HAZİRAN, TEMMUZ, AĞUSTOS’a kadar TUTULMALAR ve Yansımaları

Cesaret nedir diye sorsalar; bunca yıllık hayat tecrübeme dayanarak, tek bir şey söylerim.

Hayallerimin peşinden gidebilmek…

Lucien Arkas

Merhabalar efendim, sizlere 15 Ağustos tarihine kadar makale yazmayacağım. Birbirine bağlantılı bu makaleleri lütfen dikkatlice okuyun zira gündemleriniz bu konular dahilinde şekillenecektir.

-17 Haziran 2019 saat:11:30 Yay burcu dolunayı Moola Nakshatra Ketu yönetiminde.

-2 Temmuz 2019 saat: 22:15 İkizler burcu Güneş tutulması Aridra Nakshatra Rahu yönetiminde.

-16 Temmuz 2019 saat:23:55 Yay burcu Ay tutulması U.Shadla Nakshatra Güneş yönetiminde.

-8-31 Temmuz Yengeç/İkizler aralığında Merkür retrosu.

Hangi şarkının çaldığı önemli değildir radyo da duyduğunuzda. Sözlerinde bulabiliyorsanız kendinizi alâ. Sevgiyi hatırlatması yeterli. Neredesiniz bilmiyorum. Şu an dinlediğiniz şarkı benim olsun. Sizden bana gelsin yeter…

Bu da benden sizlere, gökyüzü senfonisi. Tutulma Türkiye’den izlenemeyecektir.

Haziran ve Temmuz ayları enerji anlamında müthiş, turbo gücünde göksel enerjiler ile yaza damgasını vuracaktır. Lagna ve Ay konumlarınıza göre okurken çok fayda sağlayacaktır yaşamlarınıza. Fakat mutlaka Vedik astroloji konumlarınızı bilmelisiniz.

Gökyüzünde ki gezegenler ayraçtır insan hayatında ki önemli dönüm noktalarında. Ve en büyük dönemeçler böyle zamanlarda sürükler insanı girdaplara. Mars ve Satürn ile Ekliptik Düzlemin ettikleri yetmez dilimde ki Ağustos ayına kadar sürecek olan enerjinin fizibilitesini izaha. Canınızı acıtan tüm değerlere bir veda, bir iç çekiş ve bir suskunluk hali ile insan olmayı ve insanlığı sorgularsınız kendinizce. Düzeni hiç bozulmayacak gibi davranan insanlar da bir özgüven ki sormayın gitsin.  Mars tutulmalara eşlik ederken; Sağ gösterir sol vurur, kader ve tekamülünüze eşlik edecek kişiler. Tüm gezegenler Güneş ile girmiş koyun koyuna, almış Rahu desteğini arkasına. Retro Satürn’de Yay burcunda Ketu ile birlikte geçmişin siyah-beyaz tezahürü halinde. Hem Ay tutulması hem Güneş tutulması sevdiremeyecek bize yaz aylarını üstelik Kala Sarpa Yoga oluşurken şimdilik dışarıda kalan Venüs bile olsa. 2019 başlıyor. Gökyüzü Aralık ayında ki bir sonra ki tutulma enerjisine kadar tangoya davet edecek bizleri.

Evliya da değiliz hani…

Kimisi Hora shastrasını inşa eder, kimisi ise doymayan aç gözünü. Varlığı da yokluğu da iyi biliriz. Bu yüzdendir sizlere çok fazla yazı yazıp, bilgilendirme durumum. Tv ekranlarıyla, gazete köşeleriyle işimiz olmaz. Benim hedefim biçare yorgun kalplerin köşesinde ki dergah! Mihrabın sorgusundan sual olunmaz! ”Olduğu kadar, olmadığı kader” İlişkilerde huzursuzluk, gerginlik bitişe yönelik ilerleyebilir. İnsanın yazdığı kelamı anlamayan, anladığını yanlış aktaran, iyi niyetten uzak, kötülük yaparak beslenen insanlar ellerine aldıkları cevizin hepsini kabuk sanar! Başınızı yastığa koyduğunuzda düşünün benim için, o çok sevdiğiniz (her ne ise) bugün sizin için ne yaptı?

Tabii solunun farkında olanlara bu ricam!

2019 yılı o bazı ruhların karşılaşma sahnesine ev sahipliği yaptı. Retrolar öpsün kalplerinizi.

Jüpiter sonrasında ise Satürn derken bir de Merkür. Merkür retrolarında ezber bozulmaz. Satürn retrolarında diyet ödenir akıl başa gelir. Jüpiter retrosunda mutlak yaratıcının gücüne biat edilir. Retroların en acımasız yönü sevdiğiniz, kalbinize hapis ettiğiniz kişilerin sözleri ile acımasızca sizi kırdığı zamanlardır.

Sevmeyi kural edindik edinmecesinede, benliklerimize koşulsuz her şeye rağmen, tüm vebali ile yanlışı da sevmeyi öğrendik yanlışı da sevmelerimiz bu yüzdendir…

Satürn ve Ketu beraberliği retro anında ilişkiler ekseninde hissedenler için gözyaşlarınızı içinize akıtma, yalnızlığın dibini bulma vakti diyebilirim. Lagna ve Ay konumu Yay, İkizler, Aslan ve Kova eksenleri.

Esasında hepimizin yaşadıkları bir ironiden ibaret değil mi? Yürekten torpilli insanlara fazla küs kalamazsınız. Vicdan olgunuz zayıf ise kalp menfaat duvarları ile çevrilmiştir.Bakacağız şimdi. Bir ellerimize, bir cebimize, bir de dönüp maziye. Mesafeler girecek araya. Bazılarınız ise bu durumdan fayda sağlayacak. Ay düğümleri Yay ve İkizler eksenini epeyce hareketlendirdi. Yine Ay düğümlerini 5.ve 11.evlerinde ağırlayanlar başka ruhların duygu frekansına takıldı. Kalp gözünüz ellere bakar oldu. Biliyor musunuz? Ben en çok Satürn retrosunu severim. “Bilge Satürn” öğretir de öğretir…

Haziran ve Temmuz aylarında ruhunuzda bir daralma, hissedeceksiniz ayrıca. Rüyalarınızın misafirleri bile geçmişinizde ki figüranlar. Eski eş, sevgili ya da arkadaşlar olacak. Özellikle Lagna ve Ay yerleşimi Balık, Başak, Oğlak, Boğa bireyleri çok yoğun hissedeceksiniz kalplerini sızlatan o ince düşünceleri…

İncecik bir ayarı vardır bu gezegenlerin tıpkı insanlarda ki ayar gibi. O ayarı yakalayabilen açık ara koşar gider. Simgelediklerini iyilik ve kötülüğe dair aklınızdan çıkartmadığınız anda hedef 12 oluyor. Lakin görebilmek gönül gözü ister. Modern dünyanın en büyük lütfudur bilgisayarlar yıldızları incelemek ve astrolojik yorumlar yapabilmek için. Gök maviye baktığınızda zenginin sarayını, fukaranın fakiranesini, aşığın şehvetle yanan tenini, kıskançlığından çıldıran bir kadını, kedi olup kendini boy aynasında aslan gören zavallıyı görebiliyorsanız ne mutlu.

Tutulma enerjilerini yansıtacak takımyıldızıları hoşuma gitmedi. Moola ve Aridra olumsuz yıldızlardır. İnanamayacağınız sürprizleri yılan zehiri gibi akıtacak yaşamlarımıza bu enerji. Aridra ayrıca gözyaşı demektir.

Basın yayın kuruluşları, haber kanalları, haber spikerleri, kısa mesafe yolculuklar, uzun mesafe yolculuklar, hava alanları, tren kazaları, deniz seferleri vs. Yaşamın bu alanları ile ilgili gündem konularımız artacaktır.

Ruhumuzda bir garip vesvese. İnsan bilincinin gelişmesine ahlak dersi verir gökyüzü. Deneyimler neticesinde duygular şekillenir. Her Ay fazı başından sonuna dek serüven gibidir.

Ve sen sevgili! “Başka bir dolunay da geri geleceksin. Bu hikaye bitmez.” Yarım yüzyıldan fazladır insanlar göklere bakıyor. Ve bilgiye sahip olan uluslar gök kubenin şaşalı yıldızları ile aydınlanacak.

Ben sizlere bir şey sormak istiyorum müsaadenizle? Sizlern gözünde astrolog (!) kimdir? Nasıl olmalıdır? Bu rahmani ilmin düsturuna yakışan kişi var mıdır Türkiye’de? Taaa Hz. İdris peygamberden bu yana şekillenen yıldız ilmini kimse anasının karnında öğrenip yaşamına sokmuyor. Bu yüce yaratıcının bir takdiri. Hepiniz istediğiniz kadar, oturduğunuz yerden teknik bilgiye ulaşabilirisiniz. Peki ya sonra? Yıldız ilmi kimsenin tek elinde değildir. Ciddi bir emektir. Emeğin lütfu da yine Allah’a (c.c) aittir. Allah bir kulundan alır, bir kuluna verir ya da vermez.

Son dönem geçmişte farklı astrologlardan danışmanlık almış neticede psikolojisi bozulmuş ya da yapılan öngörülerin tutmadığı yönünde çok şikayet alıyorum. Ümmü haşa! Ben karar mercii değilim. Astrologlar da doktorlar gibidir ve sizin de şifalanıncaya kadar kendinize, ruhunuza en iyisini bulma hakkınız vardır.

Sol yanınızı dinleyin…

Mutsuzluk bazen gölgesi olur insanın. Düşlerle mutlu olur, sadece düşlerde sevişiriz. Satürn ılık ılık okşadıkça yaşamlarımızı, kendi benliğimizi yitirir, kendi kişiliğimizle çatışır bir başkası olur çıkarız. Bir aynadır oysa hayat! Bizi bize gösterecek. Bu yıllar sonra dahi değişmez ki. Devrilmiş yılların akışında baş başa kalmalı insan kendiyle. Satürn transitleri yalnızlığa davetiyedir. Bıktığınız hayatların gölgesinde dinlenip, transitler olumlu çalışmaya başladığında değişecek olan iklimlerinizin sıcaklığında ısınacağınızıda bilmelisiniz. Ay ve Lagna konumu Yay olan bireyler 2017 yılının Eylül ayından bu yana çok zorlandılar. Sebebi yaşadıkları Sadesati döngüsüydü. Satürn 2019 bitimi ile birlikte artık Yay burcunu terke edip, Oğlak yolculuğuna başladığında gezegen eksen olarak 2.5 yıl kadar Oğlak, Yengeç, Koç, Terazi burçlarını ve burada natal gezegeni olan bireyleri zorlayacaktır. Yaşama dair en önemli ders ve deneyimler Satürn transitlerinde yaşanır.

Yaşam periyodumuz mevcut enerjilerle şekillenmekte. Fakat enerji dediğimi yanlış algılamayın. Evrene iyi, olumlu gönder, sana olumlu dönsün bunu kasıt etmiyorum. Güneş tutulması önemli bir enerjiyi ayyuka edecek yaşamlarımızda. Keza şimdilerde Ekliptik Düzlemin Yay-İkizler seyri ve burada natal gezegeni kadar natal düğümleri olanlar ile Ay ve Lagna Yay, İkizler, Balık, Başak yerleşimleri geçmişlerinde biriktirdikleri eskimiş fakat geçip gitmeyen enerjiyi çözme şansına erişecek. Bu enerjinin varlığından haberdarız fakat artık yaşamımızda olmasını istemiyoruz. O halde; Güçlendirelim zayıf yönlerimizi ki direnişimizde bize fayda sağlasınlar. İçinizde ki sesi onayladığınızda iyisi ve kötüsü ile o duygularla barışmanıza ve yaşadığınız olumlu ya da olumsuz duyguları serbest bırakabilmenize vesiledir. Farkındalık adına Güneş ve Ay tutulması anında çözemediğiniz olumsuz duyguların yerine tüm negatif enerjilerin nedenini anlama, inkar etmek ve direnç göstermektir. Önce kendimizi affetmeyi öğrenmeliyiz. Biz insanız, beşeriz, şaşarız, her Dasa evresi bilseniz ne derin tecrübelere gebe. Hayat insanın karşısına her an farklı şeyler çıkarıyor, bu bazen güzellikler (mükafat olarak gördüğümüz) kayıplar çirkinlikler (ceza olarak kabullendiğimiz) bazen de imtihandır karşımıza çıkan (o an neyi tercih edeceğimizin sınandığı)…Doğduysanız güçlü bir doğum horoskobu ile kolay kolay sırtınızı yere getiremez kimse…Kısacası seçimlerimiz bizleri değişime sürükleyecek. Belki de en önemli varlığın BİZ olduğumuzu kabul edeceğiz. Sabır ve acı dolu şerbet. Özgür irade ve karma yasası çakışır böyle zamanlarda. Bağımlılık yaratan, ruhumuza zincir olan tüm duygulara salık verme zamanı. Doğu kültürünün ana menşeini oluşturan ‘’Kınama, yargılama, yargılanırsın’’ mantalitesi kınadığınız tüm olayları bir gün sizlerinde başına getirecektir ki azap nasıl çekilir, sabır şerbeti nasıl içilir öğrenirsiniz.

Tutulmaların oluşacağı Nakshatraların genel özellikleri arasında; Bireylerin zekaları kadar sezgileride üst düzeydedir. Kitlelere hitap edebilecek düzeyde radikal düşüncelere sahiptir. Tutulma anında Navamsada ki Ketu-Satürn beraberliği dikkat çekicidir. Her iki nokta karmik olduğu için kendimizce içsel sorgulamızın artacağını belirtmek gerekir. Satürn ve Mars karşıtlığı öfkenin, kazaların en uç noktalarını işaret etmektedir. Güneş tutulması etkisi 4 yıla yayılacaktır. Bu şu şekilde de algılanabilir her bitiş yeni bir başlangıçtır, başlamak da cesaret ister. Cesaretinin, dilinin, sevginin, kişiliğinin değişimini isteyenler için bir fırsattır bu enerji. 2019 yılının yaz aylarına doğru ilerlerken şu ana kadar bu sene içinde yaşadığımız en etkileri bariz Ay evresindeyiz diyebilirim. Dilimiz de, sözümüz de, kalemimiz de sivri ve hep acıtsa da doğruları yazacak. 🙂 Tüm eksenlerin işi zor desem abartmam. Değişim, dönüşüm, yıkım hallerinin en dibe vurma durumlarını yaşıyoruz.

Güneş ve Ay tutulması; Hayatta kalma, hareket ve cesaretle ileriye gidebilme, kriz içinde hareket edebilmek ve krizle baş edebilme,  aktif, uyarıcı, gürültülü durumları kendimize çekmek. Dinamik, enerjik, hızla ilerlemek ve aydınlanmak. Güneş tutulmaları anlarında güçlü enerji ile zihinsel anlamda yayılmaya , eylemlerimizde genişlemeye doğru ilerleyebilmek için krizlerle yüzleşmeye hazırızdır. Düşüncelerimizi geliştirmek, genişletmek, mücadeleyi öğrenmek, kendi dışımızda ki insanlara karşı daha objektif olmak ve dünyayı daha geniş bir perspektiften görmeyi öğrenmek eğiliminde olabiliriz. Bu da daha geniş bir yaşam felsefesiyle uğraşmak anlamına gelecektir. Havalı bir şekilde özgür olmak , bağımsızlığımızı  göstere göstere yaşamak tüm kapıların ve pencerelerin açık olduğu yerlerde daha huzurlu olmak isteyebiliriz 🙂 Gizli bilimler ve doğaüstü olaylar ilgimizi çekecektir. Retro Jüpiter duyguların ruhsallığını, Mars görünümü ise yoğunluğuna, Satürn görünümü ise blokaja işaret etmektedir. Çabucak değişen ruh yapımızla, aile, eş, çocuklarımız, arkadaş ve sevgililer arasında zorlukların yaşanacağı bir süreç olacaktır. Ay’ın Ketu, Rahu ve Satürn, Mars görünümü aynı zamanda alkol kontrolünü de işaret etmektedir. Tetiklenen arzularımız ile otorite ve şiddet ağırlıklı davranışlar gözlemlenebilir. Bu görünümler bireysel anlamda kadın-erkek, anne-çocuk, arkadaşlık, patron-çalışan arasında da zorlayıcıdır.

Shakespeare ait bu sözü çok severim. Zamanın kime dost kime düşman olacağı bilinmez.

‘’AYŞEN neresi güzel, şu yaşadığımız hayatlara baksana’’ dediğinizi duyar gibiyim 🙂 Dünya karıştı, Ülkem deseniz ona keza, Asgari ücretle geçinmeye çalışan çoğu kesim sıkıntı içinde, memur mutsuz, işsizlik, emekli şikayet halinde. Hükümete göre bambaşka bir ortam mevcut, bahsettikleri tablo rüyalarda yaşanılası kadar güzel. Hadi onu da geçtik, etrafımda ki herkes huzursuz, kaygı içerisinde, ilişkiler adına yazıp sormadığınız konu kalmadı. Ahhh ne zordur gönül köşkünde ki harabiyet 🙁 biliyorum ama bir de gökyüzünden gelen emirler var onlara uyuyoruz. Bu Güneş tutulması olumsuz olsa ne olmasa ne?…Orası öyle bende olumlu olacak demiyorum zaten. Bu gökyüzü fizibilitesi ile neler yaparsınız peki ya da gidişat ne yönde olabilir?

Tutulma anında Temmuz bitene kadar Ketu, Rahu ve Satürn devrede, Jüpiter Retro çünkü faydalı gezegenler retro zamanlarında daha zararlı çalışırlar. Vedik jargonunda bahsettiğim bu 3 gezegen gökyüzünün gözle görülmeyen silahşörleri. Yazık…..Hayatlarımız ellerinde bu noktaların. O zaman şükür her halimize deyip, içinde bulunduğunuz durumu, ilişkiyi, zenginleştireceksiniz, onaracaksınız ya da her şeyi göze alıp ”aşk”a dalacaksınız. Öyle bir ana bırakır ki zaman sizi çok özlediğiniz ve boynuna sarılmak istediğiniz kişiye küçük bir merhaba ile yetinmek zorunda kalırsınız. Bu arada Vedik astroloji de Ketu-Rahu natal gezegen  temasları çok önemlidir. Güney Ay Düğümü karmik karşılaşmaların, karmik aşkların ve karmanın efendisidir bizlere göre. Bu sürprizler öyle enteresan boyutta ki bu karşılaşmalar neticesinde yarım kalmış aşk ilişkileri evliliğe bile taşınabilir. Tutulma etkisi enerjinin doruk halinde başlamış olan aşk maceraları ya da başlamaya meyil tutmuş olanlar fırtınalı bitişlere gebe kalacak çoğu romantik ilişki hayal kırıklığı yaşatabilir…

Ölmekle yaşamak arasındaki o incecik çizgi kadar gerçekken gökyüzünün yansıttıkları fark ettim ki etrafımdaki her şey duygudan ibaret değil yani duygusuz insanlar da var onlara da EyvAllah! Ağladığımız, güldüğümüz, uyumayıp, düşündüğümüz ve sonralarına dair hesaplar yaptığımız hayatlar ve bu hayatların içerisinde bize düşen roller! Yalancılar, kandıranlar, sahtekarlar! Kararlar verdiğimiz, sözler tuttuğumuz, yeminleri bozduğumuz, ucundan köşesinden tutunacak dal aradığımız, tutamadığımız, güvenlerimizin yıkıldığı, yorulduğumuz, kırılmamak için eğildikçe büküldüğümüz, diye diye sınırlara geldiğimiz. Ne varsa çıksın mı gün yüzüne? Çıkarsa da çıksın yani! Çok da umurumuzda sanki, inceldiği yerden kopuşları severim. 🙂

Gözlerinize, yüreğinize bana gösterdiğiniz sevgiye şükürler olsun. Bir makaleyi böylesine “gerçek” hissederken ben, diğer bütün hislerimin gerçekliğinden de eminim. Bazı değerler yaşamda insanı ya bir kere ya iki kere bulur yeter ki siz kendi değerinizden emin olun ve onu bir hazineyi muhafaza eder gibi saklayın. Vediğe göre kendi aklınızla dövüşürken kahraman olma ihtimaliniz var. Bu süreçte beyinler süper çalışıyor. İlişkiler hattında kasmayın kendinizi sorumluluk, olgunluk, sabır denen yüce erdem, moral, vefa, gönül borcu, bunların hepsi ölüm orucu 🙂 boşmuş benim değerli okurum araya girince Ay-Mars-Satürn görünümü; Sevgi açlığından kıvranırken en ince damarınız bile ‘’ben daha nasıl bir insanım neden memnun değilsin SEN BENDEN?’’ Soruları sarıverecek belleklerinizi? Aşk; Dikenli bir gül bahçesi ise dikenlerin varlığını unutmadan o gülün yapraklarını okşadığınızda ”lades” demiş olursunuz belki de. Gülü tutmasını bilirseniz batmaz o dikenleri ellerinize.

Ne demişti şair; “Benim köpek yalnızlığım.” Yapma be Ümit, gerçekten herkes gibi bir başıma mıyım?

Ölmekle yaşamak arasındaki o incecik çizgi kadar gerçekken yaşadıklarınız, şimdi fark edeceksiniz; Etrafımdaki her şey koca bir  varsayımdan ibaretmiş meğer…

Yalnızlık üzerine belki de söylenebilecek en güzel dizeler. Sevginizin kıymetini bilin tabii emek verilmiş sevginin, bir çıkar mahiyetinde ki sevginin değil özellikle bu enerjiler gelip geçici ani kararlar ve fevri çıkışlar yapmamalısınız. Hayat böyle ağırlaşmışken, yaşam da insan kendi yükünü çekemezken, birde şu gönül mevzuları, iş, sağlık, kariyer, yuva, anne-baba-kardeşler, işte mutluluğa dair ne varsa hepsi ince bir çizgide, ‘’bitmesi gerekenler bitecek’’ diyor semanın sahibi!

Güney Düğümünün bulunduğu ev; Nefsin derinliklerinden gelen tutkuların hangi alanları tarif ettiğini, Kuzey Düğümünün bulunduğu ev ise; Özveri, birlik ve karşılık beklemeden severek nasıl doyuma ulaşılacağını gösterir. Çaresiz kaldığımız, yenik düştüğümüz, elimizden bir şey gelmeyerek sürükleneceğimiz kayıpların yaşanacağı noktalar. Anne soyumuzu, akrabalarımızı ve annemizle olan karmamızı gösterir. Kuzey Ay Düğümünün bulunduğu konum, bu duruma dur diyebilme yetimizin olduğu, aklımızın ve irademizin devreye girerek bu karmik hataların tedavi edeceğimiz noktalardır.  Baba tarafımızla, baba akrabalarımızla, babamızla olan karmamızdır. Tekamüle erme noktası Vediğe göre Güney Ay Düğümüne yani Ketu’ya bağlıdır. Kendi hikayeni yazmadıktan sonra bu yaşamın hiçbir değeri yok bunca yazıdan aldınız değil mi ana fikri. Kimse okumasa da bilmese de kusur bulsa da ben yazdım! Kendini yaz, kendini oku, kendini gör! misali. Kimseden sizi bilmesini anlamasını beklemeyin!…..Oraya buraya insanlardan şikayet aktarımları yapmayın, artık!…Neyse derdiniz, açıkça yüzlerine söyleyin!…Alın sizlere acı biber turşusu tadında gökyüzü fırsatları hazırlanın yüzleşmeleriniz ile!…Şüphesiz yılan gibi ”Laf Sokma” tarzında değil yumuşaklık ve bilgelikle paylaşın düşündüklerinizi! Yağmur gibi indirin sözlerinizi! Gerçi kimsenin sizlerin yaşadığınız hallerle alakası yok, biliyorsunuz!… Durduk yere bozmayın karmanızı! Kader sizlerin, benimkine, onunkine, diğerininkine benzemiyor. O halde tekrar düşünün belki de kelimelere gerek yoktur, kendinizi anlatmak için artık…Kendinizden tecelli olan ışıkla görün, gittiğiniz yolları!…Kendinizden; Kendi, içinize, özünüze, kalbinize doğru!…Ilık ılık yaz rüzgarları hakimken, gökyüzünden bereket akarken ”aşk”la… Ben bu mottayım, törpüleyelim bütün köşelerimizi derin bir hoş görü hasıl olsun yüreklere ve devlet erkanına….  Fırtına geliyor. 2020 yılının geri kalan tüm aylarında ki gökyüzü enerjileri kelimelerimizi tüketebilir.

Önemli olan sevilmek de değilmiş bu enerjiler ile gönlü perişan olmak da varmış kaderde anlatmak istediğim bu! Ketu ile Rahu devredeyken ne anlatılırsa işte! Yaşamda en kolay şey, yaşadıklarımızdan ötürü başkalarını suçlamak…”Kurban-kurtarıcı-yargılayıcı” rollerinden en çok rağbet edilen her zaman “yargılayıcı” olmuştur. Kişi kendini bir köşede “büyük mübarek insan” görme sendromundan kurtaramadığı için daima diğerlerine katlanır. “mağdur”dur çünkü ve hep o haklı, onun “hakkı” yeniyordur ona göre “terslik” çıkarılıyordur…Ve sonunda toplamda güya hayat ona “adil” davranmıyordur…Esasında “adil” olamayan kişinin kendisi değil mi?… “sevilme ve sevme” adına oynanan tüm oyunlar ne kadar “adil” ki? Hiç biri gerçek değil! Kendi hasar görmüş, yıkık dökük duygusal yapılarımızı onarmadan “sevgili” ile “eş” leşmeye çalışmak mümkün olabilir mi? Aslında kadın, erkek ilişkilerinin amacı birbirlerindeki bu yaraları şifalandırmak değil mi? Çocukluk dönemin de alamadığımız yetersiz “anne baba” sevgisinin erozyonlarını onarmak için yüreğini, emeğini ortaya koymak, çabalamak, emek göstermek değil mi “sevebilmek”?  Gel de değinme bu konuya gökyüzünde ki tabloda AK gezegen Venüs ve Mars iken!

Bir de Ülke Rasi haritasına göre değerlendirelim. Öncesinde bu makaleyi hatırlamanızı tavsiye ederim. HAZİRAN- TEMMUZ- AĞUSTOS Türkiye ve Ekonomi

Muhtemelen dış ilişkiler ve ticaretin gündem oluşturacağı dış işleri ile ilgili bakanlık ve kuruluşları ve burada oluşacak düzenlemeleri, mahkemeler, kanunlar, hakimler, azınlıklar, şirketler ve reklam portföyleri, din ve din adamları, ülkenin felsefik ve inançsal eğilimleri, mülteci göçlerini, büyük elçilikleri, müttefikimiz ile olan konular, uzun mesafeli yazılı anlaşmaları, yayıncılık, popüler kültür, yabancılar, üniversiteler ve uzmanlık alanlarında akademik eğitimler, sömürgeler, hava yolları ve taşımacılığı, uçuş görevlileri, deniz yolları ve taşımacılığı ve görevli personeller, rektörler ve profesörler, profesyonel danışmanlar, hava yolları, hava yollarında oluşabilecek uçak kazaları, komşu devletlerden bu yönlerde alınacak haberler, cemaat ve din kurumlarını, ibadet yerlerini simgeleri açısından değerlendirecek olursak ülkem açısından belki de cemaat ve iktidar arasında yeniden kınından çekilen kılıçların keskinleşeceğini belirtmekte fayda var. Ayrıca denizcilik, deniz trafiği, uçaklar ve endüstrisi, uzun yol trafiği, yolcular ve ticaret, Ay Mars ve Satürn görünümde global anlamda dahi; Uçak kazası ya da hava korsanı, uçak kaçakçılığı gibi olaylar gerçekleşebilir. Kısacası Güneş tutulması anında halkı derinden sarsacak ve üzecek kaza içerikli durumlar gerçekleşebilir.

Dünden devşirilen, yarına asılan umutların, özlemlerin, hasretin, ayrılıkların, vuslatların gökyüzünde coşkulu anlara saf tutmuş AY ve Güneş’i baş rol oyuncusu kılmış, durmaksızın dönen bu ömrün çark-ı feleğini bilmez bazıları, bilmez ve tanımaz. Baktığı halde anlamını tanımlayamadığı güzelliklerini, görmek istemez çünkü yaşam henüz olgunlaştırmamıştır onların ruhunu, bazıları da doğuştan kayıplarla başlar, çocuk olmadan büyümenin ağırlığı bir ömür boyunlarında kelepçe misalidir. İlkbahar ki doğanın her rengi doyumsuz bir aşkın son halidir. Her dilde hüzün aynı inanın bana. Suskunluklar eker bazı adamlar ya da bazı kadınlar sessiz karelere, zar atarlar, rulet oynarlar, sevişirler bir hayalle, özellikle geceler de yürekler de Aşkın ve sevginin muhteşem olduğu saklı cennetlerde…….

Biliyorum bazılarınızın gönlünde hiç susturamadığınız, rüyalarda anlam bulmaya çalıştığınız, yüreğinize dair bir sürü yaşanmışlık belası oldu bu gezegenlerin etkileri. Savuralım göğe duaları, bakalım ne düşecek payımıza? Varsayınız ki bir umudun peşine takılarak yaşamak düştü payınıza, nasıl sileceksiniz geçmişin acılarını?

Devamı  var….

Hürmetler

AYŞEN TOK