Sevişmeseydin Ay’la Akrep Yeni Ayı

 

Güneş ve Ay… !

Birimiz doğar Batıdan

Birimiz batardı Doğudan,

Ama yörüngelerimiz

Şaşmadı hiçbir zaman…

Uzaktan da olsa

Dönerdik işte

Aynı dünya’nın etrafında

Birimiz dünya’nın uydusu

Diğerimizin

Uydusuydu dünya.

Aşk Ay’dı..

Sen Güneş…

Gece ve Gün … !

Birbirinin ucuna ekliydik biz

Sen

Sevişmedeydin Ay’la ,

Bense geceden olma

Güneş’ten doğma…

Soğukluğuydun sen aşkın

Ben

Yakan nar’ı sevdanın

Dönüp duruyorduk

Bir yelkovan etrafında…

Zaman

Günahlarını örterdi senin

Ben çırılçıplak

Duruyorken ortada…

Aşk geceydi

Sen gün…

Rumî ve Şems… !

Dönüp duruyoruz

Bir ateş çemberinin üryanında

Yıllarca aranmış bir diyara varmış gibi,

Farklı doğuruyor bugün güneşi

Toprak ana…

Eteklerine takılıyorum sonra

Döndükçe ilahileşiyor

Bildiğim bu muamma,

Saatlerce kapalı gözlerle seyrediyorum

Aşk’ın en büyük ritüelini,

Sana olan körlüğümse

İşte bu Sema’dan kalma.

Kalk şimdi

Bir çember çizdim

Ayaklarının ucuna

Bastığında merkezine

Dünya yanacak çapında…

Ve anladın sonunda !

Aşk Sen’din….Sen ……..

ALINTI

Kalbi gerçek anlamda taze tutan, şefkat ile besleyen, her Dolunay da derinden çektiğimiz bir Eyvallah’tır ki aşık unutmaz yaşadığını…Yılı bitirmeye hazırlanırken kopardığımız her takvim yaprağında, dinlediğimiz her şarkıda, martıların kanat çırpışında ki! Sevgiliye…Unutmak mı? Dolunay evreleri aklın kalbe değdiği noktadır. Ve yine öyle güzel bir Yeni Ay, Dolunay enerjisi ile tamamlayacak ki değmeyin keyfimize. Akrep Yeni Ayı, Boğa Dolunayı çünkü her Dolunay evresi başlı başına bir dünya. Nasıl yaşamak istediğiniz size kalmış. Her Dolunay da aklınıza geliyorsam, yüreğinize değdim demektir.

Yazmak eylemine soyunurken, çok yaralarımı kanatıp, ne çok kan kaybettim bilseniz. Çok severim kabuğu kaldırmayı. Çok severim yaraya tuz basmayı. Çok severim yara ile birlikte kalbimde oluşan merhamete sığınmayı. Gecelerce Allah’a dua etmeyi! Unutmaktan geçtim. Rıza faslındayım!

Bilmiyorum yaranıza merhem olur mu yazdıklarım? Sevmek ya vardır ya yoktur. Önü, sağı, solu, gerisi yoktur. Geleceği vardır. Gökyüzünü ve sizleri seviyorum hepsi bu!

”Ben ömrüm boyunca bir tek sana inandım, uzunca inandım, pişman mıyım? Hayır!”

Tezer Özlü

18 Kasım 2017 Akrep-Boğa ekseni bir ben, bir sen kavgasıdır burası. Aralık ayını karşılamaya ramak kala enterasan ve bir o kadar sürprizlerle dolu inandıkça ilginçleşecek ve tükendiğimiz anlara ışık mahiyetinde atlattığımız Dolunayın etkisine gireceğiz 1 Aralık itibariyle…

Okşarız böyle zamanlarda yaralarımızı, titrek bir ses, üşümüş bir el ile. Olmayacak hayallerin peşine düştüğümüz umut dolu dünyadan ayma vaktidir zaman. Tutundukça hayatın çengellerine, nefesi çektikçe en derine, geldikçe aklımıza geçmiş ya da geçmemiş her ne ise yaşamaktan bezmek değil bilakis bir kitap okur gibi sil baştan yapmak gerekli. Ay ve Lagna konumu Balık-Başak-Yay-İkizler ekseni dilerim yazdıklarımın tam aksine gelişmelerle buluşurlar. AY’ın ışıkları kırılsın sevinçlerinize karşılık, gökyüzünün öfkesine siper olsun sizleri mucizelerle buluştursun.’’KEŞKE’’ kelimesinin ne derin anlamları vardır bilir misiniz? ‘’KEŞKE’’ kelimesini yoğun kullanır Sadesati, Kandaka ve Asthama Satürn ile Düğümlerin ağına takılanlar. Her aşk bir gün tükenir. Terk ettiğiniz o vazgeçemediğiniz sevgili değildir. Terk ettiğiniz mutluluk ve gözyaşları ile beslediğiniz anılarınızdır. Yalnızlık kalır elinizde yetmez sizi avutmaya hiçbir eylem. Yalnızlık çürütür ruhunuzu yaslanırsınız Rabbinize.

Cehenneme bir kez inilir, ikinci kez inmek enayiliktir. İnsan ateşe elini bir kere uzatır, bile bile uzatırsa aklı yerinde değildir demektir. Göklerden gelen bir karar var. Mahrem yaşamlarınıza İNTİKAM dürtüleri ile yön vermeyin. Neydi felsefemiz karma yasasına göre; Ne ekersen onu biçersin…Sanmayın ki toprağın gizlediği tüm kirleri su gizlemez! Sırlar vardır gömülür işte su onları gizler. Gökyüzünde vakit dönüyor! Eksenler değişti. Satürn ve düğümler eşliğinde hayallerin aldanışların ülkesinde krallar, kraliçeler savaş veriyor. Satürn süreciyle birlikte ömrün asırlık girdaplarında savaşı kazanan olmaz! Zaman durmaz, evrende bir hiç uğruna kaybolan canlar var! Hayallerinde ki cennetleri hiç göremeyecek, sevdiğine kavuşamayacak olanlar var. O ruhlar bir gün elbet hesap soracaklar. Şiir konuşursa aşk konuşur. Köz olur yürekler şiir olur sözler….Şiir tadında dokunmak istiyorum kalplerinize bu gecikmiş makale ile…

Yeni Ay ve Dolunay! Ah Ay’ın tüm halleri. Gönüllerin kefelerinden bir ağız dolusu aşk, merhaba, özlem, nefret, etki, tepki, söylem, kor olmuş düşünceler, alev içinde masallar, bir adamın ihaneti, bir kadının sevgisi, bir başkasının çığlığı, bir çocuğun anne özlemi, bir babanın yuva hasreti, bir annenin evlat sevgisi, haksızlığa uğramış başka birinin nefreti dökülür. Venüs yerleşimi yüzünden aşk hüzünlü, sevgililer dönüşü olmayan yollara girdiler. Şimdiler de Terazi burcunda yücelen ve kavuşan Venüs-Jüpiter enerjisinizn kimse Ay düğümlerinden aldığı kare görünümü hesap etmedi? Az ötesi mutluluktu oysa, belki kavuşma, belki beraber içilecek bir çay, edilecek hoş bir sohbetti. Bir adam ve bir kadın, ya da başka bir insan, bozguna uğramış düşünceler arasında kaybediyorlar kendilerini. Sol yanındakine halini arz edemeyişin, sağ yanındakine verdiğin sözleri unutuşun halleri ah Dolunay! Diğerleri mi onlar pusuda bekleyen kurt gibiler. Gökyüzü hüzne döndüğünde şarap içme vaktidir. Yalın ayak koşuşlarımız, zemheriden kaçışlarımız, yazgıya direnmek isteyişlerimiz, mutsuz mutsuz yaşarken mutluluğu hayallerde, rüyalarda var etmemiz hep bu yüzdendir.

‘’Ah Dolunay! Sen yoksun ya diğer yanım yok ki artık! Sadece sol yanım…..’’

Efendimmmmmm..! 18 Kasım 2017 Saat: 14:00’de Akrep burcunun 2:15 derecesinde Vishakka Nakhastranın 4.Padası yöneticisinin Jüpiter, Pada yöneticisinin Ay olduğu dilimde bir Yeni Ay! Navamsa da ise yöneticinin Yengeç burcunda  yerleşerek Satürn’den kare görünüm, Venüs’den ise 5 Trikona görünüm almasının özel anlamları var. (amanın ne kadar manidar bir yerleşim. Kışa özgü gökyüzünden yeryüzüne inen beyaz, umut nafakası olmuş hepimizin dilinde ılık hüzünler,  acıta acıta, yüreklerde fırtına koparan duygular). 4 Aralık tarihinde Boğa Dolunay enerjisi ile oluşan genel tabloda payımıza düşen olaylarla bir kez daha yüzleşme. Retro Merkür etkisiyle yaşadıklarımızın tepkisel oranda yansıyışı ile neticelenmesidir. Güneş ve Ay’ın etkileşimi açığa çıkan enerjinin natal haritalarda ki diğer yerleşimlerle ilişkileri ve o enerjiyi yaşadığımız ev konularında neler yaşayacağımızı, nelerde netlik kazanacak olduğumuz kadar nelerde ise kayıplara uğrayacağımızı belirler. Ay etkileri + ve – olmak üzere 5 gün evveli ve sonrasında hissedilir. Çözümlenmeyen yasaklarda yine tutsak mı yoksa özgür mü olacağız? Soruların cevaplarını içerir. Yaşam ilginçtir, ilginçlik yaptığımız eylemlerle yüzleştirir bizleri. Ya günahkarız, ya iyi. Ya mutlu, ya bedbaht. Kapıdan geçiş önemli. Düğümlerin Natal yerleşimi, transit yerleşimi, kavuşumu, karesi, olumlu görünümleri bir kapıyı kapatır başka başka kapıları açar. Her kapıda ders başkadır. Ağır gezegen transitleri ve Dasa evrelerinde güç olarak zayıflığımızı, acı ile yüzleştiğimizde neşemizi, korku ile yüzleştiğimizde güven ve güvensizliğimizi, yalnız kaldığımızda sevgiyi ve dostlarımızın kıymetini, nefretle tanıştığımızda affedebilme yönümüzü, ümitsizliğe düştüğümüzde mucizenin varlığını, anlarız.

‘’Size de oluyor mu? Hissizleşiyor musunuz aniden…’’ bu düşünce ile ilerleyeceğiz önümüzde ki Kasım-Aralık diliminde. Özellikle ilişkileri kapsayan konularda. Yüzleşmelerin en afillisine imza atacağız. Yağmurlar yağsa hem doğaya hem yüreklerimize belki hafifler mi acılar? Yağmurun kokusunda denizlerin lodos sonrasında resimler çizsek kumlara. Acıyı ısrarla sol yanımıza basan ve beklentilerle boynumuzu büken zamanlardayız zira. Cevabını bulamadığımız en berbat kurşundur sorgular. Peki ya şarkılar onları unutmuyoruz kıymık görevi görüp batıyorlar yüreklere. Dolunay anına rastlayacak Retro etkisidir bunlar, geçmiş geçmemiştir ve tüm yalınlığı ile karşımızdadır.

Böyledir bu Akrep-Boğa ekseni Ekliptik Düzlemin Rahu ve Ketu görünümleri ile  Nakshatraların eşliğinde serinlediğimiz hüzün bir sonraki fazda aslında ateşimiz olacaktır. Aşina sözlerle yazıyorum sizlere bu kısa AY yazılarını. Acının dozunu tahmin edebiliyorum zira hiçbir masal savuramaz özlemleri. Susmayın ama sadece Yaradana kendinizde hesap sormayın, yıpratmayın karşı tarafı da bırakın kâinatta ilah-i nizam öyle güzel işliyor ki sadece seyredin ve göreceksiniz. Kaybettiklerimizde kadere dahil ve yine kazandıklarımız, adımlarımız ise hep ileriye olmalı gururlu ve mağrur hayatın tozlu yollarında. Ayın mottosu ‘’Alır mısın ahımı! Helal etmiyorum hakkımı’’.

Öyle hızlı akarken zaman yalnızlığın ve kederlerin bulutları dağılsın dilerim. O bulutlar ki dağıldığı anda aynadan sizlere yansıyan aşk olacak. Bambaşka coğrafyalarda acılar, hüzünler, kayıplar ve keder insana özgü ve bizler bunlara da şahitlik ediyoruz. Zamansız ve isimsiz anların ismini KADER belirler. Ekliptik Düzlem can yakmaya devam ediyor AY ve Lagna Koç-Terazi-Yengeç-Oğlak bir düzenin nasıl alt-üst olacağını deneyimleyecekler. Neye kavuşacakları ile neden vazgeçtiklerinin eksenine sıkışanlar ise Boğa-Balık-Başak-İkizler-Yay bireyleri. ‘’Ben bir senli düşler kurdum, geleceğe dair, onları da sen mahvettin.’’ Akrep-Boğa ekseninde oluşan bu enerjinin mealidir.  Hiç yazılmamış belki de asla yazılmayacak alın yazısı var mıdır acaba? Kalabalıklara dair yalnızlıklar, gürültülü sessizlikler, kaybedişler, kazançlar, unutulamayacak hafızalardan silinmeyecek hatıralar…Uzaklara yakın, yakınlara uzak olma arzumuz…

”Kısır döngü” tatsızlık yaratan bir durumdur. Rasi haritalarına göre herkesin geçtiği bir kısır döngü süreci mevcut. Bazılarımız eşten, bazılarımız ikili ilişkilerden, bazılarımız iş verenlerimizden, bazılarımız anne-baba-kardeş diyaloglarından, bazılarımız ise sağlıktan. Her şeyin hayırlısı tabi yaşam değişimlere gebe hayatın monotoşlatığı noktada istemeden değişiyoruz. Biraz şans, biraz talih, biraz kader, ondan bundan derken netice illaki inanç ve sabır beslediğimiz ruhun olgunluk evresine dayanıp geliyor. Bir kadere birde O’nu verene eğelim başımızı…(Sizleri bilemem lakin ben aşırı kaderciyim).

Astrolojinin dilinden anlayalım ya da anlamayalım 😀 Vediğin mistik yaklaşımının Sufizmle örtüşen yanının ağır basmakta olmasından dolayı çok sevdiğimi bilmektesiniz. İlahi kadere teslimiyet. Ay’ın hareketlerine bağlı olarak zümremizde ve içinde yaşadığımız, bulanık sellerine kapıldığımız, dalgaları ile coştuğumuz, çatışmalar, kavgalar, ayrılmalar, mahcubiyet her ne kadar sakinlik desek de bu dünya denen gezegende halden hale şekilden şekile girmelerimiz, yanar dağ olup patlamalarımız bazense volkanları içimize akıtmalarımız. Başlayalım anlatmaya masal tadında varsa kısmetiniz okuduğunuzda çeker alırsınız kendinize özgü satırları önemli olan farkındalık. Derya benim deryam, burada yazmayı çok seviyorum, kelimelerle halvet etmeyi . İçimde ki ummanı, önce sızdırmış, sonra taşırmışım, değil mi ki seçilmişim. 🙂 Bu Hayatta en zayıf olduğum yerden sınanmış, en deli olduğum noktadan vurulmuşum.

Yeni Ay Akrep burcundaydı. Jüpiter ve Ay hakimiyetinde ki Vishakka duygusal hassasiyeti sizlere bahsettiğim konularda arttıracaktır!  Kala Sarpa Yoga eşliğinde farkındalığınız hiç bu kadar netleştiğini deneyimlememiştiniz! Vishakka doğasında sert bir yıldızdır. İlahi adalet ister! Kin ve nefreti özünde barındırır, unutmaz! Hepimizi gözü kara ve inatçı yapabilir…Bu Nakshatra sahibi kişiler de korumacı davranma dürtüleri fazla çalışır. Sevgi ve duygular ön plandadır. Duygular ve hisler zevkle buluşmalı ki bu kişiler huzurlu olabilsinler. Erkek ya da kadın her iki cinste çok güzel ve yakışıklıdır. Manyetik bir çekimleri kadar bilgelikte üztlerine yoktur vardır. Jüpiter etkisi hakimdir.

Dur diyor! Dur ve düşün! Ne yaşadın? Ne kadarında senin payın var? Aklını neden kullanmadın? Gökyüzü hoşluk verici nitelikler barındırıyor, tertemiz bir YENİ AY’dır O sebeple Kasım gündemlerinizi unutmayın zira olaylar iyi ve kötü yönde devam edecek. Evrenin mesajını alabilmek, denileni değil, anlatılmak isteneni algılayabilmektir aslında. Akıllı olmak nedir? Kimine göre para, kimine göre sanat, kimine göre icraat. Bana göre taktik, eyleme geçebilme yeteneği, kendine güven konusu 🙂 Olayın başlangıç noktasından, sonunu tahmin edebilme. Akıl denince akla ilk gelen birkaç kavramın bizlere neler anlattığını, neleri çağrıştırdığını hep birlikte sorgulayabiliriz göreceli bir kavram. Zihin Ay, ifade icraat ise Merkür kontrolünde, Rasi haritalarımızda eylemlerimizin tavrını ise MARS belirlemektedir. Allah şeytani akıl değil! RAHMANİ akıl versin!

Akıllı insan, legal çerçeveler içerisinde, kendi çıkarlarını öncelikli tutan insandır. Menfaatin sınırı vicdandır ki o da gönül kapsamında değerlendirilir. Vediğe göre 4.evdir. Sorgulandığın ikinci önemli gezegen ise Jüpiter’dir. Vicdanın sorgulandığı alan, tabi yerleştiği Nakshatra aldığı görünümler. Bir insan ne kadar vicdandan, merhametten dem vursa da bakış realitesi değerinde gördüğümüz, hissettiğimizdir, algıladığımız, bize yaşattığı duygulardır karşımızda ki kişinin. 🙂 Vicdan ve merhamet esasında ATMAKARAKA ve GULİKA gezegenden incelenmeli. Vedic Astrologlar; Ayşen kafayı yedi diyebilir. Buda bizim bakış açımız, incelediğimiz haritalar, deneyimlerimiz, tanıdıklarımız….vs. Sürgün olduk zindanımıza Venüs-Venüs dasa evresi ile ve Satürn 6.ev seyri duvarlara çarpıyor zihnimi ve dahi kalbimi, beraberinde düşmanlarımı….

YENİ AY fazında Lagna ve Ay; Aslan-Yay bireyleri uykusuz gecelere hazırlıklı olsunlar. 🙂 Lagna ve Ay Boğa yerleşiminde olanlar 2020 yılına kadar 8.evlerinde seyir eden Satürn Asthama süreciyle oldukça zorlanacak, mahcubiyet  ve kayıplar yaşayacaklar, tutkularının kurbanı olabilirler, yaşam yeniden şekillenecek onlar adına. Sanki evren yüklerini boşaltmalarını istiyor gibi. Peki anlaşılmak nedir? 🙂 “Vicdanın rahat, gönlün huzurlu ve ruhun sağlıklı olmasıdır.”  İşte bu; na mütenahi bir durum YENİ AY evresinin hemen ertesi. ”Sen beni yanlış anladın” ifadesi karşındakine ”Sen aptalsın”demeye benzer. 🙂 Ne dersiniz; vicdan muhakemesi yapıyor, gönlünüzü huzurlu ve ruhunuzu sağlıklı kılıyor musunuz? O halde ayrılmasın bu üçlü akıl-huzur ve vicdan. Yüreklerde yanmayan meşale akılda yanabilir bazen de başkasının aklı olur size meşale! Anladınız siz onu. 😀 Düğümler oldukça güçlü Ketu-Oğlak, Rahu ise Yengeç seyri ile Navamsa D9 haritasında ki konumları ile basıyorlar acının damarına. Elek zamanı, eleme zamanı, bizle birlikte yürüyenler baş tacı olsun, yürümeyenlere de gönül selamı olsun. Kopma zamanı, gönülden düşürme zamanı, beyinden silme zamanı, çok sevdiğin seni sevmez, hiç sevmediğin ise seni sever, bu dengeyi kurma zamanı. Düşün bakalım sevgili okurum; Aşık olmak mı? Aşık olunan mı? Sevmek mi? Deli gibi sevilmek mi? Dost mu? Arkadaş mı? Anne mi? Baba mı? Yoksa her şeye hakim olan ALLAH mı? Benim cevabım belli. Sizi bilemem…! Aşk ile illa Huuu!

AY ve LAGNA KOÇ-TERAZİ Ekseni; Bu durumda sizler için gizliden gizliye izlediğiniz, çizdiğiniz, zihninizin derinlerine gömdüğünüz, diri diri mezar ettiğiniz tüm değerler çıkıvericek su yüzüne yada gömülecek sonsuzluğa zira 8.ev sırların çözüldüğü mistik bir alandır. Çok dikkatli olmalısınız ortaya çıkacak bu sırlar neticesinde BİTİŞ temalı olgular birden gündemlerinizi değiştirebilir. 8.Ev su burcu ile bağımlıdır ve bu nedenle kendini anlama (moksha) veya ebedi özgürlük evidir. Hayat, yaşam uzunluğu, ölüm, vasiyetnameler ve miraslar, sigorta kazançları, ortak paralar, ortaktan (nafaka dahil) gelecek paralar, kazalar, uzun süren hastalıklar, kronik rahatsızlıklar, itibar kaybı, talihsizlikler, sezgi, okült bilimler, gizli güçler, cinsel güç, cinsel hastalıklar dikkat edilmesi gereken ve gündem oluşturacak konular arasındadır. 2.Ev ise kendi potansiyel yeteneğiniz ile kazandığınız dünyevi varlık, para, aile, aile mutluluğu, bilgi, konuşma yeteneği, eğitim konularının, söylenmesi gereken sözlerin ve yalanın yada doğru sözün şeklini tarif eder. Sizin için de sırlar söz konusu olacaktır. Özellikle ikili ilişkilerinizle orantılı. Kimseyle özel konularınızı paylaşmayın lütfen. ‘’Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır’’ unutmayın.

AY ve LAGNA BOĞA-AKREP Ekseni; 1.ev ve 7.ev alanları; BEN dediğiniz, egonuzun, libidonuzun, sağlığınızın, görselinizin, romantizm ve tutkularınızın, derinlemesine ruhunuzca sorgu yapacağını belirtmeliyim. Buna karşılık evlilik yaşamınız, eşiniz ile kuracağınız diyaloğunuz, seks tutkunuz ve şehvetiniz, her çeşit ortaklı konular ve varsa ortaklarınız, ortaklı işler neticesinde gelir artışı. Mahkemesi olanlar içinse nihai kararların gündem oluşturacağının altını çizelim. İlişkinize yönelik radikal kararlar alabilirsiniz. ‘’Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa’’ derdine düşmeyin.

AY ve LAGNA İKİZLER-YAY Ekseni; 6.ev ve 12.ev şimdi iki zararlı nokta, bu etkide zokayı yutmuş oluyorsunuz her ne kadar Jüpiter ve Venüs gibi doğal faydalıların yerleşimleri bu noktalara temas etmese de Vishakka takımyıldızının dürtüselliği ön planda olacaktır malum ağır misafiri var hafiften ürksede. Öncelikle düşmanlar, rakipler, kıskanç insanlar, hastalıklar, ile uğraşabilirsiniz bir de dayınız ya da kuzenleriniz varsa şayet canınızı sıkabilirler. Yediklerinize dikkat edin. Mevcut konumunuzda iş değişikliği ya da çalıştığınız ortamda ki çevreniz ile ilgili değişiklikler söz konusu olacaktır. Sağlık önemlidir bu evde. 12.Eve göre; Masraflar ve harcamalar canınızı sıkabilir. Gizli düşmanlıklar, yatak zevkleri, cinsel fanteziler biraz sınanacağınız nokta, uyku sorunu da yaşayabilirsiniz. Gizli düşmanlarınız açıkça kendilerini ifşa edecekler sonra bana demedin demeyin 🙂 Tüm bu sıkıntılar mahiyetinde maneviyat arayışına yönelebilirsiniz. Hastane ortamlarında bulunabilirsiniz. ‘’Sağlık varlıktan yeğdir’’ önemli mesajı budur Kasım ve Aralık ayının size.

AY ve LAGNA YENGEÇ-OĞLAK Ekseni; 5.ve 11.ev alanları ile çocuklar, aşk konuları, spekülasyon ve mahcubiyet adına üzüntü ve sevinç duyulabilecek durumlar, zekanızın kıvraklığının önem kazanması, geçmiş anılarınızı sürekli hatırlamanız, spekülasyon yaratabilecek durumlar, romantizm ve aşk adına bitişler ve yeni başlangıçlar söz konusu. Arzu evinde ki enerji arzular, hedefler, başarma tutkusu, büyük amaçlar, istekler, karşınıza çıkacak fırsatlar, arkadaşlar, varsa büyük kardeşler, kazançlar, mevcut varlığınızı koruma, ile alakalı konuları gündeminize taşıyacaktır. Büyük bir sevinç ya da büyük bir hayal kırıklığı söz konusu olabilir. Abdala ‘’kar yağıyor’’ demişler oda ‘’titremeye hazırım’’ demiş. Aşk acıdır acı ve acıtır da Retrolar eşliğinde hatırlatırım. Merkür retrosu kapıda kış rüzgarları eşliğinde!

AY ve LAGNA ASLAN-KOVA Ekseni; 4.Ev; Anne, annenizin sağlığı, anneye duyulacak özlem, Kalp (duygular ve tutkular) 🙁 mutluluk, arazi, sabit değerler, gayrimenkuller ve araçlarınız adına üzülebilirsiniz. Vesile ile annenizin ya da kendiniz için KALP kontrollerinizi yaptırmanız gerek diye belirteyim. 10.ev ile kariyerinde merak uyandıracak bir kaygıya düşebilir. Söz konusu her ne ise üst düzey yöneticiler tavırlarınızı yanlış algılayabilir dikkatli olmanızda yarar var. Toplum önünde şahsınıza yönelik sizi üzecek gelişmeler yaşayabileceğiniz gibi saygınlığınızda birden azalacaktır. Buna sebep yine Dasa periyotunuz olacaktır. İş değişikliği de söz konusu olabilir. ‘’Kartala bir ok değmiş, oda kendi yeleğinden’’, gölgenizi dahi kontrol edin diyor evren.

AY ve LAGNA BAŞAK-BALIK Ekseni; 3.Ev; Varsa kardeşleriniz, cesaretiniz, serüven yaşama arzunuz, kişisel gayretiniz, yaşam enerjiniz, sezgisel mekanizmanız, motivasyonunuz, arzu ve istekleriniz yakın çevreniz ile kuracağınız, internet üzerinden iletişim konularında üzüntü verici olabilir. Yanlış anlaşılma ihtimali ile oluşabilecek kırgınlıklar. Sağlık adına göğüs kontrollerinizi ihmal etmeyin derim. 9.Ev Şansınız bir süreliğine izine ayrılmak ister gibi hissettim yazarken babanız varsa şayet sağlığı adına ilginç gelişmeler yaşayabilirsiniz. Uzun yolculuklara dikkat edin lütfen ve hukuksal konulara. Yüksek eğitim sürecinde olanlar kendilerini oldukça bunalmış ve yorulmuş hissedebilirler. ‘’Zahmetsiz, rahmet yağmazmış gökyüzünden’’ işte bunu öğreneceksiniz.

Astroloji alanında ve diğer konulara dair tüm yazarların kendilerine özgü yaşadıkları tecrübe, edindikleri deneyimler, kalemleri, kalemlerinden dökülen kelamlar bizlere öyle güzel bilgiler verir ki Astroloji ilmi ile ilgilenenler yazıyı yazan kişinin Rasi haritasında Venüs, Merkür ya da Mars hangisi güçlü hemen algılar. Yazma eylemi ve sanatsal yetenekler 3.ev konuları kapsamındadır. Yazılan her metinde duygu içerikli paylaşımlar esasında kişinin kendisini karşı tarafa ifade ediş şeklidir. Herkesin bir kalbi, içinden geçenleri, kalbinde barındırdıkları, kırgınlıkları, özel kelimeleri, duygularına kurban olduğu müzik parçaları, isyanları, özlemleri, arzuları, hayal ettikleri, aslında onlar için kaderin en motta gücüyle çalışan, hissettiren algı biçimidir. Şairler bir aşk acısını hep aynı kelimelerle anlatırlar. Hep aynı sözler, klişeleşmiş duygulara marka gibidir.

Hayal etmek ne büyük bir lütuftur. Balık burcu olarak diyorum ki edebiyat, şiir, müzik, kelamlar, dizeler ve hayaller olmasa ne yapardık acaba? Bazı durumlarda hayallerin yerine kahkaha atmak gerek içinde bir dünya ümit taşıyıp o ümitlerin olmayışına. Bazı zamanlarda ise hayallerden sıyrılıp gerçekleri hatırlamak, neyi hissedip neyi hissetmemek arasında sıkışmaktan kurtulmak. Bunu da sizlere hissettirdiğimi biliyorum. Bilinmezlere gebe yaşamlarımız yukarıda dediğim tüm olguları düşüneceğiz. Oysa ki, hayat sevdiklerimizin gülüşleriyle, onların başarılarıyla ve hüzünleriyle paralel ilerlemekte özellikle bazı yaş evrelerinde. Basit yaşamalı şöyle yer sofrası kurmalı ve bayat ekmek yemeli arada bunları yapmalı ki yapanların duygularını hissetmeli. Şerbet şerbet acılar içtik bir çoğumuz ve ülke olarak. Bazı melodiler var ki şeytan dokunmuş notalarına yüreğimizi tam ortadan hançerleyen şarkılarla, acılarımızda bizleri olgunlaştıracak yoksa nerede kaldı ‘’hamdım- piştim-yandım’’ yaftası. Kendim, ailem, tanıdıklarım ve sizler adına hayr dolu, iyi dilek nidalarımızın Yaradan’ın katından kabul olacağı bir süreç olsun. Fakir gönlümle selam ediyorum her birinize! Hoş kalın, hoşluklarla kalın ve beni asla unutmayın! Ay’ın her Dolunay halinde gönlünüzde ki Ayşen’e Hû olsun. Bu arada bir sürç-i lisan ettiysek af ola zira beni yakından tanıyanlar ne kadar deli yürek, dobra, korkusuz ve merhametli olduğumu iyi bilirler. Güneşli bir günde sizi herkes sever, önemli olan fırtınalı, rüzgarlı günlerinizde ki dostlarınızın ahd-e vefasıdır bunları da görüyoruz şükürler olsun…

Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü! Hayata renkleriyle anlam katanlara kıssadan hisse!

EYVALLAH!

AYŞEN TOK