YÜREK CELSELERİ YENGEÇ BURCU GÜNEŞ TUTULMASI

Ne o beni kandırmıştı. Ne ben onu baştan çıkarmıştım. İkimizde bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı var sanıyorduk bütün olanların belki. Ama aslında bütünlüklerimize bahaneydik.

Turgut Uyar 

13 Temmuz 2018 İkizler burcu Güneş Tutulması

27 Temmuz Oğlak burcu Ay Tutulması

11 Ağustos 2018 Yengeç burcu Güneş Tutulması

Tutulmaların ne anlam içerdiğini anlatmayacağım sizlere. Linki buraya ekliyorum. Hatırlamak isteyenler üzerini tıklayıp okuyabilirler. 11 Ağustos Yengeç Tutulması Türkiye saati ile 11:00’de başlayıp 14:00’e kadar devam edecek. Bizler bu tutulma ile 2018 yılının Aralık ayına kadar rotamızı belirleyecek enerji ile tanışıyoruz. Sizlere çok bilgi aktardım. Tutulmanın ardı Ağustos sonunda Kova burcunda ki Dolunay hakkında henüz bir şey yazmadım. Güneş Tutulmasının ardından yediğimiz darbeler ile hümanistçe davrananları alalım sahneye diyeceğiz. Artık sevgili ile tatlı mı konuşursunuz? Ay’ın alacağı Satürn görünümü ile bunalıma girer, dibimi bulursunuz manidar. Sideral Zodyakta Merkür Jüpiter’e düşman, Venüs’e dosttur. Güneş tutulması anına retro Merkür’ü dahil edelim. Mars ve Satürn retroları ise devam etmekte. Gökyüzünde Merkür Yengeç noktasında. Eğer Merkür gibi faydalı bir gezegen Satürn, Ketu, Mars ve Rahu’dan görünüm alırsa faydası zarara döner.

Düğümler diyorum ya hep hani benim bile hayatımı değiştiren o düğümler. Rahu ve Ketu. Her evde işlevsellikleri farklıdır. Lagna ve Ay Chandra konumuna göre 6.evlerinde Ketu’yu ve Rahu’yu ağırlayanlar çok ciddi, güçlü ve zorlu düşmanları ile tanıştı. Kim bunlar? Kova ve Aslan eksenleriydi. Düşmanları kadar sağlıkta can alıcı gelişmeler yansıttı, kendilerini yoğun bir iş temposu içerisinde buldular. Ya da alternatifleri çoğaldı. Bu durum düşmanları yenme açısından avantaj olacaktır. Yine de gökyüzünü bir bütün olarak düşünürsek gözünüzü rehavet bürümesin derim. 2019 yılının Mart ayında düğümler yer değiştirecek. O zaman da dengeler değişecek. Ve belki de sizin halinizi anlamayan bir başkası da aynı dertten muzdarip sınanmaya başlayacak. Merkür’ün Yengeç seyri en fazla Ay ve Lagna Başak, Balık, Oğlak, Yengeç bireylerini ilişkiler anlamında zorlayacaktır. Gizliden yapacakları konuşmalar sonrasında gezegen düz seyre başladığında zarar verici enerji ile açığa çıkacak.

Ağustos hızla ilerliyor. İlk haftasını neredeyse bitireceğiz. Sırtımızda dertler, bir bilinmezlik hali hakimken bir bakmışsınız mutlak yaratıcının varlığı dokunuvermiş yaşamlarınıza. Tatile çıktığımdan bu yana kalabalıklar arasından sıyrılıp, masum çocukları gözlemliyorum. Dünyadan bir haber ne de güzel oynuyorlar. Köşe bucak insanlardan kaçıp yalnız kalışlarım herkesin dikkatini çekmiş. Dilimde ise içine çekilmek istendiğim çirkefliklere yönelik lanet olası soylu haykarışlar. (Rahu ve Ketu etkileri) Kıymık yürüyor adeta kalbime sonra diken olup dökülüyor dilimden. Bilmiyorum belki de tenimde saplı kalmıştır. Esasında hepimizin yaşadıkları bir ironiden ibaret değil mi? Yüreği Allah tarafından torpilli insanların farkındalığı yüksektir. Vicdan olgunuz zayıf ise kalp menfaat duvarları ile çevrilmiştir. Bu tipleri hemen tanırsınız. Tutulma anında bakacağız bir ellerimize, bir cebimize, bir de dönüp maziye. (Retrolar sebebiyle) Mesafeler girecek araya sevdiklerimiz ve dost bildiklerimiz ile. Bazılarınız ise bu durumdan fayda sağlayacak. Ruhunuzda bir daralma, hissedeceksiniz ayrıca. Rüyalarınızın misafirleri bile geçmişinizde ki figüranlar. Eski eş, sevgili ya da arkadaşlar olacak. Güneş ve Ay vuslata ererken, indirecek yine sevda sözlerini aşkın üzerine. Güneş yakacak, kavuracak tüm duyguları. Bu sefer hangi kadın ve hangi erkek mutlu olacak ben biliyorum. Benim nazarımda yılın son tutulması çok önemli. Günahkar bir tutulma ağına takıldık. Ve unutmayınız ki kaçıp giden fırsatlar asla geri gelmez. O fırsatlar gitmemekte ısrar ediyorsa vardır bir hikmet diyeceksiniz.

Gökyüzünden süzülen enerjinin teknik açılımı matematik formülünden ibaret. Peki ya ruhumuzda, duygu dünyamızda yarattığı hezeyanın boyutu?

Bir adam; Ruhu sesli ve sessiz film arasında dönerken yüzünü Allah’a ellerinde yanılgı, ellerinde aşkı, ellerinde geçmişin tezahürü, ellerinde gelgitleri, ellerinde sevda ateşi, ellerinde pişmanlık, ellerinde borçları ile yürüyor sabahtan akşama uzak şehirlerde. En duygulu şarkılar dinlerken fonda, azap içerisinde bilinmeyenlerle. Dostları bile unutmuş selam vermeyi, yalnızlığını içki ile demlemekte. Doğrusu, yanlışı karışmış hayatında. Dümeni kırılmış gemi gibi savrulmakta. Kangren kaplamış ruhunu. Kaybetmiş güvenini ve onurunu.

Bir kadın; Ömür törpüsü ile tanışmış. Gönlü büyüdükçe, dertleri dolamış diline. Tesellisi olmuş şu söz. ”Allah var, gam yok!” Başka bir kadının kanıyor kalbinde ki hicranı, bir kadın annesi tarafından üzülmüş, bir kadının dilinde kangrenli sözler sevdiğine, bir kadın mutsuz, bir kadın belirsizlikler ile kadere yenilmek üzere, bir kadın geçmişi tersine çevirme derdinde, bir kadın mahcup, bir kadın hata üstüne hata yapmakta, bir kadın sokuldukça gecenin koynuna arka sokaklar da günaha bulanmakta… O dümensiz geminin güvertesinde. Aklı ile kalbi arasında direnmekte. Yıkıldı yıkılacak…! Dudağının ucunda ki o gizli ismi söyledi, söyleyecek. Kimseye anlatamadığı dertlerini martıların kulaklarına fısıldamakta semaya ulaşsın diye…

Bir çocuk; Gemileri hayal ediyor küçücük yaşında dolamış diline masalları. Kumdan kaleler yapıyor her yeni gün de. Bir çocuk oyun oynarken onun yaşıtı başka bir çocuk annesiyle baharat satmak derdine öylesine seyir eylerken yaşıtlarını eline tutuşturduğum dondurma ile yüzü gülmekte. İşte o çocuk gözleri ve kalbiyle mutlu ediyor bir an insanı… Annesi ile babasının yazgısına tanıklık etmekte. Umudu sürüp gözlerine daldığı uykularda, gördüğü rüyalarla buğulanan gözlerini sadece arkadaşları sayesinde mutluluğa bürünmekte.

Bir adam, bir kadın ve bir çocuk için şarkı bestelesinler. Henüz sözleri hiç söylenmemiş olsun! Sevda yolculuğu biter mi?

Kırığı bol kalp hatıralarının ruhumuzdan yansımasıdır hayat! Hayat an da kalmaktır. Bazı gezegenler Rasi haritalarında bazı noktalara dokunduğunda o kırgınlıkların vadesi uzayabiliyor. Bazı süreçler zararlı gezegen dasa evreleri ile kangrenli bir hal alıyor. Zaman bir şekilde geçiyor, ömür bitiyor.

Gökyüzünün uzuvlarından doğanın sararmış yapraklarına Güneş ışığı süzülecek 11 Ağustos tarihinde üstelik gergin enerjiler eşliğinde. Sonrasında bu enerji 2023 yılına kadar yaşamlarımızı şekillendirmemizde cüzzi ve külli iradeyi devreye sokarak alnımıza yazılı kaderi açığa çıkartacak!

Söz susar da, kalem de yazmaz lakin bu gökyüzü durmuyor! Acının vuslatı çalacak yine fonda. Kalplerde ki kırgınlıklar ile tanışacağız. Vadesi dolan insanları yaşamlarımızdan uğurlayacağız. Geçmişte kalan anılar çözülecek suyun etkisiyle. Hani o durup durup demlediğiniz anılar. Takvimler var birde durmayan!

Sahi dün de ne kalmıştı hatırlanan? Uykusuz yine bazılarımız mesela Ay ve Lagna konumu; Koç, İkizler ve Aslan olanlar. Uyuduklarında gördüklerinin korkusundalar. Gidenler var gönül yolumuzdan, faili meçhul yollara girdiler. Yeni yeni kalplerde yeni yerler arama zamanıdır şimdi! Herkes mutluluğu hak ediyor kendince…Gök derin, duygular serin. Güneş ise hala ısıtmaya devam ediyor. Satürn tüm kahpeliğiyle vuruyor Ay ve Lagna Yay, İkizler, Balık, Başak bireylerinin yaşamlarına. Belki de üşürüz, belki de sonsuzdur yağmurlar!

Üzüntü yerine iltifat etse bu gökyüzü ne olur? İnsan yıllarca bir hayalin gölgesinde yaşayabilir de mutlu olduğumuz anlar ne kadar da az. Yengeç-Oğlak ve İkizler-Yay eksenlerine kaydı Tutulma serisi. Tutulmaların ince bir nüansı vardır. Tutulmanın gerçekleşeceği burç da natal gezegen yerleşimi olanlar ve tutulma civarı doğan bireyler en yoğun etkiyi alırlar.

Lagna, Ay ve Güneş konumlarınıza göre okumalısınız. Tutulmalar bir devrin konularını kapatmanıza ve yerine yenilerinin başlamasına vesile turbo gücünde çalışan gökyüzü olaylarıdır. Ruhun gelişimi adına kozmik dengeler adına ve ilahi adalet adına, ruhun bekası kadar hüznü ve sevinci insan yaşamına hediye ederler.

1-7 ekseni yani Ay Yengeç-Oğlak hattı; Evlilik, ikili ilişkiler, ortaklı konular, davalar, eşin geliri, ekstra çıkan harcamalar, eşin gelirinde artış, eşin işi, sağlığı. Açık düşmanlar, ortağınızın arkanızdan çevirdiği mevzular…

2-8 ekseni yani Ay İkizler-Yay hattı; Kazandığınız paranız, geliriniz ve giderleriniz ani oluşan maddi kayıplar, söylemleriniz, eylemleriniz, sırlarınız, cinsel organlarınızda oluşabilecek arazlar. Maji ve büyü gibi negatif enerjiye maruz kalmanız. ÖLÜM mecazi anlamda kurtarmaya çalıştığınız bir çok değerin kaybı, gönlünüzde ki bitişlerin kabullenişi, anılarınızın canlanması…

3-9 ekseni yani Ay Boğa-Akrep hattı; Yakın çevreniz, akrabalarınız, kardeşleriniz, uzun ve kısa yolculuklarda meydana gelebilecek kaza durumları, babanız, cesaretiniz, eğitim aldığınız konular ve eğitmenleriniz…

4-10 ekseni yani Ay Koç-Terazi hattı; Eviniz, evinizde oluşabilecek ufak çapta kazalar, satış yapmak ya da almak istediğiniz gayrimenkulleriniz, araçlarınız, kariyeriniz, anneniz, anneniz ile diyaloğunuz, annenizin sağlığı, kırgınlıklar, uykusuzluk, toplum önünde ki duruşunuz, üst yöneticileriniz ile yaşayacağınız polemikler…

5-11 ekseni yani AY Balık-Başak hattı; Aşk hayatınız, yeni bir ilişki, ayrılık, çocuklarınız, hayalleriniz ve umut ettikleriniz, eğlence hayatınız, isminizin karışacağı spekulasyon içerikli konular. Geçmişte yaşadığınız bir ilişkinizin acı dolu hatıralar ile yeniden beyninizde canlanması. Çocuklarınız adına duyacağınız kaygı, sorumluluklarda artış.

6-12 ekseni yani AY Kova-Aslan hattı; Çalışma ortamınız, iş arkadaşlarınız, uykusuzluk, gizli düşmanlarınız, sağlığınız, yaşadıklarınızla paralel dini inanış ve içe dönüşünüz, yatak zevklerinden mahrumiyet, bir yakınınız adına hastane ziyaretleriniz. Ekstra çıkacak masraflar. Yatak zevklerinde tatminsizlik. Bir kaybediş, bir vazgeçiş ile evrenin elinizden almak istedikleri sizleri üzecektir.

Bazı zamanlar sınırlarımızı belirleyemeyebiliriz. Ay ve Lagna Yengeç-Oğlak bireyleri bu dönem etrafınızdaki insanların desteğini görmekte zorlanıyorsunuz. Ancak ani öfke ya da tepkilerinizi karşınıza yansıtmayın ve sükunetinizi korumaya çalışın. Güneş ve Mars 1.ev ile 7.ev eksenlerinde zararlı çalışır, olmadık masraflar sizi maddi kaygıya düşürür. Ve tabii ilişkiler ile yüzünü, huyunu, karakterini ve cibilliyetini bildiğiniz açık düşmanlarla mücadele zamanıdır. Cinselliğin tetiklenmesi kadar cinsel organlarda ki rahatsızlıklar yine bu transitin etkisindedir. Tutulmalar 1.evinizde ki ve 7.evinizde ki konuları aktive edecekken aman dikkat edin! Dil işte kemiği yok! Ne zordur insanın insanla ve gizem dolu sırlarla sınanması. Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü. Benzer ruhlar birbirini çeker. Türkiye’de kafası aşırı güzel bir kesim var. Halk arasında onlara “tuzu kuru” deniliyor. Bu kesim mümkünse benim yazdıklarımı okumasın çünkü anlamıyorlar. Ben ihanete uğrayan adam ve kadını, işini kaybeden, itibarını kaybedenlerin kaygısını, çöp tenekesini karıştıran aç olan yurdum insanının halini, annesinden sevgi göremeyen, babasından taciz gören, kimselere halim budur diyemeyenlerin halini yazıyorum.

Lakin bir nefes ki Satürn transiti değmeye görsün yaşama. İşte o zaman o kafası güzel kesim benim kalemimi okumaya başlar. ”Ahirette bütün kalpler onarılacakmış” öyle diyorlar ya ben inanmıyorum insan cennet ve cehennem denilen tüm kavramları mevcut düzen içerisinde yaşıyor. İşlediğiniz her günah ve aldığınız her ”ah” karmanıza yüklenmekte ve bedelini bir kez daha bedenlenerek ödeyecek ruhunuz veyahut da ödüyor farkında değilsiniz. Satürn Yay burcunda retro ilerlerken ve Güneş ile Mars Yengeç-Oğlak ekseninde karşıtlık yaşarken, Ketu-Rahu arasına sıkışan tüm gezegenler Kala Sarpa Yoga oluşturup, bir de tutulma enerjisi ile yüz yüze kalmışken, kısacası Mevla ile temas sonrası Leyla durumları…

‘’İnsanın kalbi, insanın yüküdür. Ne mutlu yükünü itinayla taşıyanlara. Muhyiddin İbn-i Arabî’’  Demiş düşünür bilge.

Denizi okşuyor Güneş! Riyakarlık ile tanıştırır insanı retro gezegenler tutulmalar eşliğinde. Tanıştık dahası var mı diyorsunuz ya gülüyorum. Ay hele bir görünsün dolunay fazıyla, düğümler hele bir değişsin. Mars retrosu hele bir bitsin. Bu işler para ile değil sıra ile. İçine düşeceğiniz zor duruma sevinen ahmaklar kendi başlarına geleceklerin hesabını yapmazlar. Ah ego ah kibir. Kendini bir halt sananların içine düştüğü yanılgı. Düzeni hep şahane gidecek sananların ömür mesaisi. Biter mi? Bitmez! Sonra büyümeye başlarsınız dertler ile. Gökyüzünün showu hazır Ağustos’a dair. 2018 bazılarımızın için 9 ve 18.5 yıl evvelki konuların tezahürü şeklinde geçecektir. Satürn ve Mars her ikisi de vuruyor üstelik acımasızca. Bulutlardan umut nafakası inmiyor işte! İnse yazacağım. Suya, ormanlara, asker ve polise dikkat! O işlenilen günahlar ayaklarına dolanmaya başladı mı insanın kapanmayan yaralar bir bir tuzaktır zahir ömürde. Yaşanılası düşler, yaşanmamışlarla harmanlanıp doğru mezara işte budur Yengeç yeniayının püf noktası o yüzden tehlikelidir Kova dolunayı ve unutmayacaksınız Ağustos ayını sarı bir mevsim kalacak zihinlerinizde. Bitmeyecek bir senfoni çalıyor gökyüzü, mağrur coşkularınıza biçtiğiniz rollerde olabildiniz mi kahraman? Hüzünleriniz bir sonra ki baharlara, yazlara tanıklık etmeyecek merak etmeyin sadece geçmişin sönmeyen kor olmuş kömürlerini harlatacak…Ay dolum haline yaklaşırken gökyüzünde o karanlık odalara, küf tutan noktalara, kalbin penceresine kim dokunacak?Bir nur doğacak gökyüzünde, sokulacak AY ışığı ile kalplerimize. Sevmek, korumak demektir, sakınmak, kendinden vazgeçmek. Sevmek zarar vermek değildir. Sevmek içlenmektir. Sevmek üşümek demektir. Sevmek derin yaralar açar. Sevmek saçlarda ki beyazlara, yüzde ki çizgilere meydan okumak demektir. Sevmek böyle Ay fazlarında oluşan enerji ile boğulmak demektir. Sitem etmektir. Sevmek uzun mesele. Sevmek burçlar aleminde sevginin sübjektif halidir Yengeç ile…

Eşkalini kaybeden gökyüzü ile elimizde bir o kadar retro gezegen varken ve bu gezegen Ay Düğümlerinden görünüm alırken, yeryüzünde insanlar ne zaman mutlu olacaklar? Adaletsizsin dünya, bizlere kırık kalpler hediye ettiğin için…

Çok yavaş geçiyor zaman biliyorum! Böyledir gökyüzünün Satürn transitleri ama geçer illa geçer. Geçerken üzer! Üzüleceğiz ki eğilmesini öğreneceğiz. Retro hali daha bir kıymetlidir. Ağır aksak bitirelim bakalım 2018 yılını. Hem neler neler bitmedi ki?

Yengeç-Oğlak ekseninde hayatlarımıza çöreklenen Düğümler giderken ve gelirken bazı Nakshatra ve bazi özel derecelerde bunaltır. Vurur 🙁 kişiyi intihara sürükler…Kişiyi kaderiyle yüzleştirir. O kader ki ölüm de ondandır, var oluşta!

Sıcak bir busedir sevgi 🙂 bir iç çekiş, bir isyan, bir yangın, bir ihanet, bir mutluluk, bir kıskançlık harman olma vaktimiz vesvese halinde. Haziran itibariyle başlayan 2018 için gündemlerinize dikkat demiştim. Ağustos ayında ki Güneş ve Ay tutulmaları hızlanmanıza vesile olacaktır. Konular ise şimdi vizyonlarınızda. Uykusuz kalanlar var 🙁 biliyorum. Gece gündüz düşünen, iş düşünen, çocuğunu düşünen, eşini düşünen, sağlığını düşünen, sevdiğini düşünen, geleceğini merak eden, yorgun yüreklere gelsin bu yazım! Masalları kimler terk etti? Yazgısını sırtına yükleyip kimler sessizce ıssızlara çekildi? Suçumuz neydi peki? Kanınızı emiyor bazılarınızın belirsizlik. “Eğer çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız, onlara masal okuyun. Eğer onların daha zeki olmalarını istiyorsanız, daha fazla masal okuyun” Albert Einstein ne güzel söylemiş. Kendisi de benim gibi Balık burcudur ve sizler benim adımı ”Masal anlatan kadın koydunuz!” Masallar hep mutlu mesut bitmiyor. Üzgünüm! Bunun için ayrıca üzgünüm. İnsanlığın ve dahi tüm sevdiklerimin üzülmesini isteyecek en son kişiyim.

Sevgilinin hatırası üzerine zindan sessizliği çöktü. (Yaşama dair tüm beklentilerinizin ismini ”sevgili” koydum.) Vazgeçtik artık! Kaybedişi kabullendik! Gözlerinizi kapattığınızda hatıralar var bir de sıra boyu uzanan. Dudaklarda isyan, gözlerde yaş biliyorum 🙁 Gönlünü dikenli gül bahçelerinde kaybedenleriniz bir de! Hayat sığmayacak işte içimize, kıymık yürüyor ten de. Kıbleniz, usunuz, sevdiğiniz, dürüstlük olsun zira gökyüzü arsız bir durumda ihanete soyunacak Ekim ayında Venüs retrosu ile. Unuturuz dünü o yüzden ileriye yürüyeceğiz. Geçmiş geçti, bitti, gitti desem de EYLÜL içerisinde başlayacak her şey! Bize bir kez daha Eyvallah! Ve Ya Hayy! dedirtecek. Sığınsak yalnızlığımız da geçmişe 🙂 hiç bir masal benzemez ki bir öncekine!

Yeni yeni masallara, Tutulmalar eşliğinde…

Hürmetler

AYŞEN TOK