Alternatifi olmayan yollar…

En kötü şey öldürmeyen acılardır.

Kafka

5 Haziran 2020 saat 22:30 Akrep döşünde Jyestha takımyıldızı 2.pada alanında dolunay.

Siyah ve mordur Akrep’in renkleri.

Bazen de insana insan iyi gelir. Gelmeyecekse de insan olarak vasfı yoktur. Mükemmellik felsefeniz ağır olduğunda olaylara verdiğiniz tepkiler de farklı oluyor zira herkesin algısı orada ayrımcılık yaratıyor. Etkiye tepki doğuruyor. Böylelikle eleştiri açığa çıkıyor. Ne mümkün hiç tepkisiz kalabilmek değil mi?

Öyle mükemmel bir dolunayın seyrindeyiz ki…

Hem ne diyor (S.A); Laf ebeliği yapma sevgili çünkü ebe de sensin sobe de….

18 Haziran ile 18 Ağustos zaman aralığında Vedik astroloji terminolojisinde Mars Balık burcuna geçecek. Yay burcunda ki retro Jüpiter ve Ketu ile kare görünüm corona virüs adına yeniden gözlemlenebileceğinin işaretidir. Suda boğulmalar, su ile ilgili kazalar, yoğun yağış, deniz trafiği ve yine su ile bulaşabilecek virüs gibi konular da artış verecektir. Lütfen denize girmeyelim. Mars; 4-7-8.evlerle görünümlü olacağı için Balık, İkizler, Başak ve Terazi buralar da natal gezegeni olanlar bu enerjiyi yoğun bir şekilde hissedeceklerdir. Enerjinin olumsuz etkisini dikkat ederek atlatalım. Olumlu yönü ise hızlanmamıza vesiledir. Mars haritaların domino etkisidir. Balık ve Başak burçları aşk ve çocukları ile olan ilişkilerinde, Yay ve İkizler burçları ise anneleri ve ebeveynleri ile olan ilişkilerinde iki ay kadar sınava tabii…

Farklısınızdır. Farklı olduğunuz için genele uyum sağlamanız zordur. Sizin gibi farklı biri sizi fark edene kadar. Doyumsuz ve bitimsiz bir yol hikayesidir hayat dalgasına doyamadığımız. Kalplerde bir heyecan dudaklarda sabır sözcükleri yer alır oysa ki kader ağlarını örmeye başlamıştır.

5 Haziran Akrep burcu dolunayı

21 Haziran İkizler burcu Güneş tutulması

5 Temmuz Yay burcu Ay tutulması

Bu ara tutulma Aralık ayına kadar çok önemli arkadaşlar. İki tutulma arası başlayan olaylar diğer tutulma da (Aralık ayına kadar) kısım kısım değişimi yaşamlarımıza her dolunay anında yansıtacaktır. İnsanın kalbine kalbine dokunuyor sanki yaşadıklarımız değil mi? Devşirilen devşirmelere döndük!

Gökyüzünün saçaklarından bir veda süzülecek sanki. Dün dünde kalırken, gelecek korkutuyor mu sizleri? Noktalanıyor gündemlerimiz. Başımızda sonsuz mavi, titretiyor ruhumuzu bu Ay evreleri. Bir bilinmezlik resmi çiziyor size göre oysa ki beynimizi esir alan “bir sevmek bin ölmek meselesi”. Bazen de düşlerimizi çaldı bu Ay evreleri…

Devri alemin hedefi belli. Dünya insanları ilişkiler ve umutlar deryasında verecekler sınavlarını. Zoraki olur bazen yaşam, o zorlukları yaşarken birden başkalarından farklı olmadığınızı fark edersiniz. Geleceği hiç düşünmeden izleriz hep hayatı.

Bu Ay evreleri ve bu enerjiler doyumsuzca devam ettiği sürece bizler daha çok kaybederiz. Sızlar sonra kalbimiz. O yüreklerde kopan fırtınanın sesi dışarıya yansısa belki korkar AY! Belki de o farklılığa rağmen süzülmek gerekir hayata, sarılsak sevgiye ve sevgiliye, koklasak bir kez daha, kaybolsak masumane düşler içinde. Ne bileyim işte öyle halleri Retrolar hissettiriyor. Yaza ramak kalmışken gönlünüzde ki sahra iklimleri belki kavuşur yağmurlara, belki gözyaşı dökmedikçe rahmet yağmaz coğrafyamıza. Önce kendimize soralım soruyu? Sahiden farklı mıyız, corona bizlere ne öğretti?

Sınanmak, en başarılı sınavı verebilmek ve Yüce Yaradan’ın katına ulaşarak veremediğimiz sınavlarla yeniden dünya denen bu cehenneme dönmek. Derle ki; haritasında Retro gezegeni olanlar eski ruhtur. O halde verilmeyecek ve bitmeyecek sınavımız yoktur. “En kolay katlanılan, başkasının acısı!” diyor, şair. Bende ise öyle olmuyor, hepinizin derdi, derdim oldu. Çok sevdiklerimi hep kanatlarımın altında tutmak istiyorum. (Yengeç merhameti)

Sonuçta hayatın amacı, karamsarların “Cehennem” olarak gördüğü “Başkaları”nı mutlu edebilmektir. Herkesin ruhsal yolu farklı. Bu farklılıkları kim görüyor? Saygı ile kabul edebiliyor ? Kim kendini bir başkasının acısını giderebilmeye adamış ki?. Güya yardımcı olma adına, insanları daha çok sıkıntıya soktuğumuzu görebiliyor muyuz? Verdiğimizi (!) istediğimiz gibi almadıkları ve yeteri derecede müteşekkir olmadıkları için onlara içerliyor bozuk atmıyor muyuz?. Büyük bir çoğunluğun şikayeti bu değil mi?

Fırça gökyüzünün ellerinde, renk ise siyah ve tonları. Tutulmalar yüzyıllardır korkutmuştur tüm ulusları. Yerin yedi kat altına yaptıkları mahzenlere saklanmaları mitolojik hikayelerde yer alır. Güneş tutulması olacağı gün tutulmayı görmemeye, gün boyunca Güneş ile temas kurmamaya özen gösterelim lütfen.

Her bir ilişki bireye bir yenilik, bir kötülük katar. Bunu unutmayın yaşanılması gereken yaşanır. Bu belki de en çok kendinize yeni bir fırsat vermek için yaşanmalıdır. Fakat nedense bazı özel bağlar yüzünde her gelende eskiden gidenden bir şeyler ararız. İnsanları hak ettikleri yerlere koymayı bilmelisiniz. Size madde ile değer biçenlere mesela, o madde kadar vakit ayırmalısınız, ederi kadar umursamalısınız. Değeri kadar önemsemelisiniz. Size verdiği güven kadar itimat ederseniz; zarar da etmezsiniz, yorulmazsınızda. Bazı süreçler asi bir ölüm gibidir. Ölüm kelimesi mecazi belirtelim ki karışıklık yaratmasın. 😊 Ruhu kasvete boğar, sanırsınız ki üzerinize ölü toprağı serpmişler. Beklemektir en çok insanı yıldıran. “Susarak konuşmak” özel bir meziyet. Gökyüzünde Akrep retinası oluşmak üzere. Yırtılma ve aslolanla yüzleşme 10 Haziran tarihine kadar. Hüzne boğulanlar suretlerini arıyorlar. Yükselen ve Ay burcu ile Ekliptik Düğümleri çakışmış olanlar. Yani Koç-Yengeç-Oğlak ve Terazi burçları. Dertler mıh gibi işlendi derine ismi üzerinde asi bir değişimle burun burunalar. Hayat ladestir çoğu zaman 🙂 Yüzü gülenler de var elbette. Güneş ve Ay tutulması Dusthana ev eksenine denk gelenler için durum iç açıcı değil. Lagna ve Ay konumundan itibaren 6.8.12. evler ya da Oğlak, Yengeç, Akrep burçları. Her transit, bir yutkunuş seronomisidir şarap içer gibi. Eskiyor ansızın mazi. Hatırlanacak ama retrolar geldiğinde…

Her ne yaşıyorsanız ki bilin ki başka bir şekli veya benzerini diğerleri de yaşamakta zira ortak pay da buluştuğumuz sevinç ve kederlerimiz de aynı hepimizin. Hatta gözyaşlarımızın rengi bile, düşmanlarımız bile, hakkımızda ki dedikodular bile…Aynı olmayan bize varlığı sevgisi ile destek olan insanlar. Güneş ve Ay tutulmaları yeniay ve dolunay fazlarının en güçlü halidir. Her ay oluşan ay fazlarına karşılık bir yılda en fazla 4-5 tutulma yaşanır. Ay tutulması 6 ay, Güneş tutulması ise etki sürecini 2 ya da 3 yıla yayar. Tam etkilemesi için haritanızda bir noktaya temas etmeli ki enerji aktifleşsin. Tutulmanın gerçekleştiği ev kadar tutulmanın temas kurduğu gezegen, yönettiği ev simgeleri açısında gündeminizi belirler. Doğum haritalarınızda Lagna (yükselen) ve Ay konumundan itibaren kaçıncı evlerinize denk geliyorsa bu enerji o ev konuları aktif olacaktır.

Kadın-Erkek UL Upapada Lagna uyumları, alın size sırlar. UL noktalarının Jüpiter görünümü ilahi güç, MARS görünümü yoğun adrenalin, Venüs görünümü keyifli cinsel yaşam, Ay görünümü aşırı duygusallık ve KETU/RAHU görünümü tutkunun vücut bulmuş halidir. Peki size aykırı bir soru daha; Ekliptik Düzlem kadar önemlidir AK noktası bu dünyaya geliş amacımız, mücadelemiz içimizde ki şeytan! Neden bazı ruhlar aydınlanmak yerine karanlığa gömülüyor? Örnek; Münevver Karabulut isimli genç kızın katili!

Çekim yasası gereği benzer olaylar benzer şeyleri çeker. Nasıl tezahür ediyoruz kendimiz? Yerle gök arası kadar hakkınızı helal etmedikleriniz var mı? Elveda diyecek kadar cesursanız hayat sizleri yeni merhabalarla ödüllendirir. Fakat alışkanlığin ağır bastığı ilişkilerin devrinde son. Nelere kadirsin gökyüzü? Vedik jargonu 5.ev geçmişten gelenler, 9.eve günah defteri giderken götüreceklerimiz. (İyi de zaten geri geleceğiz) Hisler ve sezgiler sizlerin en büyük dostudur 🙂 onlara güvenin.

Hiçbir Venüs retrosu böylesine hakkıyla çalışmamıştır. Bir başkasının ruhunda kendi ruhunu kaybetmek! Aşk; en derinlerinde solmayacak çiçekler arayan bir adamın dudaklarında, umudunu kaybetmiş gözleri yaşlı bir kadının zihninde hareler çizerken. Bu enerjiler ne melum arkadaşlar bilemezsiniz. Zaman kavramını ortadan kaldıran, insanı halüsinasyonlarla dolu dünyaya gömen enerjiler. Belki de yüce mevlayı anlamak için hepimiz adına bulunmaz bir fırsat. Bilmiyorummmmm şeytan azapta Leyla Neptün’de, Mecnun Satürn’de gerek! J))

Çektik derinden bir Eyvallah! Bizleri her yeni gün umuda bağlayan geceleri ise sol yanımızla buluşturan, besleyen, yenile düşe kalktığımız ve ısrarla yola devam ettiğimiz içinizde bulunan özgür irade ve birilerine duyduğunuz özlemdir.

Yorgun gonullerinizin dergahindan bir kahkaha atın sadece benim için.

Neydi sahi bizi böylesine derbeder eden? Yakan yıkan alev? Sonrasında ruhumuzda kopan çığlıkların refakati ile bindiğimiz gönül salıncağında ki beyaza, siyaha, griye boyanmış arsız ve soylu evet iki zıt kelimeyi aynı anda kullandım tekamülü yüreğimize müptela eden duygu?

Cevap basit; ne demiştim Venüs Boğa burcunda hiçbir olumsuz görünüm almamışken, ilişkiler adına sağlıklı düşünmekteyiz. Hızla akıp giden zaman ısrarla bir şeylerin eksikliğini ve yokluğunu vurguluyor. Bunu illa aşk ve sevgili olarak algılamayın. Sağlık, başarı, para, ün, beklentiler, dostluk, arkadaşlık yazmakla, saymakla bitmez ki! Bu süreç bittiğinde dertler bitecek. Bu süreç bittiğinde AY ve LAGNA konumu Koç, Terazi, Oğlak, Yengeç olanlar ruhunda oluşan paslı odalardan yarasaları def edecek. Hiç katıksız yazıyorum beyniniz ve kalbiniz inliyecek. Hazin yaşanmışlıklarla dua edin sağlığınıza elem vermesin Satürn.

İnsanca bir baş kaldırıştır yaşam, her anı ile insanca bir direniştir. Ay’ın ışığına sığınıyor bir kadın. Umut dileniyor bir takım insanlar, bazı insanlar süper market reyonlarında ekmek beğenmez. O ekmeği, bu ekmeği elleyip en yumuşak olanını seçmeye çalışırken, başka bir insansa elinde eldivenlerle çöp kutusunda ki artık ekmekleri topluyor. Lanet olsun böyle dünyaya! Lanet olsun teröre, lanet olsun dünyaya ve emperyalizme zorbaca hizmet edenlere.

Şimdi bu eksende yani Akrep&Boğa temasıyla nasıl olacak nasıl edecek bilmiyorum?. ‘’Ey AŞK sen ki nereye saklandın?’’ Mutsuzluk damla damla taşıyor bazılarının yüreğinden. Natal Rasi haritalarında Oğlak burcunda, Balık burcunda ve Yengeç ve Terazi burcunda Venüs yerleşimi olanlar için uzun ince olan bu yol bittiğinde can yoldaşınız, hayat arkadaşınız değişmiş olacak. ”Sensin benim her şeyim, sen olmazsan ben ölürüm” dediğiniz sevgili sadece anılarda kalacak.

Ayaz sarmalı olan kalpleri hangi kıvılcım harlatacak?  ”Ben seni yazında, kışında severim” diyor şarkıda..

Bakın bakalım etrafınıza bir yaprak daha düşüyor dalından, öznesi görsellik olan…

Gökyüzünün konakları varsa yeryüzünün de konakları ve o konakların gelip geçici misafirleri var…

Tutulmalar Vediğe göre hangi evinizde yaşanacak ise o evin konuları hangi gezegeniniz ile temas ediyorsa o gezegenin konuları, gezegenin yönettiği ev, yerleştiği eve ait mevzular hoplayacak yaşamlarınızda. Süper olacak taşlar yerine oturacak. Herkes etkilenmeyecek. İkizler ve Yay noktasında natal gezegeni olanlar 1.derece etki alacak. Temennimiz bu evlerin zararlı Dusthana evler olmaması. Sağlığımız iyi olsun gerisi gelir geçer. Neler neler geçmedi ki?

2020 yılına dair dair “Siyah gibi yalnız” gerçek hayatta ki Oğlak Satürn etkisinin ruhunuzda yarattığı hezeyanın ismi.

Ay ve Yükselen Oğlak, Yengeç, Koç, Terazi, İkizler eksenleri. “Ben böyle değildim, karanlık bir eylem vuruyor kalbimi…” demelere devam!

Bazılarınız hayattan nefret edeli neredeyse 2.5 sene dolmak üzere! Ayrıca hayat denilen şey nefret-tutku ve sevgi ile harmanlanıyor…

Gönlünüz kara kış ise şayet misafiriniz de iç açıcı olmayacaktır. Zorlu transitler altında yaşamınıza girenler sizi zorlamadan çekip girmezler. Biz buna jargonda  Satürn, Rahu, Ketu  öğretisi diyoruz…

Global anlamda adaletin menşei dilerim tüm dünya da hissettirsin kendini. Ülkemiz de ki tahliyeler ise 2020/2023 zaman aralığında dikkat çekici…

Bunlardan biri Adnan Oktar ve tarikatı.

Yine de hazin bir yalnızlık içinde olanlar da var. Mazinin gezegenler sebebiyle yara açtığı bir yığın hikaye. Bir çoğunuz ise sureti eskimiş pişmanlıklar ile derin bir iç çekecek. Firari bir yıldız yok semada. Hepsinin menzili belli ve hedefi ve tabii zehiri…

Asırlar sürmüş gibi bazılarınızın dertleri ve öğrendiler sabrı…

Bazılarınız ise bir öldü, bir güldü, hayata bin sövdü, bin defa özlem doldu, bir defa aşık oldu…

2020 yılında vurgu kazanan ilişkiler eksenine dair; bir yol şimdi ardımızda kalan. Ruhumuzu derinliklere salan, salarken de içinize sıkışan tutkuların, Akrep dolunayı ile süre gelen yılgınlıkların tamamlanışını deneyimleyeceğiz.

Örselediğiniz ne var ise yorgun ve sararmış ruhunuza ait birde hüznümüzün ateşle boğuşmuş, dengeyi unutmuş, pusulasını şaşırmış ve bir meye ihtiyaç duymuş, fakat ille de sevda demeye devam edişlerini ekleyelim…

Sevgilinin yokluğu yeşeriyor. Gecelerde sevginin salkımlarımda soylu ve destansı öyküleri de yine şiir tadında bizler yazacağız. İkizler burcunda ki Rahu, Yay burcunda ki Ketu, Boğa burcunda ki Venüs ve retro Jüpiter  tarlayı hazırlayacaklar. Sonrasında ise bir üşümek ki sormayın gitsin! Ama neden der gibisiniz. 30 Haziran sonrası Yay burcunda kavuşacak olan Jüpiter ve Ketu çocuklara çevirecek dikkatlerimizi. İnsanlara her gün yalan yere umut tacirliği yapan astrologlar magazine hizmet edip, ceplerini doldurma derdinde. Sorsanız deseniz ki Ege bölgesinde ki bir Balık burcu kadını ile Doğu bölgesinde ki bir Balık burcu kadınını nasıl aynı kefeye koyarsınız? Size cevap veremezler. Bir de hastane köşesinde şifa bekleyen, cezaevinde tahliye bekleyen Balık kadınları var. Bunları düşünür müsünüz? İşte o yüzden takdir görmüyor böylesine anlam dolu yıldız ilmi…

Bir umut işte! Umut ki dallarda ki kalbi kırık kuşların dahi şakımasına sebep.

Sevgi bilir misiniz? Çoğu zaman varlık içinde derin bir yokluktur. En çok ihtiyaç duyduğumuz el gider başka bir kalbe dokunur. Hem sözcükler, hem de gerçekler adına gezegenlerin hilesine bulanır aldanırsınız, aldatılırsınız. Gözünüzde ilahlaştırdığınız o adamlar ve o kadınlar esasında bir hiç’tir! Bu tam bir retro etkisidir. Anlamanız adına ruhunuza insad edecek duyguyu yazıyorum sizlere.

Fakat hepimizi derin yas ve kedere boğacak zaman aralıkları var. Bunları sizlere vereceğim! Şimdi siz bu okuduklarınızı unutmayın yeter! Satürn kuraklık demektir. Hava gruplarında oluşan enerjiler hava ısısını, toprak gruplarında oluşan enerjiler deprem ve jeolojik oluşumlarını aktif eder.

Güneş umarsızca çöküyor yaşamlara. AY ise aşkın küllerini kalplerinizin üzerine serpecek.

Kahrı bitmeyen dünyanın çekilesi en güzel çilesi sevgi. Sevginin girdapları var birde; taş kalpli adamlar, taş kalpli kadınlar. Yüreğinizi açtığınız ve değer görmediğiniz sevgilerin sonradan gül değil, diken bahçesine döndüğüne tanıklık eder durmadan karşınızda ki kişiyi suçlarsınız…

Yapmayın…

Ne diyor Sheakspear; şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.

Durun bir dakika durum sandığınız gibi değil! 18 Haziran tarihinde Merkür retrosu başlıyor. Kova, İkizler, Yay bireyleri etkilenecek. Daha düne kadar ilahlaştırıp tabulaştırdığınız kişi yine ayni değişen ise sizin enerjiniz ve frekans kopukluğunuz. Bu yüzden yollarınız ayrıldı. Kişiyi suçlamak yerine, ne varsa ilişkiye dair bir düş, bir gülüş, belki bir iç çekiş, belki de vazgeçiş. Yüreğinizden düşüşü yine transitlerle alakalı. Adam ya da kadın sevmeyi unutan onlar değil! Bilmeden fark etmeden sevende onlar değil! Bilmeden kalbinizi verdiğiniz kişi ile aynı frekanstaysanız işte gerçek sevgi.

Tutun öpün kalbinden, tutun ve bir daha asla bırakmayın…

Ne varsa ömrünüzde düne dair kaybettikleriniz mesela değiversin gönlünüze yine yeniden…

Hürmetler

Ayşen Tok