Nokta Misali&Aslan Dolunayı

Topladım sana dair tüm cümlelerimi…Vurdum kapıyı ”gidiyorum” senden…
Şimdi bilmediğim bir duvarın yansımasında tüm anılarım…

Gözümün ucunda ”inceliklerim” duruyor…
En sevdiğim eşyalarımın arasında ”kırgınlığım” uyuyor…
Korkuyorum, düğümleniyorum karmaşık duygularımla…

Sevdiğim, sevmediğim ne varsa yığılıyor hayallerimin üzerine…
Yalnızlığım ölüyor AY’ın ışığında, karanlığın koynunda….Uyuyamıyorum düşlerimin içinde…
Ağlıyorum, duyuramıyorum sesimi yüreğimden bir adım öteye…

Vuruyorum dalga misali hüzün kıyısına…Bu kez, korkmuyorum ! Ama yine ağlıyorum…
Belki de ilk defa, bu denli sessizliğin içinde hıçkırıyorum SENSİZLİĞE! Dağılıyor her bir hücrem parça parça gecelerin üzerine…..Çekiliyor kanım yavaş yavaş damarlarımdan…..

Hisset ! Dönüyorum karanlığın içinde senden arta kalan yamalı cümlelerime…
Tükeniyorum her harfte…

Ve bitiriyorum ”nokta” misali…SEN’in olduğun her şeyi…

Bir kaç günün çetelesi 🙂 evde gömdüm kafayı Pc’ye durmadan yazmaca. Böylesine yazmak bilemezsiniz ne denli rahatlatıyor beni ve dedim ki duygularım ve kalemim şaha kalkmışken Mart ile birlikte retrolar sayesinde tüm enerjiyi ruhların içine üfleyecek iken gökyüzü (düz seyre döndüğünde tüm gezegenler bilemiyorum bu enerji nasıl akış gösterecek) 2018 başlıyor arkadaşlar!  Tam dolunay anında ilişkiler adına her türlü muzurluğu gözler önüne serecek bir Venüs-Mars görünümü varken, Ay Düğümleri toplayıp pılısını tüm mazinin Jüpiter ile restleşme yaşarken, karmanın efendisi, göklerin bilgesi Satürn bize yeniden ince hesaplar yaptırırken, geçmişi önümüze serip ”bir daha düşün” fırsatını sunacak iken Nisan itibariyle duygularımı sizlere aktarmak istedim.

Bu sefer çok yormayacağım sizleri tadından, tuzundan, acısından okuyacağınız ama özünüze işleyecek bir yazı. İlişkiler adına yoğun durumların ayyuka olduğu bir yıl 2018. Venüs Kova burcunda Terazi burcunda ki Jüpiter’den destek alıyor. Fakat Navamsa D9 farklı çalışıyor. Gökyüzünden belirsizlik yağmıyor aksine işi bilen ehli ilim insanları okuyuveriyor reçeteyi ama nafile her ne ise yaşanacak olan asla önüne geçilmiyor bu hayatlar sürprizlere gebe. Ya rezillik ya vezirlik ama Vedik öğretilerine göre her evre ruhun olgunlaşması açısından bir avantaj. Özellikle Oğlak burcunda ki Ketu, Yengeç burcunda ki Rahu ile ansızın beliren olaylar ve bazı doğum yılları için spekulasyon içerikli tüm konular yüzünden, kendi bildiğimizi okumaktan vazgeçme zamanı. Bu süreç geçicidir çünkü.

Ama kendinize şu soruyu bir sorun; Zor durumlar yaşayanlar için bir kurtarıcı gelse onu farkedecek ya da inanacak kadar açık mı kalbiniz…? Sadece kendi görebildiklerine ve eliyle tutabildiklerine inanan insanlarız bizler. O an yaşadığımız üzüntü için kendimizi perişan eden ”aman boş ver deyimini dilimizle söyleyen, gönlümüze ezber ettiremeyen insanlarız” hassasız ziyadesiyle. Üstelik her yaşadığımıza da ”gerçek” gibi iddialı bir etiketi yapıştırıveriyoruz…. Ve böyle davrananların isimlerinin yanına da ”gerçekçi” diye bir onay sözcüğü yakıştırıyoruz. Oysa görebildiklerimiz gerçek değil, bizim sınırlı algımız içinde farkedilebilir olanlar. Kuantum fiziğine bakılırsa gerçek dediğimiz şey enerji dalgalarından ibaret 🙂 Enerji dalgalarını üzerimize çeken ve gökyüzünden indiren ise yaşadığımız Dasa süreçleri. Valla sizi bilmem ama benim Venüs-Venüs tıkır tıkır çalışıyor. Bu günlerde hele her gün yeni bir macera. Sorun yok! Bende öyle bir MARS var ki hem Koç’da yerleşmiş hem Rajoyoga hemde Atmakaraka anladınız siz onu!!!! 🙂 (buna aba altından sopa göstermek deniyor bizim buralarda)

Derinlere iz bırakan tüm yaşanmışlıklar basit değildir basite indirgeyip ”adam sende” dersen dersini alamaz bir daha ki sınava ikmale kalırsın. Ruh Vediğe göre ikmale kaldı mı fena. Karmanı temizle benim canım okurum! Sebepsiz ağlamalara hazır olun belki de ihtiyaçtan doğacak ağlamalarınıza hazır olun. Hiç bir şeyin olmazsa kaybetmekten korkmazsın. Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın ya da benim gibi Güneş’i, Ay’ı, yıldızları sahipleneceksin. 🙂 Bu gün ilginç bir gün zira çok kelimeler geldi içimden yazılası, kimisi taşıdı hissettiklerimi, kimisi taşıyamadı. Yazdım önce, sonra sildim bir çoğunu. Sıradan ifadelere yer vermek istedim 2 Mart’a özel bu 2.makalemde. Çok sitemler edesim var mesela bende bir insanım ve bu gezegen transitleri sizler gibi beni de vuruyor. Birçoğu kendime 🙂 pek azı kaderime. Ama anladım ki o azıcık sitemler geçersiz kalıyor Yaradanın biçtiği kadere karşılık. 🙂

Bu Aslan dolunayı fena karıştıracak ilişki hattını; Uçlarda gezinmek her zaman tehlikelidir. Aşağı düşme riski tepededir çünkü. Canın sahibi (ALLAH) onu sana emanet etmişken onu feda etmeye sevdalı olmak bir uçsa, canın sahibinin başka bir canını hor görmek ya da nefret etmek de diğer uçtur…Yaşamda karşımıza çıkan herkes bir öğretmen vazifesindedir. İlişkiler hattı bam teli gibi gerilmişken, eşler, sevgililer birbirlerine şunu da söyleyebilir; Ya yaşanacak hayatsın ya da toprağın tadına baktıracak hayalsin. 🙂

Dolunay anında en fazla arkadaşlar;  AY yerleşiminizi 1.ev alarak değerlendirme yapın etkileri + ve – olmak üzere 5 gün evvelinde gündemlerinize yerleşecektir.

* 1.Ev (Koç burcunun evi): Kişilik, maske, dışa gösterdiğimiz yüz, beden, sağlık, kişisel farkındalık ego.

* 2.Ev (Boğa burcunun evi): Maddi güvence isteği, maddi kazanç, para kazanma ve harcama. Konuşmalar ağızdan çıkan sözler, sırlar.

* 3.Ev (İkizler burcunun evi): İletişim, kısa yolculuklar, bilgi, eğitim, yakın akrabalar, komşular, kardeşler, cesaret.

* 4.Ev (Yengeç burcunun evi): Yuva, ev, dünya, geldiğimiz yer, anne, ebeveynler, gayri menkul, kalp, genel yaşam mutluluğu.

* 5.Ev (Aslan burcunun evi): Yaratıcılık, yaratıcı kişiliğin sergilenmesi, sanat, aşk, eğlence, çocuklar, kumar, spekulasyon.

* 6.Ev (Başak burcunun evi): İş, çalışma, hizmet etme, faydalı olma, pratiklik, sağlık, kişisel gelişim, temizlik, ayrıntılar, gizli düşmanlar.

* 7.Ev (Terazi burcunun evi): İkili ilişkiler, ortaklık, anlaşmalar, evlilik, eş, mahkemeler, yabancı ülkeler.

* 8.Ev (Akrep burcunun evi): Ölüm ve yeniden doğum, yenilenme, dönüşüm, gizli ilimler, miras, ortak paralar, cinsellik, kronik rahatsızlıklar, açığa çıkan sırlar, gizli düşmanlar.

* 9.Ev (Yay burcunun evi): Seyahat, yurt dışı yolculukları, uzak ülkeleri dolaşma, felsefe, din, yüksek öğrenim, baba, babanın sağlığı.

* 10.Ev (Oğlak burcunun evi): Kariyer, şöhret, başarı, yükselme, dünyaya karşı olan sorumluluklarımız ya da hedeflerimiz.

* 11.Ev (Kova burcunun evi): Arkadaşlar, gruplar, grup çalışmaları, organizasyonlar içinde ortak hedefler için çalışmalar, büyük amaçlar, hedefler.

* 12.Ev ( Balık burcunun evi): Bilinç dışı, kolektif bilinç, ruhsal çalışmalar, içe çekilme, içe dönüş, kapanma, izolasyon, yatak zevkleri, hastaneler, hastalıklar, uyku.

Anlamanız açısından kendimden örnek vereyim sizlere: Ben Lagna Yengeç ve Ay Balık konumumla, Ayımda itibaren sayarsak 6.evimde, Lagnadan itibaren sayarsak 2.evimde deneyimleyeceğim. 🙂 🙂

Mart ile birlikte başlayan süreç içimize hapis ettiğimiz neticesinde kafaları yediğimiz süreci hızlandıracaktır. Aslan-Kova burcunda detaylara takılan ve işlevsel zekaya yönlendiren, söylemlerinizden yazmalarınıza kadar törpülediğiniz tüm köşeleriniz yeniden sivrilecektir. Yaşama dair söylenmesi gereken o kadar fazla dert var ki Tv programlarında yer alan insanların kaderlerinin yani Vedik haritalarının tek tek incelenmesi gerekli. Sağlık sorunu yaşayan çocukların, tecavüze uğrayan genç kızların ve erkek çocuklarının, anne ve babası olan ama sevgiyi asla tadamayan bireylerin, o kadar fazla konu…Ömrüm yetecek mi acaba? Değerli sanatçı Belgin Doruk için bir makale hazırlıyorum sizlere.

Belki de bu aralar beynimdeki düşünceleri yazmam gerekiyor. Belki hayal olan kelimeleri, belki de süslü püslü bir şeyler ne bileyim yazdım işte. Devamlı yazmak mı gerekir tabi ki hayır. Ama içimde astrolojiye dair olan o kadar çok nesne his var ki belki benim içimde kalmaları beni daha fazla üzecek.

Kalın sevgimle…

AYŞEN TOK