesin okuyucusu kendine, herkesin yazım sitili kendine münhasırdır. Her kalem hissettiği duyguyu ve ruhunun rengini yansıtır yazısına zira yazmak büyülü bir eylemdir.

Elbette benim başarımın sebebi sadece Rasi haritamda ki yerleşimlerden ibaret değildir. Ben AŞK ile bakıyorum gökyüzüne hani diyordunuz bende mesajlarınız hala duruyor ‘’Ümre ziyaretinden sonra senden korkuyorum Ayşen’’ diye demek ki Yaratıcı birleştirdiği yolları bazen ayırabiliyor. Ayrılıklarda adamına göre 😀 kimini Allah’a havale ediyorum kimine ise Allah’a emanet! Real hayatımda maddi kaygı taşımadığımı, parayla oyun oynadığımı herkes biliyor. Başarılı olmamın ve okuyucu tarafından çok sevilmeminde bazı özel sebepleri olsa gerek. Bugüne kadar Ayşen Tok çalıştı göğün göğsünü ezber etti, Astrolojik anlamda olumsuzlukların yaşanılacağı tarihleri bildirdi ve tüm tüyolar başkaları tarafından kullanıldı. Öyle bir dünya yok artık, öngörüleri yaparken sahip olduğum püff bilgileri ulu orta yazacak kadar saf değilim. 😀 Benim hocam Vedic Astrolojiyi Türkiye’ye tanıtan Yücel Sügen’dir. Bu saldırılar hep oldu ve olacak bundan sonrada olmayacak anlamı taşımıyor, sataşana ağzının payını misli ile veririm, evreninde vereceğini unutmayınız! 😀 Sırf bu hasetlikten arındırılmış tertemiz duygularla yolunuza devam ederken çamur gelir sıçrar. Gariptir ki, bunların karşısında zeki, gayretli, bilgili ve birikimli, hatta son derece dindar, helali haramı bilen, kimsenin hukukuna zarar vermeyen, rekabet ortamında dahi böyle çirkefçe saldırıda bulunmayan, gaflete düşmeyen nice insanlar da görmedim, diyecek kadar da acizim ve ÜZGÜN!  🙁  T.Mars etkisinden kurtulduktan sonra sizinde şayet bir kalbiniz yada vicdanınız varsa imana gelerek bu hazin olaydan ötürü tövbe etmenizi ve beni karmanıza yüklememenizi öneriyorum. 😀

Gökyüzünde ki transitlerin haritalarımıza yansıma halini “duygulara hakim olamamak ya da duygu yönetimini becerememek olduğu kanaatine vardım.” Unutmayınız ki, bir meslektaşınızın gönül ve insan kazanması sizi rahatsız ediyorsa, kaybetmenizin en büyük sebebini sizin kendi nefsinizde barındıramadığınız ışığınızdan mütevellit olduğudur.

Kafama takılan yegane soru ise; kıskanma dürtülerinin hayvanlar dahil, öyle yada böyle her ruhun içinde olabileceği gibi bu durumdan rahatsızlık duymasıda doğaldır. Jyotich kapsamında yada iyi bir Vedic Astrolog olduğuna inanan bir birey yaşadığı olay neticesinde verdiği tepkiyi bilgi ve akıl formatında harmanlayıp, hasetlik olgusundan sıyırıp, karşısındakini kıskanmak yerine takdir etmek olmalıdır. İşte tam bu çizgide ilim insanı şunu düşünmeli ki; bu donanımı ve bu bilgiyi kişiye yükleyen Yaratıcıdır. Allah her kulunun üzerinde hakimdir, yanlış bir bilgiyi yanlış bir kişiye vermez, bilgiyi vermesinin bir takım sebepleri vardır ve o kişiyi bu donanım ile doğurmuştur. Birinin birisini kıskanması ve mevcut özelliklerin bu varlıkta olmamasını istemem Allah’ın da hoşuna gitmez. 😀 Zira  bu aynı zamanda Yaratıcının seçimini isabetsiz bulmuş olmanız anlamına gelir. Bunları bile bile düşünüyor, ama yine de bu duygudan bir türlü vazgeçemiyorsak, o zaman yapacağımız şey, Allah’a sığınmak, kıskanılan bu başarının kendi zümrenizde de zuhur etmesi adına rızkınızı Allah’tan istemek olmalıdır.

Allah resulü Peygamber Efendimizin şu sözleri bu açıdan çok anlamlıdır: “sizler kendiniz için istediğinizi kardeşiniz için de istemedikçe gerçek mümin olamazsınız!.”

Camia içerisinde anladığım kadarıyla yaptığım öngörüler hasetliğe uğrayarak  ve başkalarının zararına sevinme duygusu ile harmanlanarak nice kendisini akıllı sanan insanların düştüğü bu vahim tabloya, tarafıma saldırıya, başarısızlıklarına hatta hüsrana zemin hazırlamaktadır. 😀 Öncelikle sizlere tavsiyem bu zihniyetten kurtulmayacağınız süreç içerisinde başarının hayatınızda kalıcı olmayacağı yönündedir. Korkmayınız benim öyle büyük hedeflerim yok! 😀 Mevcut pastayı bölüşmek sizlerin iğrenç kalplerinizi aşikar etti fakat biliniz ki Uluslararası yayın yapan iki önemli dergiden köşelerinde yazma teklifi aldım ve inanılmaz derece de Danışmanlık almak isteyen kişi sırada bekliyor. Rabbim sizlere de niyetleriniz doğrultusunda hayırlı bol kazançlar nasip eylesin ama önce niyet! Peygamberimizin değerli bir sözüdür tabii inancınız var ise kulağınızda kalacaktır; ‘’ateş odunu nasıl yiyip bitirirse, haset de insanın başarı çalışmalarını öyle yiyip bitirir!.”

Netice itibariyle benim başarılı olmamın manevî sebeplerinden biri, kimsenin yazdıkları ile ilgilenmemek, kimseye hasetlik duymamak, kimseye sataşmamak, sataşanlarada ağzının payını vererek, duygularımı  kontrol altına alarak, gökyüzünü sezgilerimle buluşturarak, Sezar’ın hakkını Sezar’a iade ederek, kişisel anlamda kullandığım sosyal platformda ki hesabımda bana doğru gelen ve benim düşüncelerimi yansıtan yazıları çekinmeden yazarak gerçekleşiyor.

Ben sizleri 😀 devirmiş olduğunuz bu çam ormanına, yaktığınız bu ateşe, kırdığınız kalbime binaen geçmişin hatırı ile affettim dilerim Rabbim’de affeder.

Ayşen TOK