TARİH TEKERRÜR EDER Mİ?

Ya sonra! 

Acı ile büyür bazıları. Sevgiden mahrum hayatlarda gurur daha baskındır. Hırçınlıkları kabul görme isteğidir. Birileri tarafından takdir edilme arzuları gerekli bir kavramdır.  Takdir görmek insanı her zaman mutlu eder. Bazıları sırf egolarını tatmin etmek için takdir görmek isterler, bazıları hiç çabalamadan ve farkında olmadan takdir görürler. Sanırım en kötüsü bir insan için çok önemli olan, ihtiyacının olduğu ya da hakkettiği bir anda takdir görmemesidir; hatta bırakın takdir görmeyi kötülenmesidir. Bu anlar kırılma noktasıdır. Bu anlar Satürn, Rahu ve Ketu transitlerinde sık sık başınıza gelir. “mütevazi durayım ne gerek var böyle şeylere” dersiniz olmaz. Biraz öne çıkmaya çalışınca egosunu tatmin etmeye çalışan biri gibi görülürsünüz. Her şeyi çok iyi yaparsınız, kendinizden çok eminsinizdir ama yine görmezden gelinirsiniz. İnsanlar sizi en zayıf yerinizden vurmaya bayılır.

Göğsünüzde ki ağırlık ile yüzleşirken 2021 beklentiniz nedir?

Var gibi yaşamaya çalışırken esasında yok oluşlarımızı görmek. Satürn Oğlak seyri için çok olumlu konuşur tüm astrologlar. Satürn Oğlak ve Kova burçlarının yöneticisi iken Terazi ve Boğa burçlarında güçlü çalışır. 2020 yılında başlayan Oğlak seyri 2023 yılında bitecek. Hepimiz yorgunuz. Siyah ve beyaz kadar nettir mavi ve yeşilin ifadesi. Yaratıcı gök kubbedeki melekeleri (gezegenler) ile kendini hatırlatacak Mart itibariyle.

Hiç bir gezegenin enerjisi hafife alınmaz. Amerika ve İran cephesinde yeniden bir alevlenme bekliyorum. Türkiye’nin sınırlarında Mart itibariyle bir operasyon bekliyorum.

Yaşanılanlar zararsa hayatınızda, benim ve kaderin bir bildiği var…

Düşünün bakalım ne yaşadınız? Ne haltlar karıştırdınız 2002-2003  yıllarında?

Tatlı mıydı? Acı mıydı hayalleriniz, yaşadıklarınız, yoksa hepsi aşktan mıydı?

İnsan uzaktır bazen azaldığı her şeye, ellerinden kayıp gider nasibi de bir türlü dur diyemez.

Bütün sıkıntılar kimliği belirsiz siluetlerin, cesetlerin, katli vacip ihanetlerin, isyanların seyr-ü seferine tanıklık eden bir gemidir. Yolcusu çoktur, limanı çoktur. Açıklarda (huzurun) demir attığı görülmemiştir…

Gökyüzü; Ağlatmayasın bizleri…

-5 Nisan 2021 Jüpiter Kova seyrine başlıyor.

-23 Mayıs 2021 Satürn Oğlak burcunda retro seyre geçiyor.

-26 Mayıs 2021 Akrep burcunda Ay Tutulması

-30 Mayıs 2021 Merkür İkizler burcu retro seyri.

-3 Haziran 2021 Merkür Boğa burcu retro seyri devam ediyor.

-10 Haziran 2021 Boğa burcunda Güneş Tutulması.

-20 Haziran 2021 Jüpiter Kova burcunda retro seyre başlıyor.

-23 Haziran 2021 Merkür Boğa burcu retro seyri bitiyor.

Bu nasıl bir yangındır ki; Yakan gökyüzü, yanan gökyüzü, külleri ise biziz…

Hayat biriyle ağlarken, bir başkası ile gülme eylemine kadar sürüklerken bizleri; Ömrümüzden yılları çalan da bu gökyüzü. Kaç yılınızı feda ettiniz o vefasızlara? Dönüp bakma vakti.

Yoksa hepsi Allah’ın hediyesi midir?

Zulüm neden o halde? Neden hala “istemiyorum” diyen kadınların Azraili olan adamlar var bu dünyada? Ulemaların sözleri de kurtlu olur böyle retro dönemlerinde zira Merkür zodyakta ulak görevi görürken ”dilin kemiği yoktur” atasözü bence böyle süreçler için biçilmiş kaftandır.

Dil lâl olmalı…

Bu nasıl bir duygudur ki; Başı ve sonu hepimize gözyaşı döktürecektir…

Keşke herkes hayatından geçenlere, hayatına girenlere, hayatına değenlere, sürüklendikleri meridyen de rastlaşabildiklerine diyebilse; Sen Allah’tan bir hediye.

Gökyüzü merhamet eder mi?

Ülkemizde siber zorbalığa maruz kalanların oranı %20’ymiş istatistiklere göre. Bana göre yanlış o rakamlar. Ne kadar sadist varsa sosyal medya da karnının şişini indirebilmek için sahte hesaplarla siber saldırı yapıyor. Çevremizde ki her 5 insandan biri buna maruz kalıyormuş. Bence çevremizde ki her 5 insan sırf açık aramak için internette bulunuyor. Sonra bunun adına “eleştiri” diyor. İşin boyutunu aşınca “eleştiri kaldıramıyor musun?” diye dalga geçmesine de devam ediyor. Çoğu zaman yüz yüze tartışmalarda bırakın ağız dalaşına girmeyi fikrini bile beyan edemeyen insanlar klavye başında kendini saldırgan bir kahraman, klavye kabadayısı olarak görüp başta çocuklar ve gençler olmak üzere hakaretlerle, aşağılamalarla hatta düpedüz iftiralarla hepimizin psikolojisini bozuyor, bizi üzüyor, kırıyor. Ne hakları var? Siz kimsiniz? Ne ara meşrulaştı sosyal medya da hakaret? Ağır eleştiri? Özel hayata tecavüz? Ne ara kendi pisliklerini görmeyenler başkalarının hayatlarını temizlemeye kalkıştı? Ve bunu ahlaklı davranış vasfına, ilahi adalet kavramına, karmaya bağladı? İnternetin verdiği müthiş özgürlük insanların hayatını karartmak için kullanılmasın. Edep lütfen! Edep! Zira Bilişim Suçları bu konularda tarafsız çalışıyor…Ip adresleri çok kolay tespit edilebiliyor…Twitter temsilcilik açacak! Diğer sosyal ağlara baş vuru yapıldığında başkalarına haksızca eleştiri adı altında hakaret eden her hesabın altındaki kullanıcıya ulaşılacak.

Düğümler ile birlikte 2022 yılının Nisan ayına kadar Akrep&Boğa ekseninde gönül köşklerinizin sahipleri değişir mi? ”Aşk zemheriden bile soğuk bana” derken bazılarınız düşer mi o ağlara? Aklına ve kalbine fazla gelenlerinde hayalini kurmamalı insan…

İnsan neden düşüncelerinde ve davranışlarında sürekli değişim yaşar…

Bu hayatta ve kâinatta her şey boş!

İlahi nizam muazzam çalışacak yine.

Dön dünya!

İnsanın kalbinde bir başkası varsa, dilinin ucuna değirmemeli bir başkasını? Sizlere verdiğim bu retro süreçler sevgililer, çiftler arasında restleşmeler ile geliyor.

Bir gün gelir çıkarsınız canını yaktıklarınızın karşısına, umarım yüzünüz yere değmeden vereceğiniz cevaplar mahcup etmez sizleri!

Yazmalara doyamadığım iki kör nokta, transitlerini zemheri ayazina benzettigim KETU ve RAHU.

Bu iki noktadan tirsalim. Gerisi gökyüzünde ki yıldızların ılık meltemi gibi…Natal haritanızın insiyatifinde.

Önce Allah, sonra Satürn, sonra bu iki noktadan çok korkarım ben. Ay düğümlerinden Rahu Boğa, Ketu ise Akrep burcunda. Bu enerji Lagna ve Ay konumu ile natal haritalarında Ay düğümlerinin Kova, Aslan burçlarını 1.dereceden kadersel etkileşimler sonrasında yol ayrımlarına sürüklerken, Oğlak, Yengeç, Balık, Başak, İkizler, Yay burçları için son derece faydalı zaman dilimidir. Ağlaya da bilirsiniz, çare olmayacak. Yaranızı sarıp acıyı dindirmeyin ve acıyı çekin derim.

Hayatımda ne özür dilenmesini ne de yapılan hatanın telafi edilmesini beklemeyeceğim bir yaş döngüsüne geldim. Bu farkındalıktan sonrası hiçbir şeyin öneminin kalmadığı yer olduğunu idrak ediyorsunuz…

Dünya umurunuzda olmuyor. Siz zamandan değil, zaman sizden korksun lütfen! Aşkın ve sevginin akustiği Jüpiter-Venüs temaslarından sorulur. Ayrılığın fırtınası ise Venüs-Satürn enerjisi ile yaşamı köreltir. Özellikle Maha dasa ya da Bhukti evreniz 1.ev, 5.ev ve 7.ev süreçlerinde ise masal gibi bir aşkın içine tutku ile beraber düşebilirsiniz. Ya da cehennemi deneyimleyebilirsiniz.

Alacağı olumsuz görünümler ile sevdiğinizi üzeyim derken daha fazla bağlanma riski ile yüzleşirsiniz…

Ayrılık sancılı olabilir. Kadere fırtına eklemeyin…

Aşka çelme takılmaz…

5 rakamını yaşıyoruz. Özgürlük nidaları, düşünce özgürlüğü, fikir özgürlüğü derken Allah aklımıza mukayyet olsun…

Satürn&Uranüs kare görünümü için kronolojik çalışma yaptım.

-17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi 7.5 büyüklüğünde. Resmi rakamlara göre 17.480 ölüm gerçekleşti.

Satürn Koç burcunda, Uranüs Oğlak burcunda ve tam kare görünüm oluşmuş.

-12 Kasım 1999 Düzce Depremi 7.2 büyüklüğünde. Resmi rakamlara göre 845 ölüm gerçekleşti.

Satürn Koç burcunda, Uranüs Oğlak burcunda ve tam kare görünüm oluşmuş.

Selamet ile atlatalım…

1951, 1952 yıllarında Vedik astrolojiye göre; Satürn Başak burcunda, Uranüs İkizler burcunda.

1976, 1977 yıllarında Vedik astrolojiye göre; Satürn Yengeç burcunda, Uranüs Terazi burcunda.

1999, 2000 yıllarında Vedik astrolojiye göre; Satürn Koç burcunda, Uranüs Oğlak burcunda.

Tüm yılları Vikipedi’den incelediğimde öyle önemli olaylar yaşanmış ki en çok dikkat çekeni depremler ve gökyüzü görünümleri oldu.

Hürmetler

AYŞEN TOK